فَقَضَاهُنَّ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ فِي يَوْمَيْنِ وَأَوْحَىٰ فِي كُلِّ سَمَاءٍ أَمْرَهَا ۚ وَزَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابِيحَ وَحِفْظًا ۚ ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ
Fe kadahünne seb’a semavatin fı yevmeyni ve evha fı külli semain emraha ve zeyyennes semaed dünya bi mesabıha ve hıfza zalike takdırul azızil alım
Kelime
Anlamı
Kökü
فَقَضَاهُنَّ
böylece onları yaptı
سَبْعَ
yedi
سَمَاوَاتٍ
gök
فِي
içinde
يَوْمَيْنِ
iki gün
وَأَوْحَىٰ
ve vahyetti
فِي
كُلِّ
her
سَمَاءٍ
göğe
أَمْرَهَا
emrini
وَزَيَّنَّا
ve biz donattık
السَّمَاءَ
semasını
الدُّنْيَا
dünya
بِمَصَابِيحَ
lambalarla
وَحِفْظًا
ve koruma ile
ذَٰلِكَ
işte bu
تَقْدِيرُ
takdiridir
الْعَزِيزِ
güçlü olanın
الْعَلِيمِ
bilenin

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Derken onları yedi gök olarak iki günde yaratmış ve her göğe yapacağı işi vahyetmiştir. Ve dünyâ göğünü kandillerle bezedik ve koruduk; işte bu, üstün olan ve her şeyi bilen mâbûdun takdîridir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ve onları iki zamanda yedi gök olarak yarattı, her göğe kendi görevini bildirdi. Biz, dünya göğünü kandiller gibi yıldızlarla süsledik ve koruduk. İşte bu çok üstün, çok güçlü herşeyi bilen Allah’ın ortaya koyduğu kanunudur.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, azîz, alîm Allah’ın takdiridir.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Böylece onları iki süreçte yedi semâ (yedi Bilinç {Nefs} mertebesi) olarak hükmetti ve her semâda onun işlevini vahyetti! Dünya semâsını (en yakın semâyı) (Bi-)mesabîh (aydınlatıcılar - fikirler) ile süsledik ve hıfzettik Aziyz, Aliym’in takdiridir bu!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Böylece onları iki günde yedi gök olarak belirledi ve her göğe emrini vahyetti. En yakın göğü de kandillerle donattık ve korumaya aldık. Bu, güçlü ve alim olanın düzenlemesidir.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti. Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip-donattık ve bir koruma (altına aldık). İşte bu, üstün ve güçlü olan, bilen (Allah)’ın takdiridir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Böylece gökleri, yedi kat gök olarak iki günde yarattı: (Arzın yaratılışı gün, içindekilerin gün, göklerin gün ki, altı gün eder). Bir de her gök ehline (meleklerine, orada olacak hadiselerin) emrini vahy etti. Biz dünya göğünü de kandillerle (yıldızlarla) donattık, onu (afetlerden) koruduk. İşte bu, Azîz, Alîm olan Allah’ın takdiridir.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Böylece onları, iki evrede yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti/öğretti. Biz, yakın/dünya göğünü kandillerle/ışık saçan cisimlerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, gücü sonsuz ve her şeyi bilen Allah`ın takdiridir.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Allah, bunun uzerine, iki gun icinde yedi gok var etti ve her gogun isini kendisine bildirdi. Yakin gogu isiklarla donattik ve bozulmaktan koruduk. Iste bu, bilen, guclu olan Allah’in kanunudur.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Ve sonra onları iki gün (iki devir)de yedi gök şeklinde yerine getirip oluşturdu. Ve her göğe işini vahyetti (yaratıldığı gayeyi, bağlı bulunduğu kanunu bildirdi). Dünya’yı (veya en yakın semayı) kandillerle süsledik ve onu (düzensizlikten) koruduk. Bu, O çok güçlü, çok üstün, her şeyi bilenin takdiridir.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Böylece onları iki evrede yedi gök olarak yarattı, her göğe kendi işlevini yükledi. Biz, yere en yakın olan gökleri kandillerle süsledik ve onları bozulup yıkılmaktan koruduk. İşte bu, mutlak güç sahibi ve (her şeyi) hakkıyla bilen Allah`ın takdiridir.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Böylece onları, iki günde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi. En yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk. İşte bu, mutlak güç sahibi ve hakkıyla bilen Allah’ın takdiridir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, azîz, alîm Allah’ın takdiridir.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Böylece onları iki günde yedi gök olarak tamamladı ve her göğe özel yasaları bildirdi. Ve biz en aşağıdaki göğü ise lambalarla ve koruma sistemiyle donattık. Bu, Üstün ve her şeyi Bilen’in planıdır.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Böylece Allah onları iki günde yedi gök olmak üzere yerine koydu. Her göğe kendi işini bildirdi. Biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve koruduk. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah’ın takdiridir.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Böylece onları, iki gün içinde yedi gök var etti ve her göğün görevini vahyetti. Yakın göğü ışıklarla donattık ve bozulmaktan koruduk. İşte bu bilen, güçlü olan Allah kanunudur.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe buyruğunu vahyetti. Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip donattık ve bir koruma (altına aldık). İşte bu, üstün ve güçlü olan, bilenin takdiridir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, azîz, alîm Allah’ın takdiridir.