1. İnsanlar için yaptıklarının hesabını verme vakti oldukça yaklaştı; fakat onlar hala gaflet içerisinde (bu gerçeğe) sırt çeviriyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir uyarı gelse, onu da sadece alaya alarak dinliyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Onların aklı fikri oyunda oynaştadır; üstelik bilinci altüst olan bu kimseler el altından şöyle fiskos yapıyorlar: "Bu da sizin gibi ölümlü bir insan değil mi? Şu halde siz, göz göre göre büyüye kapılıp gidecek misiniz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. (Ve) dedi ki: "Rabbim gökte ve yerde söylenen her sözü, her düşünceyi bilmektedir: zira O her şeyi işitendir, her şeyi bilendir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. "Hayır!" dediler; "(Bunlar) karma karışık düşlerdir!.. Yok yok, onu kendisi uydurmuştur!.. Bu da değilse, o bir şair olmalı... İyi ama, önceden gönderilen (peygamberler) gibi bize bir mucize getirse ya!.." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Onlardan önce kendilerini (inkarda ısrarlarından dolayı) helak ettiğimiz nice kentler iman etmemişlerdi, şimdi bunlar mı iman edecekler? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Biz senden önce de kendilerine mesajlarımızı ilettiğimiz (ölümlü) insanlardan başka birilerini peygamber olarak göndermedik. Hem eğer (bu konuda bir şey) bilmiyorsanız, (geçmiş) vahiylerin mensuplarına sorun! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Biz onları yemeğe bile ihtiyaç duymayan varlıklar olarak göndermedik; dahası onlar ölümsüz de değildiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Nitecede Biz onlara verdiğimiz sözü tuttuk; bunun sonucunda onları ve dilediklerimi kurtarıp, (hayatlarını) amaçsızca harcayanları ise helak ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Doğrusu Biz size, içinde size şeref ve itibar kazandıran bir mesaj indirmiş bulunuyoruz: şu halde, aklınızı başınıza almayacak mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Üstelik Biz, zulümde ısrarcı olan nice beldeleri kırıp geçirdik; ve (bunun) ardından onların (yerine) başka bir toplum ikame ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Ve onlar Bizim ezici gücümüzü hissettikleri zaman, derhal oradan kaçmaya yeltendiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Durun, kaçmayın! Haydi, sizi küstahça şımartan konforlu yaşantınıza ve konuklarınıza geri dönün! Ne yani, herhalde hesaba çekilecektiniz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Onlar "Vah bize!" diyecekler; "Şu kesin ki, bizler hep zulümde ısrar ettik!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Ve onların bu yazıklanmaları, Biz kendilerini biçilmiş ekin haline getirip sönmüş köze çevirinceye kadar devam edip gidecek. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. (Ey insanlar!) Biz göğü, yeri ve bunların arasındakileri bir oyun olsun diye yaratmadık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Eğer Biz bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik; ne ki bunu asla yapacak değiliz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Aksine Biz, mutlak hakikate atıf olan (amaçlı ve anlamlı yaratılış) gerçeğini, malum amaçsız ve anlamsızlığın başına çalarız da, o berikinin belini kırar; işte o zaman beriki de yok olup gider. İşte (Yaratan ve yaratılan) konusunda bu türden tanımlamalarınızdan dolayı yazıklar olsun size! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Zira, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O`na aittir; nitekim O`nun tarafında yer alanlar, O`na kulluk etmede ne kibre kapılırlar, ne de bıkıp usanırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Onlar, gece gündüz demeden aralıksız O`nun aşkın ve yüce olan zatını anarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Yoksa onlar (gökyüzü yerine), kendileri (ilah diye tapınılan o cansız nesneler) tarafından canlandırılsınlar diye mi yeryüzünden ilah ediniyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Eğer göklerde ve yerde Allah`tan başka ilahlar olsaydı, (gökler ve yer) kaos içinde mahvolurdu: işte bu nedenle O her şeyden yüce olan Allah, O mutlak otorite sahibi, onların yakıştırdıkları her şeyin ötesindedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. (O,) yapmakta olduğundan suâl olunmaz; onlar ise sorguya çekileceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. Yoksa onlar (bu gerçeğe rağmen) O`nun dışında ilahlar edinmekte ısrar mı edecekler? De ki: "Haydi, siz de kendi delilinizi getirin! İşte bu, hem benimle birlikte olanların hem de benden öncekilerin dile getirdikleri (ortak) mesajdır". Ama hayır, onların