فَجَعَلْنَاهَا نَكَالًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهَا وَمَا خَلْفَهَا وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقِينَ
Fe cealnaha nekalel li ma beyne yedeyha ve ma halfeha ve mev’ızatel lil müttekıyn
Kelime
Anlamı
Kökü
فَجَعَلْنَاهَا
ve bunu yaptık
نَكَالًا
ibretlik bir ceza
لِمَا
şey için
بَيْنَ
arasındaki (önündeki)
يَدَيْهَا
onların iki eli
وَمَا
ve şey (için)
خَلْفَهَا
ardından gelen
وَمَوْعِظَةً
ve bir öğüt
لِلْمُتَّقِينَ
müttakiler için

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    O zaman bunu görenlerle sonradan gelenlere ibret, sakınanlara da bir öğüt olmak üzere onları maymun şekline sokmuştuk.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ve o maymunlaşmış insanları, görenlerle sonradan gelenlere uyarıcı bir örnek ortaya koyduk. Yolunu Allah’ın kitabıyla bulanlara, ibret alınacak bir ders haline getirdik.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Biz bunu (maymunlaşmış insanları), hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, müttakîler için de bir öğüt vesilesi kıldık.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Bu; olayı yaşayanlara ve onlardan sonra gelenlere ibret bir ceza olsun; korunmak isteyenler de bundan öğüt alsınlar, diyedir.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Bu olayı, öncekilere ve sonradan geleceklere ders verici bir ceza ve takva sahipleri için de bir öğüt kıldık.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonra gelecek olanlara ’ibret verici bir ceza’, takva sahipleri için de bir öğüt kıldık.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Biz, o azâbı; onlarla bulunanlara, onlardan sonra gelip duyanlara, ibret; ve takvâ sâhibi müminlere de bir nasihat kıldık.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Ve onları, hem ilk kuşaklar hem de sonraki nesiller için bir ibret vesikası, (taklitten) sakınanlar içinde uyarıcı bir örnek kıldık.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (65-66) Icinizden cumartesi gunu azginlik edenleri elbette biliyorsunuz. Onlara «Asagilik birer maymun olunuz» dedik"; bunu, cagdaslarina ve sonradan geleceklere bir ceza ornegi ve Allah’a karsi gelmekten sakinanlara ogut olsun diye yaptik.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    İşte Biz bu (milletin tutumunu ve başlarına gelen kötü sonuçları) kendi devirlerinde yaşayanlara ve sonradan gelecek olanlara bir ibret ve takva (Allah’tan korkup kötülüklerden sakınan irfan) sahiplerine bir öğüt kıldık.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Biz bunu hem o zamandakilere hem de sonradan geleceklere bir ibret ve Allah`a karşı gelmekten sakınanlara da bir nasihat kıldık.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Biz bunu (maymunlaşmış insanları), hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, müttakîler için de bir öğüt vesilesi kıldık.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Bu cezayı çağdaşlarına ve sonraki kuşaklara bir ibret ve erdemli insanlar için de bir öğüt yaptık.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Bu ibret dolu cezayı öncekilere ve sonrakilere bir ders, korunacaklara da bir nasihat, bir öğüt yaptık.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Bu cezayı, onu görenlere ve sonradan gelip işitenlere ibret ve takva sahiplerine öğüt yaptık.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Bunu çağdaşlarına / yanında olanlara (lima beyne yedeyha) ve sonraki kuşaklara / gelecek olanlara (halfeha) bir ceza / azab / ibret verici ceza (nekalen) ve muttakiler için de bir öğüt / nasihat (mevızaten) yaptık.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Onu öncekileri ve sonrakileri için ibret verici bir ceza, muttakîler için de bir öğüt kıldık.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Binâen’aleyh onu hem önündekilere (o zaman hazır olanlara), hem ardındakilere (sonradan geleceklere) ibret verici ceza ve (mü’minlerden) takvaaye erenler de bir öğüd yaptık.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Böylece bunu (bu hâdiseyi) önündekilere ve arkasındakilere (o zamanda bulunanlara ve ardından geleceklere) ibret verici bir cezâ, takvâ sâhiblerine ise bir nasîhat kıldık.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Artık bunu hem önündekilere, hem de ardındakilere ibret verici bir ceza, hem de müttakilere bir öğüt kıldık.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Yasağı delenlerin aşağılanmalarını, hem kendi dönemleri için, hem de onlardan sonra gelenler için, örnek bir ceza yaptık.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Böylece onu (cezayı) hayatta olanlara ve onların ardından geleceklere bir ibret ve takva sahipleri için bir öğüt kıldık.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Biz bunu hem o zamandakilere hem de sonradan geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir nasihat kıldık.);

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve onları hem kendi zamanları, hem de bütün gelecek zamanlar için uyarıcı bir örnek kıldık, Allah’a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlara da ibret alınacak bir ders.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ve onları, hem ilk kuşaklar hem de sonraki nesiller için bir ibret vesikası, (taklitten) sakınanlar içinde uyarıcı bir örnek kıldık.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Artık bunu o zamandakilere ve ondan sonrakilere bir ibret, müttekiler için de bir nasihat kıldık.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    İşte biz bu (maymunlaşma cezasını), kendi devirlerinde yaşayıp hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelecek olanlara bir ibret dersi, takvâ sahibi müminlere de bir öğüt yaptık.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Biz bunu hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Bu cezayı, onu görenlere ve sonradan gelip işitenlere ibret ve takva sahiplerine öğüt yaptık.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Bunu, hem bu hâdiseye şahit olanlara, hem de sonradan gelecek olan nesillere bir ibret ve korunacaklara da bir öğüt kıldık.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Ve bunu, önündekilere ve ardından geleceklere ibret bir cezâ, (Allâh’ın azâbından) korunanlara da bir öğüt yaptık.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Böylece onların akıbetini hem önlerinde bulunanlar için, hem de kendilerinden sonra gelecekler için bir ibret ve Allah’tan korkanlar için de bir öğüt vesilesi yaptık.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonradan gelecek olanlara ’ders verici bir ceza,’ takva sahipleri için de bir öğüd kıldık.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Bu durumu, o zamankilere ve onların ardından geleceklere ibret dolu bir ceza, takva sahiplerine de bir öğüt yaptık.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    So We made it an example to their own time and to their posterity, and a lesson to those who fear Allah.