وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكَ وَرَحْمَتُهُ لَهَمَّتْ طَائِفَةٌ مِنْهُمْ أَنْ يُضِلُّوكَ وَمَا يُضِلُّونَ إِلَّا أَنْفُسَهُمْ ۖ وَمَا يَضُرُّونَكَ مِنْ شَيْءٍ ۚ وَأَنْزَلَ اللَّهُ عَلَيْكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَعَلَّمَكَ مَا لَمْ تَكُنْ تَعْلَمُ ۚ وَكَانَ فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكَ عَظِيمًا
Ve lev la fadlüllahi aleyke ve rahmetühu lehemmet taifetüm minhüm ey yüdılluk ve ma yüdıllune illa enfüsehüm ve ma yedurruneke min şey’ ve enzellellahü aleykel kitabe vel hıkmete ve allemeke ma lem tekün ta’lemv ve kane fadlüllahi aleyke azıyma
Kelime
Anlamı
Kökü
وَلَوْلَا
ve olmasaydı
فَضْلُ
lutfu
اللَّهِ
Allah’ın
عَلَيْكَ
sana
وَرَحْمَتُهُ
ve acıması
لَهَمَّتْ
yeltenmişti
طَائِفَةٌ
bir grup
مِنْهُمْ
onlardan
أَنْ
يُضِلُّوكَ
seni saptırmağa
وَمَا
يُضِلُّونَ
onlar saptıramazlar
إِلَّا
başkasını
أَنْفُسَهُمْ
kendilerinden
وَمَا
يَضُرُّونَكَ
sana zarar veremezler
مِنْ
hiçbir
شَيْءٍ
şey
وَأَنْزَلَ
ve indirdi
اللَّهُ
Allah
عَلَيْكَ
sana
الْكِتَابَ
Kitabı
وَالْحِكْمَةَ
ve hikmeti
وَعَلَّمَكَ
ve sana öğretti
مَا
şeyleri
لَمْ
تَكُنْ
olmadığın
تَعْلَمُ
biliyor
وَكَانَ
ve
فَضْلُ
lutfu
اللَّهِ
Allah’ın
عَلَيْكَ
sana
عَظِيمًا
büyüktür

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Allah’ın sana lütfü, ihsânı ve rahmeti olmasaydı onların bir kısmı seni bile doğru yoldan çıkarmayı kurmuştu, fakat onlar, ancak kendilerini sapıklığa sevk ederler ve hiçbir hususta sana zarar veremezler ve Allah, sana kitabı ve hikmeti indirdi ve evvelce bilmediğin şeyleri öğretti sana ve Allah’ın, sana lütfü ve ihsânı pek büyüktür.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Allah’ın sana lütfu ve acıması olmasaydı, onlardan bir gurup seni bile, doğru bir hükümde bulunmaktan şaşırtmayı planlamışlardı. Halbuki onlar, ancak kendilerini şaşırtıp saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Çünkü Allah, sana bu kitabı indirmiş, hikmeti vermiş ve sana bilmediklerini öğretmiştir. Allah’ın sana olan lütfu gerçekten büyüktür.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Allah’ın sana lütfu ve esirgemesi olmasaydı, onlardan bir güruh seni saptırmaya yeltenmişti. Onlar yalnızca kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana Kitab’ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir. Allah’ın lütfu sana gerçekten büyük olmuştur.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Eğer senin üzerinde Allâh fazlı ve "HÛ"viyetinin rahmeti olmasaydı, onlardan bir taife seni saptırmaya elbette yeltenirdi... (Oysa) onlar ancak kendilerini saptırırlar! Sana hiçbir zarar veremezler! Allâh sana Kitabı (Hakikat bilgisini) ve Hikmeti (Din ilmini, Sünnetullâh marifetini) inzâl etmiş (Esmâ boyutundan bilincine ulaştırmış) ve bilmediğini sana öğretmiştir... Allâh’ın sana lütfu Aziym’dir.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Eğer Allah’ın senin üzerinde lütfu ve rahmeti olmasaydı onlardan bir grup seni saptırmayı düşünmüştü. Oysa onlar ancak kendilerini saptırmaktadırlar ve sana bir zarar dokunduramazlar. Allah sana Kitab’ı ve hikmeti indirdi ve daha önce bilmediklerini öğretti. Şüphesiz Allah’ın senin üzerindeki ihsanı pek büyüktür.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Eğer Allah’ın fazlı ve rahmeti senin üzerinde olmasaydı, onlardan bir grup, seni de saptırmak için tasarı kurmuştu. Oysa onlar, ancak kendi nefislerini saptırırlar ve sana hiçbir şeyle zarar veremezler. Allah, sana kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediklerini öğretti. Allah’ın üzerinizdeki fazlı çok büyüktür.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Ey Rasûlüm) Eğer Allah’ın lütfû ve rahmeti üzerinde olmasaydı, onlardan bir topluluk seni hakdan şaşırtmağa muhakkak kasdetmiş idi. Onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar ve sana hiç bir şeyde zarar da veremezler. Nasıl zarar verebilirler ki, Allah sana Kur’an’ı ve hükümlerini indirdi; evvelce bilmediklerini sana öğretti. Allah’ın, senin üzerindeki lütûf ve ihsanı çok büyüktür.