وَوَرِثَ سُلَيْمَانُ دَاوُودَ ۖ وَقَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ عُلِّمْنَا مَنْطِقَ الطَّيْرِ وَأُوتِينَا مِنْ كُلِّ شَيْءٍ ۖ إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ الْفَضْلُ الْمُبِينُ
Ve verise süleymanü davude ve kale ya eyyühen nasü ullimna mentıkat tayri ve utına min külli şey’ inne haza le hüvel fadlül mübın
Kelime
Anlamı
Kökü
وَوَرِثَ
ve mirasçı oldu
سُلَيْمَانُ
Süleyman
دَاوُودَ
Davud’a
وَقَالَ
ve dedi ki
يَا أَيُّهَا
ey
النَّاسُ
insanlar
عُلِّمْنَا
bize öğretildi
مَنْطِقَ
dili
الطَّيْرِ
kuşların
وَأُوتِينَا
ve bize verildi
مِنْ
(bir pay)
كُلِّ
her
شَيْءٍ
şeyden
إِنَّ
şüphesiz
هَٰذَا
bu
لَهُوَ
elbette o
الْفَضْلُ
bir lutuftur
الْمُبِينُ
açık

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve Süleyman, Dâvûd’un mîrasçısı oldu ve ey insanlar dedi, bize kuşdili öğretildi ve her şeye âit bilgi verildi bize; şüphe yok ki bu, elbette apaçık bir lütuf ve ihsândır.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi, güzel ve iyi şeylerin hepsinden bolca verildi. Bu bize Allah’ın apaçık bir lütfudur."

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Süleyman Davud’a vâris oldu ve dedi ki: Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden (nasip) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Süleyman, Davud’a vâris oldu ve dedi ki: "Ey insanlar... Bize Mantık-at Tayr (kuşdili - insan dışındaki canlılarla iletişim özelliği) öğretildi; (böylece) bize her şeyden (bilgi alma nasibi) verildi... Muhakkak ki bu, apaçık lütuftur!"

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize her şeyden (bolca) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.’

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Süleyman, Davud’a mirasçı oldu ve dedi ki: "Ey insanlar, bize kuşların konuşma-dili öğretildi ve bize herşeyden (bol bir nimet) verildi. Gerçekten bu, apaçık bir üstünlüktür."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Süleyman, (babası) Davûd’a vâris oldu (onun nübüvvet ve ilmi kendisine geçti) de dedi ki: "- Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi; hem de bize her şeyden (bütün nimetlerden) verildi. Şüphesiz ki bu, açık bir üstünlüktür."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize her şeyden biraz verildi. Şüphesiz bu apaçık bir lütuftur.”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Suleyman Davud’a varis oldu: «Ey insanlar! Bize kus dili ogretildi ve bize herseyden bolca verildi. Dogrusu bu apacik bir lutuftur» dedi.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Ve Süleyman (babası) Davud’a (hem peygamberlik, hem hükümdarlıkta) vâris oldu da ; «Ey insanlar !» dedi, «bize kuş dili öğretildi ve bize (insanları idare edip yönetme hususunda) her şey verildi. Şüphesiz ki bu apaçık ortada (gözle görülebilen) bir üstünlüktür..»

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Süleyman, Davud`un yerine geçince dedi ki: “Ey insanlar! Bize kuşdili öğretildi ve her şey bolca verildi, kuşku yok ki, bu apaçık bir lütuftur.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Süleyman, Dâvûd’a varis oldu ve, "Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi ve bize her şey verildi. Şüphesiz bu, apaçık bir lütuftur" dedi.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Süleyman Davud’a vâris oldu ve dedi ki: Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden (nasip) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Süleyman Davud’a varis oldu. Dedi ki, "Ey halk, bize kuşların dilini anlamak öğretildi ve bize her şeyden verildi. Bu apaçık bir lütuftur."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Süleyman Davud’a varis olup dedi ki: «Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden (nasip) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Süleyman, Davud’un yerine geçince dedi ki: «Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi ve her şey bol bol verildi, kuşku yok ki, bu apaçık bir lütuftur.»

