وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رَسُولٍ وَلَا نَبِيٍّ إِلَّا إِذَا تَمَنَّىٰ أَلْقَى الشَّيْطَانُ فِي أُمْنِيَّتِهِ فَيَنْسَخُ اللَّهُ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ ثُمَّ يُحْكِمُ اللَّهُ آيَاتِهِ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ
Ve ma erselnamin kablike mir rasuliv ve la nebiyyin illa iza temenna elkaş şeytanü fı ümniyyetih fe yensehullahü ma yulkış şeytanü sümme yuhkimüllahü ayatih vallahü alımün hakım
Kelime
Anlamı
Kökü
وَمَا
ve
أَرْسَلْنَا
göndermemiştik
مِنْ
قَبْلِكَ
senden önce
مِنْ
hiçbir
رَسُولٍ
resul
وَلَا
ve ne de
نَبِيٍّ
nebi
إِلَّا
olmayan
إِذَا
zaman
تَمَنَّىٰ
temenni ettiği
أَلْقَى
(bir düşünce) atmış
الشَّيْطَانُ
şeytan
فِي
أُمْنِيَّتِهِ
onun temennisine
فَيَنْسَخُ
fakat siler
اللَّهُ
Allah
مَا
şeyi
يُلْقِي
attığı
الشَّيْطَانُ
şeytanın
ثُمَّ
sonra
يُحْكِمُ
sağlamlaştırır
اللَّهُ
Allah
ايَاتِهِ
kendi ayetlerini
وَاللَّهُ
ve Allah
عَلِيمٌ
’alim(bilen)dir
حَكِيمٌ
hakimdir

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve senden önce, şeriât sâhibi veya başkasının şeriâtine uymuş hiçbir peygamber göndermedik ki o, bir şey dilediği zaman Şeytan, onun dileğine bir fitne katmaya uğraşmasın. Fakat Allah, Şeytan’ın katmak istediği şeyi bozar, sonra da âyetlerini sağlamlaştırır ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sâhibidir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Biz senden önce, hiçbir Rasül ve Nebi göndermedik ki, o bir dilek ve arzuda bulunduğu zaman veya birşey okumak istediği zaman şeytan onun dileğine bir kuşku veya sapma unsuru bırakmış olmasın. Ama Allah şeytanın katmak istediği şeyi iptal eder ve kendi ayetlerini, peygamberinin kalbinde ve zihninde sağlam olarak yerleştirir. Allah yaptığını yerli yerince yapandır ve sınırsız bilgi sahibidir.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Senden önce hiçbir Rasûl (hakikat ve marifetlerden haberdar eden) ve hiçbir Nebi (ilâhî hükümleri ulaştıran) irsâl etmedik ki, o (şuurundaki idrakı gereği) temenni ettiğinde, onun idealine, şeytanı (beşerî yanını oluşturan oluşmuş benliği - bilinci) bir fikir ilka etmiş olmasın! Allâh (Esmâ hakikati şuuruna yansıyarak), şeytanın ilkasını geçersiz kılar; sonra da kendi işaretlerini en sağlıklı kesin şekilde yerleştirir! Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Biz senden önce hiçbir elçi veya peygamber (resul veya nebi) göndermedik ki o (bir şey) arzuladığında şeytan onun arzuladığına bir (fitne) karıştırmış olmasın. Allah şeytanın karıştırdığını giderir; sonra Allah kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hakimdir.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Biz senden önce hiçbir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dilediğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın. Ama Allah, şeytanın katıp-bırakmalarını giderir, sonra Kendi ayetlerini sağlamlaştırıp-pekiştirir. Allah, gerçekten bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Ey Rasûlüm), biz senden evvel hiç bir Rasûl ve hiç bir Peygamber göndermedik ki, o bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun arzusuna şübheler karıştırmasın. (Ancak Allah peygamberleri vahy sureti ile korur). Bunun üzerine Allah, şeytanın bıraktığı şüphe ve fitneyi giderir. Sonra da Allah, ayetlerini tesbit eder, kuvvetleştirir Allah, Alîm’dir= her şeyi bilir, Hakîm’dir= hikmet sahibidir.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Biz, senden önce hiçbir rasûl ve nebi göndermedik ki o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de beşeri arzular katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini sağlam olarak yerleştirir. Allah, bilendir; hikmet sahibidir.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Senden once gonderdigimiz hicbir elci ve peygamber yoktur ki, birseyi arzuladigi zaman, seytan onun arzusuna vesvese karistirmamis olsun.