1. Elif, Lâm, Mîm. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Rumlar’a gâlip gelindi (Rumlar mağlûp oldular). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Ve onlar, yakın bir yerde, yenilmelerinden sonra gâlip gelecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Birkaç (3 ile 9) sene içinde. Bundan önce de sonra da emir, Allah’ındır. O gün mü’minler, ferahlayacaklar (sevinecekler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Allah’ın yardımı ile Allah, dilediğine yardım eder. Ve O; Azîz’dir (yüce, üstün), Rahîm’dir (Rahîm esması ile tecelli eden). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. (Bu), Allah’ın vaadidir. Allah vaadinden dönmez. Ve lâkin insanların çoğu bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Onlar, dünya hayatının zahirini (görünen kısmını) bilirler. Ve onlar, ahiretten gâfil olanlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Onlar, kendi nefsleri hakkında tefekkür etmiyorlar mı (düşünmüyorlar mı)? Allah gökleri ve yeri ve ikisinin arasındaki şeyleri ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre ile yarattı. Ve muhakkak ki insanların çoğu, Rab’lerine mülâki olmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) inkar edenlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Onlar, yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki onlardan öncekilerin akıbetinin nasıl olduğuna baksınlar? Kuvvet bakımından onlardan daha güçlüydüler ve yeri (toprağı) altüst etmişlerdi. Onların imar ettiklerinden daha çok imar etmişlerdi. Onların resûlleri onlara zulmetmiyordu ve lakin onlar kendi nefslerine zulmediyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Sonra fenalık yapanların akıbetleri, Allah’ın âyetlerini tekzip etmeleri (yalanlamaları) ve onunla alay etmiş olmaları sebebiyle çok kötü oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Allah, ilk olarak yaratmaya başlar sonra onu geri çevirir (eski haline iade eder). Sonra O’na döndürülürsünüz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Ve o saatin (kıyâmetin) vuku bulduğu (koptuğu) gün, mücrimler cennetten ümitlerini keserler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. (Ve (şirk koştukları) ortaklarından şefaatçileri olmaz. Ve (onlar o gün) ortaklarını inkâr edenlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Ve o saatin vuku bulduğu (kıyâmetin koptuğu) gün, izin günü onlar fırkalara ayrılırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Fakat âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefs tezkiyesi) yapanlar, onlar bahçelerde (ni’met verilip) sevindirilirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Ve onlar ki (kâfirlerdir), âyetlerimizi inkâr ve tekzip ettiler (yalanladılar) ve ahirete ulaşmayı (hayattayken ruhu Allah’a ulaştırmayı tekzip ettiler). İşte onlar, azap içinde hazır bulundurulanlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Öyleyse akşam ve sabah vaktinde Allah’ı tesbih edin (münezzeh kılın)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Ve göklerde ve yerde hamd, O’na mahsustur. İkindide ve öğle vaktinde (O’na hamdedin)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. O, ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır. Ve arzı (toprağı), ölümünden sonra diriltir. Ve işte (tıpkı) bunun gibi (topraktan) çıkarılacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Ve O’nun âyetlerinden (mucizelerinden)dir ki, sizi topraktan yarattı. Sonra siz, beşer (insan) haline gelince (çoğalıp yeryüzünde) yayılırsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Ve O’nun âyetlerinden olarak sizin için nefslerinizden zevceler yaratmıştır ki, onunla sukûn bulasınız. Ve sizin aranızda sevgi ve rahmet (merhamet) kıldı (oluşturdu). Muhakkak ki bunda, tefekkür eden (düşünen) bir kavimiçin mutlaka âyetler (deliller) vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Ve O’nun âyetlerindendir ki, gökleri ve yeri yaratmıştır ve lisanlarınız ve renkleriniz (birbirinden) farklıdır. Muhakkak ki bunda, âlimler için mutlaka âyetler (deliller) vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Ve O’nun âyetlