فَانْطَلَقُوا وَهُمْ يَتَخَافَتُونَ
Fentaleku ve hum yetehafetune.
Kelime
Anlamı
Kökü
فَانْطَلَقُوا
derken yürüdüler
وَهُمْ
ve onlar
يَتَخَافَتُونَ
fısıldaşıyorlardı

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Derken yola düştüler ve birbirlerine de gizlice diyorlardı ki.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Derken yola düştüler, birbirlerine gizlice diyorlardı ki:

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Derken yürüyorlardı; fısıldaşıyorlardı.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Aralarında fısıldanarak yola koyulup gittiler.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Derken aralarında fısıldaşarak yola çıktılar.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp-gittiler:

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Hemen fırladılar; aralarında şöyle fısıldaşıyorlardı:

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Bugün tarlada, yanınıza hiçbir yoksulun girmesine müsaade etmeyiniz!”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (23-24) «ugun orada, hicbir duskun kimse yanimiza sokulmasin» diye gizli gizli konusarak yuruyorlardi.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (23-24) Derken hemen yola koyuldular ve şöyle fısıldaştılar: «Sakın bugün ürünlerimizin orada aramıza bir yoksul sokulmasın.»

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (23-24) Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler: “Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın!”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (23-24) Bunun üzerine, "Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın" diye fısıldaşarak yola koyuldular.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (23-24) Derken: Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın! diye fısıldaşa fısıldaşa yola koyuldular.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Derken yola çıktılar, aralarında konuşuyorlardı.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Derken fırladılar, aralarında fısıldaşıyorlardı.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Derken yürüdüler ve şöyle fısıldaşıyorlardı:

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler:

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Derken, fısıldaşarak gittiler.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Derken onlar aralarında fısıldaşarak gitdiler:

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (23-24) `Sakın, bugün orada bir fakir yanınıza sokulmasın!` diye kendi aralarında gizli gizli konuşarak hemen gittiler.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Ve gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Sessizlik içinde tarlalarına gittiler.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Bundan sonra aralarında gizlice konuşarak (evden) ayrıldılar.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Derken yola koyuldular, giderken fısıldaşıyorlardı:

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Derken yola koyuldular... Aralarında şöyle fısıldaşıyorlardı:

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    (22-23) «Eğer kesip devşirecek iseniz (bostanınıza) sabahleyin erken varınız.» Artık aralarında gizlice söyleşerek gidiverdiler.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Derken fısıldaşa fısıldaşa yola koyuldular:

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Derken, aralarında şöyle fısıldaşarak çıkıp gittiler:

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Derken yürüdüler ve şöyle fısıldaşıyorlardı:

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (23-24) Hemen yola koyuldular. Bir taraftan da aralarında şöyle fiskos ediyorlardı: "Sakın, bugün yanımıza fakir fukara gelmesin, onların bahçeye girmelerine hiç imkân vermeyin!"

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Derken yürüdüler; fısıldaşıyorlardı:

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    (22-23) -Mahsulü toplayacaksanız, erkenden yola çıkın! diye gizlice konuşarak yola düştüler.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler:

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Yola koyuldular. Aralarında fısıldaşıyorlardı:

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    So they departed, conversing in secret low tones, (saying)-