Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Kim bir hatada bulunur, yahut suç işler de onu bir suçsuza isnat ederse iftirâda bulunmuş, apaçık bir günahı yüklenmiş olur.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Ama kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, elbette o kimse bir iftira suçunu ve apaçık bir günahı da sırtına yüklenmiş olur.
Adem UğurAdem Uğur:
Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Kim bir kabahat veya suç işler de onu mâsum birinin üstüne atarsa, gerçekten açık bir iftira ile büyük bir suç yüklenmiş olur.
Ahmet VarolAhmet Varol:
Kim bir hata yapar veya günah işler de sonra onu suçsuz birinin üzerine atarsa büyük bir iftira ve apaçık bir günah yükünü yüklenmiş olur.
Ali BulaçAli Bulaç:
Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse, gerçekten o, böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Kim bir hata veya bir günah yapar da, sonra onu bir suçsuza atarsa, muhakkak ki o, iftira ve bir büyük günahı yüklenmiştir.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, büyük bir iftira ve iğrenç bir günah yüklenmiş olur.
Bekir SadakBekir Sadak:
Kim yanilir veya suc isler de sonra onu bir sucsuzun uzerine atarsa, suphesiz iftira etmis, apacik bir gunah yuklenmis olur.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Kim de bir hatâ veya bir günah kazanır da sonra onu bir günahsızın üzerine atarsa, şüphesiz ki o çok çirkin bir iftira ve açık bir günah ve vebal yüklenmiştir.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Kim bir kusur ya da bir suç işler de sonra onu bir masumun (suçsuzun) üzerine atarsa, elbette o, bir iftira (suçu işlemiş), ve apaçık bir günah yükünün altına girmiş olur.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Kim bir hata işler veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Edip YükselEdip Yüksel:
Kim bir hata yahut bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa şüphesiz büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Kim bir hata veya bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Kim bir kusur ya da bir suç işler de onu bir masumun üzerine atarsa açık bir iftira, bir günah yükünün altına girmiş olur.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse, gerçekten o, böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Her kim bir hata veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuza atarsa muhakkak büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Kim bir hataa veya bir günâh kazanır da sonra onu bir suçsuz (un üstüne) atarsa muhakkak ki o, bir iftirayı ve apaçık bir günâhı da sırtına yüklemişdir.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Kim de bir hatâ veya bir günah işler, sonra da onu bir suçsuzun üzerine atarsa, o takdirde şübhesiz ki bir iftirâ ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Kim, bir hata veya bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üstüne atarsa; şüphesiz iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Kimki bir hata yapar veya günah işler, sonra onu suçsuz birinin üzerine atarsa, iftira suçunu ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve kim hata yaparak veya bir suç işleyerek günah kazanır sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, o taktirde o, iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Kim yanılır veya suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ama kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, iftira suçu ve (hatta daha da) iğrenç bir günah yüklenmiş olur.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Kim de bir hata yapar ya da günah işler ardından da onu suçsuz bir kimsenin üzerine atarsa, işte o zaman korkunç bir iftiranın ve aşikar bir günahın vebalini yüklenmiş olur.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Ve her kim bir kusur veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuz kimse üzerine atarsa muhakkak ki, bir iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Kim bir hatâ veya bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Kim bir hata yapar veya bir suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Kim bir kusur ya da bir suç işler de onu bir masumun üzerine atarsa açık bir iftira, bir günah yükünün altına girmiş olur.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Kim bir hata (küçük günah) veya büyük günah işler, sonra onu masum olan birinin üstüne atarsa, bir iftira ve pek kesin bir vebal yüklenmiş olur.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Kim bir hatâ, ya da günâh işler de sonra onu bir suçsuzun üstüne atarsa, muhakkak ki büyük bir iftirâ ve açık bir günâh yüklenmiş olur.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Kim de bir hata veya günah işler sonra da onu bir suçsuza atarsa, o, iftira ve büyük bir günahı yüklenmiş olur.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Kim bir hata ya da günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse, gerçekten o, böyle bir yalan (bühtan) ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Kim bir hata yahut günah işler de sonra onunla bir suçsuzu itham ederse hiç kuşkusuz, büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
But if any one earns a fault or a sin and throws it on to one that is innocent, He carries (on himself) (Both) a falsehood and a flagrant sin.