Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Andolsun ki mutlaka sizi birazcık korkuyla, açlıkla, mal, can ve meyve noksanıyla sınayacağız. Müjdele sabredenleri.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Muhakkak ki, ölüm tehlikesiyle, korku ve açlıkla, mal, can ve yiyecek içecek gibi ürünlerin azaltılmasıyla sizi sınayacağız. Ama zorluklara karşı sabredip sebat ve dayanıklılık gösterenlere iyliklerin geleceğini müjdele.
Adem UğurAdem Uğur:
Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber! ) Sabredenleri müjdele!
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Sizi, korkacağınız bir şeyle, açlıkla, malınızı, canlarınızı (canınız gibi sevdiklerinizi), çalışmalarınızın mahsulü olan şeyleri eksiltmekle sınarız. Bu olaylara karşı sabredenleri (tepki koymayıp olayın nasıl sonuçlanacağını bekleyenleri) müjdele!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Elbette sizi korku, açlık; mallar, canlar ve ürünlerden eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele!
Ali BulaçAli Bulaç:
Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Ey müminler, (itaatkârı âsi olandan ayırd etmek için) sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsüllerden yana eksiltme ile, andolsun imtahan edeceğiz. (Ey Habibim) sabredenlere (lütuf ve ihsanlarımı) müjdele.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Elbette sizi korku, açlık; mallar, canlar ve ürünlerden eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele!
Bekir SadakBekir Sadak:
Muhakkak sizi biraz korku, biraz aclik ve mallardan, canlardan, urunlerden biraz eksiltmekle deneriz, sabredenlere mujdele.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
And olsun ki, sizi biraz korku, biraz açlık ile, biraz da maldan, candan ve ürünlerden noksanlık vermekle deneriz. Artık sabredenleri müjdele..
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Andolsun ki, sizi korku ve açlıkla, mallardan, canlardan ve (alın teri) ürünlerinden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele!
Edip YükselEdip Yüksel:
Sizi korkuyla, açlıkla, para, can ve ürün kaybıyla sınayacağız. Müjde ver sabredenlere…
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri!
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Muhakkak ki, sizi biraz korku, biraz açlık, biraz mal, cari ve ürün eksiltmesi ile deneriz. Sabredenleri müjdele.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabır gösterenleri müjdele.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Andolsun ki sizi biraz korku, açlık ve mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz… Sabredenleri müjdele!..
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Andolsun, sizi biraz korku, (biraz) açlık, (biraz da) mallardan, canlardan ve mahsullerden yana eksiltme ile imtihan edeceğiz. Sabredenlere (lutf-ü keremimi) müjdele.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Sizi mutlaka biraz korku ve açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsûllerden bir noksanlık ile imtihân edeceğiz. (Ey Resûlüm!) O hâlde sabredenleri (Cennetle) müjdele!
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Andolsun ki sizi, biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsullerden yana eksiklikle imtihan edeceğiz, sabredenlere müjdele.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Sizi korku ile açlık ile, mallardan, canlardan ve kazançlardan eksiltmek suretiyle imtihan ediyoruz. Sabredenleri müjdele.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da maldan, candan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan ederiz. Sabredenleri müjdele.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Muhakkak sizi biraz korku ve açlık ve mallardan, canlardan, ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Muhakkak ki, ölüm tehlikesiyle ve açlıkla, dünya malının, canın ve (alın teri) ürünlerinin kaybı ile sizi sınayacağız. Ama zorluklara karşı sabredenlere iyi haberler müjdele.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Kesinlikle sizi korkuyla, açlıkla, mal, can ve verim kaybıyla sınarız. Ama sabredenleri müjdele!
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Vallahi Biz sizleri elbette biraz korku ile, açlık ile mallardan, canlardan, mahsulattan biraz eksiklik ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Andolsun ki biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsullerden yana eksiltmekle sizi imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Sizi biraz korkudan, açlıktan, (biraz da) mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile kesinlikle açığa çıkarırız. Sabredenleri müjdele!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Muhakkak ki, sizi biraz korku, biraz açlık, biraz mal, cari ve ürün eksiltmesi ile deneriz. Sabredenleri müjdele.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Biz mutlaka sizi biraz korku ile, biraz açlık ile, yahut mala, cana veya ürünlere gelecek noksanlıkla deneriz. Sen sabredenleri müjdele!
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Andolsun, sizi korku, açlık, mallar(ınız)dan canlar(ınız)dan ve ürünler(iniz)den eksiltmek gibi şeylerle deneriz; sabredenleri müjdele.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Sizi, biraz korku, açlık, mallardan, canlardan, ürünlerden yana eksiltmekle imtihan ederiz. Sabredenleri müjdele!
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Andolsun, biz sizi bir parça korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvalardan eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Be sure we shall test you with something of fear and hunger, some loss in goods or lives or the fruits (of your toil), but give glad tidings to those who patiently persevere,