إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ
İz hüm ’aleyha ku’udün.
Kelime
Anlamı
Kökü
إِذْ
hani
هُمْ
onlar
عَلَيْهَا
onun başında
قُعُودٌ
oturmuşlardı

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    O sırada kendileri de kıyısında oturmuşlar.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Hani o zalimler ateşin başında oturup,

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar,

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Hani onlar ateş çevresinde oturanlardı.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    O zaman onlar o (ateş hendeği)nin başında oturmuşlardı.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuşlardı.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    O vakit, (o zalim kâfirler) ateşin etrafında oturmuştular;

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    (6-7) Onlar da o ateş çukurunun etrafında oturmuş, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (4-7) Hazirladiklari hendekleri, tutusturulmus atesle doldurarak onun cevresinde oturup, inanmis kimselere dinlerinden donmeleri icin yaptiklari iskenceleri seyredenlerin cani ciksin!

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Hani ya onlar ateşin çevresinde oturmuşlardı. .

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (6-7) Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuş, (ateşe attıkları) mü`minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (6-7) O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Başında oturmuşlar,

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Hani o ateşin başına oturmuşlar,

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Hani onlar hendeklerin başında oturuyorlardı.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuşlardı.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Hani etrafında oturmuşlardı.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    O zaman onlar (o ateşin) etrafında oturucu idiler.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (6-7) O vakit onlar, onun üzerine (ateşin etrâfında) oturmuş kimseler idiler. Ve onlar, mü`minlere yapmakta olduklarını seyredicilerdi!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Hani onlar, onun çevresinde oturmuşlardı.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Yakılmış ateşin yanına oturduklarında.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ki onlar, onun (ateşin) etrafında oturmuşlardı.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuşlardı.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Hani, onlar (keyifle) o (ateşi) seyretmişlerdi,

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    O zaman onlar ateşin üstüne oturmuşlardır;

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    (5-6) Şiddetli tutuşturulmuş ateş (sahipleri). O vakit ki, onlar onun üzerine oturucu idiler.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Hani onlar o ateşin başına oturmuşlardı.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Hani onlar, onun çevresinde oturmuşlardı.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Hani onlar hendeklerin başında oturuyorlardı.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (6-7) Hani onlar ateşin başında oturur, müminlere yaptıklarını acımasızca seyrederlerdi.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Onlar, o (ateş hendeği)nin başında oturmuşlardı.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Kenarında oturmuşlar.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuşlardı.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Onlar onun başında oturmuşlardı.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Behold! they sat over against the (fire),