çoğu bu (açık) gerçeği bilmiyorlar; bu nedenle (ondan) yüz çeviriyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. Halbuki Biz, senden önce gönderdiğimiz peygamberlerin tümüne her mesajı ısrarla ilettik; o da şu: "Benden başka ilah yok, o halde yalnız Bana kulluk edin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Ama (onların takipçileri arasından) yine de "Rahman çocuk edindi" diyenler çıktı. O şanı yüce olan, (ölümlülere has bu tür) tanımlamalardan sonsuzca uzaktır; aksine, (Allah`ın soyundan geldiğini iddia ettikleri o kimseler), ilahi ikrama mazhar olan kullardır: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Onlar, kendi sözlerini O`nun sözünün önüne geçirmezler: yani onlar sadece O`nun talimatıyla hareket ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. O, onların bildiklerini de bilmediklerini de bilir. Ki zaten onlar, O`nun hoşnut ve razı olmadığı hiç kimseye şefaat edemezler: zira onlar O`nun yüceliği karşısında derin bir saygıyla titrerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Kaldı ki onlardan biri "O`ndan bir alt basamakta da olsa, sonuçta ben de bir ilahım demiş olsaydı, bu takdirde onu cehennemle cezalandırırdık: Çünkü haddini bilmeyenleri Biz böyle cezalandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. İnkarda ısrar eden o kimseler görmezler mi ki; gökler ve yer başlangıçta bitişikken Biz onları ayırdık ve (hareket edebilen) her canlıyı sudan var ettik? Buna rağmen hala inanmayacaklar mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Ve yeryüzünde kendilerini sarsar diye kalkmaz kımıldamalar dağlar var ettik; ve onların aralarında, yollarını bulabilsinler diye vadiler açtık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Ve göğü güvenlikli bir kubbe olarak tepelerine diktik; ama onlar, bu tür göstergelerle işaret ettiğimiz (hakikatlere) sırt çeviriyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. Oysa ki geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı yaratan da O`dur; (ama yıldız ve gezegenlerin) hepsi de (kendileri için tesbit edilen) bir yörüngede akıp durmaktadırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. (Ey Peygamber!) Biz, senden önce yaşamış hiçbir insana ölümsüzlük bahşetmedik. Hem sanki sen öleceksin de, onlar ebediyyen yaşayacaklar mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Her can ölümü tadacaktır; şu da var ki, Biz sizi seçip ayırmak için hayır ve şer ile sınava tabi tutuyoruz: zaten sonunda bize döneceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Ve o küfre saplanmış olanlar ne zaman seni görseler, sadece alaya almak amacıyla "Bu muymuş sizin ilahlarınızı diline dolayan?" diye (dudak bükerler); ama iş, Rahman (adının) anılıp yüceltilmesine gelince: onu ısrarla tanımazdan gelen de yine onlar olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. İnsanoğlu aceleci bir yaratılışa sahiptir; zamanı gelince size mesajlarımı (gerçek olduğunu) göstereceğim; dolayısıyla acele etmenize hiç gerek yok. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Buna rağmen onlar diyorlar ki: "Eğer sözünüze sadıksanız (cevap verin bakalım): bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. İnkarda ısrar eden bu kimseler, yüzlerini ve sırtlarını ateşten koruyamayacakları, dahası hiçbir yardım da alamayacakları anın (dehşetini) keşke bir bilseler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Ama hayır, o (an) birdenbire gelecek ve onları şaşkına çevirecektir; artık ne onu geri çevirebilecekler, ne de kendilerine zaman tanınacaktır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Doğrusu (ey Muhammed)! Senden önceki elçilerle de alay edilmişti; fakat alay eden kimseleri bizzat alay ede geldikleri şey perişan etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. De ki: "Sizi O sınırsız rahmet kaynağına karşı, gece ya da gündüz kim koruyacak? Ama hayır, onlar Rablerinin uyarılarından yüz çeviriyorlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Yoksa onların Bizim dışımızda kendilerini savunacak birtakım ilahları mı var? O (sahte ilahlar) kendilerine dahi yardım edecek güçten yoksunlar; üstelik onlara katımızdan hiç bir himaye de ulaşmayacak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Hayır, Biz onları ve atalarını geçici zevklere daldırdık; ta ki ömrün kendileri için böyle uzayıp gideceği (zehabına kapılsınlar): İyi ama, onlar görmüyorlar mı ki Biz yeryüzüne müdahil olup, ona (ait değerleri) her bir tarafından eksiltiyoruz? Bir de kalkıp kazanacaklarını umuyorlar, öyle mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. (Ey Muhammed!) "Ben sizi sadece vahiyle uyarıyorum!" de. Ama, ne kadar uyarılsalar da (kalbi) sağır olanlar bu çağrıyı işitmeyecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Fakat, Rabbinin azap rüzgarından onlara bi efilti dokunsa, hemen "Yazıklar olsun bize!" derler, "Meğerse biz, zulmü karakter haline getirmişiz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Ve Biz, Kıyamet Günü dosdoğru tartan teraziler kurarız da, hiçbir kişi en küçük bir haksızlığa uğratılmaz; hatta hardal tanesi ağırlığında bir şey olsa, onu dahi gündeme getiririz: Biz, hesap görücü olarak yeter de artarız bile... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Doğrusu Biz, Musa ve Harun`a, hakkı batıldan ayıran, karanlıkları aydınlatan ve sorumluluk bilincine sahip olanlara (yabancılaştıkları özlerini) hatırlatan bir mesaj vermiştik; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. onlar ki, idrak sınırını aşan bir hakikat olsa da Rablerinden korkarlar; yine onlar (görürcesine inandıkları) Son Saat`ten dolayı titrerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. İşte bu da, kendisini Bizim indirdiğimiz mübarek bir hatırlatıcı mesajdır: Peki, bu durumda siz onu hala inkar edecek misiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Doğrusu Biz, (Musa`dan) çok daha önce İbrahim`e de doğru işleyen bir muhakeme vermiştik; (İbrahim`in) bununla (doğru yolu bulacağını) daha baştan biliyorduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Hani o babasına ve kendi toplumuna "Sizin kendilerine tapınıp durduğunuz bu heykeller de neyin nesi?" dediği zaman, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. onlar şöyle cevap verdiler: "Atalarımızı onlara kulluk eder bulduk!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Dedi ki: "Doğrusu siz de, atalarınız da başından beri açık bir sapıklık içindeymişsiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Dediler ki: "Sen (bunları söylerken) gerçekten ciddi misin, yoksa bize (şakacıktan) bir oyun mu oynuyorsun?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. (İbrahim): "Asla!" dedi, "Sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları O yaratmıştır; ve ben de bu gerçeğe tanıklık etmek için (size gönderilen) biriyim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Derken, (İbrahim kendi içinden şu kararı aldı): "Allah`a yemin olsun ki, siz dönüp gittikten sonra, putlarınız için tasarladığım şeyi mutlaka gerçekleştireceğim!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Nihayet, onların tümünü paramparça etti; dönüp de kendisine başvurabilsinler diye (!) onların en iri yarı olanına dokunmadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. (Olan bitene vakıf olunca, birbirlerine) dediler ki: "Kim yaptı bunu ilahlarımıza? Her kimse, onun haddini bilmez biri olduğu apaçık ortada. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. (Onlardan bazıları) "Adına İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığı kulağımıza kadar geldi" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. (Diğerleri) dediler ki: "Onu insanların önüne çıkarın; belki görgü şahitliği yapacak birileri çıkar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. (Getirerek) "İlahlarımıza bunu sen mi yaptın ey İbrahim?" diye sorguladılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. (İbrahim) "Hayır!" dedi, "Bunu yapsa yapsa, şu en iri-yarı olanı yapmış olmalıdır; en iyisi mi siz kendilerine sorun; tabi ki eğer cevap verebilirlerse!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. Bunun üzerine kendi iç dünyalarına döndüler ve (kendi kendilerine) "Siz var ya, siz" dediler, "işte asıl haddini bilmezin ta kendisisiniz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. Fakat daha sonra, baş aşağı çevrilmiş bilinç haline (geri dönerek); "Doğrusu, onların konuşamayacağını kendin de çok iyi biliyorsun!" (dediler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. (İbrahim) "Ne yani" dedi, "şimdi siz Allah`ı bırakıp da, size hiçbir yarar sağlayamayan ve hiç bir zarardan (da sizi koruyamayan) nesnelere mi kulluk ediyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. Size de, Allah`ı bırakıp taptığınız bütün bu nesnelere de yuh olsun! Siz hiç mi akıllanmayacaksınız?!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. "Onu yakın!" diye bağrıştılar; "İlle de bir şey yapacaksanız (böyle yapın) ki, ilahlarınızı desteklemiş olasınız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. Biz "Ey ateş!" dedik; "İbrahim`e karşı serin ve esenlikli ol!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. İşte onlar (İbrahim`e) karşı bir düzen kurmak istediler; fakat Biz onların (düzenini) boşa çıkardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Dahası onu ve (yeğeni) Lut`u (oradan) kurtararak, bütün milletler için mübarek kıldığımız yurda ilettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. Ve ona bir armağan olarak İshak`ı ve (onun oğlu) Yakub`u bahşettik; ve onların hepsini kişilik ve erdem sahibi kıldık; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. ve onları talimatlarımız çerçevesinde herkese doğru yolu gösteren önderler yaptık; nitekim onlara hayırlı işler yapmalarını, Allah`a ibadetin hakkını vermelerini, arınmak ve yücelmek için gerekli bedeli ödemelerini vahyettik: Nihayet, onların tümü de sadece Bize kulluk eden kimselerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Lut`a da sağlam bir muhakeme ve seçip ayırma yeteneği kazandıran bir bilgi tasavvuru bahşettik; ve onu çirkin eylemleriyle tanınan kentten kurtardık; çünkü onlar yoldan çıkmış yoz bir kavimdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Ama (Lut`a bir şey olmadı), onu rahmetimizle kuşatmıştık; zira o dürüst ve erdemli kimselerdendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. Onlardan çok daha önce Nuh da Bize yalvarmış, bunun üzerine Biz de onun duasını kabul etmiş, onu ve onun yakınlarını büyük bir beladan kurtarmıştık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Yine onu, ayetlerimizi yalanlamakta ısrar eden bir topluma karşı desteklemiştik: zira onlar da ahlaken yozlaşmış bir toplumdu; bu yüzden Biz de tümünü boğulmaya terk ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Davud ve Süleyman`ı da (gündeme taşı)! Hani o ikisi, bir topluluğa ait çobansız ve dağınık koyun sürüsünün gece yayıldığı tarla konusunda karar vereceklerdi; ve Biz de onların kararına şahit idik; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. fakat bu davada Süleyman`a (daha) derin bir kavrayış vermiştik. Bununla beraber Biz, her birine sağlam bir muhakeme ve seçip ayırma yeteneği kazandıran bir bilgi tasavvuru bahşettik. Zaten Davud ile birlikte, emrimize amade kıldığımız dağlar da O`nun kudret ve ihtişamını dillendiriyordu, kuşlar da... Zira Biz, her zaman istediğimizi gerçekleştiririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Ve Biz ona, sizi korku ve zilletten kahredecek her belaya karşı koruyacak (manevi) savunma araçları geliştirmeyi öğrettik: Hal böyleyken siz (gereği gibi) şükrediyor musunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Kendisini bereketli kıldığımız ülkeye doğru esip O`nun emriyle (çalışan gemileri) yüzdürsün diye şiddetli rüzgarları Süleyman`a (amade kıldık): zira Biziz her şeyin (yasasına) vakıf olan. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. Yine dik başlı birileri, hem onun için dalgıçlık yapıyorlar, hem de bunun dışında başka hizmetler görüyorlardı. Aslında onlara mukayyet olan da Biziz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Eyyub`u da (gündeme taşı)! Hani o bir zamanlar; "Bu dert gelip beni buldu, ama Sen merhametlilerin en merhametlisisin!" diye Rabbine yalvarmıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Biz de onun duasını kabul etmiş ve onu bizar eden dertten kurtarmıştık; dahası katımızdan bir rahmet ve gereği gibi kulluk edenlere bir öğüt olmak üzere, ona yakınlarını bir kat daha artırarak geri vermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. İsmail`i, İdris`i ve yükümlülük alan kişiyi de (gündeme taşı); hepsi de sıkıntıya karşı direnen kimselerdendi: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. bu yüzden onları rahmetimize gark ettik: Zira onlar dürüst ve erdemli kimselerdendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Ve balık olayının kahramanını da (gündeme taşı)! Hani bir zamanlar o, hakkında işlem yapmayacağımızı düşünerek, öfkeyle (görev yerinden) çekip gitmişti. Derken o (düştüğü) zifiri karanlığın içerisinde "İbadete layık başka ilah yok; sadece yüceler yücesi olan Sen varsın: hiç şüphesiz ben (bu tavrımla) zalimlerden biri olup çıktım!" diye yakarmıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. Bunun ardından Biz de onun yakarışını kabul ettik ve onu içine düştüğü sıkıntıdan kurtardık: işte Biz, inanıp güvenenleri böyle kurtarırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. Zekeriyya`yı da (gündeme taşı)! Hani bir zamanlar o "Rabbim!" diye yalvarmıştı; "Beni (evlatsız) tek başına bırakma! Şu da var ki, Sen varislerin en hayırlısısın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. Ve Biz onun yakarışını da kabul ettik ve onun eşini kendisi için çocuk doğurmaya elverişli hale getirerek ona Yahya`yı armağan ettik. İşte bunların (üçü) de birbirleriyle hayırlarda yarışan kimselerdi; Bize bollukta da darlıkta da yalvarıp yakarırlardı: zira onlar Bize karşı derin bir saygı duyarlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. Bir de iffetini koruyan o kadını (gündeme taşı)! "Kuşkusuz ona da ruhumuzdan üflemiş; onu ve oğlunu (çağının) bütün insanları için (rahmetimizin) bir belgesi kılmıştık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. (Ey insanlar!) İşte (burada kısaca anlatılan peygamberler tarihinin de gösterdiği gibi) sizin ümmetiniz bir tek ümmettir ve Ben sizin Rabbinizim: O halde sadece Bana kulluk edin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. Ama onlar birliklerini aralarında paramparça ettiler: (oysa ki) hepsi de sonunda yine Bize dönecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. Neticede, kim iman etmiş olarak o imanla uyumlu davranışlar göstermeye gayret ederse, onun bu gayreti asla görmezden gelinmeyecektir: zira Biz, onun lehine bütün bunları kaydediyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. Ne ki, Bizim helakine karar verdiğimiz bir toplum mecburi (istikamete girmiştir); artık onların geri dönmesi mümkün değildir; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. ta ki Ye`cuc ve Me`cuc`un salınıp, her bir köşeden boşalacakları zamana dek... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. İmdi, mutlaka gerçekleşecek olan sözün vakti yaklaşmıştır: işte o zaman, küfürde ısrar edenler, gözleri yuvalarından fırlatmış bir halde "Yazıklar olsun bize!" (diyecekler), "Doğrusu biz bu (söze) karşın gaflete dalmışız; dahası (böyle yapmakla) kendi kendimize kıymışız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. Şu kesin ki, siz de, Allah`tan başka taptıklarınız da cehennemin yakıtısınız: sizler ona mutlaka takdim edileceksiniz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. Eğer (tanrılaştırdıkları) gerçek ilah olsalardı, oraya asla girmezlerdi: (ama) hepsi orada temelli kalacaklar: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. orada onların payına inim inim inlemek düşecek; ve onlar orada (iniltiden başka bir ses) duymayacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. Ne var ki, katımızdan kendilerine iyilik-güzellik ihsan ettiğimiz kimselere gelince: işte onlar (cehennem)den uzak tutulacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. Onlar oranın uğultusunu bile duymayacaklar. Ve onlar canlarının çektiği şeyler arasında kalıcı bir hayat sürecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Onları, (kıyamete mahsus) o benzeri görülmemiş dehşetli panik dahi tasalandırmayacak; zira melekler kendilerini "Bu, işte size vaad edilen o (mutlu) gündür!" diye karşılayacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. O gün Biz gökleri, kitap sayfalarını rulo yapar gibi dürüp katlayacağız; mahlukat (evrenini) ilk defa nasıl yaratmışsak, onu öylece tekrar yaratacağız. Bu üstlendiğimiz bir sözdür: zira Biz, evet Biz her istediğimizi hep gerçekleştirmişiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. Ve doğrusu Biz, hatırlatıcı mesajların ardından, bütün ilahi vahiylerin hikmet yüklü sayfasına "(Tekrar yarattığımız) bu yerin varisi salih kullarım olacak" diye yazmışız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. Hiç şüphesiz bunda, Allah`a gereği gibi kulluk etmek isteyenler için nice mesajlar vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. İşte bu yüzden (Ey Peygamber), Biz seni bütün insanlığa, sadece bir rahmet olarak gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. De ki: "Bana vahyolunan her şeyin (özü) yalnız ve yalnızca "ilahınızın bir tek ilah olduğu" som gerçeğidir: şu halde artık siz O`na teslim olacak mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. Fakat eğer (bu davetten) yüz çevirirlerse, o zaman da de ki: "Ben bu daveti hiçbir ayrım gözetmeden hepinize duyurdum; ne var ki ben tehdit edildiğiniz (Hesap Günü`nün) yakın mı uzak mı olduğunu da bilemem." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. Fakat (Allah) açıktan söyleneni nasıl bilirse, gizlediklerinizi de öylece bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. Ama ben; (bu ertelemenin) sizin için bir sınama ve kısa süreliğine verilmiş bir mühlet olup olmadığını herhalde bilemem." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. (Allah`a yönel ve) de ki: "Rabbim! Aramızda hakkaniyetle hüküm ver!" (Onlara dön) ve (de ki): "Kendisine yakıştırdığınız tüm (gerçek dışı) nitelemelere karşı kendisinden yardım istenecek tek merci, (yine) O sınırsız merhamet sahibi olan Rabbimizdir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster