1. Elif. Lam. Mim Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Doğru olduğu kuşkusuz olan bu kitap, takva sahipleri için hidayet kaynağıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Onlar ki, gaybe inanırlar, namazı kılarlar ve bizim kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Onlar sana indirilene de, senden önce(ki peygamberlere) indirilenlere de inanırlar. Ahiret (gününün geleceğin)i de kesin olarak bilirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. İşte onlar Rablerinin göstermiş olduğu hidayet yolu üzerindedirler ve kurtuluşa erecek olanlar da onlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Sen kâfirleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir; iman etmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde de bir örtü vardır. İşte onlara büyük bir azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. ’Biz Allah’a ve ahiret gününe iman ettik’ diyen ama gerçekte iman etmiş olmayan birtakım kimseler bulunmaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Bunlar Allah’ı ve iman etmiş olanları aldatmaya çalışıyorlar. Oysa gerçekte yalnız kendilerini aldatıyorlar ama bunun bilincinde değillerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Bunların kalplerinde hastalık vardır; Allah da hastalıklarını artırdı. Yalan söylemelerinden dolayı kendilerine çok acıklı bir azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. ’Biz yalnızca düzeltenleriz’ derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. İyi bilinmelidir ki, asıl bozguncular onlardır ama bunun bilincinde değillerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. ’Aşağılık kimselerin iman ettiği gibi mi iman edeceğiz?’ diye söylerler. İyi bilin ki, aşağılık kimseler bizzat kendileridir ama bunu bilemiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. ’Biz sizinle birlikteyiz; ötekilerle ise sadece alay ediyoruz’ derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Asıl, Allah onlarla alay etmekte ve taşkınlıkta ileri gitmeleri konusunda kendilerine fırsat vermektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Bu kimseler hidayete karşılık sapıklığı satın almışlardır. Ancak yaptıkları alışveriş bir kazanç sağlamamış, kendileri de doğru yolu bulamamışlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Bunların örneği ateş yakan bir adamın örneği gibidir ki, her ne zaman bu ateş o kişinin etrafını aydınlatsa Allah bunların gözlerinin nurunu alır da, hiçbir şeyi göremez halde karanlığın içinde kalırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Bunlar sağırdırlar, kördürler ve dilsizdirler. Artık girdikleri yoldan geriye dönmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Yahut bunlar karanlıklarla, gök gürültüsü ve şimşeklerle gelen şiddetli bir yağmura tutulmuş gibidirler. Ölümden sakınmak için yıldırımlara karşı parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Allah kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Çakan şimşek neredeyse gözlerini alacak gibi olur. Bu onların önlerini aydınlatınca o ışıkta yürürler. Ama üzerlerine karanlık bastırınca dimdik ayakta kalırlar. Allah dileseydi onların işitme ve görme kabiliyetlerini alırdı. Allah’ın her şeye gücü yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin. Olur ki böylelikle fenalıklardan sakınırsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. O, sizin için yeryüzünü döşedi ve gökyüzünü bina etti. Gökten su indirip onunla size rızık olsun diye ürünler yetiştirdi. Öyleyse, bile bile Allah’a eş koşmayın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Kulumuza (Hz. Muhammed a.s.’e) indirdiğimizin üzerinde bir şüpheniz varsa ona bir benzeri sureyi siz getirin. Eğer doğru sözlü iseniz, bu konuda, Allah’tan başka bütün şahitlerinizi de yardıma çağırın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. Böyle bir şeyi yapamadığınıza ve hiç bir zaman da yapamayacağınıza göre, yakıtı insanlarla taşlar olan ve kâfirler için hazırlanan ateşten sakının. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. ’Bu bizim daha önce (dünyada) rızıklandığımız şeydir’ derler. Orada onlara böyle birbirinin benzer şeyler verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onlar orada sonsuza kadar kalacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Allah bir sivrisineği veya bunun üstünde bir şeyi örnek vermekten çekinmez. İman etmiş olanlar, onun Rableri katından bildirilen bir gerçek olduğunu bilirler. Kâfirler ise ’Allah, acaba bu örnekle neyi kasdetmiştir?’ derler. Allah onunla birçoklarını sapıklığa düşürür, birçoklarını da doğru yola iletir. Allah’ın onunla sapıklığa düşürdükleri, fasıklardan başkaları değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Bunlar, Allah’a vermiş oldukları sözü kesinlik kazandırdıktan sonra bozarlar; Allah’ın birleştirilmesini emrettiğini keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar. Zarara (hüsrana) uğrayacak olanlar da bunlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. Allah’ı nasıl inkar edersiniz ki, siz ölü idiniz Allah sizi diriltti. Sonra sizi yine öldürür ve ardından tekrar diriltir. Bundan sonra da O’na döndürülürsünüz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Yeryüzünde bulunanların tümünü sizin için yaratan O’dur. Bunları yarattıktan sonra göğe yönelerek onları da yedi gök halinde düzenledi. O her şeyi bilmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. ’Sen orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin! Oysa biz senin yüceliğinden övgü ile söz etmekte (seni hamd ile tesbih etmekte) ve senin bütün eksikliklerden uzak, ulu sıfatların sahibi olduğunu dile getirmekteyiz’ demişlerdi. Allah da, ’ben sizin bilmediklerinizi bilirim’ demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. ’Eğer doğru sözlü iseniz şunların adlarını bana bildirin’ dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. ’Senin şanın pek yücedir. Biz senin bildirdiğinin dışında bir bilgiye sahip değiliz. Şüphesiz sen her şeyi bilen ve hikmet sahibi olansın’ dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. ’Ben göklerin ve yerin gizliliklerini bilirim. Sizin açığa vurduğunuz ve gizlediğiniz her şeyi de bilirim, dememiş miydim!’ dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. ’Adem’e secde edin’ dediğimiz zaman da hepsi secde ettiler. Ancak İblis secde etmedi. O bundan kaçındı, büyüklendi ve kâfirlerden oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. ’Ey Adem, sen ve eşin cennete yerleşin ve orada, istediğiniz yerde yiyeceklerden bolca yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın, sonra kendi kendilerine haksızlık edenlerden olursunuz’ dedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. ’Birbirlerinize düşman olarak oradan inin. Yeryüzünde sizin için bir yerleşme yeri ve belli süreye kadar geçiminizi sağlayacak varlık verilecektir’ dedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Adem daha sonra Rabbinden bazı sözler öğrendi (ve onlarla Rabbine tevbe etti), Rabbi de onun tevbesini kabul etti. Şüphesiz O, tevbeleri daima kabul edendir ve çok rahmet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. ’Hepiniz oradan inin. Benden size bir hidayet geldiğinde, kim benim hidayet yoluma girerse onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. Ama inkar edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar ateşe atılacak olanlardır. Onlar orada sonsuza kadar kalacaklardır.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Ey İsrailoğulları! Size vermiş olduğum nimetlerimi anın ve bana vermiş olduğunuz sözünüzde durun ki ben de size vermiş olduğum sözümde durayım. Sadece benden korkun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Sizin yanınızda olanı doğrulayıcı olarak indirdiklerime iman edin ve onu inkar edenlerin ilki olmayın. Ayetlerimi az bir karşılığa satmayın. Bana karşı gelmekten sakının. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. Hakkı batıla karıştırmayın ve bile bile hakkı gizlemeyin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Namazı kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Kitabı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip bizzat kendinizi unutuyor musunuz? Akıl etmiyor musunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, gönüllerinde Allah’a karşı hürmet duygusu olanların dışındakilere çok ağır gelir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Onlar kendilerinin Allah’ın huzuruna çıkacaklarını ve O’na döneceklerini düşünürler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Ey İsrailoğulları! Benim size vermiş olduğum nimetimi ve sizi alemlere üstün kıldığımı hatırlayın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Hiç kimsenin kimse adına bir şey yapamayacağı, kimseden bir şefaatin kabul edilmeyeceği, kimseden fidye alınmayacağı ve onların (hesaba çekilenlerin) bir yardım göremeyecekleri günden sakının. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Hani sizi, size en kötü işkenceleri uygulayan, erkek çocuklarınızı öldürüp kadınlarınızı sağ bırakan Firavun ailesinden kurtarmıştık. Başınıza gelen bu durumda sizin için Rabbinizin büyük bir imtihanı vardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Hani, sizin için denizi yarmıştık da, sizi kurtarıp gözlerinizin önünde Firavun ailesini boğmuştuk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Sizse onun ardından, zalimlerden olup buzağıya tapmıştınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Daha sonra bunun ardından belki şükredersiniz diye sizi bağışlamıştık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. Doğru yola girersiniz diye Musa’ya kitabı ve furkanı verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Ve Musa halkına dönüp "Ey halkım!" demişti. Doğrusu buzağıya taparak kendinize yazık ettiniz. O halde tevbe ederek tekrar yaratıcınıza yönelin ve size bu günahı işleten benliğinizi öldürüp yok edin veya bu suçunuzdan dolayı; buzağıya tapmayanlar, tapanları öldürün veya intihar ederek, kendi kendinizi öldürerek yok edin. Bu sizin için yaratıcınız katında en hayırlısı olacaktır. Bunun üzerine O, tevbenizi kabul etmişti. Çünkü yalnız O’dur tevbeleri kabul eden ve kullarına acıyan. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. ’Ey Musa! Biz Allah’ı açıkça görmedikçe sana iman etmeyeceğiz’ demiştiniz de siz gözünüz göre göre sizi yıldırım çarpıvermişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Sonra belki şükredersiniz diye sizi ölümünüzden sonra tekrar diriltmiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Üzerinize bulutları göndererek sizi gölgelendirdik. Size kudret helvası ile bıldırcın indirdik. ’Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin.’ Onlar (nankörlükleriyle) bize zulmetmediler ancak kendi kendilerine zulmettiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Hani, ’Şu kasabaya girin, orada istediğiniz yerden bolca yiyin. Kapıdan secde ederek girin ve ’bizi bağışla’ deyin ki, biz de sizin yanlışlıklarınızı bağışlayalım. İyilere olan lütuflarımızı ise artıracağız’ demiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. Ancak zalimler kendilerine söylenilen sözü başka bir sözle değiştirdiler. Biz de zalimlerin üzerine, fenalık etmelerinden dolayı gökten azap indirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. Hani Musa kavmi için su aramıştı da, ’bastonunla taşa vur’ demiştik. Bunun üzerine ondan on iki pınar fışkırdı. Her topluluk hangi pınardan içeceğini bildi. ’Allah’ın verdiği rızıklardan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya uğraşmayın.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. ’Değersiz bir şeyi hayırlı olanla mı değiştirmek istiyorsunuz? Öyleyse bir şehre inin orada istedikleriniz vardır’ demişti. Onlar aşağılık ve yoksulluk belasına çarptırıldılar ve Allah’ın gadabını hak ettiler. Böyle olması onların Allah’ın ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri yüzündendi. Bu, aynı zamanda Allah’a karşı gelmeleri ve taşkınlık etmeleri dolayısıylaydı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. Şüphesiz iman edenlerle, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiilerden kimler Allah’a ve ahiret gününe inanıp salih ameller (iyi işler) işlerlerse onların ecirleri Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve üzülmeyeceklerdir de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. Hani sizden kesin bir söz almış ve Tur dağını üstünüze yükseltmiştik. ’Size verilen Kitab’a sımsıkı yapışın ve içinde olanları sürekli anın ki, belki böylelikle (fenalıklardan) sakınırsınız.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. Siz bu olaydan sonra yine yüz çevirdiniz. Eğer Allah’ın size lütfu ve rahmeti olmasaydı zarara (hüsrana) uğrayanlardan olurdunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. Şüphesiz siz, içinizden cumartesi günü haddi aşanları bilmişsinizdir. Biz onlara ’aşağılık maymunlar olun’ demiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. Bu olayı, öncekilere ve sonradan geleceklere ders verici bir ceza ve takva sahipleri için de bir öğüt kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. ’Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım’ dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. ’(Rabbim), onun ne çok yaşlı ne de çok genç olan ikisi arası bir inek olduğunu söylüyor. Artık size emrolunanı yapın’ dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. ’(Rabbim) onun sarı ve bakanlara neşe veren parlak renkli bir inek olduğunu söylüyor’ dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. ’Rabbine dua et de, onun nasıl bir şey olduğunu iyice açıklasın. Çünkü bize göre sığırlar hep birbirlerine benziyorlar. Allah dilerse biz doğru olanı buluruz’ dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. ’O, onun yeri sürerek veya ekin sulayarak bitkinleşmiş olmayan, kusursuz ve üzerinde alacalık bulunmayan bir inek olduğunu söylüyor’ dedi. Bunun üzerine ’İşte şimdi gerçek olanı bildirdin’ dediler ve ineği kestiler. Ama az kalsın bunu yapmayacaklardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. Hani siz bir can öldürmüştünüz de, bu konuda aranızda tartışmaya girmiştiniz. Oysa Allah sizin gizlediğinizi açığa çıkaracaktı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. ’Onun (kestiğiniz ineğin) bir parçasıyla ölüye vurun’ dedik. İşte Allah ölüleri böyle diriltir ve belki akıl edersiniz diye size böyle ayetlerini gösterir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Bu olaydan sonra kalpleriniz yine katılaştı. Adeta taş gibi oldu, hatta ondan daha katı bir hal aldı. Taşlardan öyleleri vardır ki, arasından ırmaklar fışkırır. Yine öyleleri vardır ki, yarılır ve içinden su çıkar. Yine onlardan Allah korkusundan yuvarlananlar vardır. Allah sizin yaptıklarınızdan habersiz değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Siz onların size inanmalarını mı umuyorsunuz! Oysa onların içinde öyle bir topluluk vardı ki, Allah’ın sözünü duyuyor ve onu iyice kavradıktan sonra bile bile değiştiriyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. Onlar iman edenlerle karşılaştıklarında ’biz de iman ettik’ derler. Ama birbirleriyle başbaşa kaldıklarında, ’Allah’ın size açmış olduğu şeylerden, bunları Rabbinizin katında size karşı bir belge olarak göstersinler diye mi söz ediyorsunuz! Aklınızı kullanmıyor musunuz!’ diye konuşurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Onlar Allah’ın, kendilerinin gizlediklerini de açığa vurduklarını da bildiğini bilmezler mi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Onların içinde bir de Kitab’ı bilmeyen cahiller vardır ki, bunların bütün bildikleri boş kuruntulardan ibaret şeylerdir ve bunlar sadece zanna kapılmaktadırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. ’İşte bu Allah katından gelmedir’ diyenlere yazıklar olsun. Yazdıklarından dolayı da onlara yazık olsun, kazandıklarından dolayı da! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. ’Siz Allah katından bir söz mü aldınız? Şüphesiz Allah verdiği sözden dönmez. Yoksa Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?’ de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Hayır, aksine, kim bir kötülük işler ve yapmış olduğu fenalıklar kendini kuşatırsa işte bunlar cehenneme atılacak olanlardır. Onlar orada sonsuza kadar kalacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. İman edip de salih ameller işleyenler ise cennete girecek olanlardır. Onlar da orada sonsuza kadar kalacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Hani, İsrailoğullarından; ’Allah’dan başkasına kulluk etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilikte bulunacaksınız, insanlara güzel söz söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız ve zekatı vereceksiniz’ diye kesin söz almıştık. Sonra az bir kısmınız müstesna, bu sözden döndünüz. Siz zaten yüz çevirenlersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Yine sizden, kanlarınızı akıtmayacaksınız ve birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız, diye kesin söz aldık. Siz bunu aynen kabul etmiştiniz ve bizzat kendiniz buna şahitlik ediyorsunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. Sonra yine sizler, birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir topluluğu yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onlara karşı kötülük işleme ve düşmanlık konusunda birbirinize destek oluyorsunuz. Size esir olarak geldiklerinde fidyelerini verip kurtarırsınız. Oysa onları çıkarmak size haram kılınmıştır. Yoksa Kitab’ın bir bölümüne inanıp bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz? İçinizden böyle yapanın cezası dünyada rezilliğe düşmekten başka ne olabilir? Böyleleri ahirette de en şiddetli azaba çarptırılacaklardır. Allah sizin işlediklerinizden habersiz değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. Bunlar ahirete karşılık dünya hayatını satın alanlardır. Bunların üzerindeki azap hafifletilmeyeceği gibi kendilerine yardım da edilmeyecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Şüphesiz biz Musa’ya Kitab’ı verdik ve onun ardından peşpeşe peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da açık deliller verdik ve kendisini Ruhu’l-Kudüs ile destekledik. Size her ne zaman bir peygamber nefislerinizin hoşlanmayacağı bir şey (ilahi hüküm) getirse siz büyüklük taslayacak; (gelen peygamberlerin) bir kısmını yalanlayacak bir kısmını da öldürecek misiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. ’Bizim kalplerimiz örtülüdür’ dediler. Aksine, Allah inkarcılıklarından dolayı onları lanetlemiştir. Artık çok az iman ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. Daha önce kâfirlere karşı kendilerine bir ilahi yardımın gelmesini diledikleri halde; Allah katından kendi yanlarında olanı doğrulayıcı bir Kitab, özelliklerinden tanıdıkları şey kendilerine gelince onu inkar ettiler. Allah’ın laneti de inkar edenlerin üzerine olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. Allah’ın lütfunu kullarının içinden dilediği kimseye ulaştırmasını çekememeleri yüzünden O’nun indirdiğini inkar etmekle karşılığında kendilerini sattıklarları şey ne kötüdür! Böylelikle gadab üstüne gadaba uğradılar. Kâfirlere zaten aşağılayıcı bir azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. ’Eğer gerçekten iman sahibi iseniz bundan önce Allah’ın peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. Şüphesiz Musa size apaçık delillerle gelmişti de sonra siz onun ardından buzağıya tapınıp zalimlerden olmuştunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. ’Eğer iman sahibi iseniz, sizin imanınız size ne kadar fena şeyler emrediyor!’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. ’Eğer Allah katında ahiret yurdu diğer insanlara değil de özellikle size verilecekse o zaman, doğru sözlü iseniz ölümü arzulayın.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. Onlar önceden elleriyle işledikleri yüzünden asla ölümü arzulamayacaklardır. Allah zalimleri bilmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. Onları insanların hayata en düşkünü göreceksin. Allah’a ortak koşanlardan bile daha tutkundurlar. Her biri bin yıl yaşatılmayı arzular. Oysa uzun süre yaşatılması onu azaptan uzaklaştırmayacaktır. Allah onların yaptıklarını görmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. ’Kim Cibril’e düşman olursa, (bilsin ki) o bunu (Kur’an’ı) Allah’ın izniyle, daha önce gelmiş olanları doğrulayıcı, iman edenler için de bir hidayet rehberi ve müjde olarak senin kalbine indirdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. Kim Allah’a, meleklerine, peygamberlerine Cibril’e ve Mikail’e düşman olursa Allah da kâfirlere düşmandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. Şüphesiz sana apaçık ayetler indirdik. Onları fasıklardan başkası inkar etmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. Onlar her ne zaman bir ahidde bulundularsa içlerinden bir topluluk onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. Onlara, Allah katından yanlarındakini doğrulayıcı bir peygamber gelince kendilerine kitap verilmiş olanlardan bir topluluk sanki hiç bilmiyorlarmış gibi Allah’ın Kitabı’nı arkalarına attılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. ’Biz ancak bir imtihan vesilesiyiz, sakın küfre düşme’ demeden kimseye bir şey öğretmiyorlardı. Onlar, o iki melekten bir adamla karısının arasını açmada yararlanacakları şeyleri öğreniyorlardı. Allah’ın izni olmadan kimseye bir zarar dokunduramazlardı. Onlar aslında kendilerine zarar verecek ve bir yarar sağlamayacak şeyleri öğreniyorlardı. Onu (sihri) satın alanların bundan dolayı ahirette bir nasib elde edemeyeceklerini biliyorlardı. Nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Eğer onlar iman edip sakınsalardı Allah tarafından verilecek olan karşılık kendileri için daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. Bize bak’ deyin ve dinleyin. Kâfirler için acıklı bir azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. Kitap ehlinden kâfir olanlar da, müşrikler de size Rabbinizin katından bir hayır indirilmesini istemezler. Allah ise kendi rahmetini dilediğine özel kılar. Allah büyük lütuf sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. Biz yerine daha iyisini veya bir benzerini getirmedikçe bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırmaz veya unutturmayız. Allah’ın her şeye güç yetirdiğini bilmez misin? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. Göklerin ve yerin mülkiyetinin Allah’a ait olduğunu bilmez misin?. Sizin de Allah’dan başka bir koruyucunuz (veliniz) ve yardımcınız yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. Yoksa siz de, daha önce Musa’ya sorulmuş olduğu gibi peygamberinize (yersiz) sorular sormak mı istiyorsunuz! Kim imanı küfürle değiştirirse doğru yoldan sapmış olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. Kitap ehlinin çoğu, kendilerine gerçek bütün açıklığıyla belli olduktan sonra sırf kalplerinde size karşı besledikleri kıskançlık duyguları yüzünden sizi iman etmenizden sonra küfüre döndürmek istediler. Siz onlara aldırmayın ve Allah’ın hükmü gelinceye kadar kendi hallerinde bırakın. Şüphesiz Allah her şeye güç yetirendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. Namazı kılın ve zekatı verin. Kendiniz için önceden ne gönderirseniz Allah katında onu bulursunuz. Allah, yaptıklarınızı görmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. ’Eğer doğru söylüyorsanız delilinizi ortaya koyun.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. Aksine, kim iyilik yaparak kendini Allah’a teslim ederse mükafatı Rabbinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 113. ’Hıristiyanlar bir şey üzere değildirler’ dediler. Hıristiyanlar da ’Yahudiler bir şey üzere değildirler’ dediler. Oysa onlar Kitab’ı okumaktadırlar. Bir şey bilmeyenler (müşrikler) de tıpkı onların söylediklerini söylediler. Anlaşmazlığa düştükleri konularda, kıyamet günü Allah hüküm verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 114. Allah’ın mescidlerinde O’nun adının anılmasını engelleyen ve onların yıkılmasına çalışandan daha zalim kim olabilir? Bunların oralara ancak korku içinde girmeleri gerekir. Onlara dünyada bir rezillik vardır. Onlar için ahirette de büyük bir azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 115. Doğu da, batı da Allah’ındır. Nereye yönelirseniz Allah’ın yüzü oradadır. Allah(’ın gücü) geniştir ve O, her şeyi bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 116. ’Allah oğul edindi’ dediler. O bundan yücedir. Aksine göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’na aittir. Hepsi O’na boyun eğmişlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 117. Gökleri ve yeri bir örneğe dayanmadan yaratan O’dur. Bir şeyin olmasına hükmettiğinde ona ’ol’ der, o da oluverir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 118. Bilgi sahibi olmayanlar ’Allah bizimle konuşmalı ya da bize bir ayet (mucize) gelmeli değil miydi?’ dediler. Onlardan öncekiler de onların bu sözlerine benzer şeyler söylemişlerdi. Kalpleri birbirine benziyor. Biz iyi anlayan bir topluluk için ayetlerimizi açık bir şekilde gösterdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 119. Seni bir müjdeleyici ve bir korkutucu olarak hakla gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 120. ’Gerçek hidayet Allah’ın hidayetidir.’ Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyarsan Allah’tan sana ne bir koruyucu ne de bir yardımcı bulabilirsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 121. Kendilerine vermiş olduğumuz Kitab’ı hakkıyla okuyanlar, işte onlar ona iman ederler. Kim de bunu inkar ederse kesin zarara uğrayanlar işte onlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 122. Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve sizi alemlere üstün kıldığımı hatırlayın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 123. Kimsenin kimse adına bir şey yapamayacağı, kimsenin yerine bir fidyenin kabul edilmeyeceği, kimseye şefaatin yarar sağlamayacağı ve (hesaba çekilenlerin) bir yerden yardım göremeyecekleri günden sakının. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 124. ’Benim ahdim (sözüm) zalimlere erişmez’ dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 125. Ka’be’yi insanlar için bir toplanma ve güven yeri kıldık. Siz de İbrahim’in makamından kendinize bir namaz kılma yeri edinin. İbrahim ile İsmail’e ’Tavaf edenler, orada ibadet için itikafa çekilenler, rüku ve secde edenler için evimi temizleyin’ diye emir vermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 126. ’Kim küfrederse onu da kısa bir süre geçindirir sonra ateş azabına atarım. Orası ne fena bir varış yeridir’ demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 127. "Ey Rabbimiz! Bizim yaptığımız şeyleri bizden kabul et, sensin herşeyi bilen ve herşeyi duyan. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 128. ’Ey Rabbimiz! İkimizi sana teslim olmuş kimseler eyle. Soyumuzdan da sana teslim olan bir ümmet çıkar. Bize ibadet yer ve yöntemlerimizi göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz sen her zaman tevbeleri kabul edensin ve rahmet sahibisin.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 129. ’Ey Rabbimiz! Onların içinden kendilerine senin ayetlerini okuyacak, onlara Kitab’ı ve hikmeti öğretecek ve onları arındıracak bir peygamber gönder. Şüphesiz sen pek yüce ve hikmet sahibisin.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 130. Kendini aşağılığa düşürenden başka kim İbrahim’in dininden yüz çevirir? Biz onu dünyada seçtik. O, ahirette de salihlerdendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 131. ’Teslim ol!’ dediğinde ’Alemlerin Rabbine teslim oldum’ demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 132. ’Ey oğullarım! Allah sizin için bu dini seçti. Artık ancak Müslüman kimseler olarak ölün.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 133. ’Senin ilahın ve ataların İbrahim’in, İsmail’in ve İshak’ın ilahı olan tek ilaha!’ diye cevap verdikleri sırada siz orada mıydınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 134. Bunlar geçmiş bir ümmettir. Onların kazandıkları kendilerine sizin kazandıklarınız ise sizedir. Siz onların yaptıklarından sorumlu tutulmayacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 135. ’Aksine, biz ancak İbrahim’in dini olan dosdoğru dine uyarız. O, ortak koşanlardan değildi.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 136. ’Biz Allah’a, bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Ya’kub’a onların soylarından gelen diğer peygamberlere indirilene; Musa’ya ve İsa’ya verilene ve bütün peygamberlere Rableri katından verilenlere iman ettik. Onların aralarında bir ayırım yapmayız. Biz O’na (Allah’a) teslim olanlarız’ deyin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 137. Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa, doğru yolu bulmuş olurlar; dönerlerse mutlaka ayrılık içine düşmüş olurlar. Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir; bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 138. ’Allah’ın boyası(nı seçtik)... Kimin boyası, Allah’ın boyasından daha güzel olabilir? Biz O’na kulluk etmekteyiz.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 139. ’Siz Allah hakkında bizimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptığımız işler bize, sizin yaptığınız işler sizedir. Biz O’na gönülden bağlıyız.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 140. ’Siz mi daha iyi biliyorsunuz yoksa Allah mı?’ Allah’tan gelen bir şahitliği gizleyenden daha zalim kim olabilir! Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 141. Onların kazandıkları kendilerine sizin kazandırdıklarınız da size aittir; ve siz onların yaptıklarından kesinlikle sorumlu tutulmayacaksınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 142. ’Doğu da batı da Allah’ındır. Dilediğini doğru yola iletir.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 143. Böylece sizi, insanların üzerine şahit olmanız ve peygamberin de sizin üzerinize şahit olması için orta bir ümmet kıldık. Senin daha önce yönelmekte olduğun kıbleyi, insanlardan kimin peygambere uyduğunu ve kimin de ökçelerinin üzerine geriye döndüğünü ortaya çıkarmak amacıyla belirlemiştik. Şüphesiz bu sadece Allah’ın doğru yola eriştirdiği kimselerden başkasına ağır gelir. Allah elbette sizin imanınızı boşa çıkarmayacaktır. Şüphesiz Allah insanlara çok acıyan ve çok rahmet edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 144. Ey peygamber! Biz, senin yüzünün göğe doğru çevrilip durduğunu, Allah ve Cibril’den haber beklediğini görüyoruz. Merak etme, elbette seni, hoşlanacağın bir kıbleye döndüreceğiz. Bundan böyle, yüzünü Mescidi Haram tarafına çevir. Nerede olursanız yüzlerinizi o yöne çevirin. Aslında kitap verilenler, kıblenin sadece Allah tarafından değiştirilebileceği bir gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir ki. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 145. Sen kendilerine Kitab verilmiş olanlara bütün delilleri göstersen, yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblelerine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblelerine uymazlar. Eğer sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, şüphesiz zalimlerden olursun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 146. Kendilerine daha önce Kitab vermiş olduklarımız onu kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Yine de onlardan bir grup bile bile gerçeği gizlerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 147. Gerçek Rabbin tarafından bildirilmektedir. Sakın şüpheye düşenlerden olma. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 148. Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Hayırlarda yarışın. Her nerede olursanız olun Allah hepinizi biraraya getirir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 149. Her nereden (yola) çıkarsan çık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Şüphesiz bu, Rabbin tarafından bildirilen bir gerçektir. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 150. Her nereden çıkarsan yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. İçlerindeki zalimler dışında, insanların ellerinde sizin aleyhinize kullanacakları bir delillerinin olmaması için her nerede bulunursanız bulunun yüzlerinizi onun tarafına çevirin. Onlardan korkmayın, benden korkun ki, size olan nimetimi tamamlayayım. Böylece olur ki, hidayete erersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 151. Nitekim içinizde, size ayetlerimizi okuyan, sizi arındıran ve size Kitab’ı ve hikmeti öğreten, daha önceden bilmediğiniz şeyleri bildiren, sizden bir peygamber gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 152. Şu halde beni anın ki ben de sizi anayım ve bana şükredin, bana karşı nankörlük etmeyin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 153. Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’dan yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 154. Allah yolunda öldürülenlere ’ölüler’ demeyin. Aksine onlar diridirler ancak siz farkedemiyorsunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 155. Elbette sizi korku, açlık; mallar, canlar ve ürünlerden eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 156. ’Şüphesiz biz Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz’ derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 157. İşte Rablerinden bağışlama ve rahmet onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 158. Safa ile Merve, Allah’ın işaretlerindendir. Kim Ka’be’yi hacceder veya umre yaparsa bu ikisini tavaf etmesinde kendisi için sakınca yoktur. Kim gönülden iyilik yaparsa bilsin ki, Allah, iyiliklerin karşılığını veren ve her şeyi bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 159. İndirdiğimiz açık delilleri ve onu Kitap’ta insanlara açıklamamızdan sonra hidayet çizgisini gizleyenler var ya, işte bunlara Allah da lanet eder, bütün lanet ediciler de lanet eder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 160. Ancak tevbe edip durumlarını düzelten ve (gerçeği) açıklayanların tevbelerini kabul ederim. Ben sürekli tevbeleri kabul eden ve rahmet sahibi olanım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 161. Şüphesiz inkar edip de inkarcı olarak ölenler var ya, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti bunların üzerinedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 162. Onlar (lanette) sürekli kalıcıdırlar. Üzerlerinden azap hafifletilmez ve kendilerine bakılmaz da. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 163. Sizin ilahınız tek bir ilahtır. Rahman ve Rahim olan O’ndan başka ilah yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 164. Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardından gelmesinde, insanlara yarar sağlayan şeylerle denizlerde yüzen gemilerde, Allah’ın gökten su indirip onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve böylece üzerinde bütün canlı türlerini yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gök ile yer arasında dolaştırılan bulutları oluşturmasında akıl eden bir topluluk için ayetler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 165. İnsanların içinde Allah’tan başka ortaklar edinerek onları Allah’ı sever gibi seven kimseler bulunmaktadır. İman edenlerin Allah’a olan sevgileri ise daha güçlüdür. Zulmedenler, azabı gördüklerinde bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın azabının gerçekten çok şiddetli olduğunu anlayacaklarını keşke bilselerdi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 166. İşte o zamanda, kendilerine uyulanlar, kendilerine uyanlardan uzak olduklarını bildirirler ve aralarındaki bütün bağlar da kesilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 167. ’Bir kez daha elimize fırsat geçseydi de, onların bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşsaydık’ derler. Böylece Allah, onların yaptıklarını iç çektirici (eyvah dedirtici) şeyler olarak kendilerine gösterir. Onlar ateşten çıkacak da değildirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 168. Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan helal ve temiz olmak şeylerden yiyin. Şeytanın adımlarına uymayın. Şüphesiz o sizin için apaçık bir düşmandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 169. O size yalnızca kötülüğü, hayasızlığı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 170. ’Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyuyoruz’ derler. Ya, ataları bir şeyden anlamıyor veya doğru yolu bulamamış idilerse! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 171. İnkar edenlerin örneği, bağırıp haykırmadan başka bir şeyi duymayan varlığa seslenen birinin örneği gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler dolayısıyla bir şeyden anlamazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 172. Ey iman edenler! Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve eğer Allah’a kulluk ediyorsanız O’na şükredin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 173. (Allah) size, leşi, kanı, domuz etini ve Allah’dan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Kim mecbur kalır da, taşkınlık etmeden ve aşırıya gitmeden yerse onun için günah yoktur. Allah bağışlayıcıdır, rahmet edicidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 174. Allah’ın indirdiği Kitab’dan bir şeyler gizleyen ve onunla az bir değeri satın alanlar var ya, işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey yemiyorlar. Allah, kıyamet gününde onlarla konuşmaz ve kendilerini temize çıkarmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 175. İşte onlar hidayete karşılık sapıklığı, bağışlanmaya karşılık da azabı satın alanlardır. Onlar ateşe karşı ne kadar da dayanıklıdırlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 176. Bu, Allah’ın Kitab’ı hak üzere indirmiş olmasındandır. Kitab hakkında ayrılığa düşenler ise derin bir anlaşmazlık içindedirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 177. İyilik yüzlerinizi doğuya veya batıya çevirmeniz değildir. Ancak iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, Kitab’a ve peygamberlere iman eden, O’nun sevgisi ile malı yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yolda kalmış olana, dilenenlere ve kölelere veren, namazı kılan, zekatı veren, söz verdiklerinde sözlerini yerine getiren, darlıkta, hastalıkta ve savaşın kızıştığı anda sabreden kimselerin yaptıklarıdır. İşte bunlar doğru olanlardır. Takva sahibi olanlar da bunlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 178. Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın. Her kime kardeşi tarafından bir bağışlamada bulunulursa bu zaman iyiliğe uyulmalı ve gerekli olan şey ona güzellikle verilmelidir. Bu, Rabbiniz tarafından size bir hafifletme ve rahmettir. Artık bundan sonra kim taşkınlık ederse ona acıklı bir azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 179. Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri! Umulur ki sakınırsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 180. Sizden birine ölüm geldiğinde arkasında bir varlık bırakırsa, anne, babaya ve yakınlara iyilik üzere vasiyette bulunmak üzerinize farz kılındı. Bu, takva sahiplerinin üzerine bir haktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 181. Kim onu (vasiyyeti) duyduktan sonra değiştirirse, günahı değiştirenlerin üzerinedir. Allah duyandır, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 182. Kim vasiyet edenin bir haksızlığa meyledeceğinden veya günaha gireceğinden korkar da, tarafların arasını düzeltirse onun üzerine bir günah yoktur. Allah bağışlayıcıdır, rahmet edicidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 183. Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, (fenalıklardan) sakınırsınız diye oruç sizin üzerinize de farz kılındı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 184. İçinizden kim hasta ya da yolcu olursa tutmadığı günler sayısınca sonraki günlerde oruç tutar. Oruca dayanamayanların bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermeleri gerekir. Kim gönüllü olarak bundan daha fazlasını verirse, bu onun için daha hayırlıdır. Ayrıca, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 185. Ramazan ayı, içerisinde insanlar için hidayet rehberi, doğruyu gösteren açık belgeleri kapsayan ve hak ile batılı birbirinden ayıran kitap olarak Kur’an’ın indirilmiş olduğu aydır. Sizden kim bu aya erişirse onda oruç tutsun. Kim de hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günlerin sayısınca başka günlerde tutar. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bu, belirlenen sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola eriştirdiği için Allah’ı yüceltmeniz için ve olur ki şükredersiniz diyedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 186. Kullarım sana benden sorarlarsa (bilsinler ki) ben onlara yakınım. Bana dua ettiğinde dua edenin duasını kabul ederim. Şu halde benim çağrıma kulak versin ve bana iman etsinler. Olur ki doğru yola uyarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 187. Size, oruç günlerinin gecelerinde hanımlarınıza yaklaşmanız helal kılındı. Onlar sizin için bir örtüdürler, siz de onlar için bir örtüsünüz. Allah sizin nefislerinize güvenemeyeceğinizi bildi de tevbelerinizi kabul etti ve sizi bağışladı. Şu halde artık (geceleri) onlara yaklaşın ve Allah’ın sizin için takdir ettiğini dileyin. Ve şafağın beyaz ipliği siyah ipliğinden size göre ayırdoluncaya kadar yiyip için. Sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Camilerde itikafta olduğunuz zamanlarda hanımlarınıza yaklaşmayın. Bunlar Allah’ın koymuş olduğu sınırlardır, bunlara yaklaşmayın. İşte, sakınırlar diye Allah ayetlerini insanlara böyle açıklamaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 188. Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin ve insanların mallarının bir kısmını yemek için bile bile bunları günah olan bir şekilde hakimlere aktarmayın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 189. ’Onlar, insanlar açısından ve hacc mevsiminin belirlenmesi için zaman ölçüleridir.’ İyilik evlere arka taraflarından gelmeniz değildir, aksine iyilik (fenalıklardan) sakınanın tutumudur. Evlere kapılarından girin ve Allah’tan korkun. Umulur ki kurtuluşa erersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 190. Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın, ancak haddi aşmayın. Şüphesiz Allah haddi aşanları sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 191. Onları bulduğunuz yerde öldürün ve kendilerini sizi çıkardıkları yerden çıkarın. Fitne öldürmekten daha kötüdür. Orada sizinle savaşmadıkları sürece onlarla Mescidi Haram etrafında savaşmayın. Eğer savaşırlarsa o zaman onları öldürün. Kâfirlerin cezası işte böyledir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 192. Eğer yaptıklarına bir son verirlerse, şüphe yok ki Allah tarifsiz bağışlayıcıdır, eşsiz merhamet kaynağıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 193. Fitne kalmayıncaya ve din Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer onlar vazgeçerlerse, zalimlerden başkalarına düşmanlık edilmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 194. Haram ay, haram aya karşılıktır. Hürmetler de karşılıklıdır. Size kim saldırıda bulunursa, onun size saldırdığı kadar siz de ona saldırın. Allah’a karşı gelmekten de sakının ve bilin ki Allah sakınanlarla beraberdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 195. Allah yolunda harcamada bulunun ve kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 196. Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer alıkonulursanız kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Gönderdiğiniz kurban yerine ulaşıncaya kadar saçlarınızı traş etmeyin. Hasta olan veya başından bir rahatsızlığı olan (bundan dolayı traş olan) kimsenin üzerine ya oruç, ya sadaka veya kurban olarak fidye gerekir. Güvene kavuştuğunuz zaman, her kim hacca kadar umre ile yararlanmak isterse kolayına gelen bir kurban kesmesi gerekir. Kim (kurban kesme imkanı) bulamazsa üç gün hacc esnasında yedi gün de döndükten sonra oruç tutması gerekir. Böylece tam on gün oruç tutar. Bu hüküm ailesi Mescidi Haram yakınında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki, Allah’ın cezası pek şiddetlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 197. Hacc belli aylardadır. Kim bu aylarda haccı kendine farz ederse (ihrama girerse) bilsin ki, haccda kadına yaklaşmak, fenalık yapmak ve tartışmaya girmek yoktur. Her ne iyilik yaparsanız Allah onu bilir. Yanınıza azık alın ve bilin ki, azıkların en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 198. Rabbinizden bir lütuf istemenizde sizin için herhangi bir sakınca yoktur. Arafat’tan topluca indiğinizde Meş’ar-ı Haram’da Allah’ı anın. O size doğru olanı gösterdiği gibi siz de O’nu anın. Gerçekte siz bundan önce sapıklardan idiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 199. Sonra insanların toplu halde akın ettikleri yerden siz de topluca akın edin ve Allah’dan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah bağışlayan ve rahmet edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 200. ’Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver’ diyen vardır ki, onun ahirette bir payı yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 201. ’Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyiliği ahirette de iyiliği ver ve bizi ateşin azabından koru’ der. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 202. İşte bunların kazandıklarından bir payları vardır. Allah hesabı çabuk görendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 203. Sayılı günlerde Allah’ı anın. Kim iki günde acele ederse onun için bir günah yoktur. Kim de geriye kalırsa sakındığı takdirde onun için de bir günah yoktur. Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki, hepiniz O’nun huzurunda toplanacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 204. İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatıyla ilgili sözleri senin hoşuna gider ve kalbinde olana Allah’ı şahit tutar. Gerçekte ise o düşmanların en yamanıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 205. Yanından ayrılıp gittiğinde de yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya ekini ve nesli yok etmeye çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 206. Ona ’Allah’dan kork’ denildiği zaman gururu onu günaha sürükler. Artık ona cehennem yeter. O ne kötü bir yataktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 207. İnsanlardan öyleleri de vardır ki, canlarını Allah’ın rızasını kazanma yolunda feda ederler. Allah kullarına karşı şefkatlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 208. Ey iman edenler! İslam’a tam anlamıyla, her şeyinizle girin ve şeytanın adımlarına uymayın. Şüphesiz o, sizin için açık bir düşmandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 209. Size açık deliller geldikten sonra ayağınız kayarsa bilin ki Allah yücedir, hikmet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 210. Onlar bulut gölgeleri içinde Allah’ın ve meleklerinin gelmesini ve işin bitirilmesini mi gözlüyorlar? İşler şüphesiz Allah’a döndürülür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 211. İsrailoğullarına, nice açık deliller verdiğimizi sor! Kim kendisine geldikten sonra Allah’ın nimetini değiştirirse şüphesiz Allah, cezası pek çetin olandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 212. İnkar edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Bu yüzden mü’minlerle alay ediyorlar. Oysa takva sahipleri kıyamet gününde onların üstündedirler. Allah dilediğini hesapsız bir şekilde rızıklandırır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 213. İnsanlar tek bir ümmetti. Sonra Allah müjdeleyici ve korkutucu peygamberler gönderdi. Onlarla birlikte, insanlar arasında ayrılığa düştükleri konularda hükmetmeleri için hak üzere Kitab indirdi. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra aralarındaki kıskançlıklarından, kinlerinden dolayı bu (Kitap) hakkında ayrılığa düşenler kendilerine Kitab verilmiş olanlardan başkaları değildir. Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların üzerinde ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah dilediğini doğru yola iletir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 214. Yoksa siz, sizden önce geçenlerin başlarına gelenin benzeri sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlar öylesine darlık ve sıkıntı içerisine düştüler ki, peygamber ile yanındakiler ’Allah’ın yardımı acaba ne zaman?’ diyecek kadar sarsıldılar. Bilin ki, Allah’ın yardımı yakındır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 215. ’Hayır yolunda sarfedeceğiniz şey anne-babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere ve yolda kalmışadır. Hayır adına her ne işlerseniz şüphesiz Allah onu bilir.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 216. Savaş, hoşunuza gitmemekle birlikte üzerinize farz kılındı. Bir şeyden hoşlanmadığınız halde o sizin iyiliğinize olabilir. Bir şeyi de sevdiğiniz halde o sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilemezsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 217. ’Onda savaşmak büyük bir günahtır. İnsanları Allah’ın yolundan alıkoymak, onu inkar etmek, Mescid-i Haram’a karşı nankörlük etmek, halkını oradan çıkarmak Allah katında daha büyük bir günahtır. Bozgunculuk ise öldürmekten daha fenadır. Onlar eğer güç yetirebilirse sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler. Sizden kim dininden döner ve sonra da kâfir olarak ölürse, işte onların yaptıkları işler dünyada da, ahirette de boşa gitmiştir ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada sürekli kalıcıdırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 218. Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah’ın rahmetini umarlar. Allah bağışlayan, rahmet edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 219. ’İhtiyaçtan fazlasını.’ İşte Allah, olur ki düşünürsünüz diye ayetlerini size böyle açıklamaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 220. ’Onların durumlarını düzeltmek iyidir. Eğer onları aranıza alırsanız, artık sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgunculuk edeni de, düzeltme yapanı da bilir. Allah dileseydi sizin önünüze zorluk çıkarırdı. Şüphesiz Allah yücedir, hikmet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 221. Allah’a iman etmedikleri sürece müşrik kadınları nikahlamayın. Şüphesiz mü’min bir cariye, hoşunuza gitse bile müşrik olan bir kadından daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de iman etmedikleri sürece (kızlarınızı) nikahlamayın. Şüphesiz mü’min bir köle, hoşunuza gitse bile müşrik bir adamdan daha hayırlıdır. Onlar ateşe çağırmaktadırlar. Allah ise, kendi izniyle cennete ve bağışlanmaya çağırmakta ve belki, düşünüp öğüt alırlar diye insanlara ayetlerini açıklamaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 222. ’O bir eziyettir. Ay hali görmekte oldukları sırada kadınlarınızdan uzak durun ve temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. Temizlenmelerinden sonra artık Allah’ın size emretmiş olduğu yerden kendilerine varın. Şüphesiz Allah çokça tevbe edenleri sever ve temizlenenleri de sever.’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 223. Kadınlarınız sizin tarlalarınızdır. Artık tarlalarınıza istediğiniz gibi varın. Kendiniz için de ileride yararlanacağınız şeyler hazırlayın. Allah’a karşı gelmekten de sakının ve bilin ki siz O’na kavuşacaksınız. Mü’minleri de müjdele. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 224. Yeminlerinizi bahane ederek iyilik yapmanız, kötülüklerden sakınmanız ve insanların aralarını düzeltmeniz konusunda Allah’ı engel kılmayın. Allah duyandır, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 225. Allah dil sürçmesiyle yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmaz. Ama kalplerinizin kazandıklarından dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, yumuşak davranandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 226. Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenlerin dört ay bekleme süreleri vardır. Eğer (bu süre içinde) yeminlerinden dönerlerse bilsinler ki, Allah bağışlayandır, merhamet edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 227. Eğer boşamayı amaçlarlarsa şüphesiz ki, Allah işitendir, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 228. Boşanmış kadınlar üç ay hali süresi kendilerini gözetirler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorlarsa Allah’ın, rahimlerinde yarattığını gizlemeleri helal olmaz. Kocaları eğer barışmak isterlerse bu süre içinde onları geri almaya daha çok hak sahibidirler. Onların üzerlerindeki sorumluluğa denk bir şekilde iyilik üzere hakları da vardır. Erkeklerin ise onların üzerinde bir derece farkları vardır. Allah yücedir, hikmet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 229. Boşama iki keredir. Artık bundan sonra ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmak gerekir. Sizin onlara verdiklerinizden bir şeyi geri almanız helal olmaz. Ancak, Allah’ın sınırlarını gözetememekten korkmaları durumu bunun dışındadır. Eğer o ikisinin Allah’ın sınırlarını gözetemeyeceklerinden korkarsanız (bilin ki), kadının kendi hakkının bir kısmından vazgeçmesinde onlar için herhangi bir günah yoktur. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır, onları aşmayın. Kimler Allah’ın sınırlarını aşarlarsa işte onlar zalimlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 230. Eğer (bu iki boşamadan sonra koca eşini) tekrar boşarsa artık o kadın bir başka koca ile nikahlanmadıkça ona helal olmaz. Eğer bu ikinci kocası o kadını boşarsa, Allah’ın sınırlarını gözeteceklerine kanaat getirmeleri durumunda (birinci kocası ile) yeniden evlenmelerinde kendileri için bir sakınca yoktur. Bunlar Allah’ın, bilen bir topluluğa açıkladığı sınırlarıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 231. Kadınlarınızı boşadığınızda bekleme sürelerini tamamlarlarsa artık onları ya iyilikle tutun veya iyilikle bırakın. Haklarına tecavüz etmek için kendilerine zarar vermek üzere yanınızda tutmayın. Kim bunu yaparsa kendi nefsine haksızlık etmiş olur. Allah’ın ayetlerini eğlence konusu yapmayın. Allah’ın üzerinizdeki nimetini ve onlarla size öğüt vermek için üzerinize Kitab ve hikmet indirdiğini hatırlayın. Allah’a karşı gelmekten de sakının ve bilin ki Allah her şeyi bilmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 232. Kadınları boşadığınızda bekleme sürelerini tamamlarlarsa, aralarında iyilik üzere anlaşmaları durumunda (kendileriyle evlenmeye niyetlendikleri) eşleriyle nikahlanmalarını engellemeye çalışmayın. Bununla içinizden Allah’a ve ahiret gününe iman edene öğüt verilmektedir. Bu sizin için daha elverişli ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilemezsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 233. Anneler de, emzirme süresini tamamlatmak isteyenler için çocuklarını iki tam yıl emzirirler. (Bu süre içinde) uygun bir şekilde onların yiyecek ve giyeceklerini temin etmek de çocuk kendisine ait olan babanın üzerinedir. Hiç kimse gücünün yeteceğinden fazlası ile sorumlu tutulamaz. Anne çocuğundan dolayı zarara sokulmasın; çocuk kendisine ait olan baba da çocuğundan dolayı zarara uğratılmasın. Mirasçının üzerinde de aynı yükümlülük vardır. Eğer (anne ile baba) karşılıklı memnuniyetle ve aralarında danışarak çocuğu sütten kesmek isterlerse bundan dolayı herhangi bir günaha girmiş olmazlar. Çocuklarınızı süt anneye vermek isterseniz, vereceğinizi örfe uygun bir şekilde ödediğiniz takdirde, bunda da sizin için bir sakınca yoktur. Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki, Allah yaptıklarınızı görmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 234. Aranızdan arkalarında eşlerini bırakarak ölenlerin karıları, kendi kendilerine, dört ay on gün beklerler. Bekleme sürelerini tamamlamalarından sonra onların kendi haklarında örfe uygun olarak yaptıklarından dolayı size bir sorumluluk yoktur. Allah yaptıklarınızı bilmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 235. Bu kadınlara kendileriyle evlenme arzusunda olduğunuzu sezdirmenizde veya kalplerinizde böyle bir arzu taşımanızda sizin için sakınca yoktur. Allah onları içinizden geçireceğinizi bildi. Güzel bir söz söylemeniz dışında onlarla gizlice sözleşmeyin. Bekleme süresi tamam oluncaya kadar nikah bağını bağlamaya da kalkmayın ve bilin ki Allah sizin içinizden geçenleri bilmektedir. Şu halde O’ndan sakının. Yine bilin ki Allah bağışlayandır, hilim sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 236. Kendilerine el sürmediğiniz ve mehirlerini belirlemediğiniz kadınları boşamanızdan dolayı üzerinize bir vebal yoktur. Onlara uygun şekilde bir şeyler verin. Durumu iyi olan kendi gücü oranında, darda olan da kendi gücü oranında örfe göre bir şeyler vermeli. Bu, iyilik sahiplerinin üzerine bir yükümlülüktür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 237. Eğer onları mehirlerini belirledikten sonra, henüz kendilerine el sürmeden boşarsanız belirlemiş olduğunuz mehrin yarısını vermeniz gerekir. Ancak kadınlar vazgeçer veya nikah bağı elinde olan erkek tamamını bağışlarsa başka. Bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızda fazileti unutmayın. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı görür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 238. Namazları ve (özellikle) orta namazı koruyun ve gönülden boyun eğerek Allah’ın huzuruna durun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 239. Eğer korkarsanız yürürken veya binek üzerinde kılın. Güvene kavuştuğunuz zaman, size bilmediklerinizi öğrettiği gibi Allah’ı zikredin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 240. Sizden arkalarında hanımlarını bırakarak ölenler, hanımlarının dışarı çıkarılmaksızın bir yıl boyunca geçimlerini sağlayacak bir varlık vasiyet etsinler. Eğer çıkarlarsa onların kendi haklarında meşru olarak yaptıklarından dolayı size bir sorumluluk yoktur. Allah yücedir, hikmet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 241. Boşanan kadınlara da örfe uygun bir geçimlik verilmelidir. Bu takva sahiplerinin üzerine bir yükümlülüktür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 242. Allah size belki akıl edersiniz diye ayetlerini böylece açıklamaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 243. Sayıları binleri bulduğu halde ölüm korkusuyla yurtlarından çıkanları görmedin mi? Allah onlara ’ölün’ dedi ve sonra onları diriltti. Şüphesiz Allah, insanlara karşı lütuf sahibidir. Ancak insanların çoğu şükretmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 244. Allah yolunda savaşın ve bilin ki, Allah duyandır, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 245. Allah’ın kendisine kat kat fazlasıyla ödemesi karşılığında kim Allah’a güzel bir borç verir! Allah daraltır da, genişletir de! Ve O’na döndürüleceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 246. ’Yurtlarımızdan ve çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olan bizler niçin Allah yolunda savaşmayalım ki?’ demişlerdi. Üzerlerine savaş farz kılındığında ise çok azı dışında yüz çevirdiler. Allah zalimleri bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 247. ’Doğrusu Allah onu sizin üzerinize seçti ve onun bilgisini ve bedensel gücünü artırdı. Allah mülkünü dilediğine verir. Allah lütfu geniş olan ve her şeyi bilendir’ dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 248. ’Onun hükümdarlığının belgesi, size, içinde Rabbinizden bir ferahlık ve Musa ailesiyle Harun ailesinin geriye bıraktıklarından arta kalanların bulunduğu ve meleklerin taşıdığı Tabut’un gelmesidir. Eğer iman ediyorsanız, bunda sizin için bir delil vardır’ dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 249. ’Nice az topluluk vardır ki, Allah’ın izniyle, kalabalık topluluğa üstün gelmiştir. Allah da sabredenlerle beraberdir’ dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 250. ’Ey Rabbimiz, bize bolca sabır ver, ayaklarımızı sağlam tut ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!’ dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 251. Allah’ın izniyle onları yenilgiye uğrattılar ve Davud Calut’u öldürdü. Allah da ona hükümdarlık ve hikmet verdi ve kendisine dilediğinden öğretti. Eğer Allah’ın, insanların bazılarını diğer bazılarıyla savması olmasaydı yeryüzünün düzeni bozulurdu. Ancak Allah alemler üzerinde lütuf sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 252. Bunlar Allah’ın, sana hak üzere okuduğumuz ayetleridir. Ve hiç şüphe yok ki sen peygamberlerdensin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 253. İşte biz bu peygamberlerin bazılarını bazılarına üstün kıldık. Onların içinde Allah’ın kendileriyle konuştukları vardır. Bazılarını ise derecelerle yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa’ya da açık belgeler verdik ve onu Ruhu’l-Kuds ile destekledik. Allah dileseydi, onlardan sonra gelenler kendilerine açık belgeler geldikten sonra birbirleriyle çarpışmazlardı. Ama onlar ayrılığa düştüler; kimisi iman etti, kimisi de inkar etti. Allah dileseydi onlar birbirleriyle çarpışmazlardı. Ama Allah istediğini yapar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 254. Ey iman edenler! Alış verişin, dostluğun ve şefaatin olmayacağı gün gelmeden önce size rızık olarak verdiklerimizden harcayın. Kâfirler ise zalimlerin ta kendileridirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 255. Allah, kendinden başka ilah olmayan (ilah)dır. O, sürekli diridir ve yaratıklarını sürekli koruyup gözetendir. Onu ne bir uyuklama ne de uyku tutar. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O’nun katında kendisinin izni olmadan kim şefaat edebilir! O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlar, O’nun ilminden dilediği kadarından fazla bir şeyi kuşatamazlar. O’nun Kürsi’si gökleri ve yeri kaplamıştır. Bunları korumak O’na güç gelmez. O, çok yüce, çok büyüktür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 256. Dinde zorlama yoktur. Doğruluk sapıklıktan tamamen ayrılmıştır. Kim Tağut’u inkar edip Allah’a iman ederse en sağlam kulpa yapışmış olur. Onun kopması sözkonusu değildir. Allah duyandır, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 257. Allah iman edenlerin dostudur; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkar edenlerin dostları ise Tağut’tur; onları aydınlıktan karanlıklara sokarlar. Bunlar cehenneme atılacak olanlardır. Onlar orada sonsuza kadar kalıcıdırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 258. ’Allah güneşi doğudan getirir, sen de onu batıdan getir bakalım’ deyince o inkar eden şaşırıp kaldı. Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 259. ’Hayır sen burada yüz yıl kaldın. Yiyecek ve içeceğine bak, hiç bozulmamış. Bir de eşeğine bak. Seni insanlar için bir ibret kılalım diye (bunu yaptık). Şimdi kemiklere bak onları nasıl biraraya getiriyor, sonra da üzerlerine et geçiriyoruz’ dedi. Bütün bunlar kendisine apaçık görününce ’(Artık) Allah’ın her şeye güç yetirebildiğini biliyorum’ dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 260. ’Hayır, inandım. Ama kalbim tamamen mutmain olsun diye!’ dedi. (Allah) ’Şu halde kuşlardan dört tane al. Onları kendine alıştır. Sonra onları parçalayıp her bir dağın üzerine onlardan birer parça koy. Sonra da onları kendine çağır, hızla yanına geleceklerdir. Ve bil ki, Allah yücedir, hikmet sahibidir’ dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 261. Mallarını Allah yolunda harcayanların örneği, her bir başağında yüz tane olmak üzere yedi başak çıkaran bir taneye benzer. Allah dilediğine kat kat verir. Allah lütfu geniş olandır, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 262. Mallarını Allah yolunda verip de verdiklerinin arkasından başa kakmayıp eziyette bulunmayanların alacakları karşılık Rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 263. İyi bir söz ve bağışlama arkasından eziyette bulunulan bir sadakadan hayırlıdır. Allah bir şeye ihtiyacı olmayandır, hilim sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 264. Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyip de malını insanlara gösteriş olsun diye sarfeden kimse gibi başa kakma ve eziyet etmekle sadakalarınızı boşa çıkarmayın. Onun örneği üzerinde bir miktar toprak bulunan ve inen şiddetli bir yağmurun kupkuru bıraktığı taşa benzer. Onlar kazandıklarından bir şey elde edemezler. Allah kâfirler topluluğunu doğru yola iletmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 265. Mallarını, Allah’ın rızasını kazanma arzusuyla ve gönüllerindeki inancı kökleştirmek için harcayanların örneği ise bir tepe üstünde bulunan ve üzerine sert bir yağmur yağdığında iki kat ürün veren bahçeye benzer. Yağmur yağmasa bile hafif bir çisinti düşer. Allah işlediklerinizi görmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 266. Sizden kim kendisine yaşlılık geldiği ve güçsüz, zayıf çocuklarının bulunduğu halde, altından ırmaklar akan hurma ve üzüm ağaçları ile dolu, içerisinde her türsü meyvası bulunan bir bahçesi varken, bahçesine içinde ateş olan bir kasırganın isabet etmesini ve onun yanmasını ister? İşte belki düşünürsünüz diye Allah size ayetlerini böyle açıklamaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 267. Ey iman edenler! Kazandıklarınızın temiz olanlarından ve yerden rızık olarak çıkardıklarımızdan (hayır yolunda) harcayın. Kendiniz göz yummadan alamayacağınız çirkin şeyleri vermeye kalkışmayın. Bilin ki Allah’ın bir şeye ihtiyacı yoktur, O övülmeye layık olandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 268. Şeytan sizi fakirlikle korkutmakta ve size arsızlığı emretmektedir. Allah ise size kendi katından bağışlama ve lütuf vaadetmektedir. Allah lütfu geniş olandır, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 269. O, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse ona çokça hayır verilmiş olur. Ama sadece akıl sahipleri düşünüp ibret alır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 270. Hayır yolunda yaptığınız her harcamayı adadığınız her adağı Allah bilir. Zalimlerin hiçbir yardımcıları yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 271. Eğer sadakaları açıktan verirseniz bu ne kadar güzeldir! Onları gizli bir şekilde fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Allah (onlarla) kötülüklerinizin bir kısmını siler. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 272. Onları hidayete ulaştırmak senin üzerine değildir. Ancak Allah dilediğini hidayete eriştirir. Hayır olarak ne harcarsanız kendiniz içindir. Siz zaten ancak Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla harcarsınız. Hayır için ne verirseniz size karşılığı eksiksizce verilir ve siz haksızlığa uğratılmazsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 273. Sadakalarınızı kendilerini Allah yoluna adayıp da yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirlere verin. Bilmeyen kimse iffetlerinden dolayı onları zengin zanneder. Sen onları simalarından tanırsın. İnsanlardan ısrarla bir şey istemezler. Hayır adına her ne harcarsanız Allah onu bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 274. Mallarını gece ve gündüz gizli veya açıktan hayra harcayanlar var ya işte bunların yaptıklarının karşılıkları Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 275. Faiz yiyenler, (kabirlerinden) ancak kendisini şeytan çarptığından deliye dönmüş bir adamın kalkışı gibi kalkarlar. Bu durum onların ’alışveriş de faiz gibidir’ demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal faizi ise haram kıldı. Kime Rabbinden bir öğüt gelir de (faiz yeme işine) son verirse onun geçmişte aldıkları kendinedir. Onun işi ise Allah’a aittir . Kim de yine (faiz almaya) dönerse işte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada sonsuza kadar kalıcıdırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 276. Allah faizi yok eder sadakaları ise bereketlendirir. Allah iyice küfre dalan, günahların içine gömülen hiç bir kimseyi sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 277. Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı kılan, zekatı veren kimselerin karşılıkları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 278. Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer mü’minler iseniz faizin geriye kalanlarını bırakın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 279. Eğer bunu yapmazsanız, Allah’a ve peygamberine karşı bir savaş ilan edin. Eğer tevbe ederseniz ana mallarınız sizindir. Böylece haksızlık etmeyeceğiniz gibi haksızlığa da uğratılmamış olursunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 280. Eğer (borçlu) darlık içinde olursa bir genişliğe çıkıncaya kadar beklenilir. Eğer bilirseniz alacağınızı bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 281. Allah’ın huzuruna götürülüp hesaba çekileceğiniz, sonra da herkese kazandığının karşılığının, hak ettiğinin tam olarak verileceği, günahlarının cezasının âdil infaz edileceği, kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günden Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınarak azaptan korunun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 282. Ey iman edenler! Belirli bir vakte kadar aranızda borçlandığınızda onu yazın. Aranızda bir katip doğrulukla yazsın. Katip Allah’ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin ve yazsın. Üzerinde hak olan kişi de yazdırsın ve Rabbi olan Allah’dan korksun da üzerindeki haktan bir şeyi eksiltmesin. Eğer üzerinde hak olan kişi aklı ermeyen veya zayıf biri olursa yahut kendisi yazdırmaya güç yetiremezse velisi doğrulukla yazdırsın. Erkeklerinizden iki kişiyi de şahit tutun. Eğer iki erkek bulamazsanız şahitliklerini kabul edebileceğiniz bir erkekle iki kadını şahit tutun ki, kadınlardan biri unutacak olursa diğeri ona hatırlatsın. Şahitler de çağrıldıklarında kaçınmasınlar. Küçük de olsa büyük de olsa onu (borcu) vadesiyle yazmaktan çekinmeyin. Bu, Allah katında adalete en uygun, şahitlik bakımından en sağlam ve şüpheye düşmemenize de en elverişli olandır. Aranızda devrededurduğunuz peşin olarak yapılan alışverişler ayrı. Bunları yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Alışveriş yaptığınızda şahit tutun. Katibe de şahide de bir zarar verilmesin. Eğer böyle bir şey yaparsanız bu sizin açınızdan doğru çizgiden kayma anlamı taşır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Allah size öğretiyor. Allah her şeyi bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 283. Eğer yolculukta olur da bir katip bulamazsanız o zaman alınan rehin yeterlidir. Eğer birbirinize güvenirseniz, kendisine güvenilen kişi üzerindeki emaneti yerine ulaştırsın ve Rabbi olan Allah’a karşı gelmekten sakınsın. Şahitliği de gizlemeyin. Kim gizlerse onun kalbi günahkardır. Allah yaptıklarınızı bilmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 284. Göklerde ve yerde olanlar Allah’ındır. İçinizde olanları açığa vursanız da gizleseniz de Allah onlardan dolayı sizi sorguya çeker. Sonra dilediğini bağışlar dilediğine de azab eder. Allah her şeye güç yetirir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 285. ’Duyduk ve itaat ettik. Senin bağışlamanı diliyoruz, ey Rabbimiz; dönüş de sanadır’ dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 286. Allah hiç kimseye kaldırabileceğinin üstünde bir yük yüklemez. Her canın kazandığı iyilik kendi yararına, işlediği fenalıklar da kendi zararınadır. ’Ey Rabbimiz! Eğer unutur veya yanılırsak bundan dolayı bizi sorguya çekme! Ey Rabbimiz! Bizden öncekilerin üzerine yüklemiş olduğun gibi bizim üzerimize de ağır bir yük yükleme! Ey Rabbimiz! Bizi güç yetiremiyeceğimiz bir şeyle yükümlü tutma! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize rahmet et! Sen bizim mevlamızsın (yar ve yardımcımızsın) kâfirler topluluğuna karşı bize yardımcı ol!’ Mealleri Kıyasla Sayfada Göster