1. Allah`ın emri (kıyâmet) geldi; sakın onu acele istemeyin! (Allah, o müşriklerin)ortak koşmakta oldukları şeylerden pek münezzeh ve çok yücedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. (Rabbin,) melekleri kendi emriyle, kullarından dilediğine: `Şübhesiz ki benden başka ilâh olmadığı(nı insanlara bildirmek) ile korkutun da benden sakının!` diye vahiy ile indirir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Gökleri ve yeri hak ile (karârınca O) yarattı. (Ve O, müşriklerin) ortak koşmakta oldukları şeylerden pek yücedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. İnsanı bir nutfeden (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsadan) yarattı; bir de bakarsın ki o, apaçık bir mücâdeleci (kesilmiş)tir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Hayvanları (ve çok vâsıtaları) da yarattı. Sizin için onlarda ısıtıcı şeyler ve birçok faydalar vardır; hem onlar(ın kendisinden ve gelirin)den yersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Ve akşamleyin getirirken, sabahleyin de salıverirken onlarda sizin için bir (zevk ve)güzellik vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Hem (bunlar sizi ve) yüklerinizi öyle bir beldeye taşır(lar) ki, (onlar olmasaydı)oraya nefislerin(izin) ancak çok meşakkat çekmesiyle varabilirdiniz. Şübhesiz ki Rabbiniz, elbette Raûf (çok şefkat eden)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Atları, katırları ve eşekleri de onlara binmeniz için ve (dünya hayâtınızda) bir ziynet olsun diye (yarattı). Ve daha sizin bilmeyeceğiniz nice şeyler (nice vâsıtalar) yaratır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Yolun doğrusu(nu göstermek) ise Allah`a âiddir; ondan (o yollardan) eğri olan da vardır. Hâlbuki (Allah) dileseydi, elbette sizi hep birlikte hidâyete erdirirdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Gökten sizin için bir su indiren O`dur; içecek(leriniz) ondandır, içinde(hayvanlarınızı) otlattığınız bitkiler de ondan (yetişmekte)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. (Allah) onunla size ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzüm bağları ve her çeşit meyvelerden bitirir. Muhakkak ki bunda, düşünecek bir topluluk için (Allah`ın varlığına ve birliğine) elbette bir delil vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. (O,) geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da O`nun emrine boyun eğdirilmişlerdir. Şübhe yok ki bunda, akıl erdirecek bir topluluk için nice deliller vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Yeryüzünde sizin için yarattığı, renkleri muhtelif şeyleri de (size itâatkâr kıldı). Şübhesiz bunda (da) ibret alacak bir topluluk için kat`î bir delil vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. İçinden tâze bir et (balık) yiyesiniz ve kendisinden onu takınacağınız bir ziynet(inci ve mercan) çıkarasınız diye, denizi hizmetinize veren de O`dur. Ayrıca gemileri onda(suları) yara yara giden (vâsıta)lar olarak görürsün. (Bütün bunlar, ibret almanız) ve O`nun fazlından (rızkınızı) aramanız içindir; tâ ki şükredesiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Sizi sarsar diye yeryüzünde de (direkler hükmünde) sâbit dağlar, hem maksadlarınıza ulaşasınız diye nehirler ve yollar koydu (yarattı). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Daha nice alâmetler (yarattı)! Onlar, yıldızla da doğru yolu bulurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Öyleyse (sizin için bu kadar ni`metleri yoktan) yaratan (Allah), (aslâ)yaratamayan (putlarınız ve sâdece var olanı keşfeden insanlar) gibi midir? Hâlâ ibret almaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Eğer Allah`ın ni`metini sayacak olsanız, onu sayamazsınız. Şübhesiz ki Allah, elbette Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Ve Allah, neyi gizler ve neyi açıklarsanız bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. (Onların) Allah`dan başka (kendisine) yalvarmakta oldukları şeyler ise, hiçbir şey yaratamazlar; çünki (onların) kendileri yaratılıyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. (Onlar) ölüdürler, diri değildirler! (Kendilerinin ve kendilerine tapanların) ne zaman diriltileceklerini de bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. İlâhınız (olan Allah) tek bir İlâhdır. Fakat âhirete îmân etmeyenlerin kalbleri inkârcıdır ve onlar büyüklük taslayan kimselerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Hiç şübhe yok ki Allah, elbette (onlar) neyi gizler ve neyi açıklarlarsa bilir. Doğrusu O, büyüklük taslayanları sevmez! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. Onlara: `Rabbiniz ne indirdi?` denildiği zaman ise: `Evvelkilerin masalları!` derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. (Böyle derler) ki kıyâmet günü hem kendi günahlarını tamâmen yüklensinler, hem de kendilerini bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarından bir kısmını! Dikkat edin ki, yüklenecekleri şey ne kötüdür! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Şübhesiz onlardan öncekiler de tuzak kurmuştu; fakat Allah(`ın emri) binâlarına temellerinden geldi de tavan, tepelerinden üzerlerine çöktü ve azab onlara (böylece)ummayacakları bir yerden geldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Sonra (Allah) kıyâmet günü onları rezîl eder ve: `Uğurlarında (mü`minlere)düşmanlık edip durduğunuz ortaklarım nerede?` buyurur. Kendilerine ilim verilmiş olanlar(peygamberlerle mü`minler) der ki: `Şübhesiz ki bugün, rezillik ve kötülük kâfirler üzerinedir!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. Onlar ki, nefislerine zulmedici kimseler oldukları hâlde iken, melekler onların canlarını alırlar. O vakit (onlar): `(Biz) hiçbir kötülük yapmıyorduk!` diye teslîm olmuşlardır. Hayır! Muhakkak ki Allah, sizin yapmakta olduklarınızı hakkıyla bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Öyle ise içinde ebedî kalıcılar olarak Cehennemin kapılarından girin! Artık kibirlenenlerin kalacakları yer ne kötüdür! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. (Günahlardan) sakınanlara ise: `Rabbiniz ne indirdi?` denildi (de onlar): `(Bizim için iyilik ve) hayır (indirdi)!` dediler. Bu dünyada (îmân edip) iyilik edenlere, (her iki cihanda) iyilik vardır. Âhiret yurdu ise elbette daha hayırlıdır. Takvâ sâhiblerinin yurdu gerçekten ne güzeldir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. (O yurt,) girecekleri Adn Cennetleridir; (ki) altlarından ırmaklar akar, orada kendileri için ne isterlerse vardır. İşte Allah, takvâ sâhiblerini böyle mükâfâtlandırır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Onlar ki, tertemiz kimseler oldukları bir hâlde iken melekler onların canlarını alırlar(ve o ölüm ânlarında onlara): `Selâm sizin üzerinize olsun!` derler; (âhirette ise kendilerine:) `İşlemekte olduğunuz (sâlih) amellerden dolayı girin Cennete!` (denir). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. (Kâfirler) kendilerine (ölüm) meleklerin(in) gelmesinden veya Rabbinin (azab)emrinin gelivermesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Hâlbuki Allah onlara zulmetmedi; fakat onlar (helâklerine sebebiyet verecek işleri yapmakla) kendilerine zulmediyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. Sonunda yaptıklarının cezâsı onlara isâbet etti ve kendisiyle alay eder oldukları şey onları kuşatıverdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Şirk koşanlar ise dedi ki: `Eğer Allah dileseydi, ne biz, ne de atalarımız O`ndan başka bir şeye tapmazdık ve O(`nun emri) olmadan hiçbir şeyi haram kılmazdık!` Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. O hâlde peygamberler üzerine apaçık tebliğden başka ne düşer? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. And olsun ki, her ümmet içinde: `Allah`a kulluk edin ve tâğuttan (Allah`ın yerine tutacağınız herşeyden) kaçının!` diye (kendilerine nasîhat etmesi için) bir peygamber gönderdik. Artık onlardan bir kısmını (hikmetine binâen kendi lütfuyla) Allah hidâyete erdirdi, bir kısmına da (inkârları yüzünden) dalâlet hak oldu. Öyleyse yeryüzünde bir dolaşın da (peygamberlerimizi) yalanlayanların âkıbeti nasıl olmuş bakın! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. (Habîbim, yâ Muhammed!) Onların hidâyete ermelerine ne kadar hırs göstersen de, şübhesiz ki Allah, (hak ettiklerinden dolayı) dalâlete attığı kimseleri hidâyete erdirmez; onlar için hiçbir yardımcı da yoktur! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Hâlbuki (onlar): `Allah, ölen kimseyi diriltmez!