وَمَا مَنَعَ النَّاسَ أَنْ يُؤْمِنُوا إِذْ جَاءَهُمُ الْهُدَىٰ إِلَّا أَنْ قَالُوا أَبَعَثَ اللَّهُ بَشَرًا رَسُولًا
Ve ma menean nase ey yü’minu iz caehümül hüda illa en kalu e beasellahü beşerar rasula
Kelime
Anlamı
Kökü
وَمَا
ve
مَنَعَ
alıkoyan şey
النَّاسَ
insanları
أَنْ
يُؤْمِنُوا
iman etmekten
إِذْ
zaman
جَاءَهُمُ
kendilerine geldiği
الْهُدَىٰ
hidayet
إِلَّا
ancak
أَنْ
قَالُوا
demeleridir
أَبَعَثَ
mı gönderdi?
اللَّهُ
Allah
بَشَرًا
bir insanı
رَسُولًا
elçi olarak

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Fakat kendilerine doğru yolu gösteren bir peygamber geldi mi insanları inanmaktan meneden şey de Allah, hiçbir insanı peygamber olarak gönderir mi demeleridir zâten.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    İşte bunun gibi insanlara bir peygamber eliyle, doğru yol bilgisi geldiği zaman onları, O’na inanmaktan alıkoyan, onların "Allah, ölümlü bir insanı mı elçi olarak gönderdi?" diye itiraz etmelerinden başka birşey değildir.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların (buna) inanmalarını sırf, "Allah, peygamber olarak bir beşeri mi gönderdi?" demeleri engellemiştir.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Kendilerine hakikat geldiğinde, insanların iman etmelerine mâni olan: "Allâh, rasûl bir beşer bâ’s etti!" demeleridir.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Allah peygamber olarak bir insanı mı gönderdi?’ demelerinden başka bir şey değildir.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların: "Allah, elçi olarak bir beşeri mi gönderdi?" demelerinden başkası değildir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Mekke’lilere doğru yolu gösteren peygamber, onlara Kur’an ile geldiği zaman, insanların iman etmelerine ancak şöyle demeleri engel oldu: "Allah bir insanı mı Peygamber gönderdi, (Peygamber olarak bir Melek göndermeliydi?)

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların buna inanmalarını sırf, “Allah, peygamber olarak bir beşer mi gönderdi?” demeleri engellemiştir.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Insanlara dogruluk rehberi geldigi zaman, inanmalarina engel olan, sadece: «Allah peygamber olarak bir insan mi gonderdi?» demis olmalaridir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Doğru yolu gösteren (Kur’ân) geldiğinde insanları inanmaktan alı1 koyan şey, sadece «Allah bir insanı mı peygamber olarak göndermiş ?!» demeleridir.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    İnsanlara doğru yol rehberi (olan Kur`an) geldikten sonra ona inanmamalarının tek gerekçesi, onların: “Allah bir insanı mı peygamber olarak gönderdi?” şeklindeki anlayışları olmuştur.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    İnsanlara hidayet (Kur’an) geldikten sonra onların iman etmelerine ancak, "Allah, bir beşeri mi peygamber olarak gönderdi?" demeleri engel olmuştur.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların (buna) inanmalarını sırf, «Allah, peygamber olarak bir beşeri mi gönderdi?» demeleri engellemiştir.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Kendilerine hidayet geldiğinde, halk: "ALLAH bir insanı mı elçi olarak gönderdi" diyerek onaylamadı.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Kendilerine doğru yolu gösteren peygamber gelince, insanların iman etmelerine engel olan sebep sadece: «Allah bir insanı mı Peygamber gönderdi?» demeleridir.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    İnsanlara doğru yol kılavuzu geldiğinde ona inanmamalarının tek gerekçesi, onların: «Allah bir insanı mı peygamber olarak gönderdi?» şeklindeki anlayışlarıdır.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların: "Tanrı, elçi olarak bir beşeri mi gönderdi?" demelerinden başkası değildir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların (buna) inanmalarını sırf, "Allah, peygamber olarak bir beşeri mi gönderdi?" demeleri engellemiştir.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    İnsanların — kendilerine hidâyet (rehberi) geldiği zaman îman etmelerini «Allah bir beşeri mi peygamber gönderdi?» demelerinden başka bir şey men’ etmedi.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Kendilerine hidâyet rehberi geldiği zaman insanları îmân etmekten alıkoyan şey, ancak şöyle demeleri olmuştur: `Allah bir insanı mı peygamber gönderdi?`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Onlara hidayet geldiği zaman; insanları inanmaktan alıkoyan, sadece: Allah peygamber olarak bir beşeri mi göndermiştir? demeleridir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Doğru yolu gösteren kitap insanlara geldiğinde, onları o kitaba inanmaktan alıkoyan şey, "Allah insan bir elçi mi gönderdi?" demelerinden başka bir şey değildir.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Onlara hidayet geldiği zaman insanların inanmalarına, "Allah, insan resûl mü gönderdi?" demelerinden başka bir şey mani olmadı.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey onların, "Allah, elçi olarak bir beşer mi gönderdi?" demelerinden başkası değildir.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    (İşte bunun gibi,) insanlara (bir peygamber eliyle) doğru yol bilgisi geldiği zaman onları (ona) inanmaktan alıkoyan, onların: "Allah ölümlü bir insanı mı elçi olarak gönderdi?" diye itiraz etmelerinden başka bir şey değildir.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    İşte, kendilerine doğru yol bilgisi geldiği zaman insanları ona inanmaktan alıkoyan şey, sadece şöyle akıl yürütmeleriydi: "Ne yani, şimdi Allah fani bir insanı mı elçi olarak gönderdi?"

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Nâsı, kendilerine hidâyet geldiği vakit imân etmelerinden men eden şey, başka değil onların, «Allah bir beşeri mi resûl olarak gönderdi?» demeleri olmuştur.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Kendilerine hidayet rehberi geldiği zaman, insanları iman etmekten alıkoyan şey, sadece: "Allah peygamber olarak bir insanı mı gönderdi?" demeleri oldu.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Kendilerine hidayet geldiğinde, insanları inanmaktan alıkoyan şey onların (kibir ile) ancak: "Elçi olarak Allah bir insan mı gönderdi?" demeleridir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    «Allah bir insanı mı peygamber olarak gönderdi?» şeklindeki anlayışlarıdır.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Zaten, insanların ekserisinin, kendilerine hidâyet geldiği halde iman etmemelerinin başlıca sebebi: "Allah bula bula bir insan mı seçip halka elçi gönderdi?" demeleridir.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Zâten kendilerine hidâyet geldiği zaman insanları doğru yola gelmekten alıkoyan şey, hep: "Allâh, bir insanı elçi mi gönderdi?" demeleridir.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    İnsanlara kılavuz geldiği halde, onların inanmasına "Allah elçi olarak bir insan mı gönderdi?" demeleri engel olmaktadır.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların: «Allah, elçi olarak bir beşer mi gönderdi?» demelerinden başkası değildir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Kendilerine hak kılavuzcusu geldiğinde, insanların iman etmelerine, şöyle demelerinden başka bir şey engel olmadı: "Allah, bir insan mı resul gönderdi?"

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    What kept men back from belief when Guidance came to them, was nothing but this: they said, "Has Allah sent a man (like us) to be (His) Messenger?"