1. Bütün övgüler, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. (Bunca ayet ve delillerden) Sonra küfre sapanlar rablerine (başkalarını) eşit tutuyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Sizi çamurdan yaratan, sonra da size bir ecel takdir eden ancak O’dur. Belirli bir ecel de O’nun katındadır; sonra (ne diye) bir de şüphe edersiniz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Göklerde ve yerde Allah O’dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir; kazanmakta olduğunuz şeyi de bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet geldikçe ondan yüz çevirirlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Bu yüzden gerçek kendilerine gelince onu kesin bir şekilde yalanladılar. Sürekli alaya aldıkları şeyin haberleri kendilerine gelecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Onlardan önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmediler mi? Onları, sizi yerleştirmediğimiz bir şekilde yeryüzüne yerleştirmiş, gökten bol yağmur yağdırmış, altlarından ırmaklar akıtmıştık. Fakat onları günahlarından ötürü yok ettik ve artlarından başka bir nesil vücuda getirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Eğer sana kâğıda yazılı olarak bir kitap indirmiş olsaydık da ona elleriyle dokunacak olsalardı, elbette o küfre sapanlar yine, "Bu apaçık bir büyüdür" derlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. "Ona bir melek indirilseydi ya!" dediler. Bir melek indirmiş olsaydık iş bitmiş olurdu da onlara fırsat bile verilmezdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Biz onu melek kılsaydık, bir adam (insan suretinde) yapardık da düştükleri şüpheye onları yine düşürmüş olurduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Hiç şüphesiz senden önceki bazı peygamberler de alaya alınmıştı. Fakat bu alaycılar, alay konusu yaptıkları şey (ilahi azap) tarafından kıskıvrak kuşatılıverdiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra da yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. De ki: "Göklerde ve yerde olanlar kimindir?" De ki: "Allah’ındır." O, kendi üzerine rahmeti yazmıştır. Sizi, kendisinden kuşku olmayan kıyamet gününde tartışmasız toplayacaktır. Nefislerini hüsrana uğratanlar (var ya), işte onlar inanmayanlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Gecede ve gündüzde barınan her şey O’nundur. O her şeyi işitendir, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. De ki: "Gökleri ve yeri yaratan, beslenmeyip besleyen Allah’tan başka bir veli mi edinirim?" De ki: "Bana şüphesiz (Allah’a) teslim olanların ilki olmam emredildi ve "Sakın müşriklerden olma (denildi)." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. De ki: "Ben Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. O gün, kimden (azap) alıkonursa, şüphesiz Allah ona rahmet etmiştir. İşte apaçık olan kurtuluş budur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Allah sana bir zarar dokundursa, onu yine kendisinden başka açacak yoktur ve eğer sana bir hayır dokundursa, kuşkusuz O, her şeye kadirdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. O, kullarının üstünde yegâne egemendir ve O, hikmet sahibidir, haberdardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. De ki: "Şahitlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Allah benimle sizin aranızda şahittir. Şu Kur’an bana sizi ve kendisine ulaşan herkesi uyarmam için vahyolundu. Gerçekten siz Allah’la beraber başka ilahların da bulunduğuna mı şahitlik ediyorsunuz?" De ki: "Ben şahitlik etmem." De ki: "O, ancak bir tek olan ilahtır ve gerçekten ben, sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Kendilerine kitab verdiklerimiz, onu (peygamberi) çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kendilerini hüsrana uğratanlar (var ya), işte onlar iman etmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Allah’a karşı yalan uyduran veya ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Hiç şüphesiz zalimler kurtuluşa ulaşamazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. O gün onların tümünü bir yere toplarız da sonra Allah’a ortak koşanlara, "Hani nerede (Allah’a) ortaklar olduğunu sandıklarınız?" diye sorarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Sonra, "Rabbimiz Allah’a yemin olsun ki bizler şirk koşanlar değildik" demekten başka çare bulamazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. Kendi aleyhlerine nasıl da yalan söylediklerine ve uydurdukları şeylerin kendilerinden nasıl da kaybolup gittiğine bir bak! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. Onlardan (iman etmedikleri halde, Kur’an okurken) seni dinleyenler vardır. Onu anlarlar (da tartışma konusu edinirler) diye kalplerine örtüler, kulaklarına da ağırlık koyduk. Onlar her türlü ayeti görseler bile, yine de ona iman etmezler. Nihayet sana geldiklerinde de seninle tartışırlar. Küfre sapanlar, "Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir" derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Onlar, hem ondan (peygamberden) alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını helak etmezler; ama farkında değillerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Onların, ateşin başında durdurulduklarında, "Keşke (dünyaya) tekrar döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve iman edenlerden olsaydık" dediklerini bir görsen! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. Hayır, belki daha önceki gizledikleri (günahlar) onlara göründü. Eğer geri döndürülseler, yine kendilerine yasak edilen şeylere (günahlara) dönerler. Doğrusu onlar yalancıdırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. "Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur ve bizler diriltilecekler değiliz" derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. Onları, Rablerinin huzuruna çıkarıldıkları zaman bir görsen! Allah, "Bu gerçek değil mi?" der. Onlar, "Rabbimize andolsun ki evet" derler. Allah da "Öyleyse küfre sapmanızdan ötürü azabı tadın" der. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Allah’a kavuşmayı yalan sayanlar, doğrusu hüsrana uğramışlardır. Nihayet kıyamet ansızın onlara geliverince, günahlarını sırtlarına yüklenerek, "Onda (dünyada) yaptığımız kusurlardan dolayı vah olsun bize!" derler. Dikkat edin, o yüklendikleri şey pek de kötüdür! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir. Takva sahibi olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hala akıl erdiremiyor musunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Doğrusu onlar seni yalanlamıyorlar, aksine zalimler aslında Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. Senden önce nice peygamberler yalanlandı ve kendilerine yardımımız gelene kadar yalanlandıkları ve eziyete uğratıldıkları şeye sabrettiler. Allah’ın sözlerini değiştirebilecek yoktur ve hiç şüphesiz sana, peygamberlerin haberlerinden bir kısmı gelmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Eğer onların sırt çevirmeleri ağırına gitti ise, elinden geliyorsa yerin derinliklerine inen bir yarık ya da göğe çıkaracak bir merdiven bul da onlara bir delil getir. Oysa Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzerinde toplayıp birleştirirdi; o halde sakın cahillerden olma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Ancak kulak verenler (senin davetini) kabul ederler. Ölüleri ise Allah diriltir, sonra O’na döndürülürler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. "Rabbinden ona (Muhammed’e, Kur’an dışında) bir mucize indirilseydi ya" dediler. De ki: "Doğrusu Allah bir mucize indirmeye kadirdir." Fakat çoğu bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Yerde yürüyen hayvanlar ve kanatlarıyla uçan kuşlar da ancak sizin gibi birer ümmettirler. Kitapta biz hiç bir şeyi eksik bırakmadık. Onlar sonra rablerine doğru haşredilirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklarda kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu saptırır ve kimi dilerse onu dosdoğru yol üzere kılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. De ki: "Düşündünüz mü kendinizi hiç? Üzerinize Allah’ın azabı gelse veya size kıyamet gelip çatsa, Allah’tan başkasına mı yalvarırsınız? Eğer doğru sözlüler iseniz (söyleyin bakayım)." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Hayır, sadece O’na yalvarırsınız; O da dilerse, (hakkında) Allah’a yalvardığınız (sıkıntılı) şeyi giderir ve (o zaman artık) koştuğunuz ortakları unutursunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. Şüphesiz senden önce ümmetlere (peygamberler) göndermiştik; onları yalvarıp yakarsınlar diye darlık ve sıkıntıya sokmuştuk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. O halde onlara şiddetimiz (azabımız) geldiği zaman yalvarıp yakarsalardı ya! Lakin kalpleri katılaştı, şeytan da yaptıklarını onlara güzel gösterdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onlara her şeyin kapısını açtık. Kendilerine verilene sevinince, ansızın onları yakaladık da böylece umutları suya düşenler oldular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Böylece zulmeden topluluğun kökü kurutuldu. Bütün övgüler âlemlerin Rabbi olan Allah’adır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. De ki: "Düşündünüz mü hiç; eğer Allah, işitmenizi, gözlerinizi alsa ve kalplerinizi mühürlese, onları size Allah’tan başka getirebilecek ilah kimdir?" Bak, ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz da sonra onlar yüz çeviriyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. De ki: " Düşündünüz mü kendinizi hiç? Allah’ın azabı size ansızın veya açıkça gediğinde, zalimlerden başkası mı helak edilir (söyler misiniz)?