1. İnsanların hesap verme anı yaklaştığı halde, onlar bundan yüz çeviriyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Ne zaman kendilerine bir uyarıcı, hatırlatıcı mesaj gelse, onu ancak alaya alarak, aldırmayarak, oyun yerine koyarak dinliyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. "Bu peygamber, ancak sizin gibi bir insan değil mi? O halde siz, göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. "Benim Rabbim, gökte ve yerde konuşulan her sözü bilir. Herşeyi işiten ve herşeyin aslını bilen O’dur." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. "Muhammed’in bu söyledikleri karmakarışık rüyalardır, belki de bütün bunları kendisi uyduruyor. Hayır O sadece bir şairdir. Öyle değilse önceki peygamberlerin getirdikleri mucizeler gibi bir mucize getirsin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Geçmişte helak ettiğimiz toplumlardan hiç biri, kendilerine gönderilen peygamberlere inanmamışlardı. Bunlar mı iman edecekler sanki? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Ey peygamber! Biz senden önce de peygamber olarak meleklerden değil, ancak kendilerine vahyettiğimiz bir takım erkeklerden elçiler gönderdik. Yani kadınlardan peygamber göndermedik. Bunun için o inkâr edenlere de ki, eğer kendiniz bilmiyorsanız bilenlere sorun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Biz o peygamberleri yiyip içen bir yapıda yaratmıştık. Onlar ölümsüz de değillerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Bunun için kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık, ölçüsüz davrananları da helak ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Andolsun size öyle bir kitap indirdik ki, şeref ve itibarınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacakmısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Hem bilmiyor musunuz ki, biz yaratılış gayesine aykırı davranan, nice toplumları kırıp geçirdik de, onların yerine başka toplumlar meydana getirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Azabımızın başlarına geleceğini hissettikleri zaman, hemen oradan kaçmaya davranırlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Boşuna kaçmayın, bol bol verilip içinde şımardığınız nimetlere ve yurtlanıza dönün. Çünkü siz yaptıklarınızdan sorguya çekileceksiniz. Böylece kaybettiklerini anlarlar da Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. ve yalnızca "Yazıklar olsun bize, doğrusu biz yaratılış gayesine aykırı davrananlardan olduk!" derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Bu mırıldanmaları sürüp giderken, biz onları biçilmiş ekin gibi yaptık, sönüp gittiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Bir de şunu iyi bilin ki gökleri ve yeri, bu ikisi arasında var olan herşeyi amaçsız, anlamsız bir oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Çünkü bir oyun ve eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızda, şanımıza uygun bir anlamda edinirdik. Ama biz böyle gereksiz şeyleri yapan olmadık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Hayır, biz gerçeği aslı olmayan şeylere karşı çıkarırız da onun tamamen işi bitirilmiş olur ve batıl böylece yok olup gider. O halde, Allah’a yakıştırdığınız her türlü şeyden dolayı, yazıklar olsun size. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Çünkü göklerde ve yerde var olan herşey O’nundur. O’nun yanında bulunan melekler, O’na kulluk etmekte asla, ne kibre kapılırlar, ne de usanıp bıkarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Gece gündüz bıkmadan, yorulmadan O’nun sınırsız kudret ve yüceliğini anıp dururlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Yoksa onlar yeryüzünde birtakım sahte ilahlar edindiler de, onlar mı ölüleri diriltecekler? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. O ikisinde [4] Allah’tan başka ilahlar olsaydı ikisi de bozulup giderdi. Arşın Rabbi olan Allah onların nitelendirmelerinden münezzehtir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Allah’a yaptığından dolayı sorulmaz, ama o insanlar, yaptıklarından mutlaka Allah tarafından sorguya çekileceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. "Haydi sizler, Allah’tan başkalarına da ilahlık yakıştırılabileceğine dair, bir delil getirin bakalım." İşte benimle beraber olanların kitabı ve işte benden öncekilerin kitapları. Hayır, onların çoğu gerçeği bilmiyorlar ve bundan dolayı da, inatla yüz çeviriyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. "Benden başka gerçek ilah yoktur, şu halde bana kulluk edin!" diye vahyetmiş olmayalım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Rahman olan Allah, melekleri kendisine evlat edindi dediler. Haşa O Allah, ölümlülere mahsus olan, evlat edinme eksikliğinden mutlak anlamda uzaktır. Bilakis o melekler, Allah’ın seçkin, şerefli kullarıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. O melekler sözle bile olsa, O’nun önüne geçmezler ve ancak O’nun buyruğuyla hareket ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. Allah onların yaptıklarını da, yapacaklarını da bilir ve onlar Allah’ın hoşnut olacağı kimselere, şefaat edebilirler ve hepsi de, Allah korkusundan dolayı titrerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. "Gerçekten ben O’nun dışında bir ilahım" diyecek olsa, biz onu cehennemle cezalandırırız. Yaratılış gayesi dışında hareket edenleri, biz böyle cezalandırmaktayız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. O Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler, görmüyorlar mı ki göklerin ve yerin başlangıçta bir bütün olduğunu, sonradan onları bizim ayırdığımızı; yaşayan herşeyi su sayesinde canlı kıldığımızı? Hâlâ inanmayacaklar mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Dünya hareketiyle, okyanuslar dalgalarıyla insanları sarsmasın diye, yeryüzünde sapasağlam dağlar yerleştirdik. Doğru hareket etsinler, şaşırmadan varacakları yere varsınlar diye, o yeryüzünde yollar ve geçitler meydana getirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Ve göğü de güvenli bir kubbe ve çatı olarak yükselttik, fakat onlar gökyüzünün işaret ve alametlerinden yüz çeviriyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. O Allah ki geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. O uzayda dolaşan gök cisimlerinin hepsi, birer yörüngede yüzüp gitmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. Senden önce de, hiçbir insana dünyada ölümsüzlük imkanı vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedi mi kalacaklar bu dünyada? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Her can ölümü tadacaktır, sizi imtihan olsun diye iyilik ve kötülüklerle sınarız. Sonunda hepiniz bize döndürüleceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler seni görünce, ancak alaya alırlar ve "İlahlarınızı diline dolayan bu mu?" derler. Rahman’ın indirdiği Kur’ân’ı inkâr edip, kabul etmeyenler de işte bunlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. İnsan pek aceleci, tezcanlı olarak yaratılmıştır. Size ayetlerimi, delillerimi pek yakında göstereceğim, bunu benden acele istemeyin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. "Sözünüzde gerçekçi iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?" derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. O Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler, önlerinden ve arkalarından kendilerini saran ateşi savamayacakları ve yardım da görmeyecekleri anı bir bilselerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Hayır, o kıyamet onlara aniden gelecek de, kendilerini şaşırtacak ve artık onu geri çevirmeye güç yetiremeyecekler ve onlara mühlet de verilmeyecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Ey Muhammed! Senden önce gelen nice peygamberler de, alaya alınmışlardı da, o alaya alanları, alay ettikleri azap kuşatıvermişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. "Gece ya da gündüz, sizi Rahman olan Allah’tan geliverecek bir azaptan kim koruyabilir?" Öyle iken onlar, Allah’ı anmaktan yüz çevirirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Yoksa onlar, gerçekten kendilerini bizim elimizden kurtaracak ilahları olduğunu mu düşünüyorlar? Hayır, o ilah edindikleri sahte şeyler kendilerine bile yardım edecek güçte değildirler. Onlar bizden de alaka ve destek görmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Kaldı ki biz bunlara da, bunların atalarına da ömürlerinin sonuna kadar hayatın tadını çıkararak avunmalarına fırsat verdik. Fakat bu insanlar görmüyorlar mı İslâm orduları vasıtasıyla memleketleri, her taraftan daraltılarak eksiltilmiş oluyor veya yeryüzünün sahip olduğu en iyi şeylerden hergün biraz daha yoksun bırakarak, cezalandırıcı müdahelelerimizle nasıl yokladığımızı… Şu halde üstün gelecek onlar mı, yoksa biz miyiz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. "Ben yalnızca, vahye dayanarak sizi uyarıyorum!" Fakat sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman, kendilerini ikaz edenin sözünü duymazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Andolsun onlara, Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, "Eyvah bize, gerçekten biz, yaratılış gayesi dışında hareket edenlerden olmuşuz!" derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Ve kıyamet günü öyle doğru, öyle hassas teraziler kurarız ki, kimse en küçük bir haksızlığa uğratılmaz, bir hardal tanesi kadar bile olsa, herşeyi tartıya sokarız. Hesap görücü olarak, kimse bizden ileriye geçemez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Ve gerçek şu ki biz, Musa ile Harun’a Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseler için, doğruyu eğriden ayırmaya yarayan bir ölçü, ışık saçan bir kaynak ve bir uyarıcı, hatırlatıcı olarak kitabı verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. O bilinçli ve duyarlı kimseler, görmedikleri halde, Rablerinden korkar ve kıyametin gelivermesinden de korkarak titrer, dururlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Ve indirdiğimiz bu son kitapta, öncekiler gibi uyarıcı, hatırlatıcı, kutlu bir öğüttür. Siz O’nu inkâr mı edeceksiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Andolsun biz, Musa’dan çok önce İbrahim’e de, O’nu doğru yola sevkedecek, dürüstlük ve bilgi gücü vermiştik. Biz O’nun halini ve buna ehil olduğunu pek iyi biliyorduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. "Şu karşısına geçip tapınmakta olduğunuz bunca heykeller nedir?" demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. "Biz, atalarımızı bunlara tapıyor bulduk" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. "Doğrusu siz de, atalarınız da apaçık bir sapıklık içindeymişsiniz" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. "Sen bu sözle karşımıza çıkarken, gerçekten ciddi misin, yoksa bizimle oynuyor musun, şaka mı yapıyorsun?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. "Yoo!" dedi. "Bilakis ciddi söylüyorum. Sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları O yaratmıştır. Ben de bu gerçeğe şahitlik edenlerdenim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. "Allah’a yemin olsun ki, siz arkanızı dönüp uzaklaşır uzaklaşmaz, putlarınıza bir oyun oynayacağım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. O, putların hepsini paramparça etti, yalnız kendisine başvursunlar diye, en büyük putu bıraktı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. "Bunları putlarımıza kim yaptı?" diye sordular. "Her kimse, O’nun haksızca iş yapan biri olduğunda kuşku yok!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. "İbrahim denen bir gencin, o tanrıları diline doladığını işitmiştik" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. "O’nu insanların gözü önüne getirin, mahkemesi ve cezalandırılması halk önünde olsun da, belki ona şahit olunca, ondan ibret alırlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. "Bunu tanrılarımıza sen mi yaptın?" diye sordular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. "Belki onu, putların büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorsa ona sorun" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. "Doğrusu asıl zalim olan, yani yaratılış gayesi dışında yaşamak suretiyle yoldan çıkan biziz!" diyerek kendilerini suçlamış oldular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. "Bu putların konuşamadıklarını, kendin de pekala biliyorsun!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. "O halde" dedi. "Allah’ı bırakıpta size hiçbir şekilde ne yararı, ne de zararı dokunmayan şeylere mi tapınıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. Yuh olsun size de, Allah yerine tapınıp durduğunuz bütün bu nesnelere de! Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. "Eğer İbrahim’e ceza olarak birşey yapacaksanız, O’nu yakın ki, tanrılarınıza arka çıkın ve yardımcı olun" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. "Ey ateş! İbrahim’e karşı soğuk, serin ve selamet ol!" dedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. Bu arada onlar, İbrahim’e tuzak kurmaya çalıştılar, ama biz onların bütün yapıp ettiklerini boşa çıkardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Ve biz O’nu da, kardeşinin oğlu Lût’u da gelecek bütün çağlar için kutlu kıldığımız ülkeye ulaştırdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. O İbrahim’e, İshâk’ı üstelik bir de Yakub’u ihsan ettik ve bunların herbirini temiz ve dürüst kişiler kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Ve onları öyle rehber ve önderler yaptık ki, emrimizle toplumu doğru yola sevkederler ve onlara hayırlı işler yapmayı, namaz konusunda duyarlı ve devamlı olmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar daima bize ibadet eden kimselerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Ve Lût’a da doğru ile eğrinin seçiminde, sağlam bir muhâkeme yetisi ve ilim verdik ve O’nu çirkin davranışlar ortaya koyan bir toplumun elinden kurtardık. Şüphesiz ki onlar kötü, doğru yoldan çıkmış, ahlaksız bir toplum idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Ve Lût’u da rahmetimizle kuşattık. Çünkü O, gerçekten dürüst ve erdemli kimselerdendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. Ve Nuh’u da hatırla, hani O, İbrahim ve Lût’dan çok önce bize yakarmıştı ve biz de O’nun bu yakarışına cevap vermiş, O’nu ve O’nunla beraber olanları büyük bir felaketten kurtarmıştık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. O’nu ayetlerimizi yalan sayan bir topluma karşı, yardım edip O’nun intikamını aldık. Şüphesiz ki onlar, kötü bir kavim idi, biz de hepsini olduğu gibi tufanda boğduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Davûd ve Süleyman’ı da hatırla, hani bir vakit bir kavmin koyunlarının yayıldığı ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı ve biz de onların hükmüne şahitler idik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. Biz o meselenin çözümünü gerektiren hükmü, Süleyman’a anlattık ki, her ikisine de ayrı bir hüküm, ayrı bir bilgi verdik. Davud’la beraber tesbih etsinler diye, dağları ve kuşları boyun eğdirdik. Evet biz idik bunları düzenleyip yapanlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Davud’a, sizin için zırh yapmak sanatını öğrettik. Peki bütün bunlar için şükrediyor musunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Süleyman’a şiddetli esen rüzgarları boyun eğdirdik, O’nun emriyle mübarek kıldığımız yere doğru eserdi. Çünkü, herşeyin aslını ve gerçeğini bilen biziz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. Şeytanlardan da O’nun için, dalgıçlık edenleri ve daha başka işler görenleri baş eğdirdik, O’nun buyruğuna verdik ve onları koruyup disipline eden biz idik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. "Başıma bu dert geldi, sen merhametlilerin en merhametlisisin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Derken duasını kabul ettik de, O’nu çektiği dertten kurtardık ve katımızdan bir rahmet ve ibadet edenlere bir ibret ve hatıra olmak üzere, O’na ailesini ve onlarla beraber, hastalık dolayısıyla kaybettiklerinin bir mislini de verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. İsmail, İdris ve Zü’lkifl’i de an. Hepsi de her türlü sıkıntıya göğüs geren, sabırlı peygamberlerdendiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. Bu yüzden onların hepsini rahmetimizle kuşatmıştık, gerçekten de onlar dürüst ve erdemli kişilerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. "Senden başka gerçek ilah yoktur, sınırsız kudret ve yüceliğinle sen, herşeyin üstündesin, doğrusu ben yapılması gerekeni yapmamak suretiyle kendime haksızlık edenlerdenim!" diye dua etmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. Bunun üzerine biz de, O’nun duasını kabul ettik ve O’nu kederden kurtardık. İşte biz, mü’minleri böyle kurtarırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. Zekeriyya’yı da an. Hani bir vakit O, "Rabbim beni tek başıma çocuksuz bırakma. Ama çocuk vermesen de gam yemem. Çünkü sen, varislerin en hayırlısısın, herşeyim sana kalacaktır!" diye dua etmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. O’nun duasını da kabul ettik ve O’na Yahya’yı armağan ettik, eşini de kendisi için çocuk doğurmaya elverişli bir hale getirdik. Gerçekten bütün bu anlatılan şahıslar, hayır işlerinde koşuşup