وَلَا يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا أَنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ خَيْرٌ لِأَنْفُسِهِمْ ۚ إِنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ لِيَزْدَادُوا إِثْمًا ۚ وَلَهُمْ عَذَابٌ مُهِينٌ
Ve la yahsebennelezıne keferu ennema nümlı lehüm hayrul li enfüsihimv innema nümlı lehüm li yezdadu isma ve lehüm azabüm mühın
Kelime
Anlamı
Kökü
وَلَا
يَحْسَبَنَّ
sanmasınlar
الَّذِينَ
kimseler
كَفَرُوا
inkar edenler
أَنَّمَا
ki
نُمْلِي
süre vermemiz
لَهُمْ
kendilerine
خَيْرٌ
hayırlıdır
لِأَنْفُسِهِمْ
kendileri için
إِنَّمَا
نُمْلِي
biz süre veriyoruz
لَهُمْ
onlara
لِيَزْدَادُوا
artırsınlar diye
إِثْمًا
günahı
وَلَهُمْ
ve onlar için vardır
عَذَابٌ
bir azab
مُهِينٌ
alçaltıcı

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Küfredenler, kendilerine mühlet ve fırsat vermemizi, kendileri için hayırlı sanmasınlar. Onlara mühlet ve fırsat verişimiz, suçlarını arttırmaları içindir ve onlaradır hor, hakir edici azap.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ve o Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler, kendilerine zaman ve imkan vermemizi kendilerinin iyiliğinedir diye sanmasınlar. Onlara fırsat vermemiz, ancak günahlarını artırmaları içindir. Onları utanç verici bir azap beklemektedir.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    İnkâr edenler sanmasınlar ki, kendilerine mühlet vermemiz onlar için daha hayırlıdır. Onlara ancak günahlarını arttırmaları için fırsat veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Hakikati inkâr ederek yaşayanlar, kendilerine süre tanımamızın hayırlarına olduğunu sanmasınlar! Sadece suçlarını büyütmeleri için süre tanıyoruz (bu Allâh’ın mekridir onlara). Onlara zilleti yaşatacak bir azap vardır.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Kâfirler kendilerine mühlet vermemizin kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Onlara günahlarını artırmaları için mühlet veriyoruz. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    O küfre sapanlar, kendilerine tanıdığımız süreyi sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar, Biz onlara, ancak günahları daha da artsın, diye süre vermekteyiz. Onlar için aşağılatıcı bir azap vardır.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Bir de küfredenler, kendilerine ömür ve mühlet verişimizi, sakın kendileri için hayırlı sanmasın. Biz onları sırf günahlarını artırsınlar diye bırakıyoruz. Hem onlara, hor ve hakîr bırakan bir azap vardır.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Kâfirler sanmasınlar ki kendilerine mühlet vermemiz onların hayrınadır; onlara mühlet vermemiz günahlarını arttırmaları içindir. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    ---

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    O küfredenler bir süre ken dilerini öyle bırakışımızı sakın kendileri için hayır sanmasınlar; onları bu bırakışımız günah artırmaları içindir. Onlara aşağılayıcı bir azâb vardır.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    O küfre sapanlar, onlara tanıdığımız süreyi sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar. Biz onlara, ancak (kendi iradeleriyle) günahlarını artırmaları (ve dünyadaki bütün çılgınlıkları yaşamaları) için mühlet vermekteyiz. Sonuçta onlara utanç verici bir azap vardır.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    İnkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz, onlara ancak günahları artsın diye mühlet veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    İnkâr edenler sanmasınlar ki, kendilerine mühlet vermemiz onlar için daha hayırlıdır. Onlara ancak günahlarını arttırmaları için fırsat veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    İnkârcılar, vermiş bulunduğum sürenin kendileri için iyi olduğunu sanmasınlar. Günahlarının artması için kendilerine süre veriyoruz. Onlara alçaltıcı bir azap var.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Kâfirler, kendilerine mühlet vermemizin, şahısları için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz onlara bu mühleti, ancak günahlarını artırsınlar diye veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Kafirler, sakın kendilerine mühlet vermemizin, fırsat tanımamızın iyiliklerine olduğunu sanmasınlar. Onlara sırf günahları artsın diye mühlet tanıyor, fırsat veriyoruz. Onları onur kırıcı bir azap bekliyor.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    O kafirler, kendilerine tanıdığımız süreyi sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar, biz onlara, ancak günahları daha da artsın, diye süre vermekteyiz. Onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Kafirler, onlara mühlet vermemizi kendileri için asla bir hayır zannetmesinler. Onlara ancak günahlarını artırmak için mühlet veriyoruz. Şüphesiz ki onlar için alçaltıcı bir azap vardır!

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    O küfredenler kendilerine zaman (ve meydan) vermenizi nefisleri için zînhâr hayırlı sanmasın (lar). Onlara fırsat verişimiz, ancak günâh (larm) ı artırmaları içindir. Onlara hor ve hakıyr edici bir azâb vardır.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    O hâlde inkâr edenler, gerçekten onlara mühlet vermemizi kendileri için sakın bir hayır sanmasınlar! Onlara ancak, (pek istedikleri şekilde) günahlarının artması için mühlet veriyoruz! Hâlbuki onlara aşağılayıcı bir azab vardır.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Küfredenler, kendilerine mühlet verişimizi; sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar, Biz onlara sırf günahları çoğalsın diye mühlet veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azab vardır.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Gerçekleri inkâr edenler kendilerine zaman tanımamızı, kendileri için hayırlı zannetmesinler. Onlara zaman tanımamız, yalnızca günahlarının artması içindir. Onlar için alçaltıcı bir azap var.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve sakın o kâfirler, onlara mühlet vermemizi, kendileri için bir hayır sanmasınlar. Sadece günahlarını artırmaları için onlara mühlet veriyoruz. Ve onlar için "Alçaltıcı Azab " vardır.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Küfre sapanlar, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz onlara ancak, günahları çoğalsın diye mühlet veriyoruz. Küçültücü azap onlaradır.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve onlar -hakikati inkara şartlanmış olanlar- sanmasınlar ki kendilerine mühlet vermemiz onların hayrınadır, onlara mühlet verdik ki günahkarlıkları artsın; sonuçta onları utanç verici bir azap beklemektedir.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ve inkarda direnenler sanmasınlar ki, onlara mühlet vermemiz kendi hayırlarınadır. Onlara yalnızca günahlarını artırsınlar diye mühlet verdik; sonunda alçaltıcı bir azap onları bekler.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Küfredenler asla sanmasınlar ki, onlara mühlet verişimiz onların nefisleri için bir hayırdır. Biz onlara mühlet veriyoruz ki günahlarını arttırsınlar. Ve onlar için zillet verici bir azap vardır.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Kâfirler kendilerine mühlet verişimizi sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar. Biz onlara sırf günahları çoğalsın diye mühlet veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Inkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz süreye bakarak, sakın kendilerinin ‘hayırlı’ olduğunu sanmasınlar. Biz onlara süre veriyoruz, onlar ise günahlarını artırıyorlar. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler, kendilerine vereceğimiz mühletin, haklarında hayırlı olduğunu sanmasınlar. Bilerek işledikleri günahlarını, zararlarını artırsınlar diye, biz onlara mühlet veriyoruz. Onlara, alçaltıcı, zillete düşürücü bir azap vardır.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    O kâfirler kendilerine mühlet vermemizin kendileri hakkında hayır olduğunu sanmasınlar. Onlara mühlet vermemiz, günahlarının artması içindir. Onlara zelil ve perişan eden bir azap vardır.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    İnkâr edenler sanmasınlar ki, kendilerine süre vermemiz, kendileri için hayırlıdır. Biz onlara süre veriyoruz ki günâhı artırsınlar. Onlar için alçaltıcı bir azâb vardır.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Kafirler kendilerine mühlet vermemizi hayırlı sanmasınlar. Biz onlara ancak günahlarını artırmaları için mühlet veriyoruz/ ömürlerini uzatıyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    O küfre sapanlar, kendilerine tanıdığımız süreyi sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar, biz onlara, ancak günahları daha da artsın, diye süre vermekteyiz. Onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Küfre sapanlar, onlara süre tanımamızın kendileri için hayırlı olduğunu asla düşünmesinler. Onlara, biraz daha günah işlesinler diye süre veriyoruz. Yere geçirecek bir azap var onlar için.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Let not the Unbelievers think that our respite to them is good for themselves: We grant them respite that they may grow in their iniquity: But they will have a shameful punishment.