حَتَّىٰ إِذَا بَلَغَ مَطْلِعَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَطْلُعُ عَلَىٰ قَوْمٍ لَمْ نَجْعَلْ لَهُمْ مِنْ دُونِهَا سِتْرًا
Hatta iza belağa matliaş şemsi vecedeha tatlüu ala kavmil lem nec’al lehüm min duniha sitra
Kelime
Anlamı
Kökü
حَتَّىٰ
nihayet
إِذَا
ne zaman ki
بَلَغَ
ulaştı
مَطْلِعَ
doğduğu yere
الشَّمْسِ
güneşin
وَجَدَهَا
ve onu buldu
تَطْلُعُ
doğarken
عَلَىٰ
üzerine
قَوْمٍ
bir kavmin
لَمْ
نَجْعَلْ
yapmadığımız
لَهُمْ
kendilerine
مِنْ
دُونِهَا
ona (güneşe) karşı
سِتْرًا
bir siper

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Da gide gide güneşin doğduğu yere vardı, orada öyle bir topluluk buldu ki onların güneşten başka hiçbir elbisesi yoktu, öyle bir topluluğa doğmadaydı güneş orada.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Gide gide, güneşin doğduğu yere vardığında, güneşe karşı sığınacak bir örtü vermediğimiz bir halk üzerine güneşi doğuyor buldu.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki, onlar için güneşe karşı bir örtü yapmamıştık.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Tâ Güneş’in başlangıcının olduğu yere geldi (kuzeyde Güneş’in batmadan en alt noktadan tekrar yükseldiği bölge). Onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki, onlar için ona (Güneş’e) karşı bir örtü oluşturmamıştık (Güneş hiç kaybolmuyordu).

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca onu, kendilerine güneşe karşı bir siper yapmadığımız bir kavmin üzerine doğar gördü.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi), kendileri için bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Nihayet güneşin doğduğu yere (uzak şarka) vardığı zaman güneşi, öyle bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, onlara, güneşten kendilerini koruyacak bir siper (ev veya elbise gibi bir barınak) yapmamıştık.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Sonunda güneşin doğduğu yere varınca, güneşi, kendilerine güneşten başka bir örtü vermediğimiz bir topluluğun üzerine doğuyor buldu.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Sonunda gunesin dogdugu yere ulasinca, gunesi, kendilerini elbise, bina gibi seylerle ortmedigimiz bir millet uzerine doguyor buldu.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Tâ ki Güneş’in doğduğu yere (iyice doğu kesimine) ulaşınca, Güneş’i öyle bir millet üzerine doğuyor buldu ki, onlara Güneş’ten korunacak bir siper yapmamıştık.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (89-90) (Zülkarneyn) sonra (doğuya doğru) bir yol tuttu. Nihayet güneşin doğduğu yere (uzak doğuya) vardığı zaman, onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız (çıplak) bir halk üzerine doğar buldu.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki, onlar için güneşe karşı bir örtü yapmamıştık.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Uzak doğuya varınca, güneşi, kendilerini güneşten koruyacak herhangi bir şeye sahip olmayan bir topluluk üzerine doğar buldu.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Nihayet güneşin doğduğu yere vardığında, güneşin kendilerini ondan koruyacak bir siper yapmadığımız bir kavim üzerine doğmakta olduğunu gördü.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Sonunda güneşin doğduğu yere varınca güneşi, öyle bir toplumun üzerine doğarken buldu ki, bu adamlar ile güneşin ışınları arasında hiçbir engel, hiçbir sütre koymamıştık.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi), kendileri için bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki, onlar için güneşe karşı bir örtü yapmamıştık.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Nihayet üstüne güneşin (ilk önce) doğduğu yere ulaşdığı zaman onu öyle bir kavmin üzerine doğuyor buldu ki biz onlar için buna karşı (korunacak) hiç bir siper yapmamışdık.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Nihâyet güneşin doğduğu yere (doğu cihetindeki memleketlere) varınca, onu öyle bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, onun (o güneş ışıklarının) altında kendileri(ni korumak) için bir siper (dağlar ve ağaçlar) yapmamıştık.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Nihayet güneşin doğduğu yere ulaştığında; onun, güneşe karşı hiç bir siper yapmadığımız bir kavmin üzerine doğduğunu gördü.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Güneşin doğduğu (vakte) yere varıncaya kadar gitti ve orada üzerlerinde güneşten başka onların üzerini örten, hiçbir şeyin olmadığı bir topluluğun üzerine, güneşi yükseliyor buldu.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Güneşin doğduğu yere ulaştığı zaman onu (güneşi), ondan (güneşten) korunacak bir örtü yapmadığımız bir kavmin üzerine doğarken buldu.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştığında güneşi, kendileri için ona karşı bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    (Ve doğuya doğru yürüyerek) günün birinde güneşin doğduğu yere vardığında onu, kendilerini güneşe karşı bir örtüyle örtmediğimiz bir kavmin üzerine doğar buldu:

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    En sonunda güneşin doğduğu yere ulaştı; onu kendileri için güneş ışığından gayrı bir örtü takdir etmediğimiz bir topluluk üzerine doğar halde buldu:

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Vaktâ ki güneşin doğduğu bir cihete kavuştu, onu bir kavim üzerine tulû eder buldu ki, onlar için güneşe karşı bir siper yapmış değildik.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca onu öyle bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, onlara güneşin önünde bir siper yapmamıştık.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu bir kavmin üzerine doğar halde buldu. Onlara güneşten koruyan bir siper yapmamıştık.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Sonunda güneşin doğduğu yere varınca güneşi, öyle bir toplumun üzerine doğarken buldu ki, bu adamlar ile güneşin ışınları arasında hiçbir engel, hiçbir sütre koymamıştık.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Güneşin doğduğu yere varınca onun, kendilerini sıcaktan koruyacak bir siper nasib etmediğimiz bir halk üzerine doğduğunu gördü.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Nihâyet güneşin doğduğu yere ulaşınca onu, güneşe karşı kendilerine siper yapmadığımız bir kavim üzerine doğar buldu.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Sonunda, güneşin doğduğu yere vardığında onun, güneşe karşı hiçbir siper yapmadığımız bir kavmin üzerine doğduğunu gördü.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi), kendileri için ona karşı bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Bir süre sonra, Güneş’in doğduğu yere varınca onu, ona karşı kendilerine bir siper yapmadığımız bir topluluğun üzerine doğar buldu.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Until, when he came to the rising of the sun, he found it rising on a people for whom We had provided no covering protection against the sun.