Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
İşte âhiret yurdu; biz onu, yeryüzünde yücelik ve bozgunculuk dilemeyenlere veririz ve sonuç, çekinenlerindir.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Ama ahiret yurduna gelince, biz orayı yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmak istemeyen kimselere ayırmış bulunuyoruz. Çünkü sonuç, yolunu Allah’ın kitabıyla bulanlarındır.
Adem UğurAdem Uğur:
İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) âkıbet, takvâ sahiplerinindir.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
İşte Gelecek Yurdu (ölümsüzlük boyutu)! Onu, dünyada (beden yaşamında) başkalarına üstünlük taslamayan ve düzene uyanlar için oluştururuz... Mutlu gelecek (Allâh için) korunanlarındır!
Ahmet VarolAhmet Varol:
İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde büyüklenmeyi ve bozgunculuğu istemeyenlere veririz. Sonuç (Allah’ın azabından) sakınanlarındır.
Ali BulaçAli Bulaç:
İşte ahiret yurdu; Biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyenlere ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere (armağan) kılarız. (Güzel) Sonuç takva sahiplerinindir.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Şu ahiret yurdunu (cenneti) biz, yeryüzünde ne bir zulüm, ne de bir fesad istemiyen kimselere veririz. İyi akıbet (cennet, Allah’ın razı olmadığı şeylerden) sakınanlarındır.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmak istemeyen kimselere veririz. Sonuç, takvâ sahiplerinindir.
Bekir SadakBekir Sadak:
Bu ahiret yurdunu, yeryuzunde boburlenmeyi ve bozgunculugu istemeyen kimselere veririz. Sonuc Allah’a karsi gelmekten sakinanlarindir.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
İşte Âhiret yurdu! Onu yeryüzünde ne böbürlenip başkasına te peden bakmak, ne de fesâd çıkarmak arzu ve isteğinde olmayanlara veririz, iyi sonuç (Allah’tan) korkup (fenalıklardan) sakınanlarındır.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
İşte ahiret yurdu. Biz, onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmayanlara veririz. Sonuç, Allah`a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlarındır.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
İşte ahiret yurdu. Biz, onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmayanlara has kılarız. Sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) âkıbet, takvâ sahiplerinindir.
Edip YükselEdip Yüksel:
Bu ahiret yurdunu, yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyenlere ayırdık. Sonuç erdemlilerindir.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
İşte ahiret yurdu. Onu yeryüzünde böbürlenmeyen ve bozgunculuk yapmayanlara veririz. Güzel sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır.
Gültekin OnanGültekin Onan:
İşte ahiret yurdu; biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyenlere ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere (armağan) kılarız. (Güzel) Sonuç takva sahiplerinindir.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) âkıbet, takvâ sahiplerinindir.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
İşte âhiret yurdu! Biz onu yer (yüzün) de ne teğallüb, ne fesâd arzusuna düşmeyeceklere veririz. (İyi) sonuç (Allahın ıkaabından) sakınanlarındır.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
İşte âhiret yurdu! (Biz) onu yeryüzünde büyüklenmeyi ve fesâdı istemeyenlere veririz. (Güzel) âkıbet ise, takvâ sâhiblerinindir.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Böylece ahiret yurdunu, yeryüzünde büyüklük taslamayanlar ve bozgunculuk yapmayanlar için hazırladık. Gelecek Allah dan korunanlarındır.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
İşte bu ahiret yurdu ki onu, yeryüzünde üstün olmak ve fesat çıkarmak istemeyenlere tahsis ederiz. Akıbet (güzel sonuç) müttekilerindir (takva sahiplerinindir).
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Ahiret yurdunu ise, yeryüzünde büyüklenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere (armağan) kılarız. (Güzel) Sonuç da takva sahiplerinindir.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
(Ama) ahiret yurduna gelince, Biz orayı yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmak istemeyen kimselere ayırmış bulunuyoruz; çünkü gelecek Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimselerindir.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
İşte orada (bir de) ahiret yurdu var! Biz orayı yeryüzünde büyüklük taslamayan ve fesat çıkarmak istemeyen kimselere tahsis ederiz: zira mutlu son sorumlu davrananların olacaktır.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
İşte ahiret yurdu, Biz onu yeryüzünde ne ululanmak ve ne de fesat çıkarmak istemeyen kimselere veririz ve akibet muttakîler içindir.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyen ve bozgunculuğu istemeyenlere veririz. Âkibet muttakilerindir.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Işte ahiret yurdu! Onu yeryüzünde böbürlenmek ve bozgunculuk etmek istemeyen kimselere veririz! İyi sonuç, korunup sakınanlar içindir.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
İşte ahiret yurdu. Onu yeryüzünde böbürlenmeyen ve bozgunculuk yapmayanlara veririz. Güzel sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Ama âhiret diyarına gelince: Biz orayı dünyada büyüklük taslamayanlara, fesatçılık ve bozgunculuk peşinde olmayanlara veririz. Hayırlı âkıbet, günahlardan sakınanlarındır.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
İşte âhiret yurdu: Onu yeryüzünde böbürlenmek ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere veririz. (Güzel) sonuç, (günâhlardan) sakınanlarındır.
Şaban PirişŞaban Piriş:
İşte ahiret yurdu! Biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyen ve bozgunculuk istemeyenlere veririz. Sonuç, takva sahiplerinindir.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
İşte ahiret yurdu biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyi ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere (armağan) kılarız. (Güzel) Sonuç da takva sahiplerinindir.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
İşte âhiret yurdu! Biz onu, yeryüzünde üstünlük taslamayanlarla bozgunculuk peşinde koşmayanlara veririz. Sonuç, takva sahiplerinindir.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
That Home of the Hereafter We shall give to those who intend not high-handedness or mischief on earth: and the end is (best) for the righteous.