يَغْفِرْ لَكُمْ مِنْ ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْكُمْ إِلَىٰ أَجَلٍ مُسَمًّى ۚ إِنَّ أَجَلَ اللَّهِ إِذَا جَاءَ لَا يُؤَخَّرُ ۖ لَوْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ
Yağfir lekum min zunubikum ve yuahhırkum ila ecelin musemmen inne ecelellahi iza cae la yuahharu lev kuntum ta’lemune.
Kelime
Anlamı
Kökü
يَغْفِرْ
bağışlasın
لَكُمْ
sizin için
مِنْ
bir kısmını
ذُنُوبِكُمْ
günahlarınızdan
وَيُؤَخِّرْكُمْ
ve sizi ertelesin
إِلَىٰ
kadar
أَجَلٍ
bir süreye
مُسَمًّى
belli
إِنَّ
zira
أَجَلَ
süresi
اللَّهِ
Allah’ın
إِذَا
zaman
جَاءَ
geldiği
لَا
يُؤَخَّرُ
ertelenmez
لَوْ
keşke
كُنْتُمْ
olsaydınız
تَعْلَمُونَ
bilenlerden

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Suçlarınızı yarlıgasın ve sizi, muayyen bir vakte dek geciktirsin. Şüphe yok ki Allah’ın takdîr ettiği vakit geldi mi gecikmesine imkân yoktur eğer biliyorsanız.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve size bir ömür vererek ölümünüze kadar size zaman tanısın. Şüphe yok ki Allah’ın size takdir ettiği ölüm vakti geldi mi gecikmesine imkan yoktur. Keşke bu gerçeği bilmiş olsaydınız."

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Ki Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vâdeye kadar tehir etsin (muahaze etmeden yaşatsın) Bilinmeli ki Allah’ın tayin ettiği vâde gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz!"

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    "Ki, hatalarınızdan bazılarını mağfiret etsin ve sizi tayin edilmiş ömrünüzün sonuna kadar yaşatsın. Muhakkak ki Allâh’ın eceli (yaşam süresi sonu) geldiğinde ertelenmez! Eğer bilseydiniz!"

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Ki, (Allah) günâhlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi belirli bir süreye kadar geciktirsin. Şüphesiz Allah’ın süresi geldiğinde geciktirilmez. Keşke bilseydiniz.’

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    "Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi adı konulmuş bir ecele kadar ertelesin. Elbette Allah’ın eceli geldiği zaman, o ertelenmez. Bir bilmiş olsaydınız."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Bu takdirde Allah) günahlarınızdan size bağışlar ve sizi muayyen bir vakte kadar (azab çektirmeksizin ölüm anına dek) geri bırakır. Şüphe yok ki, Allah’ın takdir ettiği ecel (ölüm) gelince geri bırakılmaz; eğer bilseydiniz, (iman eder de azabdan kurtulurdunuz.)

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Ey kavmim! Ben size gönderilen apaçık bir uyarıcıyım. Allah`a kulluk ediniz. Onun emirlerine karşı gelmekten sakınınız ve bana itaat ediniz ki, Allah günahlarınızı affetsin ve size belli bir zamana kadar süre tanısın. Şüphesiz, Allah`ın belirlediği süre dolunca ertelenmez. Keşke bunu bilseydiniz!”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (3-4) «Allah’a kulluk edin; O’ndan sakinin ve bana itaat edin ki Allah gunahlarinizi size bagislasin ve sizi belli bir sureye kadar ertelesin; dogrusu Allah’in belirttigi sure gelince geri birakilamaz; keske bilseniz!»

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (3-4) Allah’a kulluk edin; O’ndan korkup (inkâr ve azgınlıktan) sakının ve bana itaat edin ki; Allah sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belirlenmiş bir vakte kadar da geciktirsin. Şüphesiz ki Allah’ın belirlediği vakit gelince artık o geriye bırakılmaz. Bunu keşke bir bilseniz!.»

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (3-4) “Yalnız Allah`a kulluk edin, O`na karşı gelmekten sakının ve bana uyun ki, günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani ölüm anına kadar azap çektirmeksizin hayatta bıraksın. Çünkü Allah`ın takdir ettiği ecel (ölüm) gelince, asla ertelenmez. Keşke bunu bilseniz (de imam etseniz)!

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (3-4) "Allah’a ibadet edin. O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vakte kadar ertelesin. Şüphesiz, Allah’ın belirlediği vakit gelince ertelenmez. Keşke bilseydiniz."

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (2-4) Nuh şöyle dedi: Ey kavmim! Şüpheniz olmasın ki, ben sizi, «Allah’a kulluk edin; O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki, Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vâdeye kadar tehir etsin (muahaze etmeden yaşatsın)» diyerek apaçık uyaran bir kimseyim. Bilinmeli ki Allah’ın tayin ettiği vâde gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz!

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    "Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Kuşkusuz, ALLAH’ın verdiği süre gelince ertelenmez; bir bilseydiniz."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    «Günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Kuşkusuz Allah’ın takdir ettiği süre gelince ertelenmez. Eğer bilseydiniz..» (inanırdınız).

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Ki Allah günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin; doğrusu Allah’ın belirttiği süre gelince geri bırakılmaz; keşki bilseniz.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    "Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi adı konulmuş bir ecele kadar ertelesin. Elbette Tanrı’nın eceli geldiği zaman, o ertelenmez. Bir bilmiş olsaydınız."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    "Ta ki günahlarınızdan bir kısmını sizin için bağışlasın ve sizi belirlenmiş bir süreye kadar ertelesin. Elbette Allah’ın belirlediği süre geldiği zaman ertelenmez. Keşke bilseydiniz."

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    «Tâki (Allah) sizin günâhlarınızdan bir kısmını yarlığasın, sizi (azâbsız olarak) mukadder bir müddete kadar gecikdirsin. Şübhe yok ki Allahın (ta’yîn etdiği) müddet gelince geri bırakılmaz. Eğer bilseydiniz..».

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (3-4) `Şöyle ki: Allah`a kulluk edin, O`ndan sakının ve bana itâat edin. (Tâ ki Allah,)günahlarınızdan bir kısmını size bağışlasın ve sizi(n ecelinizi) belirli bir vakte kadar ertelesin! Şübhe yok ki Allah`ın (size takdîr ettiği) eceli geldiği zaman, ertelenmez! Eğer biliyor olsaydınız!`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Ta ki, günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar geciktirsin. Muhakkak ki Allah’ın süresi gelince geri bırakılmaz. Keşki bilseydiniz.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    "(Bana itaat ederseniz) Allah kötülüklerinizi size bağışlar ve size belli bir zamana kadar mühlet verir. Şunu iyi bilin ki, Allah’ın belirlediği vakit geldiğinde, asla tehir edilmez" demişti.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    (Allah da) sizin günahlarınızı mağfiret etsin (günahlarınızı sevaba çevirsin) ve sizi belirlenmiş bir zamana kadar tehir etsin (ömür versin)! Muhakkak ki Allah’ın eceli (onun belirlediği an) gelince tehir edilmez. Keşke siz bilmiş olsaydınız.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    "Böylece bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi adı konulmuş bir ecele kadar ertelesin. Elbette Allah’ın eceli geldiği zaman, o ertelenmez. Keşke bilmiş olsaydınız!

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    ki Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve (yalnız O’na) malum olan bir zamana kadar size mühlet tanısın; ama bilin ki Allah’ın belirlediği vade gelip çattığında hiçbir şekilde ertelenemez. Keşke bunu bilseydiniz!"

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    geçmiş günahlarınızı bağışlasın ve adı konulmuş bir vakte kadar size süre tanısın; ama unutmayın ki, Allah`ın belirlediği süre gelip çattığında asla ertelenemez: keşke bunu kavrasaydınız.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    «Sizin için günahlarınızı bağışlasın ve sizi mukadder müddete kadar tehir etsin. Muhakkak ki, Allah’ın takdir ettiği vakit gelince sonraya bırakılamaz, eğer bilir kimseler oldu iseniz.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    "Ki, Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar geciktirsin (cezalandırmadan yaşatsın). Bilinmeli ki, Allah’ın belirttiği süre gelince artık o ertelenmez. Keşke bilseniz!"

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Günahlarınızı bağışlasın ve sizi, bir süreye kadar ertelesin. Allah’ın emri geldiği zaman, kesinlikle ertelenmez, ne olurdu bilmiş olsaydınız!"

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Ki Allah günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin; doğrusu Allah’ın belirttiği süre gelince geri bırakılmaz; keşki bilseniz.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (2-4) O da: "Ey benim milletim! Ben size gönderilen kesin bir uyarıcıyım. Şöyle ki: Yalnız Allah’a ibadet edin, O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki: Sizin günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani ölüm anına kadar azap çektirmeksizin hayatta bıraksın. Çünkü Allah’ın takdir ettiği vâde gelince, asla ertelenmez. Keşke bunu bir bilseniz!

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    "Ki (Allâh) günâhlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Zira Allâh’ın süresi geldiği zaman ertelenmez. Bilir (kişiler) olsaydınız (bunu anlardınız)."

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    O, sizin günahlarınızı bağışlasın ve belli bir süreye kadar sizi ertelesin. Allah’ın belirlediği süre gelince artık o geri bırakılmaz, eğer bilmiş olursanız...

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    «Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi adı konulmuş bir ecele kadar ertelesin. Elbette Allah’ın eceli geldiği zaman, o ertelenmez. Bir bilmiş olsaydınız.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Allah, günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir süreye kadar ertelesin. Çünkü Allah’ın eceli geldiğinde ertelenmez. Bir bilebilseydiniz!"

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    "So He may forgive you your sins and give you respite for a stated Term: for when the Term given by Allah is accomplished, it cannot be put forward: if ye only knew."