وَإِذْ جَعَلْنَا الْبَيْتَ مَثَابَةً لِلنَّاسِ وَأَمْنًا وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ إِبْرَاهِيمَ مُصَلًّى ۖ وَعَهِدْنَا إِلَىٰ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ أَنْ طَهِّرَا بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْعَاكِفِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ
Ve iz cealnel beyte mesabetel lin nasi ve emna vettehızu mim mekami ibrahıme müsalla ve ahidna ila ibrahıme ve ismaıyle en tahhira veytiye lit taifıne vel akifıne ver rukkeıs sücud
Kelime
Anlamı
Kökü
وَإِذْ
hani
جَعَلْنَا
biz kıldık
الْبَيْتَ
Beyt’i (Ka’be’yi)
مَثَابَةً
toplanma yeri
لِلنَّاسِ
insanlara
وَأَمْنًا
ve güven yeri
وَاتَّخِذُوا
siz de edinin
مِنْ
-ından
مَقَامِ
makam-
إِبْرَاهِيمَ
İbrahim’in
مُصَلًّى
bir namaz yeri
وَعَهِدْنَا
ve emretmiştik
إِلَىٰ
إِبْرَاهِيمَ
İbrahim’e
وَإِسْمَاعِيلَ
ve İsma’il’e
أَنْ
طَهِّرَا
temizlemesini
بَيْتِيَ
ev’imi
لِلطَّائِفِينَ
tavaf edenler için
وَالْعَاكِفِينَ
ibadete kapananlar
وَالرُّكَّعِ
ve rüku edenler
السُّجُودِ
secde edenler

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    O sıralarda Kâ’be’yi sevap kazanma yeri ve emniyet yurdu ettik. İbrahîm’in makamını namazgâh edinin. İbrahîm’le İsmâîl’e de, evimi, dönüp dolaşanlara, burada oturup ibadette bulunanlara, rükû ve sücud edenlere tertemiz tutun diye kesin emir verdik.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Mabedimi onu tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için her türlü pislikten temizleyin."

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Biz, Beyt’i (Kâbe’yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail’e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim’i temiz tutun, diye emretmiştik.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Biz Beyt’i (Kâbe - kalp) insanlara güvenilir sığınak yaptık! İbrahim makâmını (Hullet makâmı, Esmâ mertebesi kuvveleriyle tahakkuk makâmı) musalla (namazın yaşandığı yer) edinin. İbrahim ve İsmail’e: "Beytimi; tavaf edenler, kulluğunu yaşamak için oraya kapananlar ve secde eden rükû edenler için arındırılmış olarak muhafaza edin" dedik.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Ka’be’yi insanlar için bir toplanma ve güven yeri kıldık. Siz de İbrahim’in makamından kendinize bir namaz kılma yeri edinin. İbrahim ile İsmail’e ’Tavaf edenler, orada ibadet için itikafa çekilenler, rüku ve secde edenler için evimi temizleyin’ diye emir vermiştik.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Hani Evi (Ka’be’yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim’in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail’e de, "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Ve o vakit, Kâbe’yi insanlar için bir sevap ve emniyet yeri yapmıştık. Ey müminler, siz de İbrahim’in makâmından kendinize bir namazgâh edinin. İbrahim ile İsmail’e de şöyle emretmiştik: "- Evimi (kâbe’yi) tavaf edenlere, orada ibadet kasdiyle oturanlara, rükû ve secde eden namaz kılıcılara tertemiz tutun."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Beytullah`ı insanların toplantı yeri ve güvenlik mekânı yaptığımızı hatırla! İbrâhim`in makamından namaz kılma yeri edininiz. İbrâhim ve İsmail`e, “Tavaf edenler, itikâfa girenler, rükû ve secdeye varanlar için Beyt`imi temiz tutunuz” diye emretmiştik.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Kabeyi, insanlar icin toplanma ve guven yeri kilmistik. Ibrahim’in makamini namaz yeri edinin, dedik. Evimi ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, ruku ve secde edenler icin temiz tutun diye Ibrahim ve Ismail’e ahd verdik.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Ve hani biz Beytullah’ı insanlara dönüp varılacak toplantı, sevap ve emniyet yeri kılmıştık. Siz de İbrahim’in makamından bir namazgah edinin! Ve Biz İbrahim’le İsmail’e: «Evimi tavaf edenler, ibâdete kapananlar, rükû ve secde edenler için tertemiz tutun,» diye vahyettik.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Kâbe`yi insanların sevap kazanmaları için bir toplanma ve güvenlik yeri kıldık. Siz de İbrahim`in makamını namaz yeri edinin (onların namaz kıldığı yerde namaz kılın). İbrahim ve İsmail`e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe`yi) tertemiz tutun.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun."

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Biz, Beyt’i (Kâbe’yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail’e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim’i temiz tutun, diye emretmiştik.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Ev’i halk için bir odak noktası ve bir güven yeri kıldık. İbrahim’in makamını bir namaz yeri olarak kullanın. "Ziyaretçiler, kendini ibadete verenler ve eğilip secde edenler için ikiniz Evimi temiz tutun" diye İbrahim ve İsmail’i görevlendirmiştik.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Biz ta o zaman bu Beyt’i, insanlar için bir sevap kazanma ve bir güven yeri kıldık. Siz de Makam- ı İbrahim’den kendinize bir namazgah edinin. Ayrıca İbrahim ile İsmail’e şöyle ahid verdik: «Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Hani Kâbe’yi insanlar için toplanma ve güven yeri yapmıştık. «İbrahim’in makamını (Kâbe’nin tümünü) namaz yeri edininiz» İbrahim ile İsmail’e; «Bu evimi ziyaretçiler, kendilerini ibadete adayanlar, rüku ve secde edenler için temiz tutun» diye emir vermiştik.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Hani Evi (Kabe’yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik (emna) yeri kılmıştık. "İbrahim’in makamını namaz yeri edinin". İbrahim ve İsmail’e de "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Kâbe’yi insanların sevap kazanmaları için bir toplanma ve güvenlik yeri kıldık. Siz de İbrahim’in makamını namaz yeri edinin (onların namaz kıldığı yerde namaz kılın). İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun."

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Hani Beyt (-i şerifi, Kâbey) i insanlar için bir toplantı yeri ve emîn bir mahal yapmışdık (hatırlayın). «Siz de İbrâhîmin makamından bir namazgah edinin», İbrâhîm ile İsmâîle de: «Evimi tavaf edenler, (ibâdet kasdıyle orada) kalanlar, rükû ve sücûd eyleyenler (namaz kılanlar) için titizlikle temizleyin» diye kuvvetli emir vermişdik.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    O vakit Kâ`be`yi de insanlar için bir sevab (kazanma) yeri ve emniyetli bir mahal kıldık. Öyle ise (siz de) İbrâhîm`in makamından bir namazgâh edinin. İbrâhîm ve İsmâîl`e de: `Tavâf edenler, i`tikâfta olanlar, rükû` (ve) secde edenler (namaz kılanlar) için beytimi temiz tutun!` diye emrettik.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Hani; Biz Beyti insanlar için bir toplantı yeri ve emin bri mahal yapmıştık. Siz de İbrahim’in makamından bir namazgah edinin. İbrahim ile İsmail’e de evimi tavaf edenler, orada kalanlar rüku ve secde edenler için temizleyin, diye ahid vermiştik.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Bizde beyti, insanlar için uğrak ve güvenli bir yer yaptık ve insanlara "İbrahim’in yaptığı bu yeri namaz kılma (uzaktakiler için yönelme) mahalli yapın" dedik. İbrahim ve İsmail’e "Beytimi tavaf edecek olanlar, orada Rablerine gönülden yönelenler, saygı ile eğilenler ve secde edenler için temiz tutun" diye sözleşme yaptık.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Hani Biz Beyt’i (Kâbe’yi) insanlar için sevap (kazanılacak) ve emin (bir yer) kılmıştık. Siz de İbrâhîm’in makamından bir namaz yeri ittihaz edin (edinin) ve Biz, İbrâhîm ve İsmail’e de şöyle ahd (emr) etmiştik: "Tavaf edenler, akifler (ibadet için kalanlar), rükû ve secde edenler için Beytim’i tertemiz tutun."

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Hani Kâbe’yi, insanlar için bir dönüş ve güven yeri kılmıştık ve "İbrahim’in makamını namaz yeri edinin (demiştik)." İbrahim ve İsmail’le de, "Evimi; ziyaret edenler, (orada) ikamet edenler, rükû ve secde edenler için tertemiz tutun" diye sözleşmiştik.);

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    O zaman Biz Mabed’i insanların tekrar tekrar yöneleceği bir hedef ve bir kutsal sığınak yapmıştık: Öyleyse İbrahim için vaktiyle belirlenen yeri ibadet mahalli edinin. Nitekim Biz, İbrahim ve İsmail’e emrettik: "Mabedimi, onu tavaf edecekler için, onun yanında tefekküre dalacaklar için ve (namazda) rüku ve secde edecekler için temiz tutun."

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Hani bir zaman da Kabe`yi insanlık için daimi bir merkez ve kutsal bir güvenlik bölgesi kılmıştık: öyleyse İbrahim`in makamını dua ve ibadet yeri edinin! Nitekim biz İbrahim ve İsmail`e, "Tavaf edecekler, (iç dünyasını iman için) içe kapanacaklar ve uzun uzun rüku ve secde ile namaz kılacaklar için mabedimi temiz tutun!" diye emretmiştik.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve o vakti de yâd ediniz ki, Biz Beyt-i Şerifi nâs için bir sevapgâh ve bir Darü’l-Emân kıldık. Siz de Makam-ı İbrahim’den bir namazgâh ittihaz ediniz. Ve Biz İbrahim’e ve İsmail’e kat’i emir vermiştik ki, «Benim beytimi tavaf edenler için ve orada mücavir bulunanlar için ve rüku’a, sücûda varacaklar için tertemiz bulundurunuz.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Biz Beyt’i (Kâbe’yi) insanlara sevap kazanılacak bir toplantı ve güven yeri yaptık. Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e: "Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Beyt’imi temizleyin. " diye emretmiştik.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Hani, biz Kâbe’yi insanlar için toplanabilecekleri ve güvenli bir yer kılmıştık. Siz de Makamı İbrahim’den kendiniz için, bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rüku ve secde edenler için Evi (Kâbeyi) tertemiz tutun."

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Hani Kâbe’yi insanlar için toplanma ve güven yeri yapmıştık. «İbrahim’in makamını (Kâbe’nin tümünü) namaz yeri edininiz» İbrahim ile İsmail’e; «Bu evimi ziyaretçiler, kendilerini ibadete adayanlar, rüku ve secde edenler için temiz tutun» diye emir vermiştik.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Biz Beytullâh’ı insanlara sevap kazanmaları için toplantı ve güven yeri kıldık. Siz de Makam-ı İbrâhim’i namazgâh edininiz! İbrâhim ile İsmâil’e de: "Tavaf edenler, itikâfa girenler, rükû ve secde edenler için bu Evimi tertemiz bulundurun!" diye emretmiştik.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Biz Beyt’i (Ka’be’yi) insanlara sevâp kazanılacak bir toplantı ve güven yeri yaptık. Siz de İbrâhim’in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrâhim ve İsmâ’il’e: "Tavaf edenler, ibâdete kapananlar, rükû ve secde edenler için Ev’imi temizleyin!" diye emretmiştik.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Kâbe’yi insanlar için toplanma yeri ve emniyet mahalli kılmış ve: -İbrahim’in makamını namazgah edinin, İbrahim ve İsmail’e de: -Beyt’imi tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için temizleyin, diye kuvvetli bir emir vermiştik.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Hani Evi (Kâ’beyi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kıldık. «İbrahim’in makamını namaz yeri edinin», İbrahim ve İsmail’e de, «Evi’mi tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rükû ve secde edenler için temizleyin» diye ahid verdik.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Hatırla o zamanı ki, biz Beytullah’ı insanlar için sevap kazanmaya yönelik bir toplantı yeri ve güvenli bir sığınak yaptık. Siz de İbrahim’in makamından bir dua yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şu sözü ulaştırmıştık; "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû-secde edenler için evimi temizleyin!"

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Remember We made the House a place of assembly for men and a place of safety; and take ye the station of Abraham as a place of prayer; and We covenanted with Abraham and Isma´il, that they should sanctify My House for those who compass it round, or use it as a retreat, or bow, or prostrate themselves (therein in prayer).