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Peygamberleri ancak müjdeci ve korkutup uyarıcı olarak gönderiyoruz. Kim iman eder ve nefsini ıslah ederse artık onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Ayetlerimizi inkâr edenlere yoldan çıkmalarından ötürü azap dokunacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. De ki: "Size, "Allah’ın hazineleri yanımdadır" demiyorum ve gaybı da bilmiyorum. Size, "Ben meleğim" de demiyorum. Ben ancak bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Görenle görmeyen bir midir? Düşünmüyor musunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Rablerine doğru haşrolunmaktan korkanları, onunla (Kur’an ile) korkutup uyar. Onlar için O’nun dışında bir veli ya da şefaatçi yoktur. Umulur ki Allah’tan sakınırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Sabah akşam, rablerinin rızasını isteyerek O’na yalvaranları kovma. Onların hesabından senin üzerinde bir şey (yükümlülük), senin hesabından da onların üzerine bir şey (yükümlülük) yoktur ki onları kovup da böylece zalimlerden olasın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. Böylece, "Aramızdan Allah bunlara mı iyilikte bulundu?" demeleri için onları birbiriyle denedik. Allah şükredenleri iyi bilen değil midir? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Ayetlerimize iman edenler sana gelince, "Size selam (esenlik) olsun" de. "Rabbiniz, sizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler, sonra tevbe eder ve nefsini düzeltirse, ona rahmet etmeyi kendi üzerine yazmıştır. O, gerçekten bağışlayıcıdır, merhamet edicidir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Suçluların yolu belli olsun diye, böylece ayetleri uzun uzun açıklarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. De ki: "Allah’tan başka yalvardıklarınıza ibadet etmekten men olundum." De ki: "Sizin heveslerinize uymayacağım. (Aksi takdirde) O zaman ben sapmış olurum ve bu durumda ben hidayete ermişlerden olmam. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. De ki: "Ben Rabbimden apaçık bir delile dayanmaktayım. Hâlbuki siz onu yalanladınız. Çabucak gelmesini istediğiniz (azap ise) benim yanımda değildir. Hüküm ancak Allah’ındır. O gerçeği anlatır ve O (hakkı batıldan) ayırt edenlerin en hayırlısıdır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. De ki: "Acele istediğiniz şey (ilahi azap) benim yanımda olsaydı, benimle sizin aranızdaki iş bitmiş olurdu." Allah zalimleri en iyi bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. Gaybın anahtarları O’nun katındadır, O’ndan başka hiç kimse onları bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü o bilir. O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıklarında hiçbir tane, hiç bir yaş ve hiç bir kuru yoktur ki apaçık bir kitapta bulunmasın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. Geceleyin sizi tümüyle alan (uyutan), gündüzün ne yaptıklarınızı bilen, sonra adı konulmuş ecel doluncaya kadar gündüz olduğunda sizi kaldırıp uyandıran O’dur. Sonra dönüşünüz O’nadır. Ardından yapmakta olduklarınızı size haber verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. O, kulları üzerinde kesin egemendir. Size koruyucular gönderir. Artık birinize ölüm gelince, elçilerimiz onun canını alırlar ve onlar (görevlerinde) kusur etmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. Sonra gerçek mevlaları olan Allah’a döndürülürler. Haberiniz olsun, hüküm sadece O’nundur. O, hesap görenlerin en süratlisidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. De ki: "Kara ve denizin karanlıklarından (doğal afetlerden) sizi kim kurtarır?" (Oysaki) "Bundan bizi kurtarırsan şükredenlerden olacağız" diye O’na gizli gizli yalvarır yakarırsınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. De ki: "Allah sizi onlardan (doğal afetlerden) ve her türlü sıkıntıdan kurtarır, sonra yine O’na ortak koşarsınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. De ki: "Üstünüzden ve altınızdan size azap göndermeye ve de size fırkalara bölünmeyi elbise gibi giydirerek kiminizin şiddetini kiminize tattırmaya kadir olan O’dur." Bak, anlasınlar diye ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. Gerçekten senin kavmin hak olduğu halde onu (Kur’an’ı) yalanladı. "Ben sizin üzerinize vekil olmuş değilim" de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. Her haberin (vaadin) gerçekleşeceği bir zaman vardır ki siz onu yakında bileceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. Ayetlerimize dalıp alay edenleri görünce, başka söze geçinceye kadar onlardan yüz çevir. Şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra artık zalimlerle beraber oturma. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. Sakınan kimselere, onların hesabından herhangi bir şey (sorumluluk) yoktur. Fakat bir hatırlatmadır; umulur ki sakınırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. Dinlerini oyun ve oyalanmaya alanları ve dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak. Kur’an ile öğüt ver ki, bir kimse kazandığıyla helake düşmeye görsün! O takdirde Allah’tan başka ona ne bir yardımcı, ne de bir şefaatçi bulunur ve her türlü fidyeyi de verse kabul olunmaz. Kazandıklarından ötürü (rahmetten) mahrum kalmış kimseler işte bunlardır. Küfre sapmalarından dolayı kızgın içecek ve can yakıcı azap onlaradır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. De ki: "Bize yararı ve zararı olmayan, Allah’tan başka şeylere mi yalvarıp yakaralım?" Allah bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların uçuruma çekerek yeryüzünde şaşkınca bıraktıkları arkadaşlarının da, "Bize (Doğru yola) gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?" De ki: "Allah’ın hidayeti, asıl hidayetin kendisidir ve biz, âlemlerin Rabbine teslim olmakla emrolunduk." De ki: "Allah’ın hidayeti, asıl hidayetin kendisidir ve biz, âlemlerin Rabbine teslim olmakla emrolunduk." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. (Aynı şekilde) Namazı dosdoğru kılın ve Allah’tan sakının (diye emrolunduk.) Kendisine doğru toplanacağınız O’dur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Gökleri ve yeri hak olarak yaratan O’dur. O’nun "ol" deyiverdiği gün (her şey) oluverir. O’nun sözü haktır. Sur’a üfürüldüğü gün hükümranlık O’nundur. Görülmeyeni de görüleni de bilir. O hikmet sahibidir, haberdardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Hani İbrahim, (üvey) babası Azer’e, "Putları ilah olarak mı benimsiyorsun? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum" demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Böylece yakin edenlerden olması (ve diğerlerini hidayete erdirmesi) için İbrahim’e göklerin ve yerin melekûtunu gösterdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. (İbrahim peygamber seçilmeden önce Rabbini ararken) Gece üstünü örtüp bürüdüğünde (gökte) bir yıldız gördü, "İşte bu benim Rabbim" dedi. Yıldız batınca, "Batanları sevmem" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Ayı doğarken görünce, "İşte bu benim Rabbim" dedi. Batınca, "Rabbim beni doğruya eriştirmezse hiç şüphesiz sapıklardan olurum" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Güneşi doğarken görünce, "İşte bu benim Rabbim, bu daha büyük" dedi. Batınca, "Ey kavmim! Doğrusu ben ortak koştuklarınızdan uzağım" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. "Doğrusu ben doğruya yönelerek yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim, ben şirk koşanlardan değilim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Kavmi onunla tartışmaya girişti. O dedi ki: "Beni doğru yola eriştirmişken, Allah hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? Rabbimin bir şey dilemesi dışında (bana zarar veremezsiniz ve bu yüzden), O’na ortak koştuklarınızdan korkmuyorum. Rabbim ilimce her şeyi kuşatmıştır; hâlâ öğüt almaz mısınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. "O’nun, size hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah’a şirk koşmaktan korkmadığınız halde, ben nasıl sizin şirk koştuklarınızdan korkarım? Eğer biliyorsanız (söyleyin bakayım), şimdi bu iki zümreden hangisi (azaptan) emin olmaya daha layıktır?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar (var ya), işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete erenlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Bu (üstünlük sağlayan sözler), İbrahim’e, kavmine karşı verdiğimiz delillerimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Doğrusu Rabbin hikmet sahibidir, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Ona İshak ve Yakub’u bağışladık ve hepsini hidayete erdirdik. Daha önce Nuh’u ve soyundan Davud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u hidayete erdirdik. Biz, ihsan sahiplerini işte böyle ödüllendiririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. Zekeriya’yı, Yahya’yı, İsa’yı ve İlyas’ı da (hidayete erdirdik). Hepsi de salihlerden idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. İsmail’i, Elyesa’yı, Yunus’u, Lut’u da (hidayete erdirdik). Hepsini âlemlere üstün kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Babalarından, soylarından, kardeşlerinden bir kısmını da (hidayete erdirdik). Onları seçtik ve doğru yola hidayet ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. Bu, Allah’ın hidayetidir; kullarından dilediğini bununla hidayete eriştirir. Onlar da şirk koşsalardı, elbette bütün yapıp ettikleri kendilerinden boşa çıkmış olurdu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. Kendilerine kitab, hüküm ve peygamberlik verdiklerimiz işte bunlardır. Eğer onlar (Mekke halkı) bunları inkâr ediyorlarsa, biz buna (kitap, hüküm ve peygamberliğe inanmaya), kâfir olmayan bir topluluğu vekil kılmışızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. İşte bunlar, Allah’ın, hidayetiyle hidayete eriştirdikleridir; öyleyse sen de onların hidayetlerine uy. De ki: "Ben bunun için sizden bir ücret istemiyorum. O (Kur’an), âlemlere bir hatırlatmadan başkası değildir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. "Allah hiç bir insana bir şey indirmemiştir" dedikleri zaman Allah’ı gereği gibi takdir etmediler. De ki: " Peki, Musa’nın insanlara bir nur ve hidayet olmak üzere getirdiği ve sizin de parça parça kâğıtlar haline koyup işinize geleni gösterdiğiniz, fakat çoğunu gizlediğiniz ve sizin de babalarınızın da bilmediğiniz birçok şeyleri sayesinde öğrendiğiniz o kitabı kim indirdi?" De ki: "Allah (indirdi)." Sonra da onları bırak, içine daldıkları şeylerde oyalanıp dursunlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. İşte bu (Kur’an), önündekileri doğrulayıcı ve şehirler anası (Mekke) ile çevresindekileri uyarıp korkutman için indirdiğimiz bereketli bir kitaptır. Ahirete iman edenler buna inanırlar. Onlar namazlarını gözetleyenlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. Allah’a karşı yalan uydurandan veya kendisine bir şey vahyolunmamışken, "Bana vahyolundu, Allah’ın indirdiği gibi ben de indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Bu zalimleri, can çekişirlerken melekler ellerini uzatmış, "Canlarınızı (bedenlerinizden) çıkarın, bugün Allah’a karşı haksız yere söylediklerinizden ve O’nun ayetlerine büyüklük taslamanızdan ötürü alçaltıcı azapla cezalandırılacaksınız" derken bir görsen! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. Hiç şüphesiz tıpkı ilk yarattığımız gibi, bize teker teker geldiniz, size vermiş olduğumuz her şeyi arkanızda bıraktınız. Ortaklar olduklarını sandığınız şefaatçilerinizi de yanınızda görmüyoruz. Şüphesiz aranızda (bütün bağlar) kopuvermiş ve (şefaatçi) sandıklarınız sizden kaybolup gitmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. Taneyi ve çekirdeği yaran şüphesiz Allah’tır. Ölüden diriyi O çıkarır, diriden ölüyü çıkaran da O’dur. İşte Allah budur, nasıl yüz çevirirsiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. O, sabahı yarıp çıkarandır. Geceyi bir sükûn (dinlenme), güneş ve ayı bir hesap (ölçü) kıldı. Bu, o güçlü ve de her şeyi bilenin takdiridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. O, kara ve denizin karanlıklarında yol bulasınız diye sizin için yıldızları karar kılandır. Şüphesiz bilen topluluk için ayetleri uzun uzadıya açıkladık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. O, sizi bir tek nefisten (Âdem’den) yaratmıştır. Ardından (sizin için) bir karar kılma yeri (olan yeryüzü) ve bir de emanet (konulma) yeri (olan baba sulbü ve ana rahmi) vardır. Şüphesiz kavrayabilen bir topluluk için ayetleri birer birer açıkladık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. O, gökten su indirendir. Böylece her bitkiyi onunla bitirdik. Ondan bitirdiğimiz yeşilden, birbirine benzeyen ve benzemeyen yığın yığın taneler, hurmaların tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar çıkardık. Ürün verdiklerinde ürünlerine, olgunlaşmalarına bir bakın. Elbette iman edenler için bunda (Allah’tan nice) ayetler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. Onlar, Allah’a cinleri ortak koştular. Halbuki onları yaratan O’dur. Bilgisizce O’na oğullar ve kızlar uydurdular. Hâşâ! O, onların nitelendirdiği şeylerden münezzehtir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. O, göklerin ve yerin örneksiz yaratıcısıdır. O’nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir! Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi hakkıyla bilen O’dur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. İşte o Allah sizin Rabbinizdir. O’ndan başka ilah yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O’na ibadet edin, O her şeye vekildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Gözler O’nu görmez, O bütün gözleri görür. Her şeyi bütün inceliği ile bilen ve haberdar olan O’dur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. Doğrusu size Rabbinizden apaçık belgeler gelmiştir; kim görürse kendi lehine ve kim körlük ederse kendi aleyhinedir. Ben sizin koruyucunuz değilim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. İşte biz, ayetleri (bir takım sebeplerden ötürü) böylesine çeşitli biçimlerde açıklamaktayız. Ayrıca (çeşitli biçimlerde açıklıyoruz ki) onlar sana, "Sen ders almışsın" demesinler ve biz de bilebilen bir topluluğa onu açıkça beyan etmiş olalım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. Rabbinden sana vahyolunana uy. O’ndan başka ilah yoktur ve şirk koşanlardan yüz çevir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. Allah dileseydi şirk koşmazlardı. Seni onlara koruyucu yapmadık, onların vekili de değilsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. Allah’tan başkasına tapanlara sövmeyin; sonra onlar da düşmanca, bilgisizce Allah’a (iman edenlere) söverler. İşte böyle, biz her ümmete yaptıklarını süslü (çekici) gösterdik, sonra onların son varışları rablerinedir. O yapmakta olduklarını onlara haber verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. Kendilerine bir mucize gösterilirse, mutlaka ona inanacaklarına dair bütün güçleriyle Allah’a yemin ederler. De ki: "Mucizeler, ancak Allah katındadır." Onların mucizeler geldiğinde de iman etmeyeceklerini size kim bildirecek? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. Onların kalplerini ve gözlerini ters çeviririz (bu yüzden iman etmezler); nitekim ilkin (istedikleri mucize inmeden önce) de ona (Allah’ın indirdiğine) iman etmemişlerdi. Onları taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terk ederiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. Eğer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler onlarla konuşsaydı ve de her şeyi karşılarına toplasaydık, Allah dilemedikçe, yine de iman etmezlerdi; fakat onların çoğu cahillik etmekteler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. (Bunlar) Aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle baş başa bırak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 113. (Rabbin bunu dilemedi ki) Ahirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) meyletsin, ondan hoşlansın ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 114. Allah size kitabı açık açık indirmişken O’ndan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitab verdiklerimiz, onun rableri katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. Öyleyse, sen şüpheye düşenlerden olma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 115. Doğruluk ve adalet üzere olan Rabbinin sözü (dini, Kur’an’ın inişiyle birlikte) sona (kemale) erdi. O’nun sözlerini (artık) değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 116. Yeryüzündekilerin çoğunluğuna itaat edersen, seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar sadece saçmalarlar Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 117. Doğrusu Rabbin, yolundan kimin saptığını daha iyi bilir. Hidayete ermiş olanları da en iyi O bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 118. Allah’ın ayetlerine iman etmişseniz, üzerine Allah’ın adı anılmış olan şeyden yiyin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 119. Size ne oluyor ki, Allah size darda kalmanızın dışında haram olanları genişçe anlatmışken, adının üzerine anıldığı şeyden yemiyorsunuz? Doğrusu çoğunluk, heva ve heveslerine uyarak, bilmeden (insanları) saptırıyorlar. Şüphesiz senin Rabbin aşırı gidenleri en iyi bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 120. Günahın açığını da gizlisini de bırakın. Günah kazananlar, kazandıklarına karşılık şüphesiz ceza göreceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 121. Üzerine Allah’ın adının anılmadığı kesilmiş hayvanları yemeyin, bunu yapmak Allah’ın yolundan çıkmaktır. Doğrusu şeytanlar sizinle (bu konuda) tartışmaları için dostlarına telkinde bulunurlar. Eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz siz şirk koşanlar olursunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 122. Ölü iken dirilttiğimiz ve insanlar arasında yürürken önünü aydınlatacak bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp çıkamayan kimsenin durumu gibi midir? İşte (karanlıklarda kaldıkları için) kâfirlere, yaptıkları böyle süslendirilmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 123. İşte (karanlıklarda kaldıkları için), her ülkede bir takım ileri gelen suçlular da karar kıldık ki orada hilede bulunsunlar. Oysa yalnız kendilerine hilede bulunurlar da farkında değiller. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 124. Onlara (ileri gelen suçlulara) ne zaman bir ayet gelse, "Allah’ın elçilerine verilenin (peygamberliğin), aynısı bize de verilmedikçe asla iman etmeyiz" derler. Allah, elçiliğini nerede karar kılacağını daha iyi bilir. Suç işleyenlere, yapmakta oldukları hilelere karşılık Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 125. O halde Allah kimi hidayete eriştirmek isterse onun kalbini İslam’a açar, kimi de saptırmak isterse, göğe yükseliyormuş gibi kalbini dar ve sıkıntılı kılar. Allah iman etmeyenlerin üstüne pisliği, işte böyle karar kılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 126. Rabbinin dosdoğru yolu işte budur. Öğüt alan kimselere ayetleri uzun uzadıya açıkladık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 127. Rablerinin katında esenlik yurdu onlarındır. O, işlediklerinden ötürü onların velisidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 128. Allah hepsini toplayacağı gün, "Ey cin topluluğu! İnsanların çoğunu yoldan çıkardınız" der. İnsanlardan onlara dost olanlar, "Rabbimiz! Bir kısmımız bir kısmımızdan faydalandık ve bize tayin ettiğin sürenin sonuna ulaştık" derler. (Allah) Der ki: "Allah’ın dilemesi dışında ateş, sizin içinde ebedi kalacağınız konaklama yerinizdir." Şüphesiz Rabbin, hikmet sahibi olandır, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 129. İşte böylece zalimlerin bir kısmını, kazandıklarından ötürü diğer bir kısmına böylece musallat ederiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 130. "Ey cin ve insan topluluğu! Size ayetlerimi anlatan, bugünle karşılaşmanızdan sizi kokutup uyaran peygamberler gelmedi mi?" (Onlar) Der ki: "Biz kendi aleyhimize şahitlik ederiz." Dünya hayatı onları aldattı ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 131. Bu (şekilde resullerin gönderilmesi), haberleri yokken ülkeler halkını Rabbinin haksız yere yok etmeyeceğinden dolayıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 132. İşlediklerine karşılık (cin ve insanlardan) her biri için dereceler vardır. Rabbin onların işlediklerinden habersiz değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 133. Rabbin müstağni ve rahmet sahibidir. Dilerse, sizi başka bir topluluğun soyundan getirdiği gibi, sizi yok eder ve dilediğini yerinize getirir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 134. Size vaat edilen, mutlaka (yerine) gelecektir. Siz O’nu aciz kılıcılar değilsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 135. De ki: "Ey kavmim! Var gücünüzle elinizden geleni yapın! Doğrusu ben de (elimden geleni) yapacağım. Bu yurdun (dünyanın) sonu kimindir, bilip öğreneceksiniz. Zulmedenler şüphesiz kurtulamazlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 136. Kendi zanlarına göre, "Bu Allah’ındır, bu da ortaklarımızındır" diyerek, Allah’ın yarattığı hayvanlar ve ekinlerden pay ayırdılar. Ortakları için ayrılan Allah’a ulaşmıyor, fakat Allah için ayrılan ortaklarına ulaşıyor (öyle mi?)! Pek de kötü hüküm veriyorlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 137. Aynı şekilde (amellerini kendilerine iyi gösterdikleri gibi), ortakları (putları), şirk koşanların çoğuna, onları helake sürüklemek ve dinlerini kendilerine karma karışık kılmak için çocuklarını öldürmelerini de iyi göstermiştir. Allah dileseydi bunu yapamazlardı. Öyle ise onları uydurdukları ile baş başa bırak! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 138. Onlar (saçma inançları uyarınca), "Bu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdır. Bizim istediklerimizden başka hiç kimse onları yiyemez ve bunlar da sırtlarına yük vurulması ve binilmesi yasak hayvanlardır" dediler. Bazı hayvanların (kesilirken) üzerlerine Allah’ın adını anmazlar, ("Allah’ın emri böyledir" diye) O’na iftira ederler. Allah onları yaptıkları bu iftiralardan ötürü cezalandıracaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 139. "Bu hayvanların karınlarında olan yavrular yalnız erkeklerimize mahsus olup eşlerimize yasaktır. Ölü doğacak olursa hepsi ona ortak olurlar" derler. Allah bu türlü sözlerin cezasını verecektir, şüphesiz O, hikmet sahibidir, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 140. Beyinsizlikleri yüzünden, bilgisizce çocuklarını öldürenler ve Allah’ın kendilerine verdiği nimetleri Allah’a iftira ederek haram sayanlar, gerçekten hüsrana uğramışlardır. Onlar şüphesiz sapıtmışlardır ve hidayete erenlerden değillerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 141. Çardaklı ve çardaksız bağları inşa eden Allah’tır. Tatları çeşitli ekin ve hurmaları, zeytin ve narı, birbirine benzer ve benzemez şekilde yaratan O’dur. Ürün verdiği zaman ürününden yiyin, devşirildiği ve biçildiği gün hakkını verin. İsraf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 142. Yük taşıyan büyük baş hayvanları da (kesilirken) yerlere serilen küçükbaş hayvanları (da O yaratmıştır). Allah’ın size verdiği rızıktan yiyin, şeytanın adımlarına uymayın, o size apaçık bir düşmandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 143. (Allah) Sekiz çift hayvan (yaratmıştır); koyundan (dişi ve erkek olmak üzere) iki ve keçiden (de dişi ve erkek olmak üzere) iki. De ki: "İki erkeği mi, yoksa iki dişiyi mi veya o iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı (Allah) haram kılmıştır? Eğer doğru sözlüler iseniz bana bir ilimle haber verin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 144. Deveden de (dişi ve erkek olmak üzere) iki, sığırdan da (dişi ve erkek olmak üzere) iki (yaratmıştır). De ki: "İki erkeği mi, yoksa iki dişiyi mi veya o iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kılmıştır? Yoksa Allah size bunları tavsiye ettiği zaman siz orada mı idiniz?" Hiç bir bilgiye dayanmaksızın insanları saptırmak için Allah’a karşı yalan yere iftira düzenden daha zalim kimdir? Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 145. De ki: "Bana vahyolunanda; leş veya akıtılmış kan yahut pis olduğunda hiç şüphe olmayan domuz eti ya da günah işlenerek Allah’tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Elbette haksızlık etmeksizin ve haddi aşmaksızın zorda kalan (da bilsin ki) şüphesiz bu durumda rabbin bağışlayandır, esirgeyendir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 146. Yahudilere tırnaklı her hayvanı haram kıldık. Sığırlardan ve koyunlardan, sırtlarına veya bağırsaklarına yapışan veya kemiğe karışanlar dışında iç yağlarını da onlara haram kıldık. Bu zulümleri yüzünden onları bu şekilde cezalandırdık. Biz şüphesiz doğru sözlü olanlarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 147. Seni yalanlarlarsa, "Rabbinizin rahmeti geniştir; O’nun azabı suçlu topluluktan geri çevrilemez" de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 148. Şirk koşanlar, "Allah dileseydi babalarımız ve biz şirk koşmazdık ve hiç bir şeyi haram kılmazdık" diyecekler. Onlardan öncekiler de bizim şiddetli azabımızı tadana kadar böyle yalanlamışlardı. Onlara de ki: "Sizin elinizde açığa çıkaracağınız bir bilgi varsa, o halde çıkarıp gösterin. Siz sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 149. "Yetkin delil Allah’ındır. O dileseydi hepinizi birden hidayete eriştirirdi" de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 150. De ki: "Allah’ın bunu haram kıldığına şahitlik edecek şahitlerinizi getirin." Şahitlik ederlerse, sen onlarla birlikte şahitlik etme. Ayetlerimizi yalanlayanların, ahirete inanmayanların ve rablerine eş koşanların heveslerine uyma. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 151. De ki: "Gelin size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri söyleyeyim: O’na hiç bir şeyi ortak koşmayın, anaya babaya iyilik yapın, sizin ve onların rızkını veren biz olduğumuz halde yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, gizli ve açık kötülüklere yaklaşmayın, hak dışında, Allah’ın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin." Allah bunları size düşünesiniz diye buyurmaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 152. Yetimin malına, erginlik çağına erişene kadar en iyi şeklin dışında yaklaşmayın; ölçüyü ve tartıyı adalet üzere yapın. Biz kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Konuştuğunuzda, akraba bile olsa sözünüzde adil olun. Allah’ın ahdine vefa gösterin. Allah size bunları belki kendinize gelirsiniz diye öğütlemektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 153. İşte benim dosdoğru yolum budur; ona tâbi olun. Sizi Allah yolundan ayrı düşürecek yollara uymayın. Allah size bunları takva sahibi olasınız diye buyurmaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 154. Sonra, iyilik işleyenlere nimeti tamamlamak, her şeyi uzun uzadıya açıklamak, hidayet ve rahmet olmak üzere Musa’ya kitabı verdik. Umulur ki Rablerine kavuşacaklarına inanırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 155. İşte bu, indirdiğimiz bereket dolu bir kitaptır. Ona uyun ve sakının; umulur ki merhamet olunursunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 156. "Bizden önce iki topluluğa kitab indirildi, bizim onların okuduklarından haberimiz yok" demeyesiniz (diye Kur’an’ı indirdik). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 157. Veya "Bize kitab indirilseydi elbette biz onlardan daha ziyade hidayete ermiş olurduk" demeyesiniz diye (Kur’an’ı indirdik). İşte size de Rabbinizden açık bir delil, hidayet ve rahmet geldi. Allah’ın ayetlerini yalanlayandan ve onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü, kötü bir azapla cezalandıracağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 158. Onlar kendilerine meleklerin gelmesini mi, yoksa Rabbinin (emrinin) gelmesini mi yahut rablerinden bir takım nişanelerin (mucizelerin) gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bir takım nişaneleri (mucizeleri) geldiği gün, bir kimse daha önce inanmamışsa veya imanıyla bir iyilik kazanmamışsa, imanı ona fayda vermez. Onlara, "Bekleyin, doğrusu biz de bekleyicileriz" de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 159. Dinlerini parça parça edip fırka fırka olanlar ile senin hiç bir ilişiğin olamaz. Onların işi Allah’a kalmıştır. Sonra O, işlemekte olduklarını kendilerine haber verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 160. Kim bir iyilikle gelirse, ona on katı verilir; kim de bir kötülükle gelirse ancak misliyle cezalandırılır ve de onlara haksızlık yapılmaz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 161. De ki: "Rabbim gerçekten beni doğru bir yola, dosdoğru bir dine, Allah’ı birleyen İbrahim’in dinine hidayet buyurdu. O, (İbrahim asla) ortak koşanlardan değildi." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 162. De ki: "Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi Allah içindir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 163. "O’nun hiç bir ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 164. De ki: "Allah her şeyin Rabbi iken O’ndan başka bir rab mi arayayım? Hiç bir nefis, kendisinden başkasının aleyhine (günah) kazanmaz. (Günah) Yükünü taşıyan hiç kimse, bir başkasının (günah) yükünü taşımaz. Sonunda dönüşünüz rabbinizedir. O, size hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri haber verecektir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 165. Verdikleriyle denemek için sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve kiminizi kiminize derecelerle üstün kılan O’dur. Şüphesiz rabbin, cezası çabuk olandır ve gerçekten O, bağışlayandır, merhamet edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster