Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Sana ancak Rabbinden bir rahmet olarak kitabın vahyedilmesini umuyordun, artık kâfirlere arka olma.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Sen, sana bu kitabın vahyedileceğini ummuyordun, ama bu ancak Rabbinden bir rahmet olarak sana verilmiştir. O halde, sakın Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenlere arka çıkma, destekçi olma.
Adem UğurAdem Uğur:
Sen, bu Kitab’ın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu) ancak Rabbinden bir rahmet (olarak gelmiş)tir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Kitabın (Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsinin) sende açığa çıkarılacağını ummuyordun; Rabbinden bir rahmet oldu! Sakın hakikat bilgisini inkâr edenlere arka çıkma!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Sen Kitab’ın sana vahyedileceğini umuyor değildin. Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (vahyedildi). Şu halde asla inkarcılara arka olma.
Ali BulaçAli Bulaç:
Kitab’ın sana (kalbine vahy ile) bırakılacağını umud etmezdin; (bu,) Rabbinden ancak bir rahmettir. Öyleyse sakın kafirlere arka olma.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm) Kur’an’ın sana vahy olunacağını ummuyordun; ancak Rabbinden bir rahmet (olarak sana indirildi). O halde sakın kâfirlere yardımcı olma...
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Bu kitabın sana indirileceğini ummuyordun. Ancak Rabbinin bir merhameti gereği sana indirildi. Artık asla inkâr edenlere destek olma!
Bekir SadakBekir Sadak:
Sen, sana bu Kitap’in verilecegini ummazdin. O ancak Rabbinin bir rahmetidir. Oyleyse sakin inkarcilara yardimci olma.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Sen, sana bu Kitab’ın vahyolunacağını ummuyordun. Şüphen olmasın ki, bu ancak Rabbından bir rahmet (olarak sana verilmiş)tir. O halde sakın kâfirlere arka olma !
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Sen bu kitabın senin kalbine indirileceğini hiç ümit etmiş değildin. (Bu,) ancak Rabbinden bir rahmet (olarak indirilmiş)tir. O halde sakın inkarcılara arka çıkma!
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Sen, bu kitabın sana verileceğini ummuyordun. Ancak o, Rabbinden bir rahmet olarak sana verildi. Öyle ise kâfirlere sakın arka çıkma.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Sen, bu Kitab’ın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu) ancak Rabbinden bir rahmet (olarak gelmiş)tir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
Edip YükselEdip Yüksel:
Sana bu kitabın verileceğini ummazdın; ancak bu Efendinden bir rahmettir. Kafirlere arka olma.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Sen, bu kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. Bu ancak Rabbinden bir rahmettir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Sen Kitab’ın senin kalbine bırakılacağını ummazdın. O Rabb’inden bir rahmettir. O halde kâfirlere yardımcı olma.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Kitabın sana (kalbine vahy ile) bırakılacağını umud etmezdin; (bu) rabbinden ancak bir rahmettir. Öyleyse sakın kafirlere arka olma.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Sen, bu Kitab’ın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu) ancak Rabbinden bir rahmettir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Sen (bu) kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu), ancak Rabbinden bir rahmetdir. O halde kâfirlere arka olma sakın!
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Hâlbuki (sen) bu Kitâb`ın sana vahyedileceğini ummuyordun; (bu) ancak Rabbinden bir rahmet olarak (sana vahyedildi); öyle ise sakın kâfirlere arka çıkma!
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Sen; sana bu Kitab’ın verileceğini ummazdın. Bu; ancak Rabbının bir rahmetidir. Öyle ise, sakın kafirlere yardımcı olma.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Sen kitabın yalnızca Rabbinden bir rahmet olarak verileceğini zaten umuyordun. Sakın ola ki doğruları reddedenlere arka çıkıp ta destekleme.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve Rabbin tarafından sadece bir rahmet olarak, bu kitabın sana ilka edileceğini (ulaştırılacağını) sen ümit etmezdin. Öyleyse sakın kâfirlere yardımcı olma!
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Kitabın sana (kalbine vahiy ile) bırakılacağını ummazdın; (bu,) senin Rabbinden ancak bir rahmettir. Öyleyse sakın kâfirlere arka olma.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ve (sen ey inanan kişi,) bu kitabın sana ulaşacağını ummazdın; fakat işte Rabbinden bir rahmet olarak (sana ulaştı). Öyleyse, artık hakkı inkara kalkışan kimselere asla arka çıkma;
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Ve sen (ey bu vahyin muhatabı); bu ilahi mesajın sana kadar ulaşacağını ümit etmezdin! Sadece Rabbinin rahmeti sayesinde oldu bu: o halde inkar edenlere asla arka çıkma!
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Ve sen kendine kitabın gönderileceğini ummuyordun. Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (sana gönderilmiş) oldu. Binaenaleyh sakın kâfirlere arka olma.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Sen bu Kitab’ın sana indirileceğini ummuyordun. Bu sana Rabbinden bir rahmettir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
(Ey Muhammed!) SEN, kitabın sana (senin hafızana) bırakılacağını umuyor değildin. Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (sana bırakıldı). O halde sakın kâfirlere destekçi olma!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Sen Kitab’ın senin kalbine bırakılacağını ummazdın. O Rabb’inden bir rahmettir. O halde kâfirlere yardımcı olma.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Sen bu kitabın senin kalbine indirileceğini hiç ümid etmiş değildin. O, ancak Rabbinden bir rahmet eseri olarak gönderildi. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Sen, o Kitabın, senin kalbine bırakılacağını ummazdın. Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (Kitap senin kalbine bırakıldı). O halde kâfirlere arka olma.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Sen, kitabı sana indireceğimizi ummuyordun. Ancak o, Rabbin’den bir rahmettir. Öyleyse inkarcılara arka çıkma.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Kitabın sana (kalbinde vahy ile) bırakılacağını umud etmezdin; (bu,) Senin Rabbinden ancak bir rahmettir. Öyleyse sakın kâfirlere arka olma.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Sen bu Kitap’ın sana indirileceği ummuyordun; Rabbinden bir rahmet olarak geldi. O halde küfre sapanlara sakın destekçi olma.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
And thou hadst not expected that the Book would be sent to thee except as a Mercy from thy Lord: Therefore lend not thou support in any way to those who reject (Allah´s Message).