ذَٰلِكَ مِنْ أَنْبَاءِ الْغَيْبِ نُوحِيهِ إِلَيْكَ ۚ وَمَا كُنْتَ لَدَيْهِمْ إِذْ يُلْقُونَ أَقْلَامَهُمْ أَيُّهُمْ يَكْفُلُ مَرْيَمَ وَمَا كُنْتَ لَدَيْهِمْ إِذْ يَخْتَصِمُونَ
Zalike min embail ğaybi nuhıyhi ileyk ve ma künte ledeyhim iz yülkune aklamehüm eyyühüm yekfülü meryeme ve ma künte ledeyhim iz yahtesımun
Kelime
Anlamı
Kökü
ذَٰلِكَ
bunlar
مِنْ
-ndendir
أَنْبَاءِ
haberleri-
الْغَيْبِ
görünmez alemin
نُوحِيهِ
vahyettiğimiz
إِلَيْكَ
sana
وَمَا
كُنْتَ
sen değildin
لَدَيْهِمْ
onların yanında
إِذْ
zaman
يُلْقُونَ
attıkları
أَقْلَامَهُمْ
(kur’a) oklarını
أَيُّهُمْ
hangisi
يَكْفُلُ
kefil olacak (diye)
مَرْيَمَ
Meryem’e
وَمَا
كُنْتَ
sen değildin
لَدَيْهِمْ
yanlarında
إِذْ
zaman
يَخْتَصِمُونَ
birbirleriyle çekiştikleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Bunlar, gaibe ait haberler ki sana vahyetmekteyiz. Meryem’i yetiştirmeyi tekeffül edecek kimdir diye kura çekmek için kalemlerini attıkları zaman da yanlarında değildin, bu hususta çekiştikleri zaman da.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Bütün bunlar akıl ve duyularla değil, vahiy ile bilinen gerçeklerdir. Zira Meryem’i kim koruma altına alacak diye birbirleriyle çekişip bunu kur’a ile belirlediklerinde sen onların yanlarında değildin. Bunları sana bildiriyoruz.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Resûlüm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem’i himayesine alacak diye kur’a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    İşte bu bilgiler, sana vahyetmekte olduğumuz gayba ait haberlerdir. Kim Meryem’in hâmisi olsun, diye kur’a çektiklerinde sen onların yanında değildin. (Bu konuda) tartışırlarken de yanlarında değildin.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Bunlar sana vahyetmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. Meryem’i kimin sorumluluğuna alacağını belirlemek için kalemlerini attıkları sırada sen yanlarında değildin. Aralarında tartıştıkları zaman da sen yanlarında değildin.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahyediyoruz. Onlardan hangisi Meryem’i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur’a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    İşte bu Meryem, Zekeriyya ve Yahya (Aleyhisselâm) kıssaları, sana vahyetmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. Ey Rasûlüm, yoksa Meryemi hangisi himayesine alacak diye, Tevrat yazdıkları kalemleriyle kur’a atarlarken, sen onların yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında bulunmuyordun.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Şimdi sana vahyettiğimiz şey, gayb haberlerindendir. Zira, hangisinin Meryem`in hâmisi olacağını kura ile belirlediklerinde sen onlarla birlikte değildin ve birbirleriyle çekişirlerken de yanlarında yoktun.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Bu Sana vahyettigimiz gayb haberlerindendir. Meryem’e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarinda degildin, cekisirlerken de orada bulunmadin.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    İşte bu sana vahyettiğimiz, gayb haberlerindendir. (Yoksa) Meryem’i kim himayesine alıp onu koruyacak diye kalemlerini (kur’a için) atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu hususta) tartışırlarken de yanlarında bulunmadın..

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Ey Muhammed!) Sana vahyettiğimiz (bu kıssalar), gaybın (görmediğin ve yaşamadığın devrin) haberlerindendir. Zira hangisinin Meryem`in hamisi olacağını kur`a ile belirlediklerinde sen onlarla birlikte değildin ve onlar tartışırken sen yanlarında da yoktun.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (Ey Muhammed!) Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’i kim himayesine alıp koruyacak diye kalemlerini (kur’a için) atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu konuda) tartışırlarken de yanlarında değildin.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Resûlüm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem’i himayesine alacak diye kur’a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Bunlar, sana vahyettiğimiz metafizik haberlerindendir. Meryem’e hangisi kefil olacak diye kura çekerlerken sen onların yanında değildin; çekiştikleri zaman da sen onların yanında değildin.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    İşte bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. (Yoksa) «Meryem’i kim himayesine alıp koruyacak?» diye kalemlerini (kur’a için) atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu hususta) Tartışırlarken de yanlarında bulunmadın.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Bunlar sana vahiy yolu ile bildirdiğimiz gayb alemine ilişkin haberlerdir. Onlardan hangisi Meryem’in sorumluluğunu üstlenecek diye kalemleri ile kur’a çekerlerken sen yanlarında değildin, bu konuda çekişirken de orada değildin.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Bunlar, gayb haberlerindendir; Bunları sana vahyediyoruz. Onlardan hangisi Meryem’i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur’a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    İşte bunlar gayb haberlerindendir ki biz onu sana vahyediyoruz. Meryem’e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin, çekişirlerken de sen yanlarında değildin.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Habîbim) bunlar sana vahyetmekde olduğumuz ğayb haberlerindendir. Meryem’i onlardan hangisi himaayesine alacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu hususda) çekişirlerken de yine yanlarında yokdun.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (Habîbim, yâ Muhammed!) Bunlar gayb haberlerindendir ki, onu sana vahyediyoruz. Yoksa, içlerinden hangisi Meryem`i himâyesine alacak diye kalemlerini (kur`a için nehre) atarlarken, sen onların yanında değildin! (Onlar) birbirleriyle çekişirlerken de yanlarında değildin!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Bunlar sana vahyetmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. Meryem’e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Çekişirlerken de orada bulunmadın.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    (Ey Resul!) "Sana vahyettiğimiz bu olay, gayb haberlerinden bir haberdir. Meryem’e kimin kefil olacağını tespit etmek için, aralarında kura çekerken kavga ettiklerinde, sen onların yanlarında değildin. "

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    İşte bu, gayb haberlerindendir, onu sana vahyediyoruz. Ve, "Meryem’e, onlardan hangisi kefil (vekil) olacak" diye, onlar (kur’a çekmek için) kalemlerini attıkları zaman, sen onların yanlarında değildin. Ve onlar tartışırken de, sen onların yanlarında değildin.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’e hangisi kefil olacak diye (kura çekmek için) kalemlerini atarlarken, sen yanlarında değildin, çekişirlerken de orada bulunmadın.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Sana (şimdi) vahyettiğimiz şey, senin idrakini aşan bir hususla ilgilidir: zira, hangisinin Meryem’in hamisi olacağını kur’a ile belirlediklerinde sen onlarla birlikte değildin, ve (o konuda) birbirleriyle çekiştiklerinde yanlarında yoktun.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    (Ey Nebi!) Sana aktardığımız bu bilgi senin gıyabında olup biten olayların haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem`i himaye edecek diye kur`a çektiklerinde sen yanlarında değildin; onlar (bu konuda) birbirleriyle tartışırken de yanlarında değildin.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Bu sana gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Meryem’i hangisi tekeffül edecek diye kalemlerini attıkları zaman sen onların yanında değildin ve onlar muhâsemede bulundukları zaman da sen onların yanında bulunmuyordun.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Resulüm! Bunlar, bizim sana vahiy yolu ile bildirdiğimiz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem’i himayesine alacak diye kalemleri ile kura atarlarken sen onların yanında değildin. Çekiştikleri zaman da orada bulunmadın.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    (Ey Muhammed/ey İnsan!) Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’i kim himayesine alıp koruyacak diye kalemlerini (kur’a için) atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu konuda) tartışırlarken de yanlarında (sen) yoktun.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Bunlar sana vahiy yolu ile bildirdiğimiz gayb alemine ilişkin haberlerdir. Onlardan hangisi Meryem’in sorumluluğunu üstlenecek diye kalemleri ile kur’a çekerlerken sen yanlarında değildin, bu konuda çekişirken de orada değildin.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    İşte bunlar gayb kabîlinden haberler olup onları Biz sana vahyediyoruz. Yoksa onlar Meryem’i kimin himaye edeceğine dair kur’a çekerlerken ve birbirleriyle tartışırlarken sen yanlarında bulunmuyordun.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    (Ey Muhammed) Bunlar sana vahyettiğimiz, görünmez âlemin haberlerindendir. Meryem’e hangisi kefil olacak diye (kur’a) oklarını atarlarken sen onların yanında değildin; birbirleriyle çekiştikleri zaman da sen yanlarında değildin.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken (kura çekerlerken) sen yanlarında değildin, konuyu tartışırlarken de yanlarında değildin.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahy ediyoruz. Onlardan hangisi Meryem’i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur’a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Bu, gayb haberlerindendir ki, sana vahyediyoruz. Onlar, Meryem’in bakımını kimin üstleneceğini belirlemek için kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Çekiştikleri sırada da yanlarında değildin.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    This is part of the tidings of the things unseen, which We reveal unto thee (O Messenger!) by inspiration: Thou wast not with them when they cast lots with arrows, as to which of them should be charged with the care of Mary: Nor wast thou with them when they disputed (the point).