فَمَكَثَ غَيْرَ بَعِيدٍ فَقَالَ أَحَطْتُ بِمَا لَمْ تُحِطْ بِهِ وَجِئْتُكَ مِنْ سَبَإٍ بِنَبَإٍ يَقِينٍ
Fe mekese ğayra beıydin fe kale ehattü bi ma lem tühıt bihı ve ci’tüke min sebeim bi nebiy yekıyn
Kelime
Anlamı
Kökü
فَمَكَثَ
geldi
غَيْرَ
بَعِيدٍ
çok geçmeden
فَقَالَ
ve dedi
أَحَطْتُ
ben gördüm
بِمَا
bir şey
لَمْ
تُحِطْ
senin görmediğin
بِهِ
onda
وَجِئْتُكَ
ve sana getirdim
مِنْ
-dan
سَبَإٍ
Seba-
بِنَبَإٍ
bir haber
يَقِينٍ
gerçek

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Derken hüthüt, çok geçmeden geldi de dedi ki: Senin henüz bilmediğin birşeyi öğrendim ve sana doğru bir haberle Sebe’den geliyorum.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Fakat Hüdhüd, çok geçmeden çıkageldi ve "Ben, senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’ hakkında doğru bir haber getirdim" dedi.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe’den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Çok geçmeden (Hüdhüd) geldi ve dedi ki: "Senin bilgin dışındaki bir şeyi gördüm ve sana Saba’dan kesin bir haber ile geldim."

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Senin öğrenemediğin bir şeyi ben öğrendim ve Sebe’den sana kesin doğru bir haber getirdim.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba’dan kesin bir haber getirdim."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Nihayet bekledi, çok geçmeden Hüdhüd gelip şöyle dedi: "-Ben senin bilmediğin bir şeyi bildim. Sana Sebe’den (Yemendeki bir kabile veya memleketten) çok sağlam ve iyi bir haber getirdim.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Senin fark edemediğin bir şeyi fark ettim ve sana Sebe`den doğru bir haber getirdim!”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (22-26) Cok gecmeden Hudhud gelip Suleyman’a: «Senin bilmedigin bir seyi ogrendim. Sana Sebe’den dogru bir haber getirdim. Ora halkina hukmeden, herseyden kendisine bolca verilen ve buyuk bir tahta sahip olan bir kadin buldum; onun ve milletinin Allah’i birakip gunese secde ettiklerini grdum. Gklerde ve yerde gizli olanlari ortaya koyan, gizlediginiz ve acikladiginiz seyleri bilen Allah’a secde etmemeleri icin seytan, kendilerine, yaptiklarini guzel gstermis, onlari dogru yoldan alikoymustur. Bunun icin, dogru yolu bulamazlar. O cok buyuk arsin sahibi olan Allah’tan baska tanri yoktur» dedi. SÙ

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Derken çok beklemeden Hüd-hüd çıkageldi ve Süleyman’a dedi ki: «Senin (hükümdarlığınla bilip) kapsayamadığın bir şeyi kapsayıp öğrendim ; sana Sebe’ (ülkesin)den kesin bir haberle geldim.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Hüdhüd) çok geçmeden çıkageldi ve dedi ki: “Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim, sana Sebe`den çok önemli bir haber getirdim.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Derken Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve (Süleyman’a) şöyle dedi: "Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sebe’den sana sağlam bir haber getirdim."

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe’den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Çok geçmeden (hüdhüd) geldi ve, "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim" dedi, "Sana Sebe’den önemli bir haber getirdim."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: «Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe’den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Hüdhüd çok geçmeden çıkagelerek dedi ki: «Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim, sana Saba’dan çok önemli bir haber getirdim.»

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba’dan kesin bir haber getirdim."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe’den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Derken (hüdhüd) çok geçmeden geldi. «Ben, dedi, senin muttan olmadığın (bir Hakıykat) a vaakıf oldum Sebe den sana çok doğru (ve mühim) bir haber getirdim».

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Derken beklemesi çok sürmedi, (Hüdhüd) çıkageldi ve dedi ki: "Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe`den doğru ve kesin bir haber getirdim.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Çok geçmeden o geldi ve dedi ki: Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’den gerçek bir haber getirdim.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Çok geçmeden hüdhüd geldi. Sonra Süleyman’a "Senin ulaşamayacağın bir şeye ulaştım ve sana Sebe topluluğundan kesin doğru bir haber getirdim" dedi.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Çok geçmeden geldi. Ve: "Senin ihata edemediğin bir şeyi, ben ihata ettim (öğrendim). Seba’dan sana yakîn (kesin) bir haber getirdim." dedi.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin (bilgi gücünle) kuşatıp öğrenemediğin şeyi, ben kuşatıp öğrendim ve sana Sebe’den kesin bir haber getirdim."

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Fakat hüthüt çok sürmeden çıkageldi ve: "Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe hakkında doğru bir haber getirdim" dedi.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Derken beklemesi çok sürmedi, (Hüdhüd) çıkageldi ve dedi ki: "Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe`den doğru ve kesin bir haber getirdim.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Derken (Hüdhüd) çok geçmeden (geldi de) dedi ki: «Ben senin ihata etmediğin bir şeyi ihata ettim ve sana Sebe’den muhakkak bir haber ile geldim.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Çok geçmeden Hüdhüd geldi ve: "Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe’den sana gerçek haber getirdim. "

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Ama çok geçmeden Hüthüt çıkageldi. Dedi ki: "Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sana Sebe’den doğru bir haber getirdim.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    «Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim, sana Saba’dan çok önemli bir haber getirdim.»

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Derken, çok geçmeden Hüdhüd geldi: "Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’den önemli ve kesin bir haber getirdim."

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Çok geçmeden (hüdhüd) geldi: "Ben, dedi, senin görmediğin bir şey gördüm ve Sebâ’dan sana gerçek bir haber getirdim.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Çok geçmeden hüdhüd geldi ve: -Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’den gerçek bir haber getirdim, dedi.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: «Senin (bilgi gücünle) kuşatıp öğrenemediğin şeyi, ben kuşatıp öğrendim ve sana Saba’dan kesin bir haber getirdim.»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Az sonra Hüdhüd gelip şöyle dedi: "Senin fark edemeyeceğin bir şeyi fark ettim ve sana Sabâ’dan parlak bir haber getirdim."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    But the Hoopoe tarried not far: he (came up and) said: "I have compassed (territory) which thou hast not compassed, and I have come to thee from Saba with tidings true.