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Senden önce ne kadar bir Resul ve bir Nebî gönderdikse, o bir arzu ve temennide bulunduğunda şeytan mutlaka onun temennisine bir vesvese atmış (arzusunu karıştırmış) tır. Ama Allah, şeytanın attığı vesveseyi giderip te’sirsiz bırakır; sonra da kendi âyetlerini (onun kalbinde) sağlam biçimde tesbit eder. Allah bilir ve hikmet sahibidir.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Biz senden önce hiç bir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, onun dileğine karşı şeytan (insanların kalbine) bir kuşku veya sapma katmış olmasın. Ama Allah, şeytanın katmak istediği şeyleri derhal giderir, sonra da kendi ayetlerini sağlamlaştırıp pekiştirir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun bu temennisine dair vesvese vermiş olmasın. Ama Allah, şeytanın vesvesesini giderir. Sonra Allah, âyetlerini sağlamlaştırır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Senden önce, arzularına sapkının karışmadığı hiçbir elçi ve hiçbir peygamberi göndermedik. ALLAH sapkının attığı şeyleri ortadan kaldırır ve sonra ALLAH ayetlerini sağlamlaştırır. ALLAH Bilendir, Bilgedir.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    (Ey Muhammed!) Biz senden önce hiçbir elçi ve hiçbir peygamber göndermedik ki o bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun arzusuna şüpheler karıştırmasın. Bunun üzerine Allah şeytanın karıştırdığı şüpheyi giderir. Sonra da Allah, âyetlerini tahkim eder (güçlendirir). Allah Alîm’dir (herşeyi bilir), Hakîmdir (Hikmet sahibidir)

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Senden önce gönderdiğimiz bütün resuller ve nebiler bir şey dilediklerinde şeytan bu dileklerini mutlaka birtakım beşeri arzular karıştırdı. Fakat Allah, şeytanın körüklediği bu arzuları her defasında gidererek arkasından ayetlerini pekiştirdi. Allah her şeyi bilir ve her yaptığı yerindedir.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Biz senden önce hiç bir resul ve nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dilediğine (bir kuşku vaya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın. Ama Tanrı, şeytanın katıp bırakmalarını giderir, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırıp pekiştirir. Tanrı, gerçekten bilendir hüküm ve hikmet sahibidir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    (Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Biz, senden evvel hiçbir resul, hiç bir nebî göndermedik ki o, (bir şey) arzu etdiği zaman şeytan onun dileği hakkında ille (bir fitne meydana) atmış olmasın. Nihayet Allah, şeytanın ilkaa edeceği (o fitneyi) giderir, ibtaal eder. Yine Allah âyetlerini sabit (ve mahfuz) kılar. Allah (her şey’i) hakkıyle bilendir, tam hüküm ve hikmet saahibidir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (Ey Resûlüm!) Senden önce, hiçbir resûl ve hiçbir nebî göndermedik ki, o bir temennîde bulunduğu (âyetlerimizi okuduğu) zaman (sustuğu bir anda), şeytan(dinleyenleri yanıltmak isteyerek) onun temennîsine bir şey atmış olmasın! Allah, şeytanın attığını derhâl giderir (de peygamberine onu bildirir); sonra Allah âyetlerini sağlamlaştırır. Çünki Allah, Alîm (herşeyi bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Senden önce gönderdiğimiz hiç bir Rasul ve hiç bir Nebi yoktur ki; bir şeyi arzuladığı zaman şeytan onun arzusuna vesvese karıştırmamış olsun. Allah; şeytanın karıştırdığını giderir. Sonra Allah; kendi ayetlerini yerleştirir. Ve Allah; Alim’dir, Hakim’dir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Senden önce gönderdiğimiz hiçbir elçi ve haberci yoktur ki, onlar bir şey arzu ettiklerinde, şeytan onların içlerine kuruntu atmasın. Allah şeytanın attığı kuruntuları yok eder, sonra da kendi ayetlerini hüküm halinde onların kalbine yerleştirir. Allah her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Senden önce gönderdiğimiz (hiç)bir resûl ve nebî yoktur ki; (bir şey) temenni ettiği (dilediği) zaman şeytan, onun temenni ettiği şeye, (yalan) ilka etmemiş (ulaştırmamış) olsun. Fakat Allah, şeytanın ilka ettiği şeyi nesheder (kaldırır, yok eder). Sonra Allah, âyetlerini muhkem kılar (sağlamlaştırır). Ve Allah, Alîm’dir, Hakîm’dir (ilim ve hikmet sahibidir).

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Biz senden önce hiç bir resul ve nebi göndermedik ki, o (dinini egemen kılmayı) temenni ettiği zaman, şeytan, onun bu arzusuna (engel olmak için küfre sapanlara) telkinde bulunmamış olsun. Ama Allah, şeytanın telkin ettiği şeyleri giderir, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırıp pekiştirir. Allah, gerçekten bilendir, hikmet sahibidir.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Bununla birlikte, senden önce her ne zaman bir elçi ya da haberci göndersek ve bu (elçi ya da haberci) ne zaman (uyarılarına olumlu tepkiler almayı) umut etse, Şeytan mutlaka o’nun güttüğü nihai amaca gölge düşürmeye kalkışmıştır; ama Allah Şeytan’ın düşürmeye çalıştığı gölgeyi giderir ve mesajlarını kendi içlerinde açık ve anlaşılır kılar ve birbirleriyle açıklar; çünkü Allah doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen, mutlak ve sınırsız bilgi Sahibidir.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Hem senden önce kimi rasul ve nebi olarak göndermişsek, (sonuç almayı) umdukları her seferinde, Şeytan mutlaka onun idealindeki amaca ilişkin beklentisine gölge düşürmeye çabalamıştır. Fakat Allah, Şeytan`ın çabasını boşa çıkarır; dahası Allah, ayetlerini kendi içinde açık ve birbirlerini açıklayıcı kılar: zira (yalnızca) Allah`tır her şeyi bilen, her hükmünde tam isabet kaydeden.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve senden evvel bir resûl, illâ bir nebi göndermedik ki, illâ bir temennide bulunduğu zaman onun temennisine şeytan bir şey atıvermiştir. Fakat Allah şeytanın attığını defeder, sonra Allah, âyetlerini muhkem kılar ve Allah alîmdir, hakîmdir.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Resulüm! Biz senden önce ne zaman bir resul ve nebi göndermişsek, bir şeyi arzuladığında şeytan mutlaka onun arzusuna vesvese karıştırmak istemiştir. Ne var ki Allah, şeytanın attığını iptal eder. Sonra kendi âyetlerini muhkem kılar, sağlamlaştırır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Senden önce hiçbir Rasûl (Elçi) ve Nebi (Peygamber) göndermedik ki, velev ki o; bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun bu temennisine vesvese vermeye çalışmasın! Ama Allah şeytanın bu çabasını boşa çıkarır. Sonra Allah, âyetlerini bağıntılı (birinin anlaşılmasını diğerine bağlı), sağlam/çelişkisiz kılmıştır. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Senden önce gönderdiğimiz bütün resuller ve nebiler bir şey dilediklerinde şeytan bu dileklerini mutlaka birtakım beşeri arzular karıştırdı. Fakat Allah, şeytanın körüklediği bu arzuları her defasında gidererek arkasından ayetlerini pekiştirdi. Allah her şeyi bilir ve her yaptığı yerindedir.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Senden önce hiç bir resul veya nebî göndermedik ki, halkının hidâyetini umarak gayret gösterdiğinde, Şeytan onun temennisi hakkında bir vesvese vermek, ümidini kırmak istemesin. Ama Allah, şeytanın attığı o vesveseyi giderir, sonra da âyetlerini sapasağlam, muhkem kılar. Zira Allah alîmdir, hakîmdir (her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Senden önce hiçbir resûl ve nebi göndermemiştik ki o, temenni ettiği zaman, şeytân onun temennisine (bir düşünce) atmış olmasın. Fakat Allâh, şeytânın attığını siler, sonra kendi âyetlerini sağlamlaştırır. Allâh, ’alim(bilen)dir, hakim (sağlamlaştıran)dır.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Senden önce hiç bir peygamber göndermedik ki, bir şeyi arzuladığı zaman, şeytan onun arzusuna vesvese karıştırmış olmasın. Ama Allah, şeytanın karıştırdığını giderir ve Allah, ayetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hakimdir.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Biz senden önce hiç bir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dileğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın. Ama Allah, şeytanın katıp bırakmalarını giderir, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırıp pekiştirir. Allah, gerçekten bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Biz senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o bir şey dilediğinde, şeytan onun düşünce ve dileği içine bir şey atmış olmasın. Ama Allah, şeytanın attığını siler, sonra kendi ayetlerini muhkemleştirir. Allah Alîm’dir, Hakîm’dir.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Never did We send a messenger or a prophet before thee, but, when he framed a desire, Satan threw some (vanity) into his desire: but Allah will cancel anything (vain) that Satan throws in, and Allah will confirm (and establish) His Signs: for Allah is full of Knowledge and Wisdom: