1. Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten/döllenmiş yumurtadan/hücreden yaratan ve eşini de ondan (aynı döllenmiş yumurtadan/hücreden) yaratan, ikisinden de (yeryüzünün her tarafına yayarak aile oluşturan); çok sayıda erkek ve kadın yaratarak yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının! Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz, Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah üzerinizde bir gözetleyicidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helali haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Eğer yetim kızların, (size emânet edilen malları üzerindeki) haklarını, gözetemeyeceğinizden endişe ederseniz, (yetim kızlarla değil), size helâl olup hoşunuza giden (başka) kadınlarla; iki, üç veya dört evlilik yapabilirsiniz. Eğer adaletli davranamayacağınızdan korkarsanız; o takdirde bir tanesini nikâhınız altına alın veya size sığınmış yabancı kadınlardan birini nikâhlayın. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Kadınlara mehirlerini (evlilik hediyelerini), gönül hoşluğuyla verin. Eğer kendi istekleriyle o mehrin bir kısmını, size bağışlarlarsa, onu da güzelce harcayabilirsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Allah’ın sizin için geçim kaynağı yaptığı mallarınızı, aklı ermezlere (savurgan/sefihlere) vermeyin. O mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Yetimleri deneyin. Evlenme çağına (büluğa) erdiklerinde, eğer reşit olduklarını/aklen olgunlaştıklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler (ve mallarını geri alacaklar) diye, israf (aşırılık) ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin. (Velilerden) kim zengin ise, (yetim malından yemeğe) tenezzül etmesin. Kim de fakir ise, örfe uygun bir biçimde (hizmetinin karşılığı kadar) yesin. Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Ana, baba ve akrabaların (miras olarak) bıraktıklarından, erkeklere bir pay vardır. Ana, baba ve akrabaların bıraktıklarından, kadınlara da bir pay vardır. Allah bırakılanın azından da çoğundan da bunları farz kılınmış birer hisse olarak belirlemiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Miras taksiminde (kendilerine pay düşmeyen) akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulunurlarsa onlara da maldan bir şeyler verin ve onlara (gönüllerini alacak) güzel sözler söyleyin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Kendileri geriye zayıf çocuklar bıraktıkları takdirde, onlar hakkında endişeye kapılanlar, (yetimler hakkında da) ürperip korksunlar. Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar ve doğru söz söylesinler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe (cehenneme) gireceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Allah size çocuklarınız(ın alacağı miras) hakkında, erkeğe iki dişinin payı kadarını tavsiye eder. (Çocuklar sadece) ikiden fazla kız iseler, (ölenin geriye) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kız bir ise (mirasın) yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa geriye bıraktığı maldan, ana babasından her birinin altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da (yalnız) ana babası ona varis oluyorsa, anasına üçte bir düşer. EĞER kardeşleri varsa, anasının hissesi altıda birdir. (Bu paylaştırma, ölenin) yapacağı vasiyetten ya da borcundan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan, hangisinin size daha faydalı olduğunu bilemezsiniz. Bunlar, Allah tarafından farz kılınmıştır. Şüphesiz Allah; bilen ve doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Eğer çocukları yoksa, hanımlarınızın geriye bıraktıklarının yarısı sizindir. Eğer çocukları varsa, bıraktıklarının dörtte biri sizindir. (Bu paylaştırma, ölen hanımlarınızın) yaptıkları vasiyetlerin yerine getirilmesi yahut borçlarının ödenmesinden sonradır. Eğer sizin çocuğunuz yoksa bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Eğer çocuğunuz varsa bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. (Yine bu paylaştırma) yaptığınız vasiyetin yerine getirilmesinden yahut borçlarınızın ödenmesinden sonradır. EĞER kendisine varis olunan bir erkek veya bir kadının evladı ve babası olmaz ve bir erkek veya bir kız kardeşi bulunursa ona altıda bir düşer. Eğer (kardeşler) birden fazla olurlarsa üçte birde ortaktırlar. (Bu paylaştırma varislere) zarar vermeksizin, yapılan vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borcun ödenmesinden sonra yapılır. (Bütün bunlar) Allah’ın emridir. Allah hakkıyla bilendir halimdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Işte bu Allah’ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu içinden ırmaklar akan, içinde sonsuz kalacakları cennetlere koyar. İşte bu büyük başarıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Kim de Allah’a ve Peygamberine isyan eder ve O’nun koyduğu sınırları aşarsa, Allah onu ebedi kalacağı cehennem ateşine atar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Kadinlarinizdan fuhuş yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye veya Allah onlar hakkında bir yol açıncaya kadar kendilerini evlerde (ev hapsinde) tutun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Sizlerden fuhuş yapanların, her ikisini de azarlayıp dışlayın/kınayın. Eğer onlar, tövbe edip ıslah olurlarsa/durumlarını düzeltirlerse, onları azarlayıp kınamaktan/dışlamaktan vazgeçin. Çünkü Allah tövbeleri çok kabul edendir, çok merhamet edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Allah katında tövbe; ancak bilmeyerek günah işleyip, sonra tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbelerini kabul buyurur. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Yoksa tövbe kötülükleri yapıp yapıp da, kendisine ölüm gelip çatınca; "İşte ben şimdi tövbe ettim" diyen kimseler ile, kâfir olarak ölenlerinki değildir. Bunlar için ahirette çok acıklı bir azap hazırlamışızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Ey iman EDENLER! Kadınlara zorla mirasçı olmanız size helal değildir. (Ayrıca boşanmayı gerektiren) açık bir hayasızlık yapmış olmaları dışında, kendilerine verdiklerinizin bir kısmını onlardan geri almak için onları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da, Allah (sizin için) onda pek çok hayır yaratmış olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Eğer bir eşin yerine başka bir eş almak isterseniz, öbürüne yüklerle mal vermiş olsanız dahi, ondan hiçbir şeyi geri almayın. İftira ederek ve açık günaha girerek mi verdiğinizi geri alacaksınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Hem siz eşlerinizle birleşmiş ve onlar da sizden sağlam bir söz almış iken, onu nasıl (geri) alırsınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Geçmişte olanlar hariç, artık babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin. Çünkü bu bir hayasızlık, öfke ve nefret gerektiren bir iştir. Bu, ne kötü bir yoldur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Size şunlarla evlenmek haram kılındı: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren sütanneleriniz, süt kız kardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz hanımlarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız, eğer anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur öz oğullarınızın hanımları, iki kız kardeşi (nikah altında) bir araya getirmeniz... Ancak geçenler (önceden yapılan bu tür evlilikler) başka! Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. (savaş esiri olarak kocaları ölmüş veya boşanmış olanlardan) himâyenize verilenler hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla; mallarınızla (evlilik hediyelerini vermeniz şartıyla) istemeniz, size helâl (serbest) kılındı. Onlardan (nikahlanıp) faydalanmanıza karşılık, sabit bir hak olarak kendilerine evlilik hediyelerini verin. Evlilik hediyeleri belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda, size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah; bilen ve doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. Sizden kimin; hür mümin kadınlarla evlenmeye gücü yetmezse, kendilerine sığınan mümin cariye(esir)lerden (nikâhına) alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost tutmamaları şartıyla, himayelerinde olanların izniyle onlarla evlenin, evlilik hediyelerini de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı uygulanır. Bu içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Allah size (hükümlerini) açıklamak, size sizden öncekilerin yollarını göstermek ve tövbelerinizi kabul etmek istiyor. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Allah sizin tövbenizi kabul etmek istiyor. Şehvetlerine uyanlar ise, sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi istiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. Allah sizden (yüklerinizi) hafifletmek istiyor. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Ey iman EDENLER! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka! Kendinizi helâk etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu yaparsa, onu cehennem ateşine atacağız. Bu Allah’a pek kolaydır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Eğer; size yasaklanan(günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Allah’ın kiminizi kiminizden, (kabiliyetçe) farklı kıldığı şeyleri arzu edip durmayın. Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır. Kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah’tan O’nun lütfunu isteyin. Şüphesiz Allah herşeyi hakkıyla bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. (erkek ve kadından) her biri için anababanın ve akrabanın bıraktıklarından (pay alan) varisler kıldık. Yeminlerinizin bağladığı (ahitleştiğiniz) kimselere de kendi hisselerini verin. Şüphesiz Allah herşeye şahittir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. Erkekler eşlerini koruyup kollasınlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden (kabiliyetçe) farklı kılmıştır. Erkekler kendi mallarından harcasınlar. İyi eşler (Allah’a) itaatkâr olanlardır. Allah’ın onları korunaklı yaratması gibi, onlar da gaybı/gizliyi/iffetlerini korusunlar. Serkeşliğe/çirkefliğe/fuhşa eğilim sözkonusu olursa; eşlerinizi yataklarında yalnız bırakın ve (işin akibetinden korkutarak) suç ortaklarınca şiddete maruz kalabileceklerini hatırlatın! Eğer serkeşlik yapmaktan vazgeçerlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Eğer karıkocanın arasının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf düzeltmek isterlerse, Allah da onların uzlaşmasına izin verir. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Allah’a kul olun ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Bunlar (kibirlenen ve övünenler) cimrilik eden, insanlara da cimriliği emreden ve Allah’ın lütfundan kendilerine verdiği nimeti gizleyen kimselerdir. Biz de o nankörlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Bunlar mallarını insanlara gösteriş için harcayan, Allah’a ve ahiret gününe de inanmayan kimselerdir. Şeytan kimin arkadaşı olursa o ne kötü arkadaştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. Bunlar Allah’a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah’ın yarattığı rızıktan (gösterişsiz olarak) harcasalardı, kendilerine ne zarar gelirdi? Allah onları en iyi bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Şüphesiz Allah (hiç kimseye) zerre kadar zulmetmez. (Yapılan) çok küçük bir iyilik de olsa, onun sevabını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir ödül verir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir şahit yaptığımız zaman, bakalım onların hali nice olacak!.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. O kıyamet günü, Allah’ı inkâr edip Peygamber’e isyan edenler, yer yarılıp içine girmiş olmayı isterler ve Allah’tan hiçbir söz gizleyemezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Ey iman EDENLER! Sarhoş olduğunuzda ne söylediğinizi bildikten sonra; bir de, yolcu olmanız durumu müstesna cünüp olduğunuzda yıkandıktan sonra namazı kılın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle birlikte olup, su da bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah; çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Kendilerine kitap’tan bir nasip verilmiş olanları görmüyor musun? Onlar sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de yoldan sapmanızı istiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Allah size düşmanlık yapanları çok daha iyi bilir. Allah dost olarak yeter. Allah yardımcı olarak da yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. (kur’an nazil olurken) Yahudiyim diyenlerden öyleleri var ki; (kelimeleri yerlerinden kaydırıp) tahrif ederek, onları anlamlarından uzaklaştırırlar. Dillerini eğip bükerek ve fanatiklik yaparak; "İşittik, karşı geldik", "İşit, işitmez olası!" "Ra’ina" derler. Halbuki onlar; "İşittik ve itaat ettik; dinle ve bize bak" deselerdi, bu kendileri için daha hayırlı olurdu. Fakat Allah; gerçeği anlayıp gizlemeleri yüzünden, kendilerini lânetlemiştir (azarlamıştır). Gerçekleri gizlemeleri yüzünden birçokları iman etmiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Ey kendilerine kitap verilenler! Birtakım yüzleri silip de tersine çevirmeden yahut cumartesi halkını lânetlediğimiz gibi, onları da lânetlemeden; yanınızda bulunan kitabı tasdik edici olarak indirdiğimize, (bu Kitaba) iman edin. Allah’ın emri mutlaka yerine gelecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Şüphesiz Allah, kendisine ortak/şirk koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan(günah)ları ise, dilediği (bağışlanmayı hak eden) kimseler için bağışlar. Allah’a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Hayır Allah dilediğini (suçsuz kimseyi) temize çıkarır ve kendilerine zerre kadar zulmedilmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Bak, Allah’a karşı nasıl yalan uyduruyorlar. Apaçık bir günah olarak bu yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Kendilerine kitap’tan bir nasip verilmiş olanları görmüyor musun? Onlar "cibt"e (batıl olan herşeye) ve "tağut"a (din adamlarına) inanıyorlar. İnkâr edenler için de; "Bunlar iman edenlerden daha doğru yoldadır" diyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Onlar Allah’ın lânet ettiği (azarladığı) kimselerdir. Allah kime lânet ederse artık ona asla bir yardımcı bulamazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. Yoksa onların hükümranlıkta bir payı mı var? Öyle olsa insanlara bir çekirdek bile vermezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Yoksa,Allah’ın lütfundan verdiği kimseleri mi kıskanıyorlar? Şüphesiz Biz, İbrahim ailesine de Kitap ve Hikmet vermişizdir. Onlara büyük bir hükümranlık da vermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Böylece onlardan kimi ona iman etti, kimi de sırt çevirdi. (O iman etmeyenlere) çılgın ateş olarak cehennem yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Şüphesiz ayetlerimizi inkâr edenleri Biz ateşe atacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz. Şüphesiz Allah; mutlak güç sahibidir, doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Iman edip faydalı bir işi en iyi şekilde yapanları ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Allah size, görevleri mutlaka ehline (uzmanına) vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah; hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin ve sizden olan Ulu’lEmr’e (ortak işlerinizi yapan yöneticiye, kamu hizmetlerini yürüten kişiye) de, yaptığı işlerde destek verin! Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız; onu (anlaşmazlığa düştüğünüz hususu) Allah (ayetlerinde çözüm arayın) ve(ya) Rasûlüne (hakeme/hakime) arz edin/götürün. Bu daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. (Ey Muhammed!) Sana indirilen Kur’an’a ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tağut’u (din adamlarını) tanımamaları gerektiği halde, onun (din adamlarının) önünde, muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. Münafıklara; "Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) ve Peygambere gelin" dendiği zaman, onların senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiği, sonra da; "Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik" diye Allah’a yemin ederek sana geldikleri zaman halleri nasıl olur? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. Onlar Allah’ın kalplerindekini bildiği kimselerdir. Öyleyse onlara aldırma. Onlara öğüt ver ve onlara kendileri hakkında etkili ve güzel söz söyle. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. Biz her peygamberi sırf, Allah’ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de; Allah’tan günahlarının bağışlanmasını dileseler ve Peygamber de onlara bağışlama dileseydi, elbette Allah’ı tövbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. Hayır! rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe, iman etmiş olmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. Eğer biz onlara; "Hayatlarınızı feda edin veya yurtlarınızdan çıkın" diye yazıp bildirmiş olsaydık, içlerinden birçoğu bunu yapmazlardı. Eğer kendilerine verilen öğütleri tutsalardı, elbette haklarında hem daha hayırlı, hem de (imanlarını) daha çok pekiştirici olurdu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. O zaman kendilerine, elbette katımızdan büyük bir ödül verirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. Onları elbette doğru yola iletirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla (dünyada iken doğrulayan/tasdik edenlerle), şehitlerle (dünyada iken şahitlik ederek ölenlerle) ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. İşte bu Allah’tan bir lütuftur. Şüphesiz ki Alîm olarak Allah yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Ey iman EDENLER! (Size savaş açan düşmana karşı) tedbirinizi alıp, küçük birlikler halinde, yahut topluca savaşa gidin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. Şüphesiz aranızda öyle kimseler var ki, (onların her biri savaşa gitme konusunda) hakikaten pek ağır davranır. Eğer başınıza bir musibet gelirse; "Allah bana lütfetti de onlarla beraber bulunmadım" der. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Eğer Allah’tan size bir lütuf (zafer) erişse, bu sefer de; sizinle kendisi arasında hiç tanışıklık yokmuş gibi şöyle der: "Ne olurdu ben de onlarla beraber olsaydım da, büyük bir başarıya (ganimete) ulaşsaydım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. O halde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah’ın izin verdiği durumlarda (saldırganlarla) savaşsınlar. Kim Allah’ın izin verdiği durumlarda, (saldırganlara karşı) savaşır da öldürülür veya galip gelirse, Biz ona büyük bir ödül vereceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Size ne oluyor da Allah izin verdiği halde ve; "Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver" diye yalvarıp duran; ‘zayıf ve zavallı erkekler’, ‘kadınlar ve çocuklar için’ savaşa çıkmıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. Iman edenler, Allah’ın izin verdiği durumlarda (saldırganlara karşı) savaşırlar. Kâfirler (gerçekleri bildiği halde gizleyenler) de tağut (din adamları) uğrunda savaşırlar. O halde, siz şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphesiz şeytanın hilesi/tuzağı/plânı çok zayıftır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Daha önce kendilerine; "(Savaşmaktan) ellerinizi çekin, namazı kılın, zekatı verin" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş izni yazılınca, hemen içlerinden bir kısmı; insanlardan Allah’tan korkar gibi hatta daha çok korkarlar ve: "Ey Rabbimiz! Niçin bize savaş iznini yazdın (elçi ile tebliğ ettin?) Bizi yakın bir zamana kadar erteleseydin ya!" derler. De ki: "Dünya geçimliği azdır. Ahiret, Allah’a karşı gelmekten sakınan kimse için daha hayırlıdır. Size zerre kadar haksızlık edilmez." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Nerede olursanız olun; sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile, ölüm size ulaşacaktır. ONLARA bir iyilik gelirse; "Bu Allah’tandır" derler. Onlara bir kötülük gelirse; "Bu senin yüzündendir" derler. (Ey Muhammed!) De ki: "Bütün hareketler/eylemler; insanların niyet etmesinden sonra, Allah’ın iznine bağlıdır." Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamak istemiyorlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Kim peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse (bilsin ki), Biz seni onlara bekçi göndermedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Sana "baş üstüne" derler. Fakat senin yanından çıktıklarında içlerinden birtakımı, geceleyin; (senin gündüz) söylediklerinin aksini kurarlar/plânlarlar. Allah onların geceleyin plânladıklarını/kurduklarını (bilip ve Melekler ile de tespit edip) yazdırmaktadır. Sen onlara aldırma. Allah’a yönel. Vekil olarak Allah yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. Hâlâ kur’an’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Kendilerine güvenlik veya korku ile ilgili bir haber geldiğinde onu yayarlar. Halbuki onu peygambere veya içlerinden işin (güvenlik) uzmanı kimselere götürselerdi; bu kimseler, işin iç yüzünü araştırıp ondan hüküm çıkarabilirlerdi. Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, bir kısmınız hariç şeytana uyardınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. (Ey Muhammed!) Artık saldırganlara karşı savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun! Müminleri de (saldırganlara karşı) savaşa teşvik et. Umulur ki Allah saldırgan kâfirlerin gücünü kırar. Allah’ın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. Kim güzel bir (işte) aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir (işte) aracılık ederse, ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah’ın herşeye gücü yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. Size bir selam verildiği zaman ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. Şüphesiz Allah herşeyin hesabını gereği gibi yapandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Andolsun, sizi kıyamet gününde mutlaka bir araya toplayacaktır. Bunda asla şüphe yoktur. Kimdir sözü Allah’ınkinden daha doğru olan? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. Size ne oluyor da, münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Allah onları yaptıkları işlerden dolayı baş aşağı ederek, eski konumlarına döndürmüştür. Allah’ın, kendi sapıklığında bıraktığı bir kimseyi, zorla yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi (yanlış hayat tarzını seçenleri) sapıklığında bırakırsa, sen onun için çıkış yolu bulamazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple onlar, Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer düşmanlığa yönelirlerse onları yakalayın ve savaş hali içinde etkisiz hâle getirin. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. Ancak sizinle aralarında anlaşma olan bir topluma sığınmış bulunanlar, yahut ne sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmayı içlerine sindiremeyip (tarafsız olarak) size gelenler başka! Eğer Allah dileseydi, onları size musallat kılardı da sizinle savaşırlardı. Eğer onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmayıp size barış teklif ederlerse; Allah onlara saldırmak için size bir yol (yetki) vermemiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. Diğer birtakım kimselerin de hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak istediklerini söyleyenleri göreceksin. Bunlar küfre (entrikaya) davet edildiklerinde ona hemen dalıyorlar. Eğer bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini savaştan çekmezlerse onları yakalayın ve onları savaş içinde nerede bulursanız etkisiz hale getirin. İşte bunlara karşı size apaçık bir yetki verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. Bir mümin bir mümini (kasten) öldüremez! Ancak istemeden/yanlışlıkla olması başka! Kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, mümin bir köleyi/esiri azat etmesi ve bağışlamadıkları sürece, ailesine diyet/bir bedel ödemesi gerekir. (Öldürülen kişi) bir mümin ve sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensup ise, mümin bir köle/esir azat etmek gerekir. Yok eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet/bedel ve mümin bir esir/köle azat etmek gerekir. Bunlara imkan bulamayanın, Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay art arda (kesintisiz) oruç tutması gerekir. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. Kim bir mümini kasten öldürürse, onun cezası içinde ölümsüz sürekli kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. Ey iman EDENLER! Allah; saldırganları/teröristleri etkisiz kılmanız için, savaşa izin verdiğinde; sefere çıkmadan önce gerekli araştırmayı yapın. Size selâm veren (barış öneren) kimseye, dünya hayatının geçici menfaatine (ganimete) göz dikerek; "Sen mümin değilsin" demeyin. Allah katında pek çok ganimetler vardır. Daha önce siz de öyle idiniz de Allah size lütufta bulundu. Onun için iyice araştırın. Çünkü Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. Müminlerden özür sahibi olmaksızın oturanlar ve Allah’ın izin verdiği şekilde; mallarıyla, canlarıyla cihat edenler eşit olamazlar. Allah ikisine de cenneti vadetmekle beraber, mallarıyla ve canlarıyla mücadele edenleri, oturanların derece itibariyle üzerine geçirmiştir. Allah mücahitlere, oturanların üstünde büyük bir ödül ihsan etmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. Tarafından derece derece rütbeler, bir mağfiret ve rahmet vermiştir... Öyle ya, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. Kendilerine zulmediyorlar iken, meleklerin canlarını aldığı kimseler var ya, melekler onlara şöyle derler: "Ne durumdaydınız (niçin hicret etmediniz?)" Onlar da: "Biz yeryüzünde zayıf ve güçsüz kimselerdik" derler. Melekler: "Allah’ın arzı (yeryüzü) geniş değil miydi, oraya (başka bir yere) hicret etseydiniz ya!" derler. İşte bunların gidecekleri yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. Ancak, gerçekten zayıf ve güçsüz olan, çaresiz kalan ve hicret etmeye yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar başkadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. Umulur ki, Allah bu kimseleri affeder. Çünkü Allah; çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. Kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde gidecek çok yer de bulur, genişlik de... Kim Allah’a ve Peygamberine hicret etmek amacıyla, evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse, şüphesiz onun ödülü Allah’a düşer. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size saldırmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızdan ötürü size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler size apaçık düşmandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. (Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (müminlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın zaman, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar (bir rekat kılıp) secdeye vardıklarında hemen, arkanıza geçsinler (cephedeki eski konumlarını alsınlar). Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber (ikinci rekat’ı) kılsınlar ve onlar da silahlarını yanlarına alarak, ihtiyatlı bulunsunlar/tedbirlerini alsınlar. İnkâr edenler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan/mühimmatınızdan gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz ya da hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir beis/zorluk yoktur. Bununla birlikte yine de ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah inkârcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Namazı kıldınız mı; gerek ayakta, gerek otururken ve gerekse yan yatarak hep Allah’ı anın/hatırlayın! Güvene kavuştunuz mu, namazı gereği gibi/tam olarak kılın. Çünkü namaz, müminlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. Düşman topluluğunu izlemekte gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı duyuyorsanız, kuşkusuz onlar da sizin acı duyduğunuz gibi acı duyuyorlar. Üstelik siz Allah’tan, onların ümit edemeyecekleri şeyleri umuyorsunuz. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. (Ey Muhammed!) Biz sana Kitab’ı (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ki, insanlar arasında, Allah’ın sana öğrettikleri ile hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. Kendilerine hainlik edenleri savunma! Zira Allah hiçbir haini, hiçbir günahkarı sevmez! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. Bunlar, insanlardan gizlenmeye çalışırlar da Allah’tan gizlenmezler. Halbuki Allah geceleyin, razı olmayacağı sözleri kurarlarken (komplolar üretirken) onlardan haberdardır. Allah onların yaptıklarını (ilmiyle) kuşatmıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. Işte siz öyle kimselersiniz, dünya hayatında onları savundunuz. Ya kıyamet günü onları Allah’a karşı kim savunacak, yahut kim onlara vekil olacak? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. Kim bir kötülük yapar, yahut kendine zulmeder, sonra da Allah’tan bağışlama dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. Kim bir günah kazanırsa, onu ancak kendi aleyhine kazanmış olur. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. Kim bir hata yapar veya bir suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 113. (Ey Muhammed!) Eğer Allah’ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir grup seni saptırmaya çalışırdı. Halbuki onlar, ancak kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana kitabı (Kur’an’ı) ve Hikmet’i (insanlara faydalı olan çözüm önerilerini) indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın sana lütfu çok büyüktür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 114. Bir sadaka vermeyi,yahut iyilik yapmayı, yahut da insanların arasını düzeltmeyi emredenleri hariç, onların aralarındaki gizli konuşmaların çoğunda hiçbir hayır yoktur. Kim bunları sırf Allah’ın rızasını kazanmak için yaparsa, Biz ona büyük bir ödül vereceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 115. Kim kendisine hidayet (doğru yol), besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme atarız. Orası ne kötü bir varış yeridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 116. Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için (hak ettikleri ölçüde) bağışlar. Allah’a ortak koşan; kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 117. Onlar Allah’ı bırakıp ancak put(dikili taş)lara tapıyorlar. Halbuki (aslında) azgın bir şeytana tapmaktadırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 118. Allah o şeytana lânet etti ve o da; "Andolsun ki, senin kullarından elbette belirli bir pay alacağım" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 119. "onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de (putlara adak için) hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine onlara emredeceğim de (zihinlerine vesvese, çeşitli fikirler fısıldayacağım da) Allah’ın yarattığını/yaratışını değiştirecekler." Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı dost/veli edinirse, şüphesiz o apaçık bir hüsrana düşmüştür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 120. Şeytan onlara (birçok) vaatte bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaatte bulunuyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 121. Işte onların barınağı cehennemdir. Ondan bir kaçış yolu bulamazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 122. Iman edip, faydalı bir işi en iyi şekilde (dürüstçe) yapanları da sonsuz olarak kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah gerçek bir vaatte bulunmuştur. Kimdir sözü Allah’ınkinden daha doğru olan? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 123. Iş, ne sizin kuruntunuza, ne de kitap ehlinin kuruntusuna göredir. Kim kötü bir iş yaparsa, onunla cezalandırılır. O, kendisine Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 124. Mümin olarak erkek veya kadın her kim iyi işler yaparsa işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 125. Kimin dini; iyilik yaparak kendini Allah’a teslim eden ve hakka yönelen, İbrahim’in dinine tabi olan kimsenin dininden daha güzeldir? Allah İbrahim’i dost edindi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 126. Göklerdeki herşey, yerdeki herşey Allah’ındır. Allah herşeyi kuşatıcıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 127. Kadinlar hakkında senden fetva istiyorlar. De ki: "Onlar hakkında size fetvayı Allah veriyor." Kitapta, kendilerine (verilmesi) farz kılınan(miras)ı vermediğiniz ve evlenmek istediğiniz yetim kızlara ve yetimlere adil davranmanıza dair, size okunmakta olan ayetler de bunu açıklıyor. Ne hayır yaparsanız, şüphesiz Allah onu bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 128. Eğer bir kadın, kocasının kendisine kötü davranmasından, yahut yüz çevirmesinden endişe ederse, uzlaşarak aralarını düzeltmelerinde ikisine de bir günah yoktur. Uzlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler (özgür varlıklar olarak) kıskançlığa ve tutkulara meyyal (eğilimli, istekli) yaratılmıştır. Eğer iyilik eder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 129. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kadınlar arasında dengeyi kurmanız zordur. Öyle ise (birine) büsbütün gönül verip ötekini, askıda kalmış (kocası hem var, hem yok) kadın gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 130. Eğer ayrılırlarsa, Allah’ın bol rızık yaratmasından ve nimetlerinden; çalışıp, üretip, istifade etsinler. Allah lütfu geniş olandır. O, doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 131. Göklerdeki herşey, yerdeki herşey Allah’ındır. Sizden önce kendilerine kitap verilenlere de size de; "Allah’a karşı gelmekten sakının" diye vasiyet ettik/emrettik. Eğer inkâr ederseniz, (bilin ki) göklerdeki herşey, yerdeki herşey Allah’ındır. Allah zengindir, övülmeye lâyıktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 132. Göklerdeki herşey, yerdeki herşey Allah’ındır. Vekil olarak Allah yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 133. Ey insanlar! Allah dilerse sizi yok eder ve başkalarını getirir. Allah buna hakkıyla gücü yetendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 134. Kim dünya sevabı (nimeti) istiyorsa (bilsin ki), dünya sevabı da ahiret sevabı da Allah katındadır. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 135. Ey iman EDENLER! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak, adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki); şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 136. Ey İman edenler! Allah’a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve daha önce indirilmiş kitaplara iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve hesap gününü kabul etmeyip inkâr ederse, gerçekten çok uzak bir sapıklığa düşmüştür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 137. Iman edip sonra inkâr eden, sonra inanıp tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenler var ya; Allah onları bağışlayacak da değildir, doğru yola iletecek de değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 138. Münafıklara, kendileri için çok acıklı bir azap olduğunu müjdele. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 139. Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Halbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 140. Oysa Allah size Kitap’ta (Kur’an’da): "Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe onlarla oturmayın, aksi halde siz de onlar gibi olursunuz" diye hüküm indirmiştir. Şüphesiz Allah; münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 141. Onlar sizi gözetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa; "Biz sizinle beraber değil miydik" derler. Şayet kâfirlerin (zaferden) bir payı olursa; "Size üstünlük sağlayıp sizi müminlerden korumadık mı" derler. Allah kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 142. Münafiklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman üşene üşene kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 143. Onlar küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar. Ne bunlara (müminlere) ne de şunlara (kâfirlere verdikleri sözlere) bağlı kalırlar. Allah kimi (yanlış hayat tarzını seçenleri) sapıklığında bırakırsa, ona asla bir çıkar yol bulamazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 144. Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinize, Allah’a apaçık bir delil vermek mi istiyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 145. Şüphesiz ki münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara hiçbir yardımcı da bulamazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 146. Ancak tövbe edenler, durumlarını düzeltenler, Allah’ın kitabına sarılanlar ve dinlerini Allah’a has kılanlar müstesnadır. Bunlar müminlerle beraberdirler. Allah müminlere büyük bir ödül verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 147. Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah size niye azap etsin ki? Allah şükrün karşılığını verendir, hakkıyla bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 148. Allah zulme uğrayanın dile getirmesi dışında, çirkin sözün açıklanmasını sevmez. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 149. Bir hayrı açıklar veya gizlerseniz, yahut bir kötülüğü affederseniz (bilin ki), Allah da çok affedicidir, herşeye hakkıyla gücü yetendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 150. O kimseler Kİ; ne Allah’ı tanırlar, ne peygamberlerini ancak Allah’ı tanımak, fakat peygamberlerini tanımayıp ayırmak isterler: "Peygamberlerin bazısına inanırız, bazısını tanımayız!" derler ve küfür ile iman arasında bir yol tutmak isterler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 151. Işte bunlar kâfirdirler! Biz de kâfirler için aşağılayıcı azap hazırlamışızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 152. Allah’a ve peygamberlerine iman edenler ve onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlara gelince, işte onlara Allah ödüllerini verecektir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 153. Kitap ehli (kendilerine kitap verilenler), senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyorlar. Musa’dan bundan daha büyüğünü istemişler ve "Allah’ı bize açıkça göster" demişlerdi. Böylece zulümleri sebebiyle onları yıldırım çarptı. Sonra kendilerine apaçık deliller gelmesinin ardından (tuttular) buzağıyı tanrı/ilah edindiler. Biz (bunlardan) bunu da affettik ve Musa’ya apaçık bir güç ve yetki verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 154. Verdikleri sağlam söz(ü yerine getirmemeleri) sebebiyle, Tur’u üzerlerine kaldırdık ve onlara; "Tevazu ile kapıdan girin" dedik. Yine onlara; "Cumartesi (yasakları) konusunda haddi aşmayın" dedik ve onlardan sağlam bir söz aldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 155. Verdikleri sağlam sözü bozmalarından, Allah’ın ayetlerini inkâr etmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerinden ve "Kalplerimiz muhafazalıdır" demelerinden dolayı (başlarına türlü belâlar musallat ettik. Onların kalpleri muhafazalı değildir), tam aksine inkârları sebebiyle; bunların kalpleri üzerinde (inkârlarından dolayı) yeni bir huy/yeni bir yapı oluşmaktadır. Artık onlar inanmıyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 156. Yine küfürleri ve Meryem’e karşı büyük bir iftira atmaları Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 157. Ve "Biz Allah’ın Rasûlü, Meryem’in oğlu Mesih’i öldürdük" demeleri sebebiyle lânetlendiler (Allah’ın rahmetinden kovuldular). Oysa onu ne öldürdüler, ne de astılar, sadece (İsa’ya) benzettikleri birini öldürdüler. Onda ihtilaf edenler, bundan dolayı kuşku içindedirler, ona dair bir ilimleri yoktur, ancak zanlarının peşinden giderler. Halbuki onu kesin olarak (onlar) öldürmediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 158. Fakat Allah onu (öldürerek) kendi katına yükseltmiştir. Allah üstün ve güçlüdür, doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 159. (isa diye birini çarmıha gerdikleri zaman), Kitap Ehli Museviler’den hiç kimse yoktu ki; onu (öldürülenin İsa olmadığını) bilip/tanıyıp inanmış olmasın. Kıyamet günü o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 160. O zamanda yaşamış Yahudiyim diyenlerin zalimlikleri ve çoğu kimseleri Allah yolundan çevirmeleri sebebiyle önceleri kendilerine helal kılınmış birçok temiz ve hoş nimetleri haram ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 161. Yasaklandığı halde riba almaları ve halkın mallarını haksız yollarla yemeleri sebebiyle de kâfir kalanlarına da gayet acı bir azap hazırladık! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 162. Fakat onlardan, (Museviler’den) ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler. O namazı kılanlar, zekatı verenler, Allah’a ve ahiret gününe inananlar var ya, işte onlara büyük bir ödül vereceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 163. Biz; Nuh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya Eyyub’a, Yunus’a Harun’a ve Süleyman’a da vahyetmiştik. Davud’a da Zebur vermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 164. Daha önce kıssalarını sana anlattığımız peygamberler gönderdik. Anlatmadığımız (nice) peygamberler de gönderdik. Allah Musa ile de doğrudan konuştu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 165. Müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdik ki, peygamberlerden sonra insanların Allah’a karşı bir bahaneleri olmasın! Allah mutlak güç sahibidir, doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 166. Fakat Allah sana indirdiğini kendi ilmiyle indirmiş olduğuna şahitlik eder. Şahit olarak Allah yeter! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 167. Şüphesiz inkâr edenler, insanları Allah yolundan alıkoyanlar derin bir sapıklığa düşmüşlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 168. Şüphesiz inkâr edenler ve zulmedenler (var ya); Allah onları asla bağışlayacak ve doğru yola iletecek değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 169. (Allah onları) ancak, içinde ebedi kalacakları cehennemin yoluna iletir. Bu ise Allah’a çok kolaydır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 170. Ey insanlar! Peygamber size Rabbinizden hakkı (gerçeği) getirdi. O halde, kendi iyiliğiniz için iman edin. Eğer inkâr ederseniz bilin ki; göklerdeki herşey, yerdeki herşey Allah’ındır. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 171. Ey kitap EHLİ! (Zebur, Tevrat, İncil’e uyanlar!) Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı/gerçeği söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih ancak Allah’ın peygamberi, Meryem’e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve yarattığı bir ruhtur. Öyleyse Allah’a ve Peygamberlerine iman edin; "(Allah) üçtür" demeyin. Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah ancak bir tek İlah’tır. O, çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki herşey, yerdeki herşey O’nundur. Vekil olarak Allah yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 172. Mesih de Allah’a yakın melekler de, Allah’a kul olmaktan asla çekinmezler. Kim Allah’a kulluk etmekten çekinir ve büyüklük taslarsa, bilsin ki ‘O’, onların hepsini huzuruna toplayacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 173. Iman edip faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlara gelince; (Allah) onların ödüllerini eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha da fazlasını verecektir. Allah’a kulluk etmekten çekinenlere ve büyüklük taslayanlara gelince; (Allah) onları çok acıklı bir azaba uğratacaktır ve onlar kendilerine Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 174. EY İNSANLAR! Size Rabbinizden kesin bir delil (Hz. Muhammed) geldi ve size apaçık bir nur (Kur’an) indirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 175. Allah’a iman edip, ona (Kur’an’a) sımsıkı sarılanları ise (Allah), kendisinden bir rahmet ve lütfa kavuşturacak ve onları kendisine varan doğru bir yola iletecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 176. Senden fetva istiyorlar. De ki: "Allah size "kelâle"(babasız ve çocuksuz kimse)nin mirası hakkında hükmünü açıklıyor: Çocuğu olmayan bir kişi ölür de kız kardeşi bulunursa[], bıraktığı malın yarısı onundur. Eğer kız kardeşi ölür ve çocuğu da bulunmazsa, erkek kardeş ona varis olur. Eğer kız kardeşleri iki iseler, (erkek kardeşin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kardeşler erkekli kızlı iseler, o zaman (bir) erkeğe, iki kızın hissesi kadar (pay) vardır. Sapmayasınız diye Allah size (hükmünü) açıklıyor. Allah herşeyi bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster