Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Ve bağına girdi, kendi kendisine de zulmetmedeydi, dedi ki: Şu nâil olduğum mal ve menalin zevâl bulup tükeneceğini hiç mi ummam.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
"Bu bahçenin hiç bir zaman yok olacağını, asla düşünemiyorum" diyerek bahçesine girdi.
Adem UğurAdem Uğur:
(Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: "Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam."
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Böylece nefsine zulmederek bağına girdi... Şöyle dedi: "Ebediyen bu varlığımın yok olacağını zannetmiyorum."
Ahmet VarolAhmet Varol:
’Bunun asla yok olacağını sanmıyorum.
Ali BulaçAli Bulaç:
Kendi nefsinin zalimi olarak (böylece) bağına girdi (ve): "Bunun sonsuza kadar kuruyup-yok olacağını sanmıyorum" dedi.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
O kâfir, nefsine zulmeder olduğu halde bağına girdi; dedi ki:" - Bu bağın helâk olacağını ebediyyen zannetmiyorum.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
“Bu bahçenin batacağını hiç sanmam.”
Bekir SadakBekir Sadak:
(35-36) Kendisine boylece yazik ederek bahcesine girirken: «Bu bahcenin batacagini hic zennetmem. Kiyametin kopacagini da sanmiyorum. Eger Rabbime dondurulursem, and olsun ki orada bundan daha iyisini bulurum» dedi.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
(35-36) Kendine yazık ederek bahçesine girdi ve, «bu bahçenin hiçbir zaman bozulup yok olacağını sanmıyorum; Kıyâmet’in kopacağını da zannetmiyorum. Ama eğer Rabbime döndürülürsem, bunun yerine daha hayırlısını bulurum» diyordu.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(Böylece zenginliğiyle övünen) o kimse kendine zulmederek bağına girdi ve dedi ki: “Bu bahçenin bir gün yok olacağını asla düşünemiyorum!”
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Derken kendine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: "Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum."
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: «Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam.»
Edip YükselEdip Yüksel:
Böylece nefsine zulmederek bağına girdi ve, "Bunun yok olacağını hiç sanmıyorum" dedi.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Adam, bu şekilde kendine zulmederek bağına girdi ve şöyle dedi: «Bunun hiç yok olacağını sanmıyorum»
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Kendine zulmetmiş olan bu adam (arkadaşını yanına alarak) bahçesine girdi ve dedi ki; «Bu bahçenin sonsuza dek yok olacağını sanmıyorum.»
Gültekin OnanGültekin Onan:
Kendi nefsinin zalimi olarak (böylece) bağına girdi (ve): "Bunun ebediyen kuruyup yok olacağını sanmıyorum" dedi.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Kendisine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: "Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam."
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
O, nefsine (böylece) zulümde berdevam (ve kâfir) olarak bağına girdi, dedi ki: «Bunun ebediyyete kadar helak olacağını zannetmiyorum».
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Böylece (kibirle) nefsine zulmedici olarak bağına girdi. `Bunun (bu bağın) ebedî olarak helâk olacağını sanmıyorum` dedi.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
O, nefsine böylece zulmederek bahçesine girerken dedi ki: Bu bahçenin batacağını hiç sanmam.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Kendi nefsine haksızlık ederek bahçesine girmiş ve "Bu bahçenin ebedi olarak yok olacağını zannetmiyorum. "
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve o, nefsine zulmederek bahçesine girdi. Şöyle dedi: "Bunun (bu bağın) ebediyyen helâk olacağını zannetmiyorum."
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Daha sonra bağına girdi ve kendisine zulmederek, "Bunun hiç yok olacağını sanmam" dedi.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
(İşte) kendi kendine (böylece) yazık eden bu adam: "Bu bahçenin bir gün yok olacağını asla düşünemiyorum!" diyerek bahçesine girdi;
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Böylece kendi kendisine en büyük kötülüğü yapmış olan o (adam bir gün) şunları diyerek bağına girdi: "Bu bağın yok olacağını asla düşünemiyorum bile.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Ve o nefsine zulmeder olduğu halde bağına girdi, dedi ki: «Ben zannetmem ki, bu ebedîyyen yok olsun.»
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Kendisine böylece yazık ederek bahçesine girdi. Şöyle dedi: "Bunun hiçbir zaman yok olacağını sanmam!"
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Ve o, kendi kendisine yazık ederek bağına girdi ve dedi ki: "Sonsuza kadar bunun yok olacağını sanmam!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Kendine zulmetmiş olan bu adam (arkadaşını yanına alarak) bahçesine girdi ve dedi ki; «Bu bahçenin sonsuza dek yok olacağını sanmıyorum.»
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(35-36) Bu adam gururu yüzünden kendi öz canına zulmeder vaziyette bağına girdi ve: "Zannetmem ki bu bağ bozulup yok olsun; kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Bununla beraber şayet Rabbimin huzuruna götürülecek olursam o zaman elbette bundan daha iyi bir âkıbet bulurum." dedi.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
(Böylece) kendisine yazık ederek bağına girdi: "Bunun yok olacağını hiç sanmam" dedi.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Kendine zulmederek, bahçeye girdiğinde: -Bu bahçenin batacağını hiç sanmam,
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Daha sonra Cennet’ine girdi ve kendisine zulmederek: «Bunun hiç yok olacağını sanmam.» dedi.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Ve böylece, öz benliğine zulüm ede ede bağlığına girdi. Şöyle konuştu: "Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum."
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
He went into his garden in a state (of mind) unjust to his soul: He said, "I deem not that this will ever perish,