فَلَمَّا جَاءَهُمْ مُوسَىٰ بِآيَاتِنَا بَيِّنَاتٍ قَالُوا مَا هَٰذَا إِلَّا سِحْرٌ مُفْتَرًى وَمَا سَمِعْنَا بِهَٰذَا فِي آبَائِنَا الْأَوَّلِينَ
Felemma caehüm musa bi ayatina beyyinatin kalu ma haza illa sıhrum müfterav ve ma semı’na bihaza fı abainel evvelın
Kelime
Anlamı
Kökü
فَلَمَّا
ne zaman ki
جَاءَهُمْ
onlara gelince
مُوسَىٰ
Musa
بِايَاتِنَا
ayetlerimizle
بَيِّنَاتٍ
açık açık
قَالُوا
dediler
مَا
değildir
هَٰذَا
bu
إِلَّا
başka bir şey
سِحْرٌ
bir büyüden
مُفْتَرًى
uydurulmuş
وَمَا
ve
سَمِعْنَا
işitmedik
بِهَٰذَا
böyle bir şey
فِي
arasında
ابَائِنَا
atalarımız
الْأَوَّلِينَ
ilk

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Mûsâ, apaçık delillerimizle onlara gelince bu, uydurma bir büyüden başka bir şey değil, gelip geçmiş atalarımız zamanında böyle bir şey duymadık biz dediler.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Bu uydurulmuş parlak bir büyüden başka birşey değil; biz atalarımızdan böyle birşey işitmemiştik!" dediler.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Musa onlara apaçık delillerimiz olarak gelince, dediler ki: "Bu uydurulmuş bir sihir! Önceki atalarımızdan böyle bir şey işitmedik."

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Bu uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. Biz bunu önceki atalarımızdan duymadık’ dediler.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: "Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan bunu işitmedik" dediler.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Vakta ki Mûsa, açık mucizelerimizle onlara vardı, dediler ki: "- Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir; biz evvelki atalarımızdan dahi, bunu (bu peygamberlik davasını yahut sihri) işitmedik."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Mûsâ, onlara apaçık mucizelerimizle gelince, “Bu, sadece uydurma bir sihirdir. Önceki atalarımızdan, böylesini işitmemiştik” dediler.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Musa onlara, apacik olarak, mucizelerimizle gelince: «Bu sadece uydurma bir sihirdir. Onceki atalarimizdan boylesini isitmemistik» dediler.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Musâ, açık-seçik belge ve mu’cizelerle onlara gelince, «bu ancak uydurulmuş bir sihirdir. Önce gelen atalarımızdan böyle bir şey işitmedik» dediler.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Musa, apaçık mucizelerimizle onlara geldiğinde: “Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir. Biz geçmişteki atalarımızdan böylesini duymamıştık” dediler.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Mûsâ, onlara delillerimizi apaçık olarak getirince onlar, "Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir. Biz geçmiş atalarımızın zamanında böyle bir şeyin varlığını duymadık" dediler.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Musa onlara apaçık ayet ve mucizelerimizle gidince, "Bu ancak uydurma bir büyüdür. Biz böyle bir şeyi önceki atalarımızdan işitmedik" dediler.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince, «Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik» dediler.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Musa onlara apaçık ayetlerimizle gelince uydurulmuş büyüden başka bir şey değildir. Bizden önceki atalarımızdan böylesini işitmedik dediler.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: "Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan bunu işitmedik" dediler.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Bunun üzerine (Musa) onlara açık açık âyetlerimizi getirince dediler ki: «Bu, uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. Biz evvelki atalarımızdan bunu işitmedik».

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Nihâyet, Mûsâ apaçık mu`cizelerimizle onlara gelince: `Bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir; hem önceki atalarımızdan bunu işitmedik` dediler.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Musa onlara apaçık ayetlerimizle gelince: bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz, önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Musa ayetlerimizi Firavuna getirdiğinde, onlar "Bunlar uydurulmuş bir sihirden başka bir ey değil. Biz önceki atalarımızdan bunları işitmedik" dediler.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Böylece Musa (A.S), apaçık âyetlerimizi getirdiği zaman: "Bu, uydurulmuş sihirden başka bir şey değil ve biz evvelki atalarımızdan bunu duymadık." dediler.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman, "Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş babalarımızdan da bunu işitmedik" dediler.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Fakat Musa apaçık mesajlarımızla (Firavun’un ve onun seçkinler çevresinin) karşısına çıkınca, berikiler hemen: "Bu (bir ölümlü beşer tarafından) uydurulmuş parlak bir büyüden başka bir şey değil; biz atalarımızdan böyle bir şey işitmemiştik!" dediler.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Musa onların karşısına hakikatin apaçık belgeleri olan ayetlerimizle çıkanca "Bu tasarlanıp ortaya atılmış bir büyüden başkası değildir; zira biz önden giden atalarımızın geleneğinde böyle bir şey olduğunu işitmedik!" dediler.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Vaktâ ki, Mûsa onlara bizim gayet açık açık âyetlerimizle geldi, dediler ki: «Bu başka değil, ancak uydurulmuş bir sihirdir ve biz bunu evvelki atalarımızdan işitmedik.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Musa onlara apaçık âyetlerimizle gelince: "Bu uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey işitmemiştik. " dediler.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Musa, onlara açık açık ayetlerimizle gelince dediler ki: "Bu uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. Biz bunu önceki atalarımızdan duymadık."

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Musa onlara apaçık ayetlerimizle gelince uydurulmuş büyüden başka bir şey değildir. Bizden önceki atalarımızdan böylesini işitmedik dediler.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Mûsa o açık belgelerimizle, mûcizelerimizle onlara geldiğinde: "Bu," dediler, "sırf uydurma bir sihir! Hem böylesi bir iddianın, peygamberlik dâvasının veya sihrin, önce yaşamış atalarımız zamanında bulunduğunu da işitmedik!"

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Mûsâ, onlara açık açık âyetlerimizle gelince: "Bu uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. İlk atalarımız arasında böyle bir şey (olduğunu) işitmedik." dediler.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Musa onlara apaçık ayetlerimizle gittiği zaman; -Bu, uydurma sihirden başka bir şey değildir. Biz, bunu önceki atalarımızda da işitmedik, dediler.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: «Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan da bunu işitmedik» dediler.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Bunun ardından Musa onlara açık seçik ayetlerimizi getirdiğinde onlar şöyle dediler: "Uydurulmuş bir büyüden başkası değil bu. İlk atalarımız arasında bunu hiç duymadık."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    When Moses came to them with Our clear signs, they said: "This is nothing but sorcery faked up: never did we head the like among our fathers of old!"