Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Sonra da onlardan sonra sizi, yerlerine yerleştireceğiz. İşte bu, benim huzûruma gelmekten korkanlara ve azâbımdan korkanlara âit bir şey.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Ve onlar yok olup gittikten sonra, yeryüzüne elbette sizi yerleştireceğiz. Bu mükafatım, huzurumda durmakta saygı ve sakınma gösteren ve tehdidime uğramaktan korkanlar içindir.
Adem UğurAdem Uğur:
Ve (ey inananlar!) Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimselere mahsustur.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
"Ve onlardan sonra o bölgeye sizi iskân edeceğiz... İşte bu, benim konumumdan ve tehdidimden korkanlara mahsustur."
Ahmet VarolAhmet Varol:
Onlardan sonra sizi o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden korkan içindir.’
Ali BulaçAli Bulaç:
"Ve onlardan sonra sizi o arza mutlaka yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkana ve tehdidimden korkana ait (bir ayrıcalıktır)."
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Ve onlardan sonra, mutlaka sizi, o yurda yerleştireceğiz. İşte bu iş , makamımdan ve azabımdan korkana vaadimdir."
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
“Ey inananlar! Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimselere aittir.”
Bekir SadakBekir Sadak:
(13-14) Inkar edenler, peygamberlerine: «Ya bizim dinimize donersiniz ya da sizi memleketimizden cikaririz» dediler. Rableri peygamberlere: «Biz, haksizlik edenleri yok edecegiz, onlardan sonra yeryuzune sizi yerlestirecegiz. Bu, makamimdan ve tehdidimden korkanlar icindir.» diye vahyetti.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Onların ardından sizi o yurda mutlaka yerleştireceğiz. İşte bu (mutlu sonuç) makamımdan ve tehdidimden korkanlaradır.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(13-14) İnkârcılar, peygamberlerine: “Andolsun ki, ya sizi yurdumuzdan çıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz” dediler. Rableri de onlara şöyle vahyetti: “Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz. Ve onlardan sonra o yere sizi yerleştireceğiz. Bu (söz, hesap vermek üzere) benim karşıma çıkacağından çekinen ve benim tehdidimden sakınan kimseler içindir.”
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
"Onlardan sonra sizi elbette o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimseler içindir."
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Ve (ey inananlar!) Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimselere mahsustur.
Edip YükselEdip Yüksel:
"Onlardan sonra o yurda sizi yerleştireceğiz. Bu, otoriteme saygı duyan ve tehditlerimden korkanlar içindir."
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Ve Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkan içindir.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Ve onların arkasından yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu müjde benim karşıma çıkacağından çekinen ve benim tehditlerimden korkanlar içindir.»
Gültekin OnanGültekin Onan:
"Ve onlardan sonra sizi o arza mutlaka yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkana ve tehdidimden korkana ait (bir ayrıcalıktır)."
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Ve (ey inananlar!) Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimselere mahsustur.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
«Ve onlardan sonra sizi behemehal, o yurda yerleşdireceğiz. İşte bu (mükâfatım), benim makaamımdan korkanlara, benim tehdidimden korkanlara haasdır».
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
`Ve onlardan sonra sizi mutlaka o yere yerleştireceğiz.` İşte bu (va`dimiz), makamımdan (huzûrumda dikilerek hesab vermekten) korkanlar ve tehdîdimden endişe edenler içindir.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Onlardan sonra da yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkanlara vaadimdir.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
"Onlardan sonra sizi bu topraklara elbette yerleştireceğiz. Bu uyarım, benim otoritemden ve vaatlerimi mutlak yerine getirdiğimi bilip korkanlar içindir" diye vahyettik.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Sizi onlardan sonra mutlaka yeryüzünde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan ve tehditimden (vaadimden) korkan kimse içindir.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
"Ve onlardan sonra sizi o yere mutlaka yerleştireceğiz. İşte bu (makam, benim adalet) makamımdan korkana ve tehdidimden çekinene aittir."
Muhammed EsedMuhammed Esed:
"Ve onlar yok olup gittikten sonra yeryüzüne elbette sizi yerleştireceğiz: bu (vaad) Benim makamıma karşı saygı ve sakınma gösteren ve tehdidimden korkan kimseler içindir!"
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
onların ardından (boşalan) yere sizi yerleştireceğiz." İşte bu (son), Benim makamımdan ve tehdidimden korkan kimselere hastır.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
«Ve elbette onlardan sonra o yurda sizi yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkana ve vaadimden korkana mahsustur.»
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Onlardan sonra da sizi mutlaka o yere yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve vaadimden çekinen kimselere mahsustur.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Muhakkak ki onların ardından oraya/o yere sizi yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan ve uyarımdan korkan içindir."
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Ve onların arkasından yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu müjde benim karşıma çıkacağından çekinen ve benim tehditlerimden korkanlar içindir.»
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(13-14) Kâfirler resullerine dediler ki: "Ya sizi yurdumuzdan kovarız, yahut bizim dinimize dönersiniz." Rab’leri de onlara vahyetti ki: "Elbette Biz o zalimleri imha edeceğiz ve onlardan sonra o ülkeye sizi yerleştireceğiz. İşte bu, huzuruma çıkmaktan ve uyardığım azaptan çekinenler içindir."
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
"Ve onların ardından sizi o yere yerleştireceğiz. Bu, makâmımdan korkan ve tehdidimden korkan için(verdiğim söz)dür."
Şaban PirişŞaban Piriş:
Onlardan sonra yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkanlar ve azabımdan korkanlar içindir.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
«Ve onlardan sonra sizi o arza mutlaka yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkana tehdidimden korkana ait (bir ayrıcalıktır).»
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
"Ve onların ardından o toprağa mutlaka sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan, tehdidimden korkan için böyledir."
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
"And verily We shall cause you to abide in the land, and succeed them. This for such as fear the Time when they shall stand before My tribunal,- such as fear the punishment denounced."