` diye bütün güçleriyle Allah`a yemîn ettiler. Hayır! (Onlar diriltileceklerdir! Bu,) O`nun üzerine hak bir va`ddir; fakat insanların çoğu bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. (Diriltilecekler) ki, onlara hakkında ihtilâf eder oldukları şeyi açıklasın ve inkâr edenler kendilerinin gerçekten yalancı kimseler olduklarını bilsin(ler)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Bir şeye sözümüz, onu(n olmasını) dilediğimizde, kendisine sâdece `Ol!` dememizdir ki (o da) hemen oluverir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Kendilerine zulmedildikten sonra Allah yolunda hicret edenleri, dünyada mutlaka güzelce yerleştiririz. Âhiret mükâfâtı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. Onlar (bu mükâfâta lâyık olacak kimseler), sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. (Ey Resûlüm!) Senden önce de, kendilerine vahyeder olduğumuz erkeklerden başkasını (peygamber) göndermedik. (Ve siz ey müşrikler!) Eğer bilmiyorsanız o hâlde ehl-i zikre (iyi bilenlere) sorun! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. (O peygamberleri) mu`cizelerle ve kitablarla (gönderdik). Sana da, kendilerine indirileni (helâl ve harâmı) insanlara açıklayasın diye Zikr`i (Kur`ân`ı) indirdik; tâ ki düşünsünler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Peki (peygambere) kötülüklerle tuzak kuranlar, Allah`ın, kendilerini yere batırmasından veya anlayamayacakları bir yerden kendilerine azâbın gelivermesinden emîn mi oldu(lar)? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Veya dönüp dolaşırlarken (azâbın) kendilerini yakalayıvermesinden (mi emin oldular)? Hâlbuki onlar, (Allah`ı) âciz bırakıcı kimseler değillerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Veya (azâbın) kendilerini korkuta korkuta (azar azar) yakalamasından (emîn mioldular)? Artık şübhesiz ki Rabbiniz, elbette Raûf (çok şefkat eden)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. (Onlar) Allah`ın yarattığı herhangi bir şeyi görmediler mi ki, onun gölgeleri (dahi)Allah`a secde ediciler ve zilletle boyun eğenler oldukları hâlde sağ ve sol (taraflar)a dönerler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Hâlbuki göklerde olan ve yerde bulunan hareket eden bütün canlılar ve melekler, büyüklük taslamadan sâdece Allah`a secde eder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. (İnsanların ve cinlerin bir kısmı hâriç, herşey) üzerlerinde (hâkim) olan Rablerinden korkarlar ve ne emrolunurlarsa yaparlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Ve Allah buyurdu ki: `İki ilâh edinmeyin! O, ancak tek bir İlâhdır! Öyle ise, yalnız benden korkun!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Çünki göklerde ve yerde ne varsa O`nundur; dîn (itâat) de dâimâ O`nun içindir. Buna rağmen Allah`dan başkasından mı sakınıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. Hâlbuki size gelen her ni`met Allah`dandır; sonra size zarar dokunduğu zaman(feryadla) ancak O`na sesinizi yükselt(erek yalvar)ırsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Sonra sizden o zararı giderdiği zaman, içinizden bir fırka hemen Rablerine ortak koşarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. (O müşrikler,) kendilerine verdiğimiz (ni`metler)e nankörlük etmeleri için (böyle yaparlar). Şimdilik eğlenin bakalım; fakat (yaptıklarınızın âkıbetini) ileride bileceksiniz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Hem kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden, hiçbir şey bilmeyenlere (putlara) bir hisse ayırıyorlar. Allah`a yemîn olsun ki, bu iftirâ etmekte olduğunuz şeylerden mutlaka sorulacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Hem Allah`a kızları isnâd ediyorlar! (Hâşâ!) O, bundan (da, Îsâ ve Uzeyr gibi erkek çocuktan da) münezzehtir; kendilerine ise beğendiklerini (erkek çocuklarını dilerler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Hâlbuki onlardan biri, kız (çocuk) ile müjdelendiğinde, öfkelenmiş biri olarak yüzü simsiyah kesilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. Kendisine verilen (müjden)in (kendince) kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu zillet altında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün (diye düşünür)! Bak, hükmediyor oldukları şey ne kötüdür! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. Âhirete îmân etmeyenler için çirkin sıfatlar vardır. En yüce sıfatlar ise Allah`ındır. Çünki O, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden (hak ettikleri şekilde) yakalayacak olsaydı, (yeryüzü) üzerinde hareketli hiçbir canlı bırakmazdı; fakat onları belirli bir vakte kadar te`hîr eder. Artık ecelleri geldiği zaman, ne bir saat (bir an) geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. Hem beğenmeyecekleri şeyleri Allah`a isnâd ediyorlar, hem de en güzel (âkıbet)gerçekten kendilerininmiş diye dilleri yalan söylüyor. Hiç şübhesiz ki, onlar için ateş vardır ve onlar (ona) gerçekten en önde götürülecek kimselerdir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. Allah`a yemîn olsun ki, senden evvelki ümmetlere de muhakkak (peygamber)gönderdik; fakat şeytan onlara (kötü) amellerini süsledi; işte o, bugün (dünyada) onların dostudur; fakat (âhirette) onlar için (pek) elemli bir azab vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. Hâlbuki (biz) sana bu Kitâb`ı ancak (insanların), hakkında ihtilâfa düştükleri şeyleri kendilerine açıklayasın ve îmân edecek bir topluluğa bir hidâyet ve bir rahmet olsun diye indirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. Ve Allah, gökten bir su indirdi de onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat verdi. Şübhesiz bunda, (ibretle) dinleyecek bir topluluk için kat`î bir delil vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. Muhakkak ki sizin için, sağmal hayvanlarda da gerçekten bir ibret vardır. Size on(lar)ın karınlarındaki fışkı ile kan arasından, içenlerin boğazından kolayca geçen hâlis bir süt içiriyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden de (istifâde ediyorsunuz); ondan hem sarhoş edici bir içki, hem de güzel bir rızık elde ediyorsunuz. Şübhe yok ki bunda (aynı şeyde, güzel ve çirkin birer yol bulunmasında) akıl erdiren bir kavim için kat`î bir delil vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. Ve Rabbin nahl`e (bal arısına) vahyetti (ilhâm etti) ki: `Dağlardan, ağaçlardan ve(insanların) kurmakta oldukları çardaklardan evler edin!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. `Sonra her çeşit meyvelerden ye de (bal yapmak için) Rabbinin (sana)kolaylaştırdığı (ve ilhâm ettiği san`atın yayılım) yollarına gir!` Onların (o arıların)karınlarından, renkleri muhtelif bir içecek çıkar ki, onda insanlar için bir şifâ vardır. Şübhesiz ki bunda, düşünecek bir topluluk için kesin bir delil vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. Hem Allah, sizi yarattı; sonra da sizi öldürür; içinizden kimi de ömrün en rezîline(bunaklık çağına) ulaştırılır ki, biraz ilimden sonra hiçbir şey bilmez olsun! Muhakkak ki Allah, Alîm (herşeyi bilen)dir, Kadîr (herşeye gücü yeten)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Hem Allah, rızık husûsunda bazınızı bazınızdan üstün kıldı. Böylece üstün kılınanlar ise, rızıklarını (kendileriyle eşit dereceye gelecek şekilde) ellerinin altındaki kölelerine verici değiller ki, artık onda (o rızıkta) kendileri müsâvî olsunlar. (Onlar kendi köleleriyle eşitliği kabûl etmezken, nasıl oluyor da Allah`a eş tutup ortak koşuyorlar?)Şimdi Allah`ın ni`metini bilerek inkâr mı ediyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. Hem Allah, size kendi nefislerinizden eşler kıldı ve eşlerinizden de size oğullar ve torunlar verdi ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı. Öyle iken (onlar), bâtıla inanıp da Allah`ın ni`metine nankörlük mü ediyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. (Müşrikler) Allah`ı bırakıp da, kendileri için göklerden ve yerden hiçbir rızka mâlik olmayan ve (buna) güçleri de yetmeyen şeylere (putlara) tapıyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Öyle ise (eşi olmayan) Allah`a, benzerler (ortaklar) koşmaya kalkmayın! Şübhesiz ki (bu yüzden başınıza gelecek azâbı) Allah bilir, siz ise bilmezsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Allah şöyle bir misâl getirdi: Hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının mülkü olmuş bir köle ile; bir de kendisini tarafımızdan güzel bir rızıkla rızıklandırdığımız (ve) böylece bundan gizli ve açık olarak sarf eden kimse, hiç bir olurlar mı (ki âciz putları, herşeye kadir olan Allah ile bir tutuyorsunuz)? Hamd, Allah`a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. Allah, iki kişiyi de bir (başka) misâl olarak getirdi ki, bunlardan biri dilsizdir; hiçbir şeye gücü yetmez ve o efendisine (sâdece) bir yüktür; onu nereye gönderse bir hayır getirmez. Hiç o adam, adâleti emreden ve kendisi, dosdoğru bir yol üzerinde olan kimse ile bir olur mu (ki putları, nihâyetsiz ihsan ve kudret sâhibi ve hak kelâmıyla sizi doğru yola sevk eden Allah ile bir tutuyorsunuz)? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Hâlbuki göklerin ve yerin gaybı Allah`a âiddir. Kıyâmetin kopması ise, ancak bir göz açıp kapama gibi veya daha yakındır. Şübhesiz ki Allah, herşeye hakkıyla gücü yetendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Ve Allah sizi analarınızın karınlarından, (siz) hiçbir şey bilmez bir hâlde iken çıkardı; şükredesiniz diye de size kulaklar, gözler ve kalbler verdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. (Onlar) gök boşluğunda (uçmaları için) emre boyun eğdirilmiş kuşları görmediler mi? Onları (o boşlukta) Allah`dan başkası tutmuyor. Şübhe yok ki bunda, îmân edecek bir topluluk için nice deliller vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Hem Allah, size evlerinizi sükûnet bulacak bir yer yaptı ve size sağmal hayvanların derilerinden, göç zamânınızda ve ikamet zamânınızda hafifçe taşıyacağınız evler (çadırlar) ve yünlerinden, tüylerinden ve kıllarından bir zamâna kadar(kullanacağınız) giyimlik (ve döşemelik) eşyâlar ve ticâret malları yaptı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler de yaptı, hem sizin için dağlardan barınaklar kıldı ve sizi sıcaktan muhâfaza edecek elbiseler ve savaş(lar)ınızda sizi koruyacak zırhlar yaptı. Böylece üzerinizde olan ni`metini tamamlar ki, Müslüman olasınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. Bütün bunlara rağmen ey peygamber! Hâlâ senden ve mesajından yüz çevirirlerse, şüphe yok ki sana düşen, açıkça bir bildirimdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Allah`ın ni`metini tanırlar; sonra da onu inkâr ederler; çünki onların çoğu kâfirdirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Her ümmetten bir şâhid çıkaracağımız gün ise, artık inkâr edenlere ne (özür dilemeleri için) izin verilir, ne de onlardan (Rablerini) râzı etmeleri istenir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. Ve zulmedenler azâbı gördükleri zaman, artık (o azab) onlardan ne hafifletilir, ne de onlara göz açtırılır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. (Allah`a) ortak koşanlar da (koştukları) ortaklarını gördükleri zaman: `Rabbimiz! Seni bırakıp (kendilerine) yalvarmakta olduğumuz ortaklarımız, işte bunlardır!` derler. Bunun üzerine (onlar da): `Şübhesiz ki siz gerçekten yalancı kimselersiniz!` diye o sözü(reddederek) kendilerine atarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. (Müşrikler) o gün Allah`(ın hükmün)e teslîm olmuşlar ve uydurmakta oldukları şeyler kendilerinden kaybolup gitmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. İnkâr edip (insanları) Allah yolundan men` edenlere, fesad çıkarmakta olduklarından dolayı, kendilerine azab üstüne azab katmışızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. (Ey Resûlüm!) O gün her ümmet içinde, üzerlerine kendilerinden bir şâhid çıkaracağız, seni de bunların (ümmetinin) üzerine şâhid getireceğiz. Sana bu Kitâb`ı, herşey için bir açıklama ve Müslümanlar için bir hidâyet, bir rahmet ve bir müjde olmak üzere indirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. Şübhesiz ki Allah, adâleti, iyiliği ve akrabâya (muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emreder; fuhşiyâttan, kötülükten ve azgınlıktan da men` eder. İbret alasınız diye size(Allah, böyle) nasîhat eder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. Sözleştiğiniz zaman da Allah`ın ahdini (verdiğiniz sözü) yerine getirin; hem Allah`ı üzerinize gerçekten kefil tutarak sağlamlaştırdıktan sonra, yeminleri(nizi)bozmayın! Muhakkak ki Allah, ne yaparsanız bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. Hem ipliğini sağlamca büktükten sonra söküp bozan (kadın) gibi olmayın! Bir ümmetin, diğer bir ümmetten daha fazla olması sebebiyle, yeminlerinizi aranızda (bozarak)bir hîle ediniyorsunuz! Allah, sizi bununla ancak imtihân eder. Hakkında ihtilâfa düşmekte olduğunuz şeyleri ise kıyâmet günü size mutlaka açıklayacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. Hâlbuki Allah dileseydi, sizi elbette tek bir ümmet (olarak aynı din üzere)yapardı; fakat (O,) dilediğini (kendi isyânı yüzünden) dalâlete atar; dilediğini ise (hikmetine binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirir. Ve (siz), yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorulacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. Hem yeminlerinizi aranızda bir hîle edinmeyin; yoksa bir ayak, sebat bulmasından sonra kayar ve (insanları) Allah yolundan saptırmanız sebebiyle (dünyada) kötülüğü(azâbı) tadarsınız! (Âhirette de) sizin için (pek) büyük bir azab vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. Allah`ın ahdini, (karşılığında ne alsanız) az (düşecek) bir fiyata satmayın! Eğer bilirseniz, ancak Allah katında olan (ahde riâyetinize karşı verilecek mükâfât) sizin için hayırlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. Sizin yanınızda bulunan tükenir; Allah`ın katında bulunan ise ebedîdir. Elbette sabredenlere de mükâfâtlarını, yapmakta olduklarının daha güzeli ile vereceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. Erkek olsun, kadın olsun; kim mü`min olarak sâlih bir amel işlerse, artık ona elbette hoş bir hayat yaşatacağız! Ve muhakkak onlara (âhirette) mükâfâtlarını, yapmakta olduklarının daha güzeli ile vereceğiz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. Artık Kur`ân okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan hemen Allah`a sığın! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. Şu şübhesiz ki îmân edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun(şeytanın) bir hâkimiyeti yoktur! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. Şeytanın, şeytanî güçlerin nüfûzu, gücü kendisini dost ve otorite kabul edenlerin ve ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah`a ortak koşanların üzerinde etkilidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. Bir âyetin yerine (onun hükmünü kaldıran) başka bir âyet getirdiğimiz zaman, ki Allah ne indirdiğini daha iyi bilendir, (kâfirler:) `Sen ancak bir iftirâcısın!` derler. Hayır! Onların çoğu bilmiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. De ki: `Îmân edenlere sebât vermek için ve Müslümanlara bir hidâyet ve bir müjde olmak üzere onu (o Kur`ân`ı), Rûhü`l-Kudüs (Cebrâîl) Rabbin tarafından hak ile indirdi.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Şübhesiz biliyoruz ki, onlar: `(Kur`ân`ı) ona ancak bir insan öğretiyor` diyorlar.(Hâlbuki o) nisbet ettikleri kimsenin lisânı yabancıdır; bu ise, apaçık Arabca bir lisandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. Doğrusu, Allah`ın âyetlerine îmân etmeyenler yok mu, Allah onları (bu hâllerinden dolayı) hidâyete erdirmez ve onlar için (pek) elemli bir azab vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. Allah`ın âyetlerine iman etmeyenlerdir ki, ancak onlardır sürekli yalan uyduranlar ve onlardır yalancıların ta kendileri. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. Kalbi îmân ile mutmain olduğu hâlde (inkâra) zorlanan kimse müstesnâ, kim îmân ettikten sonra Allah`ı inkâr ederse (onun için şiddetli bir tehdid vardır), fakat kim de küfre gönlü(nü) açarsa, artık Allah`dan onların üzerine bir gazab ve onlar için (pek) büyük bir azab vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. Bu, doğrusu onların âhirete mukabil dünya hayâtını (tercîh ederek)sevmelerinden ve şübhesiz ki Allah`ın kâfirler topluluğunu hidâyete erdirmeyeceğindendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. İşte onlar (küfürleri sebebiyle) Allah`ın, kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte onlar, gafillerin ta kendileridir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. Hiç şübhe yok ki onlar, âhirette gerçekten hüsrâna uğrayanlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. Sonra şübhesiz Rabbin, eziyet edilmelerinin (ve küfre zorlanmalarının) ardından hicret edenler, sonra cihâd edenler ve sabredenler hakkında, bütün bunlardan sonra muhakkak ki Rabbin, elbette (bu güzel hâllerine binâen onlar için) Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. O gün (mahşer günü) herkes gelir, kendi nefsi(ni kurtarmak) için uğraşır. Ve herkese, yaptığının karşılığı tam olarak verilip, onlara haksızlık edilmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. Allah, bir şehri (Mekke`yi size) misâl getirdi. (Bu şehir) emniyet ve huzûr içinde idi, ona rızkı her taraftan bol bol geliyordu. Fakat (halkı) Allah`ın ni`metlerine nankörlük etti; Allah da onlara, (özene bezene) yapmakta oldukları şeyler sebebiyle açlık ve korku elbisesini tattırdı! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 113. Şânım hakkı için, onlara kendilerinden bir peygamber geldi de onu yalanladılar. Bunun üzerine, onlar zulmedici kimseler oldukları bir hâlde iken azab onları yakalayıverdi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 114. Öyle ise Allah`ın sizi rızıklandırdığı helâl ve temiz şeylerden yiyin; eğer yalnız O`na kulluk ediyorsanız, Allah`ın ni`met(ler)ine şükredin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 115. (O) size, ancak ölüyü (usûlünce kesilmeden veya avlanmadan ölen hayvanı,akan) kanı, domuz etini ve Allah`dan başkası adına kesilen (hayvan etin)i haram kılmıştır. Fakat mecbur kalan bir kimse (başkasının hakkına) saldırmamak ve haddi (zarûret mikdârını) aşmamak (üzere, ölmeyecek kadar bunlardan yemek) şartıyla, artık şübhesiz Allah, (onlar için) Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 116. Hem dillerinizin yalanı vasfediyor olması sebebiyle: `Bu helâldir, şu da haramdır` demeyin; çünki Allah`a yalanı iftirâ ediyor olursunuz. Şübhesiz ki Allah`a yalan iftirâ edenler, kurtuluşa ermezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 117. (Dünyada) az bir faydalanma ve (buna mukabil âhirette) onlar için (pek) elemli bir azab vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 118. Yahudi olanlara ise, daha önce sana anlattıklarımızı haram kılmıştık. Hâlbuki(biz) onlara zulmetmedik, fakat (onlar, kötü amelleriyle) kendilerine zulmediyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 119. Sonra şübhesiz Rabbin, cehâletle kötülük yapan; sonra bunun ardından tevbe edip (hâllerini) ıslâh edenler hakkında (affedicidir), doğrusu Rabbin, bu (samîmi hâlleri)nden sonra (onlar için) elbette Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 120. Şübhe yok ki İbrâhîm, Allah`a itâat eden, Hanîf (hakka yönelmiş) olan (başlıca)bir ümmet (her hususda kendisine tâbi` olunan bir rehber) idi. Ve (o, kâfirler gibi)müşriklerden olmadı! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 121. O`nun ni`metlerine şükrediciydi. (Allah da) onu (peygamberliğe) seçmiş ve onu dosdoğru bir yola hidâyet etmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 122. Ona dünyada da iyilik verdik. Şübhesiz ki o, âhirette de elbette sâlih kimselerdendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 123. Sonra sana: `Hanîf (hakka yönelmiş) olan İbrâhîm`in dînine tâbi` ol! Çünki (o, etrâfındaki kâfirler gibi) müşriklerden değildi!` diye vahyettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 124. Cumartesi (ibâdeti) ancak onda ihtilâfa düşen (yahudi)lere (farz) kılınmıştı. Muhakkak ki Rabbin, üzerinde ihtilâfa düşmekte oldukları şeyler hakkında, kıyâmet günü aralarında elbette hüküm verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 125. (Habîbim, yâ Muhammed!) Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel nasîhatle da`vet et ve onlarla en güzel bir şekilde mücâdele et! Şübhe yok ki yolundan sapanları en iyi bilen ancak Rabbindir; hidâyete erenleri de en iyi bilen O`dur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 126. Eğer bir cezâ verirseniz, o hâlde size yapılan eziyetin misliyle cezâ verin! Fakat sabrederseniz, elbette bu, sabredenler için daha hayırlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 127. (Habîbim, yâ Muhammed!) Sabret; senin sabrın da ancak Allah(`ın yardımı)iledir; hem (îmân etmiyorlar diye) onlara üzülme; tuzak kurmakta olmalarından dolayı da sıkıntıya düşme! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 128. Muhakkak ki Allah, (günahlardan) sakınanlarla ve iyilik edenlerle berâberdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster