1. (1-2) Hâ, Mîm. Bu kitabın vahyolunup bölüm bölüm indirilmesi, azîz ve alîm (üstün kudret sahibi, her şeyi en mükemmel tarzda bilen) Allah tarafındandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. (1-2) Hâ, Mîm. Bu kitabın vahyolunup bölüm bölüm indirilmesi, azîz ve alîm (üstün kudret sahibi, her şeyi en mükemmel tarzda bilen) Allah tarafındandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. O, aynı zamanda günahları bağışlar, tövbeleri kabul buyurur, ama cezalandırması da çetin olup, lütuf ve ihsanı pek geniştir. Ondan başka tanrı yoktur. Dönüş yalnız O’na olacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Allah’ın âyetlerine karşı ancak kafirler mücadele ve husumet ederler. Fakat onların şimdilik dünyada, rahat rahat dolaşmaları seni tasalandırmasın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Kendilerinden önce Nûh halkı, onlardan sonra gelen daha birtakım gruplar da dini yalan saydılar. Her toplum tartaklamak için, resullerine karşı harekete geçtiler ve hakkı yıkmak için birtakım batıl iddialar ileri sürdüler, ama Ben de onları kıskıvrak yakalayıverdim. İşte düşünün: Benim cezalandırmam nasılmış, bir görün! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. İnkârcıların cehennemlik olduklarına dair Rabbinin hükmü böylece kesinleşti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Arşı taşıyan, bir de onun çevresinde bulunan melekler devamlı olarak Rab’lerini zikir ve O’na hamd ederler. O’na gerçekten inanır ve müminler için şöylece af dileyip dua ederler: "Ey Ulu Rabbimiz, senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır! O halde tövbe edenleri ve Senin yoluna tâbi olanları, affet ve onları cehennem azabından koru!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. "Ey bizim ulu Rabbimiz! Sen, onları ve onlarla birlikte babalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi kimseleri kendilerine vâd ettiğin Adn cennetlerine yerleştir. Muhakkak ki Sen azîz ve hakîmsin (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibisin). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Hem onları kötülüklerden, günahlardan koru. Sen kimi dünyada kötülüklerden korursan, muhakkak ki ona (ukbada) merhamet edersin. İşte asıl kurtuluş ve büyük mutluluk da budur." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Kâfirlere şöyle nida edilir: "Allah’ın size gazabı, sizin kendinize olan buğzunuzdan daha şiddetlidir. Zira siz imana dâvet edildiğinizde red ve inkâr ederdiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Onlar ise: "Ya Rabbenâ, derler, Sen bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. İşte günahlarımızı itiraf ettik.Şimdi, telafi etme için buradan çıkmaya bir yol yok mudur?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Onlara şöyle cevap verilir: "Bu hale düşmenizin sebebi şudur ki: Allah’ın birliğine inanmaya çağırıldığınızda reddederdiniz ama O’nun eşinden, ortağından bahsedildiğinde inanırdınız. Artık şimdi hakkınızdaki karar o çok ulu ve yüce Allah’a aittir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Size kudret ve hikmetine dair delillerini gösteren, gökten size rızık indiren O’dur. Fakat ancak gönülden Allah’a dönen kimse düşünüp ibret alır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. O halde kâfirler hoşlanmasalar da siz, ibadeti gönülden ve yalnız Allah’a yaparak O’na dua edin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. O, dereceleri yükselten, arş sahibi olan Allah, o büyük buluşma gününün dehşetini haber vermek için, kullarından dilediğine emrini tebliğ için rûhu indirir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. O büyük buluşma günü, bütün insanların mezarlarından kalkıp meydana çıkarıldıkları bir gündür. Öyle ki onların işlerinden ve hallerinden bir tek şey bile Allah’a saklı kalamaz. Allah onlara şöyle hitab eder: "Bugün mülk ve hâkimiyet kimin? Mutlak galip, tek hâkim olan Allah’ın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Bugün her kişi, ne işlemişse onun karşılığını alır, bugün kimseye haksızlık edilmez. Muhakkak ki Allah hesapları pek çabuk görür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Onları, yaklaşan müthiş güne karşı uyar! Yürekler ağıza gelir, yutkunur da yutkunurlar. O zalim kâfirlerin ne dostları, ne de sözüne itibar edilir şefaatçileri olmaz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. O, gözlerin hain bakışını ve kalplerin sakladığı bütün şeyleri dahi bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Allah, hakkı ve adaleti gerçekleştirir. Müşriklerin yalvardıkları putlar ise hiçbir iş yapamazlar.Çünkü Allah her şeyi hakkıyla işitir ve görür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Hiç dünyada dolaşıp da kendilerinden önce gelip geçenlerin âkıbetlerinin nasıl olduğunu görmüyorlar mı? Onlar gerek kuvvet, gerekse dünyada bıraktıkları eserler yönünden kendilerinden daha güçlü idiler. Öyle iken Allah onları günahları sebebiyle yakalayıp cezalandırdı ve Allah’a karşı kendilerini koruyan da çıkmadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Böyle oldu... Zira peygamberleri kendilerine açık açık delillerle geldikleri halde bunlar onları red ve inkâr ettiler. Allah da onları yakalayıp cezalandırdı. Çünkü O pek kuvvetlidir, cezası da çetindir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. (23-24) Gerçekten Biz Mûsa’yı âyetlerimiz, mûcizelerimiz ve apaçık bir yetki ile Firavun’a, Hâman’a ve Kârun’a gönderdik de onlar: "Bu yalancı bir sihirbazdır!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. (23-24) Gerçekten Biz Mûsa’yı âyetlerimiz, mûcizelerimiz ve apaçık bir yetki ile Firavun’a, Hâman’a ve Kârun’a gönderdik de onlar: "Bu yalancı bir sihirbazdır!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. Mûsa onlara Bizim tarafımızdan gerçeği getirince,"Onun yanında bulunan müminlerin oğullarını öldürün, kızlarını ise hayatta bırakın!" dediler. Fakat kâfirlerin hile ve tuzakları boşa çıkar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Firavun: "Bırakın beni, şu Mûsâ’yı öldüreyim. O da varsın Rabbine yalvarsın, bakalım O kendisini kurtaracak mı? Zira bu gidişle onun, sizin dininizi değiştireceğinden veya ülkede anarşi çıkaracağından endişe ediyorum." dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Mûsâ da şöyle dedi: "Ben, âhirete, hesap gününe inanmayan her kibirli ve zorbadan benim ve sizin Rabbiniz olan Allah’a sığınırım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. (28-29) Firavun hanedanından olup o zamana kadar iman ettiğini saklayan biri kalkıp şöyle dedi: "Ne o, siz bir insan "Rabbim Allah’tır!" dedi diye kalkıp onu öldürecek misiniz? Halbuki o Rabbiniz tarafından açık belgeler ve mûcizeler de getirdi. Eğer yalan söylüyorsa, yalanı zaten kendi aleyhinedir. Ama şayet doğru söylemişse, en azından onun sizi tehdit ettiği şeylerin bir kısmı başınıza gelecektir. Şu bir gerçektir ki Allah haddi aşan, yalancı kimseleri iflah etmez. Ey (benim) sevgili milletim! Bugün hakimiyet sizindir, ülkede üstünlük sizdedir. Ama yarın Allah’ın azabı başımıza gelir çatarsa, söyler misiniz hangi kuvvet bizi kurtarabilir?" Buna karşılık Firavun: "Ben size sadece kendimce uygun bulduğum görüşü bildiriyor ve size tutulması gereken doğru yolu gösteriyorum" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. (28-29) Firavun hanedanından olup o zamana kadar iman ettiğini saklayan biri kalkıp şöyle dedi: "Ne o, siz bir insan "Rabbim Allah’tır!" dedi diye kalkıp onu öldürecek misiniz? Halbuki o Rabbiniz tarafından açık belgeler ve mûcizeler de getirdi. Eğer yalan söylüyorsa, yalanı zaten kendi aleyhinedir. Ama şayet doğru söylemişse, en azından onun sizi tehdit ettiği şeylerin bir kısmı başınıza gelecektir. Şu bir gerçektir ki Allah haddi aşan, yalancı kimseleri iflah etmez. Ey (benim) sevgili milletim! Bugün hakimiyet sizindir, ülkede üstünlük sizdedir. Ama yarın Allah’ın azabı başımıza gelir çatarsa, söyler misiniz hangi kuvvet bizi kurtarabilir?" Buna karşılık Firavun: "Ben size sadece kendimce uygun bulduğum görüşü bildiriyor ve size tutulması gereken doğru yolu gösteriyorum" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. (30-31) O imanlı zat bunun üzerine: "Ey benim milletim!" dedi, "Ben sizin hakkınızda Nuh milletinin, Âd milletinin, Semûd milletinin ve ondan sonraki milletlerin başına gelen âkıbetin sizin de başınıza gelmesinden endişe ederim. Yoksa suçsuzlara azab etmek sûretiyle Allah kullarına zulmetmek istemez." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. (30-31) O imanlı zat bunun üzerine: "Ey benim milletim!" dedi, "Ben sizin hakkınızda Nuh milletinin, Âd milletinin, Semûd milletinin ve ondan sonraki milletlerin başına gelen âkıbetin sizin de başınıza gelmesinden endişe ederim. Yoksa suçsuzlara azab etmek sûretiyle Allah kullarına zulmetmek istemez." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. "Ey benim milletim! Ben sizin hakkınızda o feryad u figan gününden, birbirinizden imdad isteyeceğiniz günden endişe ediyorum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. "O gün arkanızı dönüp kaçmak istersiniz ama ne çare! Sizi Allah’ın azabından koruyacak hiç kimse bulunmaz. Evet Allah kimi şaşırtırsa, artık ona yol gösteren olmaz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. "Daha önce Yusuf da size açık açık delillerle gelmiş, siz onun getirdiği gerçek hakkında da şüphe edip durmuştunuz. Nihayet vefat edince: "Ondan sonra Allah artık hiçbir peygamber göndermez!" demiştiniz. İşte Allah haddi aşan, şüpheci kimseleri böyle şaşırtır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Kendilerine ulaşmış hiçbir delile dayanmaksızın Allah’ın âyetleri hakkında ileri geri tartışanların bu hareketleri, hem Allah indinde, hem de iman edenler yanında pek büyük bir gazaba yol açar. İşte Allah, her kibirli ve zorbanın kalbini böylece mühürler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. (36-37) Firavun: "Haman! benim için bir kule inşa et!" dedi, "Umarım ki böylece yükselebillir, göklere yol bulur da Mûsâ’nın Tanrısına ulaşırım. Gerçi ben onun yalancı olduğunu zannediyorum ya, (neyse!)" İşte böylece, Firavun’un kötü gidişatı kendisine cazip göründü ve yoldan çıkarıldı. Sonuç itibariyle Firavunun hilesi ve düzeni de tamamen boşa çıktı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. (36-37) Firavun: "Haman! benim için bir kule inşa et!" dedi, "Umarım ki böylece yükselebillir, göklere yol bulur da Mûsâ’nın Tanrısına ulaşırım. Gerçi ben onun yalancı olduğunu zannediyorum ya, (neyse!)" İşte böylece, Firavun’un kötü gidişatı kendisine cazip göründü ve yoldan çıkarıldı. Sonuç itibariyle Firavunun hilesi ve düzeni de tamamen boşa çıktı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. İman eden zat şöyle devam etti: "Ey benim halkım, gelin bana uyun ki size doğru yolu göstereyim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. "Ey benim milletim! Bu dünya hayatı, basit bir metâ’dan, geçici bir eğlenceden ibarettir. Âhiret ise, işte asıl yerleşecek yer orasıdır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. "Kim bir kötülük işlerse, sadece o kadar cezalandırılır. Ama, mümin olarak, ister erkek ister kadın, kim makbul ve güzel bir iş yaparsa, işte onlar cennete girer ve orada hesapsız nimetlere nail olurlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. "Ey benim (sevgili) milletim, nedir bu başıma gelen? Ben sizi kurtuluşa dâvet ederken, siz tutup beni ateşe çağırıyorsunuz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. "Çünkü benim, Allah’ı inkâr etmemi ve O’nun ortağı olduğuna dair hiçbir bilgim olmayan şeyleri, Kendisine ortak koşmamı teklif ediyorsunuz. Ben ise sizi (üstün kudret sahibi ve mağfireti pek bol olan) o Azîz ve Gaffâr’ın yoluna dâvet ediyorum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. "Hiç şüphe yok ki sizin beni tapmaya dâvet ettiğiniz putların, ne dünyada, ne de âhirette, asla kendilerine ibadete dâvet yetkileri yoktur." "Şu kesin ki: hepimizin dönüp varacağı yer Allah’ın huzurudur ve haddi aşanlar cehennemi boylayacaklardır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. "Size söylediğim şu sözleri yakında hatırlayacaksınız. Artık ben işimi Allah’a bırakıyorum.Çünkü Allah kullarını pek iyi görmektedir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Allah onu, o kâfirlerin tuzaklarının şerrinden korudu. Firavun hanedanını da kötü azap kuşatıverdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Onlar sabah akşam ateşin karşısına getirilirler. Kıyamet koptuğunda da: "Haydi, Firavun hanedanını en şiddetli azaba sokun!" denilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken zayıflar, dünyada büyüklük taslayanlara: "Biz bunca zaman size tâbi olduk, bari ateş azabının bir kısmını olsun kaldırabilir misiniz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Büyüklük taslayanlar da: "Bizim hepimiz ateşin içindeyiz. Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, iş bitti!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Ateşte olanlar bu sefer, cehennem bekçilerine: "Ne olur, Rabbinize bizim için yalvarın. Bir gün olsun, azabımızı hafifletsin!" derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Onlar: "Peygamberleriniz size açık açık delillerle gelmediler mi?" deyince: "Evet!" diye cevap verirler. Bu defa onlar: "O halde siz kendiniz yalvaracaksanız yalvarın (biz sizin durumunuzdaki kimseler için dua etmeyiz.)" derler. Kâfirlerin duaları ise neticesiz kalır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Biz resullerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de şahitlerin çağırılıp dinlendiği günde, elbette yardım ederiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. O gün zalimlere mazeretleri fayda sağlamaz. Onlara sadece lânet vardır! Onlara sadece kötü bir yurt vardır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. Biz gerçekten Mûsâ’ya doğru yolu gösteren rehberi verdik ve İsrail evlatlarını kitaba vâris yaptık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. O kitap, akl-ı selim sahipleri için bir hidâyet rehberi ve öğüt kaynağıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. O halde, sen sabret! Çünkü Allah’ın vaadi gerçektir. Hem günahından istiğfar et, sabah akşam Rabbine hamd ederek zikir ve ibadete devam et. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Kendilerine ulaşan hiçbir delil olmaksızın Allah’ın âyetleri hakkında ileri geri tartışanların içlerinde olan duygu, sırf bir büyüklük kompleksinden başka bir şey değildir, ama onlar o özendikleri dereceye asla ulaşamazlar. Sen onların şerrinden Allah’a sığın.Çünkü O, her şeyi tam mânasıyla işitir ve bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Gökleri ve yeri yaratmak, insanları yaratmaktan daha büyük bir iştir, ama insanların çoğu gerçeği bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Görmeyenle gören bir olmaz. İman edip makbul ve güzel işler yapanlarla hep kötülük yapanlar da bir olmaz. Ne de az düşünüyorsunuz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. Kıyamet (yeni dirilme ve duruşma) saati mutlaka gelecektir. Bunda hiç şüphe yok. Fakat insanların ekserisi buna inanmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. Rabbiniz buyurdu ki: "Bana dua edin ki size karşılık vereyim. Zira Bana ibadet, yani dua etmeyi kibirlerine yediremeyenler, zelil ve rezil olarak cehenneme gireceklerdir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. Allah, sükunet bulup dinlenmeniz için geceyi yarattı. Etrafınızı görüp çalışabilmeniz için de aydınlık olan gündüzü var etti. Doğrusu Allah, insanlara büyük lütuf sahibidir fakat insanların ekserisi şükretmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. İşte Rabbiniz, bütün bunları yapan, her şeyi yaratan Allah’tır. O’ndan başka ilah yoktur. Böyle iken nasıl oluyor da bu gerçeği kabul etmekten vazgeçiyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. Gerçek durumu bile bile Allah’ın âyetlerini inkâr edenler, aynı şekilde, haktan yüz çevirmişlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. Allah o yüce Zattır ki sizin için yeryüzünü yerleşme yeri, göğü de kubbeli bir çatı yapmış, size sûret verip sûretlerinizi de güzel kılmış ve sizi helâl hoş nimetlerle rızıklandırmıştır. İşte sizin Rabbiniz olan Allah bu Zattır. Demek âlemlerin Rabbi olan Allah ne Yücedir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. Tam mânasıyla Diri olan yalnız O’dur. O’ndan başka tanrı yoktur. Öyleyse ibadeti gönülden olarak ve yalnız O’na yapın, yalnız O’na yalvarın. Bütün hamd ve övgüler âlemlerin Rabbi Allah’adır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. De ki: Rabbimden bana açık deliller gelince sizin Allah’tan başka ibadet ettiklerinize tapmam yasaklandı ve bana âlemlerin Rabbine teslim olmam emredildi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. O’dur ki sizi (atanız Âdemi) topraktan, sonra tek tek siz insanları da bir menîden, sonra (rahim cidarına) yapışan bir hücreden yarattı. Sonra sizi analarınızın karnından bebek olarak çıkarır, derken sizi güçlü kuvvetli bir çağa eriştirir, sonra ihtiyarlık çağına kadar yaşatır. İçinizden kimi daha da önce öldürülür, kiminizin ömrü bir vâdeye kadar uzatılır. Olur ki aklınızı kullanıp bunları düşünürsünüz diye böyle yapar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. Hayatı veren ve hayatı alıp öldüren O’dur. Bir işin olmasına hükmedince, sadece "Ol!" der, o da hemen oluverir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. Baksanıza Allah’ın âyetleri hakkında tartışanlara, ileri geri konuşanlara! Nasıl oluyor da haktan vazgeçiriliyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. Kitabı ve elçilerimizle gönderdiğimiz buyrukları yalan sayanlar, suçlarının neticesini yakında öğreneceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. (71-72) Boyunlarında demir halkalar, ayaklarında zincirler olarak önce kaynar suya sürüklenecek, sonra da ateşte cayır cayır yakılacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. (71-72) Boyunlarında demir halkalar, ayaklarında zincirler olarak önce kaynar suya sürüklenecek, sonra da ateşte cayır cayır yakılacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. (73-74) Sonra da kendilerine şöyle denilecektir: "Allah’tan başka O’na şerik saydığınız putlar nerede?" Onlar: "Bizden uzaklaşıp ortadan kayboldular. Daha doğrusu, biz, taptıklarımızın bir hiç olduğunu, şimdi anladık. Meğerse bizim taptıklarımız, bir hiçten ibaretmiş."İşte Allah, kâfirleri böyle şaşırtır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. (73-74) Sonra da kendilerine şöyle denilecektir: "Allah’tan başka O’na şerik saydığınız putlar nerede?" Onlar: "Bizden uzaklaşıp ortadan kayboldular. Daha doğrusu, biz, taptıklarımızın bir hiç olduğunu, şimdi anladık. Meğerse bizim taptıklarımız, bir hiçten ibaretmiş."İşte Allah, kâfirleri böyle şaşırtır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Bu şaşırtmanın sebebi, dünyada haksız yere şımarıp kibirlenmeniz ve taşkınlık yapmanızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. Haydin, içinde devamlı kalmak üzere cehennem kapılarından girin. Kibirlilerin yeri, ne kötü bir yerdir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Sabret! Çünkü Allah’ın vâdi gerçektir. Biz onlara vâd ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, yahut senin ruhunu yanımıza alsak da, onlar mutlaka sonunda dönüp huzurumuza geleceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Biz senden önce de birçok resul gönderdik. Onlardan bazısını sana anlattık, bazısını ise anlatmadık. Hiçbir peygamber, Allah’ın izni olmaksızın bir mûcize getiremez. Allah’ın emri gelince de hak ve adaletle hükmolunur ve batıl yolda olanlar, (özellikle ısrarla, peygamberin azap getirmesini isteyenler) hüsrana uğrarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. Allah O Yüce Zattır ki, sizin binmeniz için hayvanlar yaratmıştır, hem onların bazılarının etlerini de yersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Sizin onlarda birtakım başka menfaatleriniz de vardır. Ayrıca içinizden hissettiğiniz bir ihtiyacı onlara binerek ve yükünüzü yükleyerek giderirsiniz. Karada onların, denizde gemilerin üzerinde taşınırsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Allah böylece size kudretinin alâmetlerini gösterir. Artık Allah’ın hangi delillerini inkâr edebilirsiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. Onlar hiç dünyayı gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden önceki ümmetlerin âkıbetlerinin nasıl olduğunu görüp ders alsınlar? Oysa onlar, kendilerinden gerek kuvvet, gerek ülkede bıraktıkları eserler bakımından daha ileri idiler. Ama onların elde ettikleri bu özellikler kendilerine fayda vermedi. Fecî âkıbetlerini önleyemedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Resulleri onlara açık açık delilleri getirdikçe, bunlar kendilerinde bulunan bilgi ile şımarıp böbürlendiler (Peygamberlerin getirdiği hidâyetle alay ettiler). Sonunda alaya almalarının cezası, kendilerini her taraftan kuşatıverdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Onlar Bizim azabımızın şiddetini görür görmez "Allah’ın birliğine iman ettik, ona şerik saydığımız putları da red ve inkâr ettik" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. Fakat şiddetimizi gördüklerinde iman etmeleri kendilerine fayda sağlamadı. Allah’ın kulları hakkında carî olan uygulaması hep böyle olmuştur. İşte kâfirler burada hüsrana uğramışlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster