وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَنْ يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ ۗ وَمَنْ يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا مُبِينًا
Ve ma kane li mü’miniv ve la mü’minetin iza kadallahü ve rasulühu emran ey yekune lehümül hıyeratü min emrihim ve mey ya’sıllahe ve rasulehu fe kad dalle dalalem mübına
Kelime
Anlamı
Kökü
وَمَا
artık yoktur
كَانَ
لِمُؤْمِنٍ
inanmış bir erkek için
وَلَا
ve
مُؤْمِنَةٍ
inanmış kadın (için)
إِذَا
zaman
قَضَى
hüküm verdiği
اللَّهُ
Allah
وَرَسُولُهُ
ve Resulü
أَمْرًا
bir işte
أَنْ
يَكُونَ
olması
لَهُمُ
onlar için
الْخِيَرَةُ
seçme hakkı
مِنْ
أَمْرِهِمْ
o işi
وَمَنْ
ve kim
يَعْصِ
karşı gelirse
اللَّهَ
Allah’a
وَرَسُولَهُ
ve Resulüne
فَقَدْ
elbette
ضَلَّ
sapıklığa düşer
ضَلَالًا
bir sapkınlıkla
مُبِينًا
apaçık

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Allah ve Resûlü, bir işe hükmetti mi erkek olsun, kadın olsun, hiçbir inananın, o işi istediği gibi yapmakta muhayyer olmasına imkân yoktur ve kim, Allah’a ve Peygamberine isyan ederse gerçekten de apaçık bir sapıklığa düşmüş, sapıtıp gitmiştir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Allah ve elçisi, bir konuda hüküm verdikten sonra, artık inanmış bir erkek ve kadının, kendi işlerinde tercih hakları yoktur. Ama böyle bir hakkı kendilerinde görerek, Allah’a ve elçisine isyan eden kimse, apaçık bir sapıklıkla sapıtmış olur.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Allâh ve Rasûlü bir iş hakkında hükmettiklerinde, iman etmiş bir erkek ve iman etmiş bir kadının, o işlerinde, kendileri için tercih- seçim hakkı yoktur! Kim Allâh’a ve Rasûlüne isyan ederse (uygulamazsa), gerçekten apaçık yanlış olan bir inanca sapmıştır!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Allah ve Peygamberi bir işe hükmettiğinde artık mü’min bir erkeğin ve mü’min bir kadının işlerinde kendi isteklerine göre bir seçim hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Peygamberine karşı gelirse şüphesiz o apaçık bir sapıklığın içine düşmüştür.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Allah ve Resûlü, bir işe hükmettiği zaman, mü’min bir erkek ve mü’min bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resûlü’ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, mümin bir erkekle mümin bir kadın için, kendi işlerinden dolayı Allah’ın ve Peygamberin hükmüne aykırı olanı seçmek hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlüne isyan ederse, muhakkak açık bir sapıklık etmiş olur. (Hz. Peygamber (s.a.v.) halası kızı Zeyneb’i azadlısı ve oğulluğu bulunan Zeyd ile nikâhlamak istemişti. Bunlardan her ikisi de muvafakat etmemişlerdi. Bunun üzerine, bu âyeti kerime nâzil oldu ve onlar da evlendiler).

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Allah ve Peygamberi bir işi emrettiğinde, hiçbir inanmış erkek ve kadının o işte tercih hakkı yoktur. Kim, Allah`ın ve Peygamberinin emrine aykırı hareket ederse, kesinlikle apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Allah ve Peygamber’i bir seye hukmettigi zaman, inanan erkek ve kadina artik islerinde baska yolu secmek yarasmaz. Allah’a ve Peygamber’e bas kaldiran suphesiz apacik bir sekilde sapmis olur.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Allah ve Peygamberi bir iş, bir mesle hakkında hüküm verdiğinde, artık hiç bir mü’min erkeğe ve kadına kendi iş ve meselelerinde istediklerini seçmek uygun olmaz. Kim Allah ve Peygamberine karşı gelirse, gerçekten o, açık bir sapıklıkla sapıtmış olur.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Allah ve Resulü bir iş hakkında hüküm verdiği zaman, hiçbir mü`min erkek ve hiçbir mü`min kadın için kendiişleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah`a ve Resulüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü’min erkek ve hiçbir mü’min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    ALLAH ve elçisi bir işte hüküm verdiği zaman, hiçbir gerçeği onaylayan erkek ve kadın o işte seçim hakkına sahip değildir. Kim ALLAH’a ve elçisine isyan ederse açık bir biçimde sapmış olur.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Resulüne âsi olursa açık bir sapıklık etmiş olur.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Tanrı ve Resulü, bir buyruğa hükmettiği (kada) zaman, inançlı bir erkek ve inançlı bir kadın için o buyrukta kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Tanrı’ya ve Resulü’ne isyan ederse, artık gerçekten o apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Allah ve peygamberi bir işe hüküm etdiği zaman gerek mü’min olan bir erkek, gerek mü’min olan bir kadın için (ona aykırı olacak) işlerinde kendilerine muhayyerlik yokdur. Kim Allaha ve Resulüne isyan ederse muhakkak ki o, apaçık bir sapıklıkla yolunu sapıtmışdır.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Hem Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, artık ne mü`min bir erkek, ne de mü`min bir kadın için (o hükme muhâlif) işlerinde kendilerine (başka bir yolu) seçme hakkı yoktur! Ve her kim Allah`a ve Resûlüne isyân ederse, artık muhakkak ki apaçık bir sapıklık ile dalâlete düşmüş olur.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Allah ve Rasulü bir şeye hükmettiği zaman; ne mü’min erkekler için ne de mü’min kadınlar için artık işlerinde bir seçme hakkı olamaz. Kim de Allah’a ve Rasulüne isyan ederse; şüphesiz ki apaçık bir sapıklıkla sapmış olur.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    İnanan bir erkek ve inanan bir kadın için, Allah ve O nun Elçisi bir işte hüküm verdiğinde, artık onun için (o hükme teslim olmaktan başka) o işinde seçim hakkı yoktur. Kim Allah ve elçisine isyan ederse, açıkça sapıtmış olur.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve mü’min erkek ve mü’min kadının, Allah ve O’nun Resûl’ü, onlar için bir işin olmasına hükmettiği (karar verdiği) zaman, kendi işlerinde seçim hakkı olamaz. Ve kim, Allah ve O’nun Resûl’üne asi olursa (itaat etmezse), o taktirde apaçık bir dalâlet ile sapmış olur.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Allah ve resulü bir işe hükmettiği zaman, mümin olan bir erkek ve mümin olan bir kadın için o işte (kendi isteklerine göre) seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve resulüne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapıtmıştır.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Allah ve Elçisi bir konuda hüküm verdikten sonra artık inanmış bir erkek ve kadının kendileriyle ilgili konularda tercih serbestisi yoktur; (bu, hakkı kendinde görerek) Allah’a ve Elçisi’ne isyan eden kimse, apaçık bir sapkınlığa düşmüş olur.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Allah ve Rasulü bir konuda hüküm verdiği zaman, inanan bir erkek ve kadının kendi işlerinde kişisel tercihlerine göre hareket etmeleri düşünülemez: zira kim Allah ve Rasulü`ne isyan ederse, işte o apaçık bir sapıklığa gömülmüş olur.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve bir mü’min ve bir mü’mine için sahih değildir ki, Allah ve Resûlü bir işe hükmettiği vakit onlar için kendi işlerinden dolayı (o hükm-ü ilâhîye karşı) bir muhayyerlik olsun. Ve her kim Allah’a ve Peygamberine isyan ederse artık apaçık bir sapıklık ile sapıtmış olur.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Allah ve Resul’ü bir işe hüküm verdiği zaman, mümin bir erkekle mümin bir kadın için, artık o işte kendi arzularına göre seçme hakkı yoktur. Allah’a ve Resul’üne başkaldırıp isyan eden kimse hiç süphesiz ki apaçık bir şekilde sapıklığa düşmüş olur.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdiği zaman, (herkesi ilgilendiren "savunma" gibi işlerde), hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için ayrı ayrı hareket etmeleri sözkonusu olamaz. Kim Allah’a ve Rasûlüne karşı gelirse; şüphesiz ki o, apaçık bir şekilde sapmıştır.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Allah ve Resulü herhangi bir meselede hüküm bildirdikten sonra, hiçbir erkek veya kadın müminin, o konuda başka bir tercihte bulunma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse besbelli bir sapıklığa düşmüş olur.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Allâh ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadının, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Allah ve elçisi bir konuda hüküm verdiği zaman mü’min erkek ve mü’min kadının, artık dilediği gibi davranma hakkı yoktur. Kim Allah’a ve elçisine karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Allah ve Resulü, bir işe hükmettiği zaman, mü’min olan bir erkek ve mü’min olan bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulü’ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapıtmıştır.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Allah ve resulü bir işte hüküm verdiklerinde, inanmış bir erkekle inanmış bir kadının, işlerini kendi isteklerine göre belirleme hakları yoktur. Allah’a ve resulüne isyan eden, açık bir sapıklığa batıp gitmiş demektir.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    It is not fitting for a Believer, man or woman, when a matter has been decided by Allah and His Messenger to have any option about their decision: if any one disobeys Allah and His Messenger, he is indeed on a clearly wrong Path.