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Süleyman, Davud’a mirasçı oldu ve dedi ki: "Ey insanlar, bize kuşların konuşma dili öğretildi ve bize her şeyden (bol bir nimet) verildi. Gerçekten bu, apaçık bir üstünlüktür."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Süleyman Davud’a vâris oldu ve dedi ki: Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden (nasip) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Süleyman Dâvuda mîrascı oldu. Dedi ki: «Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi. Bize her şeyden (behre) verildi. Şübhesiz ki bu, apaçık bir üstünlüğün ta kendisidir».

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Süleymân da, Dâvûd`a vâris oldu ve dedi ki: `Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize herşeyden verildi. Doğrusu bu, gerçekten apaçık lütuftur.`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Süleyman da Davud’a varis oldu ve dedi ki: Ey insanlar; bize, kuş dili öğretildi. Ve bize, her şeyden bolca verildi. Doğrusu bu; apaçık bir lutuftur.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Süleyman Davud’a mirasçı olmuş, Süleyman "Ey insanlar! Bize kuşlardan istifade etme bilgisi öğretilmiş ve her şeyden bir parça verilmiştir. Elbetteki bu apaçık Allah’ın bir lütfu dur" demişti.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve Süleyman (A.S), Davut (A.S)’a varis oldu. Ve: "Ey insanlar! Kuş dili bize öğretildi. Bize herşeyden verildi. Muhakkak ki bu, apaçık bir fazldır." dedi.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Süleyman, Davud’a mirasçı oldu ve dedi ki: "Ey insanlar! Bize kuşların konuşma dili öğretildi ve bize her şeyden (bol bir nimet) verildi. Hiç şüphesiz bu, apaçık olan bir üstünlüktür."

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve (bu bakımdan) Süleyman Davud’un (gerçek) varisi idi; öyle ki, o şöyle derdi: "Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi; (güzel ve iyi) şeylerin hepsinden (cömertçe) bahşedildi; bu (bize Allah’ın) apaçık bir lütfudur!"

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ve Süleyman Davud`a varis oldu; ve "Ey insanlar!" diye seslendi, "Bize kuşların mantığı öğretildi; ve bize bu alanda (gerekli olan) her şey bahşedildi; elbet bu, işte budur Allah`ın apaçık lütfu.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve Süleyman Dâvud’a vâris oldu ve dedi ki: «Ey Nâs! Bize her kuşun dili öğretildi ve bize her şeyden verildi. Şüphe yok ki bu, elbette bu, apaçık bir inayettir.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Süleyman Davut’a vâris oldu ve dedi ki: "Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden bolca verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur. "

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Süleyman davud’a mirasçı oldu. Dedi ki: "Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize herşeyden bol miktarda verildi. Şüphesiz bu apaçık bir bağıştır!"

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    «Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi ve her şey bol bol verildi, kuşku yok ki, bu apaçık bir lütuftur.»

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Süleyman Davud’a vâris oldu ve "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve daha her şeyden bolca nasip verildi. Gerçekten bunlar âşikâr lütuflardır." dedi.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Süleymân, Dâvûd’a mirâsçı oldu ve dedi ki: "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi. Ve bize her şeyden (bolca) bir pay verildi. İşte bu, açık bir lutuftur."

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Süleyman, Davud’a mirasçı olmuş ve: -Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize her şey verildi, demişti. İşte bu apaçık bir lütuftur.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Süleyman, Davud’a mirasçı oldu ve dedi ki: «Ey insanlar, bize kuşların konuşma dili öğretildi ve bize her şeyden (bol bir nimet) verildi. Hiç şüphesiz bu, apaçık olan bir üstünlüktür.»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Süleyman, Davûd’a mirasçı oldu ve şöyle dedi: "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize herşeyden biraz verildi. Kuşkusuz bu, apaçık lütfun ta kendisidir."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And Solomon was David´s heir. He said: "O ye people! We have been taught the speech of birds, and on us has been bestowed (a little) of all things: this is indeed Grace manifest (from Allah.)"