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Bu suretle onları yedi gök olmak üzere iki günde vücûda getirdi. Her gökde ona âid emri vahyetdi. Dünyâ göğünü de kandillerle donatdık. (Onu âfetlerden) koruduk. İşte (bütün) bu (nlar), O mutlak kaadir, O her şeyi hakkıyle bilen (Allah) ın takdiridir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Böylece onları iki günde (iki devrede) yedi (kat) semâ olarak hükmetti ve her semâda (bulunanlara kendilerine âid) vazîfesini vahyetti (ona ilhâm etti). Dünya semâsını da kandillerle (yıldızlarla) süsledik. (Ve yıkılmaktan ve şeytanların kulak hırsızlığından)koruyarak (muhâfaza ettik). Bu, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Alîm (herşeyi bilen Allah)`ın takdîridir.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Böylece iki gün içerisinde yedi gök var etti. Ve her göğün işini kendisine bildirdi. Biz; dünya semasını ışıklarla donattık, koruduk. İşte bu; Aziz, Alim’in takdiridir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    İki günde, göklerde yedi semanın var olasına hüküm verdi ve her bir semaya görevlerini yükledi. Dünyanın gökyüzünü lambalarla (güneş, ay ve yıldızlarla) kıyamete kadar onların yerini muhafaza ederek süsledi. Bunlar her şeyi bilen ve her şeye gücü yetenin planlamasıdır.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Böylece onları iki günde yedi kat gök olarak kaza etti (yarattı, tamamladı). Her gök katına kendi emrini vahyetti. Ve dünya semasını kandillerle muhafaza ederek süsledik. İşte bu, Azîz ve Alîm olan (Allah’ın) takdiridir.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, azîz, alîm Allah’ın takdiridir.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve onları iki evrede yedi gök olarak yarattı, her göğe kendi işlevini yükledi. Biz, yere en yakın olan gökleri ışıklarla süsledik. Ve onları emniyetli kıldık: İşte bu, Kudret Sahibi ve Her şeyi Bilen’in takdiridir.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Derken onları iki aşamada yedi gök olarak var etti, her bir göğe kendi görev yasasını yükledi. Nihayet Biz en yakın göğü ışıklarla süsledik ve bir güvenlik sistemi oluşturduk: İşte bu her şeyi bilen, her işi mükemmel olan Allah`ın takdiridir.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Artık onları yedi gök olmak üzere iki günde tamamladı ve her gökte ona ait emri vahyeyledi ve dünya göğünü de kandillerle süsledik ve muhafaza kıldık. İşte bu, azîz, alîm (olan Allah)’ın takdiridir.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Bunun üzerine iki gün içerisinde onları yedi gök olarak yarattı. Ve her gökte oranın işini bildirdi. Biz dünya göğünü kandillerle donattık, ziynetlendirdik ve koruduk. İşte bu, Azîz ve her şeyi bilen Allah’ın takdiridir.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Böylece onları, iki evrede/günde (geceli gündüzlü dönerli) yedi gök olarak yaptı ve her bir göğe emrini/görevini/vazifesini vahyetti. Biz (dünya seması olan) yakın göğü de yıldızlarla süsledik ve onu (dünyayı yıldızlarla) koruduk. İşte bu; üstün, bilen Allah’ın takdiridir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Böylece onları, iki gün içinde yedi gök var etti ve her göğün görevini vahyetti. Yakın göğü ışıklarla donattık ve bozulmaktan koruduk. İşte bu bilen, güçlü olan Allah kanunudur.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Derken, iki gün içinde, gökleri yedi kat olarak şekillendirdi ve her bir göğe kendisine ait işi vahyetti. Biz dünya semasını kandillerle, yıldızlarla süsledik, bozulup yıkılmaktan koruduk. İşte bu, azîz ve alîm (üstün kudret sahibi, her şeyi en mükemmel tarzda bilen Allah)’ın takdiridir.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Böylece onları, iki günde yedi gök yaptı ve her göğe emrini (kanunlarını) vahyetti. Biz, en yakın göğü lambalarla ve koruma ile (koruyucu güçlerle) donattık. İşte bu, o güçlü, bilen (Allâh)ın takdiridir.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Onları yedi gök olarak iki günde varedip, her bir göğe kendi işini bildirdi. Dünya göğünü ise koruduk ve yıldızlarla süsledik. İşte bu, her şeye Hakim ve Bilen’in takdiridir.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Böylelikle onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti. Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip donattık ve bir koruma (altına aldık). İşte bu üstün ve güçlü olan, bilen (Allah’)ın takdiridir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir edip her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti. Ve biz, arza en yakın göğü kandillerle ve bir korumayla donattık. İşler bunlar Azîz ve Alîm olanın takdiridir.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    So He completed them as seven firmaments in two Days, and He assigned to each heaven its duty and command. And We adorned the lower heaven with lights, and (provided it) with guard. Such is the Decree of (Him) the Exalted in Might, Full of Knowledge.