وَيَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ فَفَزِعَ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ إِلَّا مَنْ شَاءَ اللَّهُ ۚ وَكُلٌّ أَتَوْهُ دَاخِرِينَ
Ve yevme yünfehu fis suri fe fezia men fis semavati ve men fil erdı illa men şaellah ve küllün etevhü dahırın
Kelime
Anlamı
Kökü
وَيَوْمَ
ve gün
يُنْفَخُ
üfleneceği
فِي
الصُّورِ
Sur’a
فَفَزِعَ
korku içinde kalırlar (bayılır)
مَنْ
kimseler
فِي
السَّمَاوَاتِ
göklerde bulunan
وَمَنْ
ve kimseler
فِي
الْأَرْضِ
ve yerde bulunan
إِلَّا
dışındaki
مَنْ
kimseler
شَاءَ
diledikleri
اللَّهُ
Allah’ın
وَكُلٌّ
ve hepsi
أَتَوْهُ
O’na gelirler
دَاخِرِينَ
boyun bükerek

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve o gün Sûr üfürülür de göklerde kimler varsa ve yeryüzünde kimler varsa, Allah’ın dilediğinden başka hepsi, pek şiddetli bir korkuya kapılır ve hepsi de hor hakir bir halde onun tapısına gelir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ve o gün sûr’a üflenecek ve böylece Allah’ın istediği kimseler dışında, göklerde ve yerde var olan herkes, pek şiddetli bir korkuya kapılır ve başları önlerine düşmüş olarak, herkes O’nun huzuruna gelir.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Sûr’a üfürüldüğü gün, -Allah’ın diledikleri müstesna-, göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O’na gelirler.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    O süreçte, Sur’da nefholunduğunda (bedenden nefholduğunda - ruhun bedene nefholması diye anlatılanın tersinin oluşması, yani ölümün tadılması; ya da mahşerde kişilerin kabirlerinden dışarıya nefholması), Allâh’ın diledikleri müstesna, semâlarda (bilinç boyutunda kendini bulmuş olan) kim var ve arzda (bedensel yaşamda) kim var ise dehşetle korkar! Hepsi boyun bükmüş olarak O’na gelirler.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Sur’a üflendiği gün Allah’ın diledikleri dışında göklerde ve yerde kim varsa korkuya kapılır. Hepsi boyun bükmüş olarak O’na gelirler.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Sur’a üfürüleceği gün, Allah’ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır ve her biri ’boyun bükmüş’ olarak O’na gelmişlerdir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    O günü hatırla ki, Sûr’a üfürülüpte göklerde ve yerde olanlar (meleklerle insanlar) korkudan ölecekler; ancak Allah’ın dilediği (bazı melekler) müstesna... Onların her biri küçülmüş olarak Allah’ın huzuruna varacaklardır.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Sûra üfürüldüğü gün, Allah`ın diledikleri müstesna, gökte olanlar da yerde olanlar da dehşet içinde kalırlar. Hepsi Allah`a boyunları bükülmüş olarak gelirler.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Sura ufuruldugu gun, Allah’in diledikleri bir yana, goklerde olanlar da yerde olanlar da, korku icinde kalirlar. Hepsi Allah’a boyunlari bukulmus olarak gelirler.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Sûr’a üfürüleceği gün, —Allah’ın dilediği kimseler dışında— göktekiler de, yerdekiler de boyunlarını bükerek aşağılanmış bir halde gelecekler.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Sur`a üflendiği gün, Allah`ın dilediği (bazı melekler) dışında göklerde ve yerde olan herkes dehşete kapılır. Herkes boyun eğerek O`nun huzuruna gelir.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Sûr’a üfürüldüğü gün, -Allah’ın diledikleri müstesna-, göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O’na gelirler.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Boruya üfürüldüğü gün, göklerde ve yerde bulunan herkes, ALLAH’ın diledikleri hariç korkuya kapılacaklardır. Hepsi ona boyun bükerek gelirler.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Sûr’a üfürüldüğü gün Allah’ın diledikleri müstesna göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O’na gelirler.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Sur’a üflendiği gün, Allah’ın diledikleri dışında kalan göklerdeki ve yeryüzündeki herkes dehşete kapılır. Herkes boyun eğerek O’nun huzuruna gelir.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Sur’a üfürüleceği gün, Tanrı’nın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır ve her biri ’boyun bükmüş’ olarak O’na gelmişlerdir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Sûr’a üfürüldüğü gün, Allah’ın diledikleri müstesna, göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O’na gelirler.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    «Suur» a üfürüleceği gün (ü) de (hatırla) ki (o gün) — Allahın diledikleri müstesna olmak üzere — artık göklerde kim var, yerde kim varsa dehşetle korkmuşdur. Her biri hor ve hakıyr Ona gelmişlerdir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Ve sûra üfürüldüğü gün, artık Allah`ın diledikleri dışında, göklerde olanlar ve yerde bulunanlar dehşete kapılır. Ve hepsi boyun eğen kimseler olarak O`na gelirler.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Sur’a üfürüleceği gün; Allah’ın dilediklerinden başka göklerde olanlar da, yerde olanlar da korku içinde kalırlar. Ve hepsi boyunları bükülmüş olarak O’na gelirler.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Sura üfürüldüğü gün, göklerde ve yerde olanlardan, Allah’ın dilediklerinin dışındaki her kimse, korku çığlıkları atacaktır. İnsanların hepsi Rablerinin huzuruna başları eğik bir şekilde gelecekler.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve sur’a üfürüldüğü gün, Allah’ın dilediği kimseler hariç, semalarda ve yeryüzünde olanlar dehşete kapıldı (kapılırlar). Ve herkes boyunları bükük olarak ona (Allah’a) geldiler (gelirler).

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Sur’a üfürüleceği gün, Allah’ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılır ve onların her biri boyun bükmüş olarak O’na gelirler.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve o Gün sura üflenecek ve böylece Allah’ın istediği kimseler dışında, göklerde ve yerde var olan herkes (tarifsiz bir) korkuya kapılacak; ve başları önlerine düşmüş olarak herkes O’nun huzuruna çıkacak.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ve o gün sura üflenecek; bunun üzerine, Allah`ın dilediği kimseler hariç, göklerde ve yerde bulunan herkes dehşetten paniğe kapılacak; nihayet herkes, başı önde, O`nun huzuruna varacaktır.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    O gün ki, sûra üfürülür. Artık göklerde olanlar da ve yerde olanlar da şiddetli bir korkuya tutulur. Allah’ın dilediği müstesna. Ve hepsi de ona zelilane bir halde gelirler.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Sur’a üfürüldüğü gün, Allah’ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde bulunanlar korku içinde kalırlar. Hepsi boyun bükerek O’na gelirler.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Sûr’a üflendiği gün; göklerdeki ve yerdeki kimseler derhal dehşete düşerler! Allah’ın dilediği kimseler hariç! Hepsi boyun eğerek O’nun huzuruna gelir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Sur’a üflendiği gün, Allah’ın diledikleri dışında kalan göklerdeki ve yeryüzündeki herkes dehşete kapılır. Herkes boyun eğerek O’nun huzuruna gelir.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Gün gelecek sûra üflenecek, Allah’ın dilediği dışında, göklerde ve yerde olan herkes müthiş bir korkuya kapılacak. Hepsi boynu bükük vaziyette O’nun huzuruna varacaklar.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Sûr’a üfleneceği gün, Allâh’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde bulunan kimselerin hepsi, korku içinde kalır (bayılır). Hepsi boyun bükerek O’na gelirler.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Sur’a üfürüldüğü gün Allah’ın diledikleri dışında göklerde ve yerde kim varsa korkuya kapılır ve hepsi, boynu bükük bir halde ona gelirler.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Sûr’a üfürüleceği gün, Allah’ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır; ve onların her biri ’boyun bükmüş’ olarak O’na gelmişlerdir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Sûra üfürüleceği gün, Allah’ın dilediği dışında herkes, göklerdekiler, yerdekiler dehşet içinde kalacaktır. Hepsi boynunu bükmüş bir halde O’nun huzuruna gelir.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And the Day that the Trumpet will be sounded - then will be smitten with terror those who are in the heavens, and those who are on earth, except such as Allah will please (to exempt): and all shall come to His (Presence) as beings conscious of their lowliness.