ع ب د (ǍBD) kökü Kur'an'da 275 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Anlamı
نَعْبُدُ
kulluk ederiz
اعْبُدُوا
kulluk edin
عَبْدِنَا
kulumuz (Muhammed)
تَعْبُدُونَ
kulluk etmeyeceksiniz
عِبَادِهِ
kulları-
تَعْبُدُونَ
kulluk edeceksiniz
نَعْبُدُ
kulluk edeceğiz
عَابِدُونَ
kulluk ederiz
تَعْبُدُونَ
(ona) tapıyor
وَالْعَبْدُ
köle
بِالْعَبْدِ
köle ile
عِبَادِي
kullarım
بِالْعِبَادِ
kullar(ın)a
وَلَعَبْدٌ
ve bir köle
بِالْعِبَادِ
kullarını
بِالْعِبَادِ
kulları(nın yaptıkları)nı
بِالْعِبَادِ
kulllarına
فَاعْبُدُوهُ
O’na kulluk edin
نَعْبُدَ
ibadet etmeyelim
عِبَادًا
kul(lar)
لِلْعَبِيدِ
kullara
وَاعْبُدُوا
ve kulluk edin
عِبَادِكَ
senin kulların-
عَبْدًا
kul
عِبَادَتِهِ
O’na kulluktan
وَعَبَدَ
ve tapanlar
اعْبُدُوا
kulluk edin
أَتَعْبُدُونَ
mi tapıyorsunuz?
اعْبُدُوا
kulluk edin
عِبَادُكَ
senin kullarındır
عِبَادِهِ
kullarının
أَعْبُدَ
tapmaktan
عِبَادِهِ
kulların
عِبَادِهِ
kulları-
فَاعْبُدُوهُ
O’na kulluk edin
لِعِبَادِهِ
kulları için
اعْبُدُوا
kulluk edin
اعْبُدُوا
kulluk edin
لِنَعْبُدَ
kulluk etmemiz için
يَعْبُدُ
tapıyor
اعْبُدُوا
kulluk edin
اعْبُدُوا
kulluk edin
عِبَادِهِ
kulları-
عِبَادٌ
kullardır
عِبَادَتِهِ
O’na kulluk-
عَبْدِنَا
kulumuza
لِلْعَبِيدِ
kullara
لِيَعْبُدُوا
ibadet etmeleri
عِبَادِهِ
kullarından
الْعَابِدُونَ
ibadet edenler
فَاعْبُدُوهُ
O’na kulluk edin
وَيَعْبُدُونَ
ve ibadet ediyorlar
تَعْبُدُونَ
ibadet ediyor
عِبَادَتِكُمْ
sizin tapınmanız-
أَعْبُدُ
ben tapmıyorum
تَعْبُدُونَ
sizin taptıklarınız
أَعْبُدُ
kulluk ederim
عِبَادِهِ
kulları-
تَعْبُدُوا
kulluk etmeyin
تَعْبُدُوا
kulluk etmeyin
اعْبُدُوا
kulluk edin
اعْبُدُوا
kulluk edin
نَعْبُدَ
tapmaktan
يَعْبُدُ
taptıklarına
اعْبُدُوا
kulluk edin
يَعْبُدُ
taptıkları
يَعْبُدُ
taptıkları
يَعْبُدُونَ
onlar tapmazlar
يَعْبُدُ
taptıkları
فَاعْبُدْهُ
(öyleyse) O’na kulluk et
عِبَادِنَا
kullarımızdandır
تَعْبُدُونَ
siz tapmıyorsunuz
تَعْبُدُوا
tapmamanızı
أَعْبُدَ
kulluk etmem
يَعْبُدُ
tapıyor
عِبَادِهِ
kulları-
لِعِبَادِيَ
kullarıma
نَعْبُدَ
tapmaktan
عِبَادَكَ
kulların
عِبَادِي
benim kullarım
عِبَادِي
kullarıma
وَاعْبُدْ
ve kulluk et
عِبَادِهِ
kulları-
عَبَدْنَا
tapmazdık
اعْبُدُوا
kulluk edin
وَيَعْبُدُونَ
ve tapıyorlar
عَبْدًا
bir köle
تَعْبُدُونَ
kulluk
بِعَبْدِهِ
kulunu
عَبْدًا
bir kul
عِبَادًا
kullarımızı
عِبَادِهِ
kullarının
تَعْبُدُوا
tapmamanızı
بِعِبَادِهِ
kullarını
لِعِبَادِي
kullarıma
عِبَادِي
benim kullarıma
بِعِبَادِهِ
kullarını
عَبْدِهِ
kuluna
يَعْبُدُونَ
taptıkları
عَبْدًا
bir kul
عِبَادِنَا
kullarımız-
عِبَادِي
kullarımı
بِعِبَادَةِ
(yaptığı) ibadete
عَبْدَهُ
kulu
عَبْدُ
kuluyum
فَاعْبُدُوهُ
O’na kulluk edin
تَعْبُدُ
tapıyorsun
تَعْبُدِ
tapma
يَعْبُدُونَ
onların taptıklarından
عِبَادَهُ
kullarına
عِبَادِنَا
kullarımız-
فَاعْبُدْهُ
O’na kulluk et
لِعِبَادَتِهِ
O’na kullukta
بِعِبَادَتِهِمْ
bunların tapmalarını
عَبْدًا
kul olarak
فَاعْبُدْنِي
bana kulluk et
بِعِبَادِي
kullarımı
عِبَادَتِهِ
O’na kulluk etmekten
فَاعْبُدُونِ
bana kulluk edin
عِبَادٌ
bilakis
عَابِدِينَ
tapıyorlar
أَفَتَعْبُدُونَ
tapıyor musunuz?
تَعْبُدُونَ
taptıklarınıza
عَابِدِينَ
kulluk eden
لِلْعَابِدِينَ
ibadet edenler için
فَاعْبُدُونِ
yalnız bana kulluk edin
تَعْبُدُونَ
taptıklarınız
عِبَادِيَ
kullarım
عَابِدِينَ
kulluk eden
لِلْعَبِيدِ
kullara
يَعْبُدُ
ibadet eder
وَيَعْبُدُونَ
ve tapıyorlar
وَاعْبُدُوا
ve ibadet edin
اعْبُدُوا
kulluk edin
اعْبُدُوا
kulluk edin
عَابِدُونَ
kölelik ederken
عِبَادِي
kullarım-
عِبَادِكُمْ
köleleriniz-
يَعْبُدُونَنِي
bana kulluk edecekler
عَبْدِهِ
kulu
يَعْبُدُونَ
taptıkları
عِبَادِي
kullarımı
وَيَعْبُدُونَ
ve tapıyorlar
عِبَادِهِ
kullarının
وَعِبَادُ
ve kulları
عَبَّدْتَ
köle yapman
بِعِبَادِي
kullarımı
تَعْبُدُونَ
tapıyorsunuz
نَعْبُدُ
tapıyoruz
تَعْبُدُونَ
tapıyorsunuz
تَعْبُدُونَ
taptıklarınız
عِبَادِهِ
kulları-
عِبَادِكَ
kullarının
تَعْبُدُ
tapmış
اعْبُدُوا
kulluk etsinler
عِبَادِهِ
O’nun kulları
أَعْبُدَ
sadece kulluk etmekle
يَعْبُدُونَ
tapanlardan
عِبَادِهِ
kulları-
اعْبُدُوا
kulluk edin
تَعْبُدُونَ
siz tapıyorsunuz
تَعْبُدُونَ
sizin taptıklarınız
وَاعْبُدُوهُ
ve O’na tapın
اعْبُدُوا
kuluk edin
يَا عِبَادِيَ
kullarım
فَاعْبُدُونِ
kulluk edin
عِبَادِهِ
kulları-
عِبَادِهِ
kulları-
عَبْدٍ
kul(ların)
عِبَادِيَ
kullarım-
عِبَادِهِ
kulları-
يَعْبُدُونَ
tapıyorlardı
يَعْبُدُونَ
tapıyorlardı
يَعْبُدُ
tapıyor
عِبَادِهِ
kulları
بِعِبَادِهِ
kullarını
عِبَادِنَا
kullarımız
بِعِبَادِهِ
kullarını
أَعْبُدُ
kulluk etmeyeyim
الْعِبَادِ
şu kullara
تَعْبُدُوا
tapmayın
اعْبُدُونِي
bana tapın
يَعْبُدُونَ
tapıyor(lar)
عِبَادَ
kulları
عِبَادَ
kulları
عِبَادِنَا
bizim kullarımız-
تَعْبُدُونَ
tapıyorsunuz
أَتَعْبُدُونَ
-mi tapıyorsunuz?
عِبَادِنَا
bizim kullarımızdandı
عِبَادِنَا
bizim kullarımızdandı
عِبَادَ
kulları
عِبَادِنَا
bizim kullarımızdandı
عِبَادَ
kulları
تَعْبُدُونَ
taptıklarınız
عِبَادَ
kulları
لِعِبَادِنَا
kullarımıza
عَبْدَنَا
kulumuz
الْعَبْدُ
kuldu
عَبْدَنَا
kulumuz
الْعَبْدُ
kuldu
عِبَادَنَا
kullarımız
عِبَادَكَ
kulların
فَاعْبُدِ
sen kulluk et
نَعْبُدُهُمْ
biz bunlara tapmıyoruz
لِعِبَادِهِ
kulları için
يَا عِبَادِ
kullarım
أَعْبُدَ
kulluk etmem
أَعْبُدُ
kulluk ediyorum
فَاعْبُدُوا
siz de kulluk edin
عِبَادَهُ
kullarını
يَا عِبَادِ
kullarım
يَعْبُدُوهَا
kulluk etmekten
عِبَادِ
kullarımı
عَبْدَهُ
kuluna
عِبَادِكَ
kullarının
يَا عِبَادِيَ
kullarım
أَعْبُدُ
kulluk etmemi
فَاعْبُدْ
kulluk et
عِبَادِهِ
kulları-
لِلْعِبَادِ
kullara
بِالْعِبَادِ
kulları
الْعِبَادِ
kullar
عِبَادَتِي
bana kulluk etmeğe
أَعْبُدَ
tapmaktan
عِبَادِهِ
kulları
تَعْبُدُوا
kulluk etmeyin
تَعْبُدُونَ
tapıyor(sanız)
لِلْعَبِيدِ
kullara
بِعِبَادِهِ
kullarına
عِبَادَهُ
kullarını
عِبَادِهِ
kulları-
لِعِبَادِهِ
kullarına
بِعِبَادِهِ
kullarını(n her halini)
عِبَادِنَا
kullarımız-
عِبَادِهِ
kulları-
عِبَادُ
kulları
عَبَدْنَاهُمْ
biz onlara tapmazdık
تَعْبُدُونَ
sizin taptığınız
يُعْبَدُونَ
tapılacak
عَبْدٌ
bir kul(dan)
فَاعْبُدُوهُ
O’na tapın
يَا عِبَادِ
kullarım
الْعَابِدِينَ
tapanların
عِبَادَ
kullarını
بِعِبَادِي
kullarımı
بِعِبَادَتِهِمْ
onların kendilerine tapmalarını
تَعْبُدُوا
kulluk etmeyin
عَبْدٍ
kul(ların)
لِلْعِبَادِ
kullar için
لِلْعَبِيدِ
kullara
لِيَعْبُدُونِ
bana kulluk etmeleri
عَبْدِهِ
kuluna
وَاعْبُدُوا
ve kulluk edin
عَبْدَنَا
kulumuzu
عَبْدِهِ
kulu
تَعْبُدُونَ
taptıklarınızdan
عَابِدَاتٍ
ibadet eden
عَبْدَيْنِ
iki kulun
عِبَادِنَا
kullarımız-
اعْبُدُوا
kulluk edin
عِبَادَكَ
kullarını
عَبْدُ
kulu
عِبَادُ
kulları
عِبَادِي
kullarım
عَبْدًا
bir kulu?
لِيَعْبُدُوا
kulluk etmeleri
فَلْيَعْبُدُوا
kulluk etsinler
أَعْبُدُ
ben ibadet etmem
تَعْبُدُونَ
sizin taptığınız
عَابِدُونَ
ibadeti
أَعْبُدُ
benim taptığıma
عَابِدٌ
ibadet eden
عَبَدْتُمْ
sizin taptıklarınıza
عَابِدُونَ
ibadet eden
أَعْبُدُ
benim ibadet ettiğime