وَإِذَا قِيلَ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَالسَّاعَةُ لَا رَيْبَ فِيهَا قُلْتُمْ مَا نَدْرِي مَا السَّاعَةُ إِنْ نَظُنُّ إِلَّا ظَنًّا وَمَا نَحْنُ بِمُسْتَيْقِنِينَ
Ve iza kıyle inne va’dellahi hakkuv ves saatü la raybe fıha kultüm ma nedrı mes saatü in nezunnü illa zannev ve ma nahnü bi müsteykının
Kelime
Anlamı
Kökü
وَإِذَا
ve zaman
قِيلَ
dendiği
إِنَّ
şüphesiz
وَعْدَ
va’di
اللَّهِ
Allah’ın
حَقٌّ
gerçektir
وَالسَّاعَةُ
ve sa’atte
لَا
yoktur
رَيْبَ
şüphe
فِيهَا
onda
قُلْتُمْ
demiştiniz
مَا
نَدْرِي
bilmiyoruz
مَا
nedir
السَّاعَةُ
Sa’at
إِنْ
(hayır)
نَظُنُّ
sanıyoruz ki
إِلَّا
sadece
ظَنًّا
bir kuruntudur
وَمَا
ve değiliz
نَحْنُ
biz
بِمُسْتَيْقِنِينَ
inananlardan

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve size, şüphe yok ki Allah’ın vaadi gerçektir ve kıyâmette şüphe yoktur dendi mi, kıyâmet nedir derdiniz, bilmiyoruz ki, ancak bir zanda bulunmadayız ve biz, iyiden iyiye bilmedik, anlamadık ki.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Kıyamet nedir? Onun boş bir zan ve tahminden başka birşey olmadığını düşünüyoruz ve biz bu işi iyiden iyiye anlayıp bilmiş de değiliz" derdiniz.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Allah’ın vâdi gerçektir, kıyamet gününde şüphe yoktur dendiği zaman: Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz onun bir tahminden ibaret olduğunu sanıyoruz, (onun hakkında) kesin bir bilgi elde etmiş değiliz, demiştiniz.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    "Allâh vaadi haktır ve O Saat (hakikatin ortaya çıkacağı süreç) ki, onda şüphe yoktur" denildiğinde: "O Saat nedir, bilmiyoruz... Sadece bir zan olduğunu düşünüyoruz ve buna yakînimiz yok!" demiştiniz.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Biz kıyamet nedir bilmiyoruz. Sadece bir zanda bulunuyoruz ve kesin bir bilgiye dayanarak inanıyor değiliz’ demiştiniz.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    "Gerçekten Allah’ın va’di haktır, kıyamet-saatinde hiçbir kuşku yoktur" denildiği zaman, siz: "Kıyamet-saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve tahmin)da bulunup zannediyoruz; biz, kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz" demiştiniz.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Hem (size ey kâfirler): "- Allah’ın (ölüleri dirilteceğine dair) vaadi hakdır ve kıyametin kopmasında şübhe yoktur." denildiğinde, demiştiniz ki: Bilmiyoruz, kıyametin kopması nedir? Ancak bir zandan ibaret olduğuna kaniyiz; ve biz yakinen inananlar değiliz.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz. Sadece öyle bir şey sanıyoruz, ama biz onun gerçekleşeceğine de inanmıyoruz.”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    «Dogrusu Allah’in verdigi soz gercektir, kiyamet saati suphe goturmez» dendigi zaman: «Kiyametin ne oldugunu bilmiyoruz, yalniz yoktur saniyoruz, buna dair kesin bir bilgi elde etmis degiliz» derdiniz.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Allah’ın va’di (verdiği söz) mutlaka hakktır; Kıyâmet’in kopacağında hiç şüphe yoktur, denilince de, «biz, Kıyâmet’in kopuşu nedir bilmiyoruz, sadece zan ve tahminde bulunuyoruz ; bizim bu konuda kesin bilgimiz yoktur,» diye cevap verdiniz.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    “Gerçekten Allah`ın vaadi haktır. Kıyamet günü şüphe götürmez bir gerçektir” denildiği zaman siz demiştiniz ki: “Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz. Ancak birtakım tahminlerde bulunuyoruz. Onun hakkında kesin bir bilgi elde etmiş değiliz.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    "Şüphesiz, Allah’ın va’di gerçektir, kıyamet hakkında hiçbir şüphe yoktur" dendiği zaman ise; "Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, sadece zannediyoruz. Biz bu konuda kesin kanaat sahibi değiliz" demiştiniz.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    «Allah’ın vâdi gerçektir, kıyamet gününde şüphe yoktur» dendiği zaman: Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz onun bir tahminden ibaret olduğunu sanıyoruz; (onun hakkında) kesin bir bilgi elde etmiş değiliz, demiştiniz.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Kendilerine ALLAH’ın sözünün bir gerçek ve o anın kesinleşmesi kaçınılmaz bir olay olduğu söylendiğinde siz, "O anın ne olduğunu bilmeyiz! Biz sadece çeşitli sanılara sahibiz ve bu konuda kesin bir bilgi elde etmiş değiliz" derdiniz.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Allah’ın vaadi gerçektir. «O kıyâmetin geleceğinde şüphe yoktur.» denildiğinde «Kıyamet nedir bilmiyoruz. Yalnız bir zandan ibârettir sanıyoruz. Fakat bu hususta kesin bir bilgimiz yok.» derdiniz.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Allah’ın vaadi haktır. Ve kıyamet günü şüphe götürmez denildiği zaman siz demiştiniz ki: "Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz. Ancak birtakım tahminlerde bulunuyoruz. Onun hakkında kesin bir bilgi elde etmiş değiliz."

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    "Gerçekten Tanrı’nın vaadi haktır, kıyamet saatinde hiçbir kuşku yoktur" denildiği zaman, siz: "Kıyamet saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve tahmin)de bulunup zannediyoruz; biz, kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz" demiştiniz.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    "Gerçekten Allah’ın va’di haktır, kıyametsaatinde de şüphe yoktur." denildiğinde siz: "Kıyametsaati de neymiş? Biz bilmiyoruz; biz sadece şüphe ve zan ediyoruz, biz kesin bilgiyle inananlardan değiliz." demiştiniz.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Ey kâfirler, size:) «Şübhesiz Allahın va’di hakdır. O saattin geleceğin) de asla şübhe yokdur» denildiği zaman siz «O saat de neymiş, bilmiyoruz. Tereddüdden başka bir zamanda bulunmuyoruz. Biz (onun muhakkak geleceğine) kat’î inan ve bilgi besleyenler değiliz» dediniz.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Hem (size): `Şübhesiz ki Allah`ın va`di haktır; kıyâmet(in geleceği) ki onda hiç şübhe yoktur!` denildiği zaman: `Kıyâmet nedir, bilmiyoruz; sâdece bir zan(dan ibâret)olduğunu sanıyoruz; zâten biz (onun geleceğine) kat`î olarak inanıcılar değiliz!` demiştiniz.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Allah’ın vaadi haktır ve kıyamet günü hakkında hiç şüphe yoktur, denildiği zaman; siz demiştiniz ki: Kıyamet nedir? bilmiyoruz, ancak bir takım tahminlerde bulunuyoruz. Onun hakkında kesin bir bilgi elde etmiş değiliz.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    "Şüphesiz ki Allah’ın vaadi gerçekleşecek ve kıyamet saatinin olacağında hiçbir şüphe yok denildiğinde siz "Kıyamet saati de nedir? Biz bilmeyiz. Öyle zannediyoruz ki, kıyamet saatinin olacağı bizim için kesin değil" demiştiniz.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve: "Allah’ın vaadi ve hakkında şüphe olmayan o saat (kıyâmet) haktır." denildiği zaman siz: "Biz o saat (kıyâmet) nedir bilmeyiz? Sadece bir zan olduğunu sanıyoruz. Ve biz, yakîn sahibi değiliz." dediniz.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    "Gerçekten Allah’ın vaadi haktır, kıyamet hakkında hiç bir kuşku yoktur" denildiği zaman siz, "Kıyamet de neymiş, biz bilmiyoruz; onun bir tahminden ibaret olduğunu sanıyoruz; (onun hakkında) kesin bir bilgi elde etmiş değiliz" demiştiniz.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Çünkü "Bakın, Allah’ın vaadi her zaman gerçekleşir ve Son Saat(in gelişi) hakkında hiçbir şüphe olamaz" denildiğinde siz şu cevabı verirdiniz: "Son Saat’in ne olduğunu bilmiyoruz, onun boş bir zandan başka bir şey olmadığını düşünüyoruz ve (sonuçta) ona kani olmuş değiliz!"

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Size ne zaman, "Bakın, Allah`ın vaadi gerçekleşecektir ve Son Saat asla kuşku kaldırmaz!" denilmişse, siz şu cevabı vermiştiniz: "Bilmiyoruz, `Son Saat` nedir? Ne ki biz onun bir zandan ibaret olduğunu sanıyoruz ve biz (bu konuda) ikna olmuş değiliz."

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve şüphe yok ki, «Allah’ın vaadi haktır ve o Kıyamette bir şüphe yoktur» denildiği zaman siz dediniz ki, «Kıyamet nedir? Biz (bunu) bir zandan başka bir şey sanmıyoruz ve biz (bu hususta) yakîn edinmişler değiliz.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Size: "Allah’ın vaadi haktır, kıyamet gününde şüphe yoktur. " denildiği zaman: "Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, yalnız yoktur sanıyoruz, hakkında kesin bir bilgi elde etmiş değiliz. " demiştiniz.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Şüphesiz "Allah’ın sözü gerçektir ve o Saat’te şüphe yoktur" denildiği zaman siz demiştiniz ki: "Saat’in ne olduğunu bilmiyoruz. Biz, onun ancak bir varsayım olduğunu sanıyoruz! Kesin bilgi edinmiş değiliz" demiştiniz.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    "Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz. Ancak birtakım tahminlerde bulunuyoruz. Onun hakkında kesin bir bilgi elde etmiş değiliz."

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Size: "Allah’ın vâdi gerçektir, kıyamet (dirilme) saati mutlaka gelecektir" denildiğinde siz: "Kıyamet neymiş bilmeyiz, biz olsa olsa bir zan ve tahminde bulunabiliriz, ama biz kesin bir tarzda ona inanmayız." demiştiniz.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    "Allâh’ın va’di gerçektir, (Duruşma) sâ’at(inin geleceğin)de şüphe yoktur" dendiği zaman: "Sâ’at nedir, bilmiyoruz, (onu) sadece (bir kuruntu) sanıyoruz biz ona inanmıyoruz" demiştiniz ha?!"

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Allah’ın verdiği söz haktır ve kıyametin kopacağında şüphe yoktur, denildiği zaman: -Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz. Yalnız olmadığını sanıyoruz. Bu konuda kesin bir bilgi sahibi değiliz.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    «Gerçekten Allah’ın va’di haktır, kıyamet saatinde hiçbir kuşku yoktur» denildiği zaman, siz: «Kıyamet saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve tahmin)de bulunup zannediyoruz; biz, kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz» demiştiniz.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Hani, size, "Hiç kuşkusuz, Allah’ın vaadi haktır, kıyamet saatinde de şüphe yoktur" dendiğinde, siz şöyle demiştiniz: "Saat nedir, bilmiyoruz. Sadece birşeyler var sanıyoruz; kesin bir bilgimiz olmadığı için inanmıyoruz."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    "And when it was said that the promise of Allah was true, and that the Hour- there was no doubt about its (coming), ye used to say, ´We know not what is the hour: we only think it is an idea, and we have no firm assurance.´"