Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Derken, onu ve âilesini kurtardık, ancak karısını kurtarmadık, onun, geri kalanlarla kalmasını takdîr etmiştik.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Ve bunun üzerine biz de, O’nu ve ailesini kurtardık, yalnızca karısının geride kalanlar arasında olmasını gerekli gördük.
Adem UğurAdem Uğur:
Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısı müstesna; onun geride (azaba uğrayanların içinde) kalmasını takdir ettik.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Biz de Onu ve ehlini kurtardık, karısı müstesna... Onu, geride kalıp helâk olanlardan (olmasını) takdir ettik.
Ahmet VarolAhmet Varol:
Biz de onu ve karısı dışında bütün ailesini kurtardık. Onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik.
Ali BulaçAli Bulaç:
Biz de, onu ve ailesini kurtardık, yalnızca karısı hariç; onu geride (azap içinde kalanlar arasında) takdir ettik.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Bunun üzerine biz de Lût’u ve âilesini kurtardık; ancak karısını geride kalanlardan (helâke uğrayanlardan) takdir ettik.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Karısı müstesna; çünkü onun, geride kalmasını gerekli bulduk.
Bekir SadakBekir Sadak:
Bunun uzerine onu ve ailesini kurtardik, yalniz karisinin geride kalanlardan olmasini gerekli bulduk.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Biz, Lût’u da, ailesini de kurtardık ; ancak karısını değil, onu geride kalıp (yok edilecekler) arasında takdîr ettik.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Biz de Lût`u ve eşi dışındaki yakınlarını kurtardık. Eşinin ise geride kalarak yok olmasını takdir ettik.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Biz de onu ve ailesini kurtardık. Ancak karısı başka. Onun geride kalıp helâk olmasını takdir ettik.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısı müstesna; onun geride (azaba uğrayanların içinde) kalmasını takdir ettik.
Edip YükselEdip Yüksel:
Biz de onu ve ailesini kurtardık, yalnız karısı hariç; onu geride kalanlardan saydık.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısı müstesna; onun geride (azaba uğrayanların içinde) kalmasını takdir ettik.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Lût’u ve eşi dışındaki yakınlarını kurtardık. Eşinin ise geride kalarak yok olmasını kararlaştırdık.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Biz de, onu ve ehlini (ailesini) kurtardık, Yalnızca karısı hariç; onu geride (azab içinde kalanlar arasında) takdir ettik.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısı müstesna; onun geride (azaba uğrayanların içinde) kalmasını takdir ettik.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Bunun üzerine biz de hem onun, hem geri kalanlardan olmasını takdîr etdiğimiz karısından, başka bütün haanedânını kurtardık.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Bunun üzerine (biz de) onu ve ehlini kurtardık. Ancak karısı hâriç; onun (inkârısebebiyle) geride kalanlardan olmasını takdîr ettik.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısının geride kalanlardan olmasını takdir ettik.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Karısının dışında, Lut’u ve ehlini kurtardık. Karısı yerle bir olanlardan oldu.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Böylece onu ve ailesini, hanımı hariç (olmak üzere) kurtardık. Onu geride kalanlardan taktir ettik.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Biz de onu ve ailesini kurtardık. Sadece karısı müstesna; onu geride kalanlardan (azaba uğrayanlardan olmasını) takdir ettik.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ve bunun üzerine Biz de o’nu ve ailesini kurtardık, yalnızca karısının geride kalanlar arasında olmasını gerekli gördük.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Derken, Biz onu ve (iman) ailesini kurtardık; ancak karısının dökülenler arasında yer almasına karar verdik.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Binaenaleyh O’nu ve bütün hanedanını necâta erdirdik, zevcesi müstesna. Onu takdirimizle azapta bâki kalanlardan kıldık.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Biz de onu ve âilesini kurtardık. Yalnız karısı müstesnâ. Onun geride kalanlar arasında olmasını takdir ettik.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Onu ve eşi haricindeki ailesini kurtardık. (Lût’un eşi) azabı hak edenlerden oldu!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Lût’u ve eşi dışındaki yakınlarını kurtardık. Eşinin ise geride kalarak yok olmasını kararlaştırdık.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Biz onu, ailesini ve beraberinde olanları kurtardık. Yalnız eşinin geride kalıp azaba uğrayanlardan olmasını takdir etmiştik.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Biz de onu ve âilesini kurtardık, yalnız karısının (azâbda) kalanlardan olmasını takdir ettik.
Şaban PirişŞaban Piriş:
O’nu ve ailesini kurtardık, yalnız, geride kalanlardan olmasını takdir ettiğimiz karısı hariç.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Biz de, onu ve ailesini kurtardık, yalnızca karısı hariç; onu geride (azab içinde kalanlar arasında) takdir ettik.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Karısı hariç. Onu, arkada kalanlardan biri olarak takdir etmiştik.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
But We saved him and his family, except his wife; her We destined to be of those who lagged behind.