ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا الَّذِي كُنْتُمْ بِهِ تُكَذِّبُونَ
Summe yukalu hazelleziy kuntum bihi tukezzibune.
Kelime
Anlamı
Kökü
ثُمَّ
sonra
يُقَالُ
denilecektir
هَٰذَا
işte budur
الَّذِي
şey
كُنْتُمْ
olduğunuz
بِهِ
onu
تُكَذِّبُونَ
yalanlıyor(lar)

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Sonra denir ki: İşte buydu yalanladığınız.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    (16-17) Sonra onlar cehenneme gireceklerdir. Sonra kendilerine, "İşte yalanladığınız budur" denilecektir.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Sonra onlara: "İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur" denilir.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Sonra: "İşte bu, yalanladığınız şeydir" denilir.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’İşte bu yalanlamakta olduğunuz şeydir’ denir.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Sonra onlara: "İşte sizin yalanladığınız (şey) budur" denir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Sonra (onlara) şöyle denilecek: "- İşte (dünyada) inkâr etmiş olduğunuz (azab) budur."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    (16-17) Sonra onlar cehenneme gireceklerdir. Sonra kendilerine, “İşte yalanladığınız budur” denilecektir.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Sonra da: «Yalanlayip durdugunuz iste budur» denecektir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Sonra da, «İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!» denilecek.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Sonra (onlara) şöyle denilecek: “İşte (dünyada) inkâr etmiş olduğunuz (azap) budur.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Sonra da onlara, "Yalanlamakta olduğunuz işte budur" denecektir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Sonra onlara: «İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur» denilir.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    "Yalanlamakta olduğunuz şey işte budur" denir.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Sonra da onlara: «İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir» denilecek.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Sonra da onlara: «İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir» denilecek.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Sonra onlara: "İşte sizin yalanladığınız (şey) budur" denir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Sonra onlara: "İşte yalanladığınız budur." denir.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Sonra da (onlara) «İşte (bu azâb) sizin yalan saymakda devam etdiğiniz şeydir» denilecek.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Sonra da (onlara): `İşte kendisini yalanlamakta olduğunuz (azab), budur!` denilecektir.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Sonra da onlara; yalanlayıp durduğunuz işte budur, denilecektir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Sonra onlara "İşte bu, daha önce yalanladığınız ateş" denilecek.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Sonra onlara: "Bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir." denilir.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Sonra onlara, "İşte sizin yalanlamakta olduğunuz budur" denir.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    ve kendilerine, "Bu, işte sizin yalanlamaya düşkün olduğunuz (şey)dir!" denilecek.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    sonra kendilerine denilecek ki: "işte sizin yalanlamayı adet edindiğiniz hakikat budur".

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Sonra denilir ki: «İşte bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Sonra da onlara: "İşte yalanlayıp durduğunuz şey budur!" denilecektir.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Sonra: "yalanlıyor olduğunuz şey, işte budur!" denilir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    «İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir» denilecek.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Sonra kendilerine: "İşte size yalan saydığınız cehennem!" denilir.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Sonra da: "İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!" denilecektir.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Sonra da onlara denilecek ki: -Bu yalanlamış olduğunuz şeydir.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Sonra onlara: «İşte sizin yalanlamakta olduğunuz budur» denir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Sonra da: "İşte budur, o yalanlamakta olduğunuz şey!" denilecektir.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Further, it will be said to them: "This is the (reality) which ye rejected as false!