فَإِنَّمَا يَسَّرْنَاهُ بِلِسَانِكَ لِتُبَشِّرَ بِهِ الْمُتَّقِينَ وَتُنْذِرَ بِهِ قَوْمًا لُدًّا
Fe innema yessernahü bi lisanike li tübeşşira bihil müttekıyne ve tünzira bihı kavmel lüdda
Kelime
Anlamı
Kökü
فَإِنَّمَا
şüphesiz biz
يَسَّرْنَاهُ
O’nu kolaylaştırdık
بِلِسَانِكَ
senin diline
لِتُبَشِّرَ
müjdelemen için
بِهِ
onunla
الْمُتَّقِينَ
muttakileri (sakınanları)
وَتُنْذِرَ
ve uyarman için
بِهِ
onunla
قَوْمًا
bir kavmi
لُدًّا
inatçı

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Gerçekten de biz, ancak çekinenleri müjdelemen, düşmanlıkta inat ve ısrâr edenleri korkutman için Kur’ân’ı, senin dilinle indirerek kolaylaştırdık sana.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Gerçekten de biz, yolunu Allah ve kitabıyla bulanları müjdelemen, düşmanlıkta inat ve ısrar edenleri korkutman için, Kur’ân’ı senin dilinle indirerek kolaylaştırdık.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Resûlüm!) Biz Kur’an’ı, sadece, onunla Allah’tan sakınanları müjdeleyesin ve şiddetle karşı çıkan bir topluluğu uyarasın diye senin dilinle (indirilip okutarak) kolaylaştırdık.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Biz O’nu, O’nunla korunanları müjdeleyesin ve inatçı bir topluluğu da O’nunla uyarasın diye, senin anlatımınla kolaylaştırdık.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Onunla (Kur’an’la) takva sahiplerini müjdeleyesin ve direnen bir kavmi uyarasın diye onu senin dilinle kolaylaştırdık.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Biz bunu (Kur’an’ı) senin dilinle kolaylaştırdık, takva sahiplerine müjde vermen ve direnen bir kavmi uyarıp-korkutman için.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    İşte biz, Kur’an’ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah’dan korkup sakınanları müjdeliyesin, inad edenleri de onunla korkutasın.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Biz Kur`ân`ı, sadece Allah`tan sakınanları müjdeleyesin ve şiddetle karşı çıkan bir topluluğu uyarasın diye, senin dilinle kolaylaştırdık.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Biz Kuran’i Allah’a karsi gelmekten sakinanlari mujdelemen ve inatci milleti uyarman icin senin dilinde indirerek kolaylastirdik.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Biz bu Kur’ân’ı Allah’tan korkup fenalıklardan sakınanları müjdelemen ve inâdçı bir topluluğu onunla uyarman için senin dilinle kolaylaştırdık.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Ey Muhammed!) Biz, Allah`a karşı gelmekten sakınanları Kur`an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilinle (indirip) kolaylaştırdık.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Ey Muhammed! Biz, Allah’a karşı gelmekten sakınanları Kur’an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Resûlüm!) Biz Kur’an’ı, sadece, onunla Allah’tan sakınanları müjdeleyesin ve şiddetle karşı çıkan bir topluluğu uyarasın diye senin dilinle (indirilip okutarak) kolaylaştırdık.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Bunu senin dilinle kolaylaştırdık; onunla erdemlileri müjdeleyesin ve inatçı toplumu uyarasın diye.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    (Ey Muhammed!) Biz Kur’ân’ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah’tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Ey Muhammed, kötülükten sakınanları müjdeleyesin ve inatçılar güruhunu uyarasın diye biz bu Kur’an’ı ana dilinde indirerek onu kolay anlamanı sağladık.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Biz bunu (Kuran’ı) senin dilinle kolaylaştırdık, takva sahiplerine müjde vermen ve direnen bir kavmi uyarıp korkutman için.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Biz Kur’an’ı, sadece, onunla Allah’tan sakınanları müjdeleyesin ve şiddetle karşı çıkan bir topluluğu uyarasın diye senin dilinle kolaylaştırdık.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    İşte biz onu (Kur’ânı) ancak onunla takva saahiblerini müjdeleyesin, (baatılda) mücâdele ve inâd edenleri korkutasın diye senin dilinle (indirerek) kolaylaşdırdık.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (Habîbim, yâ Muhammed!) İşte onu (o Kur`ân`ı) ancak, onunla takvâ sâhiblerini müjdeleyesin ve inâd eden bir kavmi korkutasın diye senin lisânınla (Arabca olarak indirerek) kolaylaştırdık.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    İşte Biz; bunu muttakilere müjdeleyesin ve inatçı bir kavmi uyarasın diye senin dilinde indirerek kolaylaştırdık.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Allah dan sakınanları müjdelemen, inkarda direnen bir topluluğu da uyarman için, Kur’an’ı senin dilinde kolaylaştırdık.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Böylece Biz, O’nu (Kur’ân-ı Kerim’i) senin lisanınla kolaylaştırdık. O’nunla, takva sahiplerini müjdelemen ve inatçı kavmi uyarman için.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Biz takva sahiplerine müjde vermen ve şiddetle karşı çıkan bir topluluğu uyarıp korkutman için onu (Kur’an’ı) senin diline kolaylaştırdık.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    işte yalnızca bu amaçla, bu (ilahi mesajı, ey Peygamber,) senin dilinde kolaylaştırdık ki Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseleri onunla müjdeleyip, (boş bir) inatla direnip duranları onunla uyarasın;

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    İşte sadece bu yüzden Biz onu senin (konuştuğun) dil aracılığıyla kolaylaştırdık ki, sorumluluk bilinci taşıyan kimseleri onunla müjdeleyip sorumsuzca savrulanları da uyarasın diye.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    İşte onu, (Kur’an’ı) senin lisanın ile kolayca kıldık ki, onunla muttakîleri müjdeleyesin ve inat eden bir kavmi de korkutasın.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Resulüm! Biz Kur’an’ı senin dilinle indirerek kolaylaştırdık ki, onunla takvâ sahiplerini müjdeleyesin ve onunla inatçı bir kavmi uyarasın.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Onu (kur’an’ı) senin lisanınla indirerek kolaylaştırdık, sakınanları onunla müjdelemen ve inatçı bir kavmi uyarman için...

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Ey Muhammed, kötülükten sakınanları müjdeleyesin ve inatçılar güruhunu uyarasın diye biz bu Kur’an’ı ana dilinde indirerek onu kolay anlamanı sağladık.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Bizim, Kur’ân’ı senin dilinle indirip kolaylaştırmamızın başlıca sebebi, senin müttakileri müjdelemen ve inatçı kimseleri de onunla uyarmandır.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Biz o(Kur’â)n’ı senin diline kolaylaştırdık ki, onunla korunanları müjdeleyesin ve inatçı bir kavmi onunla uyarasın.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Muttakileri müjdelemen ve inatçı bir kavmi uyarman için, bu Kur’an’ı senin dilin ile kolaylaştırdık.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Biz bunu (Kur’an’ı) senin dilinle kolaylaştırdık, takva sahiplerine müjde vermen ve direnen bir kavmi uyarıp korkutman için.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Biz onu; senin dilinle kolaylaştırdık ki, sakınanları onunla müjdeleyesin, inatçı bir kavmi de onunla uyarasın.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    So have We made the (Qur´an) easy in thine own tongue, that with it thou mayest give Glad Tidings to the righteous, and warnings to people given to contention.