وَلَوْ نَشَاءُ لَأَرَيْنَاكَهُمْ فَلَعَرَفْتَهُمْ بِسِيمَاهُمْ ۚ وَلَتَعْرِفَنَّهُمْ فِي لَحْنِ الْقَوْلِ ۚ وَاللَّهُ يَعْلَمُ أَعْمَالَكُمْ
Ve lev neşaü le eraynakehüm fe learaftehüm bisımahüm ve le ta’rifennehüm fı lahnil kavl vallahü ya’lemü a’maleküm
Kelime
Anlamı
Kökü
وَلَوْ
şayet
نَشَاءُ
biz dileseydik
لَأَرَيْنَاكَهُمْ
onları sana gösterirdik
فَلَعَرَفْتَهُمْ
sen onları tanırdın
بِسِيمَاهُمْ
simalarından
وَلَتَعْرِفَنَّهُمْ
ve onları tanırdın
فِي
لَحْنِ
üslubundan
الْقَوْلِ
sözlerinin
وَاللَّهُ
ve Allah
يَعْلَمُ
bilir
أَعْمَالَكُمْ
yaptığınız işleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve dileseydik onları, sana gösterirdik de yüzlerinden tanırdın elbet ve elbette sözlerinden tanırsın, anlarsın onları ve Allah, yaptıklarınızı bilmektedir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Dileseydik onları sana gösterirdik, sen onları simalarından tanırdın. Andolsun ki sen onları sözlerinin üslubundan tanırsın. Allah amellerinizi bilir.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Biz dileseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Allah işlediklerinizi bilir.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Eğer dileseydik elbette onları sana gösterirdik de onları sîmalarından kesinlikle tanırdın! Yemin olsun ki sen onları sözlerinin üslubundan tanırsın... Allâh yaptıklarınızı bilir!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Dileseydik onları sana gösterirdik, sen onları simalarından tanırdın. Andolsun ki sen onları sözlerinin üslubundan tanırsın. Allah amellerinizi bilir.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Eğer Biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah, amellerinizi bilir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Dilesek, biz onları (münafıkları) sana gösteriverirdik de kendilerini bütün simaları ile tanırdın. Fakat mutlaka sen, onları, lâkırdılarının edasından tanırsın. Allah ise bütün yaptıklarınızı bilir.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Biz dileseydik, onları sana gösterirdik de sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki, sen onları konuşma üsluplarından tanırsın. Allah işlediklerinizi bilir.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Eger dileseydik, Biz onlari sana gosterirdik; sen de onlari yuzlerinden tanirdin. And olsun ki sen, onlari konusmalarindan da tanirsin; Allah islediklerinizi bilir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Biz, dileseydik onları sana gönderirdik ve sen de onları simalarından tanırdın. Ve and olsun ki sen, onları sözlerinin anlatım tarzından tanırsın. Allah sizin işlediklerinizi bilir.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Ey Muhammed!) Eğer dileseydik, onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun, sen onları, konuşma tarzlarından (seslerinin tonundan) da tanırsın. Allah, bütün yaptıklarınızı bilir.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Biz dileseydik, onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun, sen onları, konuşma tarzlarından da tanırsın. Allah, yaptıklarınızı bilir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Biz dileseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Allah işlediklerinizi bilir.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Dileseydik onları sana gösterirdik, sen de onları yüzlerinden tanırdın. Sen onları sözlerinin eğriliğinden tanıyabilirsin. ALLAH tüm işlediklerinizi bilir.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Ey Muhammed! Eğer biz dileseydik onları sana gösterirdik. Sen de onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki, sen onları sözlerinin üslubundan da tanırsın. Allah ise bütün yaptıklarınızı bilir.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Biz isteseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları, konuşma üslubundan tanırsın. Allah bütün yaptıklarınızı bilir.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Tanrı, amellerinizi bilir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Şüphesiz Allah, amellerinizi bilir.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Eğer biz dilersek sana onları her halde gösteririz de sen de kendilerini mutlakaa simalarından tanırsın. Andolsun sen onları sözlerinin üslûbundan da tanırsın. Allah amel (ve hareket) terinizi bilir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Hâlbuki dileseydik, onları (o münâfıkları) elbette sana gösterirdik de kendilerini muhakkak sîmâlarından tanırdın. Yine de onları mutlaka konuşma(larının) üslûbundan tanırsın. Allah ise, amellerinizi bilir.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Şayet isteseydik; Biz, onları sana gösterirdik de sen; onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki; sen, onları sözlerinin üslubundan da tanırsın. Allah; bütün yaptıklarınızı bilir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Biz dilersek sana o iki yüzlüleri gösteririz. Zaten sen onları yüzlerinden tanırsın ve tutarsız konuşmalarından da onları kesinlikle bilirsin. Allah yaptıklarınızı biliyor.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve eğer biz dileseydik, onları sana mutlaka gösterirdik. O zaman sen onları simalarından muhakkak tanırdın. Ve sen onları mutlaka sözlerinin imasından da tanırsın. Ve Allah sizin amellerinizi bilir.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle sen onları simalarından tanımış olursun. Şüphesiz sen onları, sözlerinin anlatım biçiminden de tanırsın. Allah, amellerinizi bilir.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Eğer dileseydik onları sana açıkça gösterirdik ki görünür/dış işaretlerine bakıp onları kesin olarak teşhis edebilesin ama (öyle olsa bile,) sen onları seslerinin tonundan mutlaka tanırsın. Ve Allah yaptığınız her şeyi bilir (ey insanlar!)

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Eğer isteseydik, onları sana kesin gösterirdik ve elbet sen de onları kendi (gerçek) yüzleriyle tanımış olurdun; yine de sen onları, sözün eda ve üslubundan mutlaka çıkarırsın; ama Allah bütün yaptıklarınızı bilir.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve eğer dilesek elbette onları sana gösteriveririz de onları herhalde simâlarıyla bilirsin. Andolsun ki, onları lâkırdılarının üslûbundan da bilirsin. Ve Allah ise bütün amellerinizi bilir.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Eğer biz dileseydik onları sana gösterirdik de onları simâlarından tanırdın. Andolsun ki sen onları sözlerinin üslûbundan tanırsın. Allah bütün yaptıklarınızı bilir.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Biz dileseydik, onları sana gösterirdik de sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun, sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Allah yaptıklarınızı bilir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Biz isteseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları, konuşma üslubundan tanırsın. Allah bütün yaptıklarınızı bilir.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Eğer dileseydik onları sana tek tek gösterirdik, sen de onları simalarından tanırdın. Hatta sen onları ifadelerinden, ses tonlarından kesinlikle tanırsın. Allah bütün işlerinizi bilir.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Biz dileseydik onları sana gösterirdik, sen onları simâlarından tanırdın ve onları sözlerinin üslûbundan tanırdın. Allâh yaptığınız işleri bilir.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Dileseydik, onları sana elbette gösterirdik. Zaten sen onları simalarından tanırsın. Konuşma uslûblarından da onları tanıyabilirsin. Allah, çalışmalarınızı bilir.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle sen onları simalarından tanımış olursun. Andolsun, sen onları, sözlerinin anlatım biçiminden de tanırsın. Allah, amellerinizi bilir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Dileseydik onları sana mutlaka gösterirdik de sen onları yüzlerinden kesinlikle tanırdın. Zaten sen onları, sözlerinin tarzından da tanırsın. Allah tüm yaptıklarınızı biliyor.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Had We so wiled, We could have shown them up to thee, and thou shouldst have known them by their marks: but surely thou wilt know them by the tone of their speech! And Allah knows all that ye do.