وَلُوطًا آتَيْنَاهُ حُكْمًا وَعِلْمًا وَنَجَّيْنَاهُ مِنَ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ تَعْمَلُ الْخَبَائِثَ ۗ إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمَ سَوْءٍ فَاسِقِينَ
Ve lutan ateynahü hukmev ve ılmev ve necceynahü minel karyetilletı kanet ta’melül habis innehüm kanu kavme sev’in fasikıyn
Kelime
Anlamı
Kökü
وَلُوطًا
ve Lut’a
اتَيْنَاهُ
verdik
حُكْمًا
hüküm
وَعِلْمًا
ve ilim
وَنَجَّيْنَاهُ
ve onu kurtardık
مِنَ
-ten
الْقَرْيَةِ
bir kent-
الَّتِي
ki (onlar)
كَانَتْ
idiler
تَعْمَلُ
işler yapıyor
الْخَبَائِثَ
çirkin
إِنَّهُمْ
gerçekten onlar
كَانُوا
idiler
قَوْمَ
bir kavim
سَوْءٍ
kötü
فَاسِقِينَ
yoldan çıkan

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve Lût’a da peygamberlik ve bilgi verdik ve halkı, kötü işlerde bulunan şehirden kurtardık onu; gerçekten de onlar, kötü ve buyruktan çıkmış bir topluluktu.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ve Lût’a da doğru ile eğrinin seçiminde, sağlam bir muhâkeme yetisi ve ilim verdik ve O’nu çirkin davranışlar ortaya koyan bir toplumun elinden kurtardık. Şüphesiz ki onlar kötü, doğru yoldan çıkmış, ahlaksız bir toplum idi.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Lût’a gelince, ona da hüküm (hakimlik, peygamberlik, hükümdarlık) ve ilim verdik; onu, çirkin işler yapmakta olan memleketten kurtardık. Zira onlar (o memleketin halkı), gerçekten fena işler yapan kötü bir kavimdi.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Lût’a (gelince), Ona bir hüküm ve bir ilim verdik... Onu çirkin şeyleri işleyen o kentten kurtardık... Muhakkak ki onlar bozuk inançlı, kötü bir kavim idi.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Lut’a da hüküm ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan şehirden kurtardık. Doğrusu onlar yoldan çıkmış kötü bir kavimdiler.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Lut’a da bir hüküm ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan şehirden kurtardık. Şüphesiz onlar, bozulmaya uğrayan kötü bir kavimdi.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Lût’a da bir hikmet (peygamberlik) ve bir ilim verdik. Onu kötülükler yapmakta olan memleketten (Sedûm halkından) kurtardık. Gerçekten onlar, fâsık olan kötü bir kavim idiler.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Lût`a gelince, ona da hüküm ve ilim verdik; onu çirkin işler yapmakta olan halkından kurtardık. Zira onlar, gerçekten fena işler yapan kötü bir topluluktu.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Lut’a da hukum ve ilim verdik; onu, cirkin isler isleyen kasabadan kurtardik. Dogrusu onlar yoldan cikmis kotu bir milletti.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Lût’a da hüküm hikmet ve ilim verdik ve onu çok iğrenç işlerde bulunan kasabadan kurtardık. Şüphesiz ki onlar, kötü, doğru yoldan çıkmış ahlâksız bir kavim idi.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (74-75) Lût`a da bir hikmet (peygamberlik) ve bilgi verdik. Onu, halkı iğrenç işler yapan o kentten kurtardık. Onlar gerçekten çirkin davranışları huy edinmiş kötü bir toplumdu. Ve onu (Lut`u) rahmetimizle kuşattık. Çünkü o gerçekten dürüst ve erdemli kimselerdendi.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Biz, Lût’a da bir hikmet ve bir ilim verdik ve onu çirkin işler yapan memleketten kurtardık. Gerçekten onlar kötü bir toplum idiler, fasık (Allah’ın emrinden çıkan kimseler) idiler.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Lût’a gelince, ona da hüküm (hakimlik, peygamberlik, hükümdarlık) ve ilim verdik; onu, çirkin işler yapmakta olan memleketten kurtardık. Zira onlar (o memleketin halkı), gerçekten fena işler yapan kötü bir kavimdi.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Lut’a da bilgi ve bilgelik verdik. Onu, çirkin işler işleyen topluluktan kurtardık. Onlar, yoldan çıkmış kötü bir toplumdu.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Biz Lût’a da bir hüküm, bir ilim verdik. Onu çirkin işler işleyen kasabadan kurtardık. Doğrusu onlar kötü, fasık bir kavimdi.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Lût’a da egemenlik ve bilgi verdik. Onu, halkı iğrenç işler yapan o kentten kurtardık. Onlar gerçekten çirkin davranışları huy edinmiş kötü bir toplumdur.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Lut’a da bir hüküm ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan şehirden kurtardık, şüphesiz onlar, bozulmaya uğrayan fasıklar kavmi olmuşlardı.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Lût’a gelince, ona da hüküm (hakimlik, peygamberlik, hükümdarlık) ve ilim verdik; onu, çirkin işler yapmakta olan memleketten kurtardık. Zira onlar (o memleketin halkı), gerçekten fena işler yapan kötü bir kavimdi.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Lûta, (evet) ona da bir hüküm, bir ilim verdik. Onu kötülükler yapmakda devam eden o memleketden kurtardık. Hakıykat onlar fena bir kavm idiler, fâsıkdılar.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Lût`a da (vahyettik)! Ona da bir hikmet ve bir ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan o şehirden kurtardık. Gerçekten onlar, kötü bir fâsıklar topluluğu idiler.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Lut’a da. Ona hüküm ve ilim verdik, onu çirkin işler yapan o memleketten kurtardık. Doğrusu onlar, yoldan çıkmış kötü bir kavim idiler.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Lut’a da hükümler ve bilgiler verdik. Lut’u çok çirkin işler yapan bir kasaba halkından kurtardık. Gerçekte o kasaba halkı yoldan çıkmış bir topluluktu.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve Lut (A.S)’a hikmet ve ilim verdik. Ve habaîs (kötülükler, ahlâksızlıklar) işleyen ülkeden onu kurtardık. Muhakkak ki onlar, fasık olan kötü bir kavimdi.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Lut’a da bir hüküm ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan şehirden kurtardık. Şüphesiz onlar, yoldan çıkmış kötü bir kavimdi.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve Lut’a da (doğru ile eğrinin seçiminde) sağlam bir muhakeme yetisi ve ilim verdik; ve o’nu çirkin davranışlar ortaya koyan bir toplumun elinden kurtardık. (Bu toplumu ise yok ettik, çünkü) gerçekten günaha gömülüp gitmiş yoz bir toplumdu.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Lut`a da sağlam bir muhakeme ve seçip ayırma yeteneği kazandıran bir bilgi tasavvuru bahşettik; ve onu çirkin eylemleriyle tanınan kentten kurtardık; çünkü onlar yoldan çıkmış yoz bir kavimdi.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve Lût’a da bir hüküm ve ilim verdik ve onu habîsane hareketlerde bulunan bir memleketten kurtardık ki; onlar hakikaten fâsıklar olan bir fena kavim idiler.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Lut’a da hüküm ve ilim verdik. Onu çirkin işler yapan memleketten kurtardık. Doğrusu onlar yoldan çıkmış kötü bir kavim idi.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Lut’a da hükümler ve bilgiler verdik. Lut’u çok çirkin işler yapan bir kasaba halkından kurtardık. Gerçekte o kasaba halkı yoldan çıkmış bir topluluktu.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Lût’a da egemenlik ve bilgi verdik. Onu, halkı iğrenç işler yapan o kentten kurtardık. Onlar gerçekten çirkin davranışları huy edinmiş kötü bir toplumdur.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (74-75) Lût’a da hüküm ve ilim verdik ve onu iğrenç işler yapan şehir halkından kurtardık ki gerçekten onlar kötü ve itaat dışına çıkmış fâsık bir güruh idiler. Kendisini de şefkat ve himayemize aldık. O gerçekten erdemli kimselerdendi.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Lût’a da hüküm (hükümranlık, peygamberlik, hikmet) ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapan bir kentten kurtardık. Gerçekten onlar yoldan çıkan kötü bir kavim idiler.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Lut’a da hikmet ve ilim verdik. Onu çirkin iş yapan memleketten kurtardık. Gerçekten onlar, yoldan çıkmış kötü bir toplum idi.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Lut’a da bir hüküm ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan şehirden kurtardık. Şüphesiz onlar, bozulmaya uğrayan kötü bir kavimdi.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Lût’a da hükümranlık ve ilim verdik. Onu, pislikler üretip duran bir kentten kurtardık. O kent halkı yoldan çıkmış kötü bir kavimdi.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And to Lut, too, We gave Judgment and Knowledge, and We saved him from the town which practised abominations: truly they were a people given to Evil, a rebellious people.