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Allah`ın sana lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir güruh seni saptırmaya yeltenmişti. Onlar yalnızca kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zaman zarar veremezler. Allah sana kitabı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir. Allah`ın lütfu sana gerçekten büyük olmuştur.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Eger sana Allah’in bol nimeti ve rahmeti olmasaydi, onlardan bir takimi seni sapitmaga calisirdi. Halbuki onlar kendilerinden baskasini saptiramazlar, sana da bir zarar vermezler. Allah sana Kitap ve hikmet indirmis, sana bilmedigini ogretmistir. Allah’in sana olan nimeti ne buyuktur.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Allah’ın sana, senden yana sunduğu fazîlet ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir tayfa seni bile (doğru bir hükümde bulunmaktan) şaşırtmayı planlamışlardı. Halbuki onlar ancak kendilerini şaşırtıp saptırırlar, sana hiç bir zarar veremezler. Allah sana Kitab’ı ve hikmeti indirdi; sana bilmediğini öğretti; Allah’ın (bu bakımdan da) sana olan fazl-u keremi çok büyüktür.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Ey Muhammed!) Eğer sana Allah`ın bol nimeti ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir grup (vereceğin hükümde) seni saptırmayı tasarlamıştı. Hâlbuki onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar, sana da bir zarar veremezler. Çünkü Allah sana bu ilahi kelamı (Kur`an`ı) indirmiş, hikmeti (vermiş) ve sana bilmediklerini öğretmiştir. Allah`ın sana olan lütfu gerçekten büyüktür.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (Ey Muhammed!) Eğer Allah’ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir grup seni saptırmaya çalışırdı. Hâlbuki onlar, ancak kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah, sana kitabı (Kur’an’ı) ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın sana lütfu çok büyüktür.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Allah’ın sana lütfu ve esirgemesi olmasaydı, onlardan bir güruh seni saptırmaya yeltenmişti. Onlar yalnızca kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana Kitab’ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir. Allah’ın lütfu sana gerçekten büyük olmuştur.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    ALLAH’ın sana lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir grup seni saptıracaktı. Onlar, yalnız kendilerini saptırır; sana hiçbir zarar veremezler. ALLAH sana kitap ve bilgeliği indirdi ve sana bilmediğin şeyleri öğretti. ALLAH’ın sana olan lütfu büyüktür.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Eğer Allah’ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir güruh seni sapıtmaya çalışırdı. Halbuki onlar, ancak kendi nefislerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah, sana Kitab (Kur’an)ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın sana olan lütfu büyüktür.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Eğer Allah’ın sana yönelik lütfu ve esirgemesi olmasaydı, onların bir takımı seni yanıltmaya yeltenmişlerdi. Oysa onlar sadece kendilerini yanıltırlar, sana hiçbir zarar dokunduramazlar. Çünkü Allah, kitabı ve hikmeti indirerek sana, daha önce bilmediğin gerçekleri öğretmiştir. Hiç şüphesiz Allah’ın sana yönelik lütfu son derece büyüktür.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Eğer Tanrı’nın fazlı ve rahmeti senin üzerinde olmasaydı, onlardan bir grup, seni de saptırmak için tasarı kurmuştu. Oysa onlar, ancak kendi nefislerini saptırırlar ve sana hiç bir şeyle zarar vermezler. Tanrı, sana Kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediklerini öğretti. Tanrı’nın üzerinizdeki fazlı çok büyüktür.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Allah’ın senin üzerindeki lütfu ve rahmeti olmasaydı, andolsun ki onlardan bir grup seni şaşırtmayı amaçlamıştı. Oysa kendilerinden başkasını saptıramazlar ve sana hiç bir şekilde zarar veremezler. Çünkü Allah sana kitap ile hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri bildirmiştir. Şüphesiz ki Allah’ın senin üzerindeki lütfu çok büyüktür!..

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Üzerinde Allahın lutf-ü inayeti ve rahmeti olmasaydı onlardan bir güruh muhakkak seni bile (hükümde) şaşırtmayı kurmuşdu. Onlar kendilerinden başkasını sapdıramazlar ve sana hiç bir şeyden zarar da yapamazlar. (Nasıl yapabilirler ki) Allah sana kitabı ve hikmeti indirdi ve (evvelce) bilmediklerini sana öğretdi. Allahın senin üzerindeki lutf-ü inayeti çok büyükdür.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Fakat senin üzerinde Allah`ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir tâife, (hak ile hüküm vermen husûsunda) seni bile hatâya düşürmeye azmetmişti. Hâlbuki (onlar), ancak kendilerini hatâya düşürürler ve sana hiçbir şeyle zarar veremezler! Çünki Allah sana Kitâb`ı ve hikmeti (Kitab`daki hükümleri) indirmiş ve sana bilmediklerini öğretmiştir.Allah`ın senin üzerindeki lütfu ise çok büyüktür.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Eğer Allah’ın lütfu ve rahmeti üzerinde olmasaydı; onlardan bir takımı seni saptırmaya çalışırdı. Halbuki onlar, kendilerinden başkalarını saptıramazlar. Sana da bir zarar veremezler. Allah, sana kitabı ve hikmeti indirmiş, bilmediğini öğretmiştir. Ve Allah’ın senin üzerindeki lütfu çok büyük olmuştur.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Senin üzerine Allah’ın lütfu ve merhameti olmasaydı, zulmedenler hemen seni yoldan çıkarmaya çalışacaklardı. Onlar ancak kendi kendilerini yoldan çıkartırlar ve sana asla hiçbir zarar da veremezler. Çünkü Allah sana kitabı ve onunla beraber hükümleri indirdi, sana bilmediğin şeyleri öğretti. Allah senin üzerinde büyük bir lütuf sahibidir.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve eğer Allah’ın fazlı ve rahmeti senin üzerine olmasaydı, onlardan bir grup mutlaka seni saptırmaya kastedecekti. Ve onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar. Ve sana hiçbir şeyle zarar veremezler. Ve Allah, sana Kitab’ı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediğin şeyleri öğretti. Ve, Allah’ın senin üzerindeki fazlı çok büyüktür.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Eğer sana Allah’ın lütfü ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir takımı seni sapıtmaya çalışırdı. Hâlbuki onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar, sana da bir zarar veremezler. Allah sana kitab ve hikmet indirmiş, sana bilmediğini öğretmiştir. Allah’ın sana olan lütfü pek büyüktür.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Allahın sana lütfu ve rahmeti olmasaydı, o (kendilerine zulmede)nlerden bazısı seni saptırmaya çalışırdı; ama onlar kendilerinden başka kimseyi saptıramazlar. Sana asla bir zarar da veremezler, çünkü Allah sana bu ilahi kelamı indirmiş, hikmeti (vermiş) ve sana bilmediklerini öğretmiştir. Allahın sana olan lütfu gerçekten büyüktür.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Allah`ın sana lutfu ve rahmeti olmasaydı, o(kendilerine zulüm yapa)nlardan bazısı seni saptırmaya çalışırdı; fakat onlar kendilerinden başka kimseyi saptıramazlar ve sana hiçbir zarar veremezler. Zira Allah sana bu kitabı indirmiş, sana doğru hüküm vermeyi ve bilmediklerini öğretmiştir. Çünkü Allah`ın sana olan lutfu gerçekten büyüktür.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Eğer Allah Teâlâ’nın fazl ve rahmeti senin üzerine olmasaydı elbette onlardan bir tâife seni şaşırtmaya kasdedecekti. Halbuki, onlar kendi nefislerinden başkasını şaşırtmazlar ve sana hiçbir şeyden zarar veremezler. Ve Allah Teâlâ sana kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilir olmadığın şeyleri öğretti. Ve Allah Teâlâ’nın fazlı senin üzerine pek büyük olmuştur.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Eğer Allah’ın lütfu ve rahmeti üzerinde olmasaydı, onlardan bir gürûh seni saptırmaya yeltenmişti. Halbuki onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar, sana da bir zarar veremezler. Allah sana Kitab’ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir. Allah’ın senin üzerindeki lütuf ve nimeti çok büyüktür.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    (Ey Muhammed!) Eğer Allah’ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir grup seni saptırmaya çalışırdı. Halbuki onlar, ancak kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana kitabı (Kur’an’ı) ve Hikmet’i (insanlara faydalı olan çözüm önerilerini) indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın sana lütfu çok büyüktür.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Eğer Allah’ın sana yönelik lütfu ve esirgemesi olmasaydı, onların bir takımı seni yanıltmaya yeltenmişlerdi. Oysa onlar sadece kendilerini yanıltırlar, sana hiçbir zarar dokunduramazlar. Çünkü Allah, kitabı ve hikmeti indirerek sana, daha önce bilmediğin gerçekleri öğretmiştir. Hiç şüphesiz Allah’ın sana yönelik lütfu son derece büyüktür.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Eğer senin üzerinde Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir zümre seni bile, hükümde şaşırtmaya yeltenmişlerdi. Fakat onlar yalnız kendi kendilerini şaşırtırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Nasıl zarar verebilirler ki Allah sana kitap ve hikmeti indirmekte ve sana bilmediklerini öğretmektedir. Gerçekten Allah’ın senin üzerindeki lütfu pek büyüktür.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Allâh’ın sana lutfu ve acıması olmasaydı, onlardan bir grup, seni saptırmağa yeltenmişti. Onlar sadece kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allâh, sana Kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediğin şeyleri öğretti. Allâh’ın sana lutfu, cidden büyüktür.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Eğer Allah’ın lütfu ve rahmeti senin üzerinde olmasaydı, onlardan bir grup seni saptırmaya çalışmıştı. Onlar, kendilerinden başkasını saptıramazlar ve sana hiç bir şeyle zarar veremezler. Allah sana kitabı ve hikmeti indirmiş, önceden bilmediklerini öğretmiştir. Allah’ın senin üzerindeki lütuf ve ihsanı çok büyüktür.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Eğer Allah’ın fazlı ve rahmeti senin üzerinde olmasaydı, onlardan bir grup, seni de saptırmak için tasarı kurmuştu. Oysa onlar, ancak kendi nefislerini saptırırlar ve sana hiç bir şeyle zarar veremezler. Allah, sana Kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediklerini öğretti. Allah’ın üzerindeki fazlı çok büyüktür.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Eğer Allah’ın senin üzerindeki lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir grup seni şaşırtmaya mutlaka yeltenecekti. Ama onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar. Ve sana hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah sana Kitap’ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    But for the Grace of Allah to thee and his Mercy, a party of them would certainly have plotted to lead thee astray. But (in fact) they will only Lead their own souls astray, and to thee they can do no harm in the least. For Allah hath sent down to thee the Book and wisdom and taught thee what thou Knewest not (before): And great is the Grace of Allah unto thee.