أَنْ كَانَ ذَا مَالٍ وَبَنِينَ
En kane za malin ve beniyne.
Kelime
Anlamı
Kökü
أَنْ
diye
كَانَ
olmuş
ذَا
sahibi
مَالٍ
mal
وَبَنِينَ
ve oğullar

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Mal mülk ve evlât sâhibi bile olsa.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    mal, mülk, evlat sahibiymiş diye,

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Mal ve oğullar sahibi olmuş diye (böyle yolunu şaşırmış)

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Zengin ve oğulları var diye mi (ona uyacaksın)!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Mal ve oğullar sahibidir diye.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye,

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Mal sahibidir ve oğulları vardır diye, (bunlara itaat etme).

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    (14-15) Mal ve çocuklarına güvenip, kendisine okunan âyetlerimize yönelik olarak, “Öncekilerin masalıdır” diyene de uyma!

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (10-14) Diliyle igneleyen, kovuculuk eden, iyiligi daima onleyen, asiri giden, suc isleyen, cok yemin eden alcak zorbaya, butun bunlar disinda bir de soysuzlukla damgalanmis kimseye, mal ve ogullari vardir diye aldiris etmeyesin.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Mal ve oğullarla şımaranlara (sakın yakınlık gösterme!).

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (10-14) Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (10-14) (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Mal ve çocuk sahibidir diye (onlara uyma).

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Mal ve oğulları var diye (böyle davranır).

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Mal ve oğullar sahibi olmuş diye (yolunu şaşırmış)

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye,

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Mal ve çocukları var diye,

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Öylesini tanıma) mal ve oğullar saahibi olmuş diye.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (10-14) (Habîbim, yâ Muhammed!) Çok yemîn eden, aşağılık (kıymetli bir görüşe sâhib olmayan), dâimâ ayıplayan (insanların arkasından dudak büken), hep koğuculuk peşinde gezen, her zaman hayra mâni` olan, haddi aşan (hakkı çiğneyen), alabildiğine günahkâr, zorba; bun(lar)dan sonra (bir de) soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğullar sâhibi oldu diye itâat etme!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Mal ve oğullar sahibi olmuş diye.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Malı ve çok oğulları ver diye.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Mallara ve oğullara sahip olmaları (sebebiyle onlara itaat etme).

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Onun mal mülk ve çocuk sahibi olmasından mıdır

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Bütün bunların nedeni, onun mal ve çocuklara sahip olması idi.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    (13-15) Bunun ötesinde de kötü sözlü olup fenalıklarla tanışmış bulunana. Mal ve oğullar sahibi olmuş diye. Ona karşı Bizim âyetlerimiz okunduğu zaman dedi ki: «Evvelkilerin meseleleridir.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Çok mal ve oğulları var diye.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Mal ve evlat sahibi olmuş diye.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Mal ve oğullar sahibi olmuş diye (yolunu şaşırmış)

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Mal ve oğullar sâhibi olmuş diye (yolunu şaşırmış).

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Mal ve oğul sahibi olması sebebiyle.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye,

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Mal ve oğullar sahibi olmuş da ne olmuş?

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Because he possesses wealth and (numerous) sons.