الَّذِينَ يَنْقُضُونَ عَهْدَ اللَّهِ مِنْ بَعْدِ مِيثَاقِهِ وَيَقْطَعُونَ مَا أَمَرَ اللَّهُ بِهِ أَنْ يُوصَلَ وَيُفْسِدُونَ فِي الْأَرْضِ ۚ أُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
Ellezıne yenkudune ahdellahi mim ba’di mısakıh ve yaktaune ma emerallahü bihı ey yusale ve yüfsidune fil ard ülaike hümül hasirun
Kelime
Anlamı
Kökü
الَّذِينَ
onlar ki
يَنْقُضُونَ
bozarlar
عَهْدَ
(verdikleri) sözü
اللَّهِ
Allah’a
مِنْ
-dan
بَعْدِ
sonra-
مِيثَاقِهِ
söz verip bağlandıktan
وَيَقْطَعُونَ
ve keserler
مَا
şeyi
أَمَرَ
emrettiği
اللَّهُ
Allah’ın
بِهِ
kendisiyle
أَنْ
يُوصَلَ
birleştirmesini
وَيُفْسِدُونَ
ve bozgunculuk yaparlar
فِي
-nde
الْأَرْضِ
yeryüzü-
أُولَٰئِكَ
işte
هُمُ
onlardır
الْخَاسِرُونَ
ziyana uğrayanlar

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Kötülükte bulunanlar onlardır ki Allah’la ahdettikten sonra ahitlerini bozarlar. Allah’ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi keserler, yeryüzünde bozgunculuk ederler. Onlardır ziyankârlar.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Bu fasıklar, söz verip bağlandıktan sonra Allah’a verdikleri sözü bozarlar, Allah’ın sürdürülmesini emrettiği her türlü insani ilişkiyi keserek, îmanî, ahlâkî, sosyal bağları koparıp ayırırlar ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte zarara uğrayacak olanlar onlardır.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Onlar öyle (fâsıklar) ki, kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler. Allah’ın ziyaret edilip hal ve hatırının sorulmasını istediği kimseleri ziyaretten vazgeçerler ve yeryüzünde fitne ve fesat çıkarırlar. İşte onlar gerçekten zarara uğrayanlardır.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Onlar, Allâh ahdini (Esmâ’sını açığa çıkarmanın farkındalığıyla yaşama istidadının gereğini) dünyaya geldikten sonra yerine getirmezler. Birleştirilmesini emrettiğini (Esmâ hakikati müşahedesini) keserler ve arzda (bedensel yaşam boyutunda) fesat çıkarırlar (bedensel arzular {karındaki ikinci beyin dürtüleri - komutları/nefs-i emmâre} peşinde ömür tüketirler). İşte bunlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Bunlar, Allah’a vermiş oldukları sözü kesinlik kazandırdıktan sonra bozarlar; Allah’ın birleştirilmesini emrettiğini keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar. Zarara (hüsrana) uğrayacak olanlar da bunlardır.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Ki (bunlar) Allah’ın ahdini, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozarlar, Allah’ın kendisiyle birleştirilmesini emrettiği şeyi keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar. Kayba uğrayanlar, işte bunlardır.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    O fâsıklar ki, Allah’ın (ezelde iman ve itaat etmelerine dair) kendilerinden aldığı sözü sağlama bağladıktan sonra, O’nun ahdini bozarlar ve Allah’ın vaslını emrettiği şeyi (yakınlık ve iman bağlarını) keserler, yeryüzünde fesat ve bozgunculuk yaparlar. İşte bunlar, (ebedî olarak cehenneme düşüp) ziyanda kalanlardır.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    O fâsıklar ki, Allah`a kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler; Allah`ın bitiştirilmesini emrettiği ilişkileri keser ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. Onlar manen iflâs etmiş kimselerdir.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (26-27) Allah sivrisinegi ve onun ustununu misal olarak vermekten cekinmez. Inananlar bunun Rablerinden bir gercek oldugunu bilirler. Inkar edenler ise «Allah bu misalle neyi muradetti?» derler, O, bu misalle bircogunu saptirir, bircogunu da yola getirir. Onunla saptirdigi yalniz fasiklardir ki onlar Allah’la yapilan sozlesmeyi kabulden sonra bozarlar. Allah’in birlestirilmesini buyurdugu seyi ayirirlar ve yeryuzunde bozgunculuk yaparlar; zarara ugrayanlar iste onlardir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    0 fâsıklar ki, Allah’ın (Elestu bi-Rabbiküm = Ben sizin Rabbınız değil miyim ? hitabındaki veya semavî kitaplarda geleceği haber verilen son peygambere inanmaları hususundaki) ahdini tevsîk ettikten sonra bozarlar. Allah’ın (biraraya getirilip) bitiştirilmesini emrettiği (dinî, ahlâkî, içtimaî bağları) keserler ve yeryüzünde fesad çıkarırlar. İşte zararda kalanlar ancak onlardır.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Onlar öyle (fasıklardır) ki, (emirlerine kayıtsız şartsız bağlı kalacaklarına dair) Allah`a kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler. Allah`ın sürdürülmesini emretmiş olduğu (insani) ilişkileri keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar. İşte onlar hüsrana uğrayanlardır.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Onlar, Allah’a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozan, Allah’ın korunmasını emrettiği bağları (iman, akrabalık, beşerî ve ahlâkî bütün ilişkileri) koparan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan kimselerdir. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Onlar öyle (fâsıklar) ki, Allah’a kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler. Allah’ın, ziyaret edilip hal ve hatırının sorulmasını istediği kimseleri ziyaretten vazgeçerler ve yeryüzünde fitne ve fesat çıkarırlar. İşte onlar gerçekten zarara uğrayanlardır.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Onlar ki ALLAH ile yaptıkları anlaşmaya bağlılık sözü verdikten sonra onu bozarlar, ALLAH’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte onlar kaybedenlerdir.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Onlar ki, söz verip andlaştıktan sonra Allah’a verdikleri sözü bozarlar. Allah’ın birleştirmesini emrettiği şeyi (iman ve akrabalık bağlarını) keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte zarara uğrayanlar onlardır.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Onlar ki, Allah’a vermiş oldukları sözü kesin bir ahit haline getirdikten sonra bozarlar, Allah’ın sürdürülmesini emretmiş olduğu ilişkileri keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar. İşte onlar hüsrana uğrayanlardır.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Onlar ki Tanrı ile yaptıkları anlaşmayı (ahid) onayladıktan (misakihi) sonra onu bozarlar, Tanrı’nın birleştirilmesini buyurduğu şeyi keserler / ayırırlar ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) yaparlar. İşte onlar zarara uğrayanlardır (hümülhasirun).

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Onlar ki, Allah’ın ahdini pekiştirilmiş sözünden sonra bozarlar, Allah’ın kendisiyle birleştirilmesini emrettiği şeyi keserler ve yeryüzünde fesat çıkarırlar. İşte onlar hüsrana uğrayanların tâ kendileridirler.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    O (fâsıklar) ki Allah'ın, (Kitablarında Muhammede îman etmeleri hakkındaki ahid (ve emr) ini onu te’kid de etdikden sonra bozarlar, Allah’ın birleştirilmesini emretdiği şey’i (hısımlık rabıtalarını, cem’iyyet birliğini, peygambere îmanda birleşmeyi) keserler, yer yüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte onlar hüsrâne (maddî ve manevî en büyük zarara) uğrayanların ta kendileridir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    O kimseler (o fâsıklardır) ki, Allah`ın ahdini (O`na verdikleri sözü) kat`iyen kabûlünden sonra bozarlar, Allah`ın birleştirilmesini emrettiği şeyi (akrabâlar ve mü`minler arasındaki irtibâtı) keserler ve yeryüzünde fesad çıkarırlar. İşte onlar, zarara uğrayanların ta kendileridir.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Allah’ın ahdini pekiştirdikten sonra bozanlar, birleştirilmesini emrettiği şeyi koparanlar, yeryüzünde fesad çıkaranlar, işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    O fasıklar (yoldan çıkmışlar), sözleşme yaptıktan sonra, Allah’la olan anlaşmalarını bozanlar ve Allah’ın emrettiği doğrulara ulaşılmasının yollarını kesenler (engelleyenler) olup, aynı zamanda yeryüzünde bozgunculuk yapanlardır. Böyle davranmakla kendilerine yazık etmiş olanlar işte bunlardır.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    O (fasıklar) ki; (kalû belâ günü Allah’a verdikleri) MİSAK’ten sonra Allah’ın ahdini bozarlar. Ve Allah’ın O’na (Allah’a) ulaştırılmasını emrettiği şeyi keserler. (Başka insanların, ruhlarını Allah’a ulaştırmalarına mani olurlar. Ve bu sebeple) yeryüzünde fesat çıkarırlar. İşte onlar (kazandıkları pozitif dereceler negatif derecelerden az olanlar) hüsranda olanlardır.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Onlar Allah’la yaptıkları sözleşmeyi sözleştikten sonra bozarlar, Allah’ın birleştirilmesini buyurduğu şeyi ayırırlar ve yeryüzünde fesat çıkarırlar. Hüsrana uğrayanlar işte onlardır.);

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Onlar ki, (fıtratlarına) yerleştikten sonra Allah’a karşı taahhütlerini bozarlar, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi koparıp ayırır ve yeryüzünü fesada verirler: İşte bunlardır hüsrana uğrayanlar.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Onlar ki (fıtrat) sözleşmesinden sonra Allah`ın (aldığı) sözü bozarlar, Allah`ın kurulmasını emrettiği bağları kesip koparırlar ve yeryüzünde ahlaklı çürümeye neden olurlar işte bunlardır hüsrana uğrayanlar!

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    O kimseler ki Hak Teâlâ’nın ahdini tevsik (yemin ile te’kit) ettikten sonra bozarlar. Bitişmesini emretmiş olduğu şeyi kesiverirler. Yeryüzünde fesat çıkarırlar, işte hasîr olanlar onlardır.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Onlar ki, kesin söz verip bağlandıktan sonra Allah’a verdikleri sözü bozarlar. Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi (iman ve akrabalık bağlarını) keserler. Yeryüzünde fesat çıkarırlar. İşte onlar gerçekten zarara düşmüş olanlardır.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Onlar Allah’a verdikleri ahdi/sözü bozarlar; O’na sağlam/kesin söz verdikten sonra! Allah ile olan bağlarını koparan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan kimselerdir. İşte bunlar, hüsrana uğrayan(sapıtmış)ların ta kendileridir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Onlar ki, Allah’a vermiş oldukları sözü kesin bir ahit haline getirdikten sonra bozarlar, Allah’ın sürdürülmesini emretmiş olduğu ilişkileri keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar. İşte onlar hüsrana uğrayanlardır.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Bu fâsıklar o kimselerdir ki, Allah’a kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler. Allah’ın, kurulmasını istediği bağları koparır ve yeryüzünde fitne ve fesat çıkarırlar. İşte bunlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Onlar ki, söz verip bağlandıktan sonra Allah’a verdikleri sözü bozarlar, Allâh’ın, birleştirmesini emrettiği şeyi (iman ve akrabâlık bağlarını) keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar; işte ziyana uğrayanlar onlardır.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Ki onlar, Allah ile yapılan sözleşmeyi kabul ettikten sonra bozanlar, Allah’ın, birleştirilmesini emrettiği şeyi parçalayanlar ve yeryüzünde bozgunculuk yapanlardır. İşte kaybedecek olanlar onlardır.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Ki (bunlar) Allah’ın ahdini, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozarlar, Allah’ın kendisiyle birleştirilmesini emrettiği şeyi keserler ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarırlar. Kayba uğrayanlar, işte bunlardır.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    O fâsıklar ki Allah’a verdikleri ahdi, onunla anlaşıp bağlandıktan sonra bozar, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi keser ve yeryüzünde bozgun çıkarırlar. İşte bunlardır hüsrana uğrayanlar.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Those who break Allah´s Covenant after it is ratified, and who sunder what Allah Has ordered to be joined, and do mischief on earth: These cause loss (only) to themselves.