yarışırlar. Umarak, korkarak bize yalvarır ve derin saygı gösterirlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. İffet ve namusunu gerektiği gibi koruyan Meryem’i de hatırla ki, biz O’na ruhumuzdan üfledik, kendisini de, oğlunu da alemler için bir ibret kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. İşte anlatılan tüm bu peygamberler ve onların yolu olan tevhid ve İslâm milleti, sizin de ümmetiniz olan, tek ümmet ve tek din olan İslâm dinidir. Rabbiniz de benim, yalnızca bana kulluk edin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. Ama insanlar, aralarındaki bu din ve ümmet birliğini paramparça ettiler, ayrılığa düştüler, ama hepsi sonunda bize dönecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. Artık her kim, inanarak dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyarsa, onların yaptıkları boşa gitmez. Çünkü biz, onun bütün işlediklerini yazmaktayız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. Kendilerini helak ettiğimiz ülke halkının, bundan sonra tekrar dünyaya dönüp, iyi işler yapmaları veya tevbe etmeleri mümkün değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. Nihayet yerleri Allah tarafından bilinen, kalabalık nüfuslarıyla ünlü iki toplum olan Ye’cüc ve Me’cüc’ün sedleri açılıp ta yeryüzünü dağılmaları için her tepeden saldıracakları Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. Ve gerçekten meydana geleceği bildirilen kıyamet yaklaştığı vakit, işte o zaman Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin gözleri hemen belerip kalacak, "Eyvah bizlere!" diye yakınacaklar. "Bu kıyamet sözüne karşı, hep umursamaz tavırlar gösterdik. Daha doğrusu bizler, yaratılış maksadına aykırı hareket edenlerdik" diyecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. "Gerçek şu ki; siz de Allah’ı bırakıp taptıklarınız da, cehennem odunusunuz, siz oraya gireceksiniz" denecek. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. Eğer onlar gerçekten birer ilah olsalardı, o cehenneme uğramazlardı. Halbuki hepsi de orada ebedi kalacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. Onlar orada, inim inim inleyecekler, azabın dehşeti ve şiddeti içinde adeta sağır kesilip teselli edici hiçbir şey de işitmeyeceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. Ama gerçekten kendileri için, katımızdan iyilik ve güzellik yazılmış bulunanlara gelince, böyleleri cehennemden uzak tutulacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. Onlar cehennemin uğultusunu da duymazlar, cennette canlarının arzu ettiği şeyler arasında, temelli yaşayıp gidecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. "Size söz verilen mutlu gün, işte bu gündür!" sözleriyle karşılayacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. O gün gökleri, kitap sahifeleri dürer gibi dürüp bükeceğiz ve kâinâtı ilk kez nasıl yarattıysak, onu yeniden yine öyle tekrar yaratacağız. Gerçekleştirilmesini kendi üzerimize aldığımız bir sözdür bu. Şüphesiz biz herşeyi yapabilecek güçteyiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. "Yeryüzüne dürüst ve erdemli kullarım varis olacak" diye Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. Şüphesiz bunda gerçekten, Allah’a kulluk eden kimseler için, ibretler ve müjdeler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. Bunun içindir ki ey peygamber! Biz seni, ancak alemlere rahmet olmak üzere gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. Bana gerçek ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyediliyor, siz de bu gerçeğe boyun eğip teslim olmaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. Ben bu gerçeği hepinize aynı şekilde duyurdum, ama size vaadedilen kıyamet gününün yakın mı, uzak mı olduğunu ben bilemem. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. Doğrusu O Allah, açık konuşulan sözü de bilir, gizlediğiniz sözü de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. Bilmiyorum belki de, azabın ertelenmesi sizi denemek içindir veya Allah’ın acımasından dolayı yapılmış bir geciktirilmedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. Ey Rabbim! Benimle bu yalanlayanlar arasında hakça hüküm ver. Bizim Rabbimiz, sizin her türlü nitelendirmelerinize karşı, yardımına sığınılan Rahman olan Allah’tır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster