وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ ۚ وَحَيْثُ مَا كُنْتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيْكُمْ حُجَّةٌ إِلَّا الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِي وَلِأُتِمَّ نِعْمَتِي عَلَيْكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Ve min haysü haracte fevelli vecheke şatral mescidil haram ve haysü ma küntüm fe vellu vücuheküm şatrahu li ella yekune linnasi aleyküm hucceh ilellezıne zalemu minhüm fe la tahşevhüm vahşevnı ve li ütimme nı’metı aleyküm ve lealleküm tehtedun
Kelime
Anlamı
Kökü
وَمِنْ
ve
حَيْثُ
nereden
خَرَجْتَ
çıkarsan (yola)
فَوَلِّ
çevir
وَجْهَكَ
yüzünü
شَطْرَ
doğru
الْمَسْجِدِ
Mescid-i
الْحَرَامِ
Haram’a
وَحَيْثُ
ve nerede
مَا
كُنْتُمْ
olursanız
فَوَلُّوا
çevirin
وُجُوهَكُمْ
yüzünüzü
شَطْرَهُ
o yana
لِئَلَّا
diye
يَكُونَ
olmasın
لِلنَّاسِ
hiç kimsenin
عَلَيْكُمْ
aleyhinizde
حُجَّةٌ
bir delili
إِلَّا
başkasının
الَّذِينَ
kimselerden
ظَلَمُوا
zalim olan
مِنْهُمْ
onlardan
فَلَا
تَخْشَوْهُمْ
onlardan çekinmeyin
وَاخْشَوْنِي
benden çekinin
وَلِأُتِمَّ
ve tamamlayayım
نِعْمَتِي
ni’metimi
عَلَيْكُمْ
size
وَلَعَلَّكُمْ
umulur ki
تَهْتَدُونَ
hidayete erersiniz

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Nerede bulunursan bulun, yüzünü Mescid-i Harâm’a çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa çevirin de insanlar, aleyhinizde bir itirazda bulunamasınlar, ama haksızlık edenler ve zulümde bulunanlar başka. Siz korkmayın onlardan, benden korkun da hem size verdiğim nîmetimi tamamlayayım, hem de bu sûretle hidâyete erişin.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ey peygamber! O halde, her nerede olursan ol yüzünü Mescidi Haram yönüne çevir. Ey mü’minler! Sizler de nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin. Böylece insanların, sizin aleyhinize kullanacakları hiçbir delilleri olmasın, siz yapacaklarınızı Allah öyle dedi, peygamber de böyle uyguladı diye yapın. Zaten "Bunların kıbleleri yok, onun için bizim kıblemize dönüyorlar" gibi bahaneleri, varlık sebebine aykırı davranan zalimler dışında kimse ileri sürmez. Sakın ha, onlardan da korkmayın, benden korkun. Bana itaat edin ki, size olan nimetimi tamamlayayım ve böylece siz de doğru yolu bulabilesiniz.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Evet Resûlüm! ) Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarından haksızlık edenler (kuru inatçılar) müstesna, insanların aleyhinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasın. Sakın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Nereden (hangi düşünceden) çıkarsan çık, vechini (yüzünü - müşahedeni) Mescid-i Haram’a (çokluğun gerçekte yokluğunun yaşandığı secde edilen mahale) döndür! Nerede olursanız olun, vechlerinizi o tarafa döndürün ki, insanların sizin aleyhinize bir delili olmasın. Ancak onlardan bilfiil zulüm edenler aleyhinize olur. O hâlde, onlardan korkup çekinmeyin benden çekinin ki üzerinize olan nimetimi tamamlayayım... Ki böylece umulur ki hidâyete ulaşırsınız.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Her nereden çıkarsan yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. İçlerindeki zalimler dışında, insanların ellerinde sizin aleyhinize kullanacakları bir delillerinin olmaması için her nerede bulunursanız bulunun yüzlerinizi onun tarafına çevirin. Onlardan korkmayın, benden korkun ki, size olan nimetimi tamamlayayım. Böylece olur ki, hidayete erersiniz.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Siz de) Her nerede olursanız yüzünüzü onun yönüne çevirin. Öyle ki, onlardan zulmedenlerin dışında insanların, size karşı bir delilleri olmasın. Onlardan korkmayın, Benden korkun, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım. Umulur ki hidayete erersiniz.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Her nereden yola çıkarsan yüzünü Mescid-i Harâm’a doğru çevir ve her nerede olursanız yüzünüzü o tarafa çevirin ki, Yahudî veya müşrikler için aleyhinizde bir hüccet olmasın (dinimizi terkedip kıblemize tâbi oluyorsunuz, demesinler); Ancak onlardan inad ederek nefislerine zulmedenler müstesna (bunlar her şey söyleyebilirler). Artık siz de onlardan korkmayın, benden korkun, tâ ki size karşı olan nimetimi tamamlayayım. Böylece hidayete kavuşmuş olabilirsiniz.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yöne çeviriniz ki haksızlık edenleri müstesna, insanların, aleyhinizde bir delili bulunmasın. Onlardan çekinmeyiniz, sadece benden çekininiz. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da belki doğru yolu bulursunuz.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Her nereden cikarsan, yuzunu Mescid-i Haram semtine cevir. Insanlarin zulmedenlerinden baskalarinin size karsi gosterecekleri bir huccet olmamasi icin, her nerede olursaniz, yuzlerinizi oranin semtine cevirin, bu hususta onlardan korkmayin. Benden korkun da size olan nimetimi tamamlayayim. Boylece dogru yolu bulursunuz.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (Evet, Peygamberim!) Nereden çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Siz de (ey mü’minler!) nerede olursanız olun, yüzünüzü (namazda) o tarafa doğru döndürün; tâ ki insanlar için aleyhinize bir hüccet kalmasın; ancak içlerinden zulmedenler hâriç. Siz artık onlardan korkmayın. Benden korkun; hem size olan nimetimi tamamlayayım; ola ki doğru yolu bulursunuz.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Evet, nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescidi Haram`a doğru çevir. (Ey inananlar! Siz de) nerede olursanız olun, yüzünüzü o yana çevirin ki, zalimlerin dışındaki diğer insanların aleyhinize (sizi küçük düşürecek) bir delili olmasın. Artık onlardan korkmayın, ben(im azabım)dan korkun ki size olan nimetimi tamamlayayım ve böylece doğru yolu bulabilesiniz.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir. (Ey mü’minler!) Siz de nerede olursanız olun, yüzünüzü Mescid-i Haram’a doğru çevirin ki, zalimlerin dışındaki insanların elinde (size karşı) bir koz olmasın. Zalimlerden korkmayın, benden korkun. Böylece size nimetlerimi tamamlayayım ve doğru yolu bulasınız.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Evet Resûlüm!) Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarından haksızlık edenler (kuru inatçılar) müstesna, insanların aleyhinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasın. Sakın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Her nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Sınırlanmış Mescide doğru çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü onun tarafına çevirin ki halkın size karşı bir eleştiri malzemesi olmasın. Zalimlere gelince, onlardan çekinmeyin, benden çekinin ki size olan nimetimi tamamlayayım ve siz de doğruya ulaşabilesiniz.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Her nereden yola çıkarsan yüzünü Mescid- i Haram’a doğru çevir, ve her nerede olsanız yüzünüzü ona doğru çevirin ki insanlar için aleyhinizde bir delil olmasın. Ancak içlerinden haksızlık edenler başka. Siz de onlardan korkmayın, benden korkun. Hem üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım, hem gerek ki doğru yolu bulasınız.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Nereden yola çıkmış olursan ol, yüzünü Mescid- i Haram’a doğru çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa çevirin ki, insanların elinde aleyhinizde kullanacakları bir bahane bulunmasın. Yalnız, zalimler başka. Onlardan da korkmayın, benden korkun. O tarafa dönün ki, size vereceğim nimeti tamama erdireyim ve böylece doğru yolu bulasınız.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Her nereden (yola) çıkarsan çık, (namaz için) yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü onun tarafına/yönüne çevirin. Öyle ki, onlardan zulmedenlerin dışında insanların size karşı bir delilleri olmasın. Onlardan korkmayın, benden korkun. Üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım. Umulur ki hidayete erersiniz.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Her nereden çıksan da yüzünü Mescidi Haram tarafına çevir! Her nerede olsanız da, yüzlerinizi onun tarafına çevirin, ki insanlar için aleyhinize bir delil bulunmasın; yalnız onlardan (delilsizce) zulmedenler müstesna. O halde onlardan korkmayın, benden korkun ki size olan nimetimi tamamlayayım; umulur ki hidayete erersiniz.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Evet habîbim) hangi yerden çıkarsan (namazda) yüzünü Mescid-i haraama doğru çevir. (Siz de ey mü’minler) nerede olursanız (olun) yüzlerinizi o yana döndürün. Tâki aleyhinizde, insanların, içlerindeki zaalim olanlarından başkasının (tutunabitaceği) bir hüccet (bir vesika ve bir i’tiraz mevzuu) kalmasın. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Tâki size karşı olan ni’metimi tamamlayayım. (Bu sayede) siz de hidâyete kavuşmayı ümîd edebilirsiniz.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Evet, nereden (yolculuğa) çıksan, bundan sonra (namaz kılarken) yüzünü Mescid-i Harâm tarafına çevir. Ve (Ey mü`minler! Siz de) nerede olsanız, artık (namazda) yüzlerinizi onun tarafına çevirin ki, içlerinden zulmedenlerin dışında, insanlar (bilhassa yahudi ve müşrikler) için aleyhinize bir delîl olmasın! Artık onlardan korkmayın; öyleyse (ancak) benden korkun ki üzerinize olan ni`metimi tamamlayayım! Hem tâ ki doğru yolu bulasınız.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Nereden (yola) çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir. Siz de nerede olursanız, yüzünüzü o yana döndürün, Ta ki, zalim olanlardan başka insanların aleyhinizde bir delili bulunmasın. Artık onlardan korkmayın, Benden korkun ki, hem üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım, hem de siz hidayeti ümid edebilesiniz.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    O halde her nereden çıkarsan çık, yüzünü Mesciti Harama çevir. Sizde (Ey inananlar!) nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa çevirin. Diğer insanların sizlere karşı (açığınızı aramak için) delilleri olmasın. Ancak zulme veya baskıya uğrayanlar hariç (yönelmenizi gizleyebilirsiniz). Onlardan korkmayın, benden korkun ki üzerinizdeki nimetimi (İslam’ı) tamamlayım. Umulur ki (İslam’a ) doğruya yönelirsiniz.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Nereden (yola) çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Nerede olursanız olun, yüzlerinizi o yöne çevirin ki; insanların sizin aleyhinizde (kullanabilecekleri) delil olmasın. Onlardan zulmedenler hariç. Öyleyse onlardan korkmayın. Benden (sizin üzerinizdeki sevgimin azalacağından) korkun ki; sizin üzerinizdeki ni’metimi tamamlayayım da böylece hidayete eresiniz.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Her nereden çıkarsan, (namaz kılarken) yüzünü Mescidi Haram semtine çevir. İnsanların zulmedenlerinden başkalarının size karşı gösterecekleri bir delili olmaması için, her nerede olursanız, (namaz kılarken) yüzlerinizi o semte çevirin. O halde onlardan korkmayın, benden korkun. Ve (ayrıca bu kıble değişimi), size olan nimetlerimi böylece tamamlayayım ve de umulur ki doğru yolu bulursunuz diyedir.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    O halde, nereden gelirseniz gelin, (namazda) yüzünüzü Mescid-i Haram’a çevirin ve nerede olursanız olun yüzünüzü ona çevirin ki, zulüm yapmaya şartlanmış olmadıkça insanların size karşı hiçbir bahaneleri kalmasın. Onlardan korkmayın, Ben’den korkun. (Bana itaat edin) ki, size olan nimetimi tamamlayayım ve böylece siz de doğru yolu bulabilesiniz.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ve her nereden gelirsen gel, kesinlikle yüzünü Mescid-i Haram`dan yana çevir. Siz de nerede olursanız olunuz, yüzlerinizi Mescid-i Haram`dan yana çeviriniz ki, onlar içerisinden zulümde direnenler hariç, insanların size karşı kullanacakları bir delilleri olmasın. Onlara tazim göstermeyin, asıl Bana tazim gösterin! Böylece size olan nimetimi tamamlayayım ve siz de bu sayede doğru yolu bulabilesiniz.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve her nereden sefere çıkarsan hemen yüzünü Mescid-i Haram cihetine çevir ve her nerede bulunursanız yüzlerinizi, onun tarafına çeviriniz. Tâ ki nâs için sizin üzerinize bir hüccet bulunmasın. Ancak onlardan zalim olanlar müstesna. Artık onlardan korkmayınız. Ve benden korkunuz. Hem üzerinizdeki nîmetimi itmam edeyim, hem de hidâyete nâiliyetinizi ümit edebilesiniz.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Nereden yola çıkarsan çık, (namazda) yüzünü Mescidi haram tarafına çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o tarafa çevirin. Tâ ki zâlim olanlardan başka, insanların aleyhinizde bir delili bulunmasın. Sakın onlardan korkmayın! Benden korkun ki, ben de size verdiğim nimetlerimi tamamlayayım, böylece siz de doğru yolu bulmuş olasınız.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Ve yine nereden yola çıkarsan çık, (namazda) Mescidi Haram’a (Kâbe’ye) doğru dur/dön. Ve siz (ey müminler), nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa (Kâbe’ye) çevirin ki, insanların elinde (size karşı kullanacakları) bir delil olmasın. Onlardan zalimler yine de yapacaklarını yaparlar! Öyleyse zalimlerden korkmayın, Benden korkun! Ta ki size (olan) nimetlerimi tamamlayayım. Umulur ki, böylece doğru yolu bulursunuz.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Nereden yola çıkmış olursan ol, yüzünü Mescid- i Haram’a doğru çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa çevirin ki, insanların elinde aleyhinizde kullanacakları bir bahane bulunmasın. Yalnız, zalimler başka. Onlardan da korkmayın, benden korkun. O tarafa dönün ki, size vereceğim nimeti tamama erdireyim ve böylece doğru yolu bulasınız.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Her nereden yola çıkarsan çık, sen yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir! Ve siz de ey müminler! Her nerede olursanız yüzünüzü oraya doğru çevirin ki Halk aleyhinizde kullanacak bir delil bulamasın. Yalnız onlardan haksızlık edenler başka! Siz de onlardan değil, Ben’den çekinin ve o tarafa yönelin ki size olan nimetlerimi tamamlayayım ve böylece siz de doğru yolu tutmuş olasınız.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Nereden (yola) çıkarsan yüzünü Mescid-i Harâm’a doğru çevir, nerede olursanız, yüzünüzü o yana çevirin ki, haksızlardan başka hiç kimsenin, aleyhinizde bir delili olmasın. Onlardan da çekinmeyin, benden çekinin ve (o yana dönün ki) size olan ni’metimi tamamlayayım, böylece yolu bulmuş olasınız.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Nereden yola çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Nerede olursanız yüzünüzü o yöne döndürün ki, insanların zulmedenlerinin dışında aleyhinize kullanacakları bir delilleri olmasın. Onlardan korkmayın, benden korkun. Ben de size verdiğim nimeti tamamlayım. Böylece umulur ki, siz de doğru yolu bulursunuz.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Siz de) her nerede olursanız yüzünüzü onun yönüne çevirin. Öyle ki, onlardan zulmedenlerin dışında insanların, size karşı (kullanabilecekleri) delilleri olmasın. Onlardan korkmayın, benden korkun, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım. Umulur ki hidayete erersiniz.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Nereden çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram’a çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü ona doğru çevirin ki, insanların elinde sizin aleyhinize bir delil bulunmasın. Onların zulme sapanları müstesna. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Yüzünüzü Mescid-i Haram’a dönün ki, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım. Ve bu sayede güzeli ve iyiyi bulmanız da umulmaktadır.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    So from whencesoever Thou startest forth, turn Thy face in the direction of the sacred Mosque; and wheresoever ye are, Turn your face thither: that there be no ground of dispute against you among the people, except those of them that are bent on wickedness; so fear them not, but fear Me; and that I may complete My favours on you, and ye May (consent to) be guided;