قَالُوا أَوَلَمْ تَكُ تَأْتِيكُمْ رُسُلُكُمْ بِالْبَيِّنَاتِ ۖ قَالُوا بَلَىٰ ۚ قَالُوا فَادْعُوا ۗ وَمَا دُعَاءُ الْكَافِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَالٍ
Kalu eve lem tekü te’tıküm rusülüküm bil beyyinat kalu bela kalu fed’ ve ma düaül kafirıne illa fı dalal
Kelime
Anlamı
Kökü
قَالُوا
dediler
أَوَلَمْ
-miydi?
تَكُ
değil-
تَأْتِيكُمْ
size geliyor
رُسُلُكُمْ
elçileriniz
بِالْبَيِّنَاتِ
açık kanıtlarla
قَالُوا
dediler
بَلَىٰ
evet (gelirlerdi)
قَالُوا
dediler
فَادْعُوا
öyle ise yalvar(ıp dur)un
وَمَا
fakat değildir
دُعَاءُ
yalvarması
الْكَافِرِينَ
kafirlerin
إِلَّا
başkası
فِي
ضَلَالٍ
dalaletten

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Onlar da, peygamberleriniz, apaçık delillerle gelmedi miydi size diyecekler; onlar, evet diyecekler, bekçiler, öyleyse diyecekler, siz yalvarın ve kâfirlerin duâsıysa ancak boşa gider.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Madem öyle kendiniz yalvarın" diye cevap verecekler. Çünkü Allah’tan gelen gerçekleri inkâr edenlerin yalvarması, avunmadan başka bir anlam taşımaz, elbette boşunadır.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Bekçiler:) Size peygamberleriniz açık açık deliller getirmediler mi? derler. Onlar da: Getirdiler, cevabını verirler. (Bekçiler ise): O halde kendiniz yalvarın, derler. Halbuki kâfirlerin yalvarması boşunadır.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    (Bekçiler) dediler ki: "Rasûlleriniz size apaçık deliller olarak gelmedi mi?"... Dediler ki: "Evet"... (Bekçiler) dediler ki: "O hâlde kendiniz dua edin!"... Hakikat bilgisini inkâr edenlerin duası da asılsız yönelişten başka bir şey değildir.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Öyleyse siz dua edin’ derler. Ancak inkârcıların duaları hep boşunadır.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    (Bekçiler:) "Size kendi Resulleriniz açık belgelerle gelmez miydi?" dediler. Onlar: "Evet" dediler. (Bekçiler:) "Şu halde siz dua edin" dediler. Oysa kafirlerin duası, çıkmazda olmaktan başkası değildir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Cehennem bekçileri ateşteki kâfirlere) şöyle derler: "- Size peygamberleriniz mucizelerle gelmedi miydi?" Onlar: "-Evet" derler. (Bekçiler, onlarla alay etmek kasdi ile şöyle) derler "- O halde kendiniz (Allah’a) yalvarın." Kâfirlerin yalvarıb yakarması ise hep boşunadır.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Bekçiler, “Peygamberleriniz size apaçık deliller getirmediler mi?” diyecekler. Onlar da, “Getirdiler” cevabını vereceklerdir. Bunun üzerine bekçiler de, “O halde kendiniz yalvarınız” diyecekler. Halbuki kâfirlerin yalvarması boşunadır.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Bekciler: «Size, belgelerle peygamberleriniz gelmis miydi?» derler. Onlar da: «Evet, gelmisti» derler. Bekciler: «O halde kendiniz yalvarin» derler. Inkarcilarin yalvarisi suphesiz bosunadir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Bekçiler, «size peygamberleriniz açık belgeler ve mu’cizelerle gelmediler mi ?» derler. Onlar, «evet geldiler,» diye cevap verirler. (Bunun üzerine bekçiler onlara:) «Öyle ise kendiniz duâ edin,» derler. Kâfirlerin duası elbette boş ve neticesizdir.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Cehennem bekçileri) derler ki: “Size peygamberleriniz açık mucizeler getirmemiş miydi?” Onlar, “Evet, getirmişti” derler. (Bekçiler:) “Öyleyse kendiniz yalvarın” derler. Şüphesiz inkârcıların yalvarışı boşunadır.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (Cehennem bekçileri) derler ki: "Size peygamberleriniz açık mucizeler getirmemiş miydi?" Onlar, "Evet, getirmişti" derler. (Bekçiler), "Öyleyse kendiniz yalvarın" derler. Şüphesiz kâfirlerin duası boşunadır.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Bekçiler:) Size peygamberleriniz açık açık deliller getirmediler mi? derler. Onlar da: Getirdiler, cevabını verirler. (Bekçiler ise): O halde kendiniz yalvarın, derler. Halbuki kâfirlerin yalvarması boşunadır.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Onlar da derler ki, "Elçileriniz size apaçık delillerle gelmemiş miydi?" "Evet" derler. Bunun üzerine onlar, "Öyleyse kendiniz yalvarın. Ne var ki inkârcıların yalvarması sonuç vermez."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Bekçiler de: «Size peygamberleriniz mucizelerle gelmiyorlar mıydı?» diye sorarlar. Onlar: «Evet» derler. Bekçiler: «Öyle ise kendiniz dua edin» derler. Kâfirlerin duası ise hep çıkmazdadır.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Bekçiler dediler ki: «Peygamberleriniz size açık kanıtlar getirmezler miydi?» «Evet getirirlerdi» dediler. Bekçiler: «Öyleyse yalvarıp durun. Nankörlerin yalvarması hep çıkmazdadır» dediler.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    (Bekçiler:) "Size kendi Resulleriniz açık belgelerle gelmez miydi?" dediler. Onlar: "Evet" dediler. (Bekçiler:) "Şu halde siz dua edin" dediler. Oysa kafirlerin duası, çıkmazda olmaktan başkası değildir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    (Bekçiler:) Size peygamberleriniz açık açık deliller getirmediler mi? derler. Onlar da: Getirdiler, cevabını verirler. (Bekçiler ise): O halde kendiniz yalvarın, derler. Halbuki kâfirlerin yalvarması boşunadır.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Bekçiler şöyle) söylediler (söylerler): «Size peygamberleriniz açık açık bürhanlar (mu’cizeler) getirmedi miydi»? (Öbürleri) «Evet (getirdi) dediler (derler). (Bekçiler de) «O halde (kendiniz) yalvarın!» dediler (derler). Halbuki kâfirlerin düâsı hedef olmakdan başka (bir değeri haaiz) değildir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (Cehennemin bekçileri:) `Size peygamberleriniz mu`cizeler getirmiyorlar mıydı?` derler. Onlar: `Evet (getiriyorlardı)!` derler. (Bunun üzerine bekçiler:) `Öyle ise (kendiniz)duâ edin!` derler. Hâlbuki kâfirlerin duâsı, ancak boşuna (yorulmak)tır.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Onlar da derler ki: Size peygamberleriniz burhanlarla gelmemişler miydi? Evet, derler. Öyleyse kendiniz yalvarın, derler. Kafirlerin yalvarışı şüphesiz boşunadır.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Cehennem görevlileri ateşin içindekilere "Sizin elçileriniz size açık deliller getirmediler mi?" derler. Onlar da "Evet getirdi" derler. Cehennem görevlileri de onlara "İstediğiniz kadar çağırın. Ancak doğruları inkâr edenlerin çağrıları boşu boşunadır" derler.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    (Cehennem bekçileri) dediler ki: "Resûlleriniz, size beyyineler ile gelmediler mi?" "Evet." dediler. (Bekçiler): "Öyleyse siz dua edin (siz yalvarın) dediler." Kâfirlerin duası, sadece dalâlettir (dalâletin içindedir).

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    (Cehennem bekçileri,) "Size kendi peygamberleriniz apaçık belgelerle gelmemiş miydi?" derler. Onlar, "Evet" derler. (Cehennem bekçileri,) "O halde kendiniz yakarın, kâfirlerin yakarışı çıkmazda olmaktan (boşuna yalvarmaktan) başka bir şey değildir" derler.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    (Cehennemin bekçileri): "Elçileriniz size hakikatin bütün kanıtlarını getirmiş değiller miydi?" diye soracaklar. O (ateşdeki)ler, "Evet, öyleydi!" diyecekler. (Ve cehennemin bekçileri,) "Madem öyle yalvarıp durun!" diye cevap verecekler; çünkü inkar edenlerin yalvarması, avunmadan başka bir anlam taşımaz.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    (Bekçiler) şöyle cevap verecek: "Elçileriniz size hakikatin apaçık belgeleriyle gelmemişler miydi?" (Berikiler): "Elbette (gelmişti)" diyecekler. (Bekçiler) diyecek ki: "O halde yalvarmaya devam edin! Ama inkarı tabiat edinenlerin yalvarması aldanışı (artırmaktan) başka bir sonuç vermez."

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Derler ki: «Size peygamberleriniz, açık açık mucizeler ile gelivermekte değil mi idiler?» Derler ki: «Evet...» (Bekçiler de) Derler ki: «O halde siz yalvarınız. Kâfirlerin duaları ise beyhûde yere olmaktan başka değildir.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Bekçiler: "Size peygamberleriniz açık açık delillerle (mucizelerle) gelmemiş miydi?" derler. Onlar da: "Evet gelmişti. " derler. Bekçiler: "O halde kendiniz yalvarın. " derler. İnkârcıların yalvarışı şüphesiz boşunadır.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Dediler ki: "Elçileriniz size apaçık kanıtları getirmezler miydi?" "Evet!" dediler. "O halde, siz yalvarın durun" dediler. Oysa, küfre sapmışların duası/yalvarması, boşa gitmekten başka bir şey değildir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    «Öyleyse yalvarıp durun. Nankörlerin yalvarması hep çıkmazdadır» dediler.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Onlar: "Peygamberleriniz size açık açık delillerle gelmediler mi?" deyince: "Evet!" diye cevap verirler. Bu defa onlar: "O halde siz kendiniz yalvaracaksanız yalvarın (biz sizin durumunuzdaki kimseler için dua etmeyiz.)" derler. Kâfirlerin duaları ise neticesiz kalır.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    (Bekçiler) Dediler: "Elçileriniz size açık kanıtlar getirmezler miydi?" "Evet (getirirlerdi) dediler. (Bekçiler:) "Öyle ise yalvar(ıp dur)un. Nankörlerin yalvarması hep çıkmazdadır." dediler.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Onlar da: -Size, apaçık belgelerle peygamberleriniz gelmedi mi? derler. -Evet, derler. Bekçiler de: -O halde kendiniz dua edin. Ama kafirlerin duası boşunadır, derler.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    (Bekçiler:) «Size kendi peygamberleriniz apaçık belgelerle gelmez miydi?» dediler. Onlar: «Evet» dediler. (Bekçiler:) «Şu halde siz dua edin» dediler. Oysa kâfirlerin duası, çıkmazda olmaktan başkası değildir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Bekçiler derler ki: "Resulleriniz size açık seçik mesajlar getirmezler miydi?" Derler ki: "Elbette getirirlerdi!" Bekçiler: "O halde yalvarın durun; inkârcıların yakarışları çıkmazda kalıp gitmiştir." diye cevap verirler.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    They will say: "Did there not come to you your messengers with Clear Signs?" They will say, "Yes". They will reply, "Then pray (as ye like)! But the prayer of those without Faith is nothing but (futile wandering) in (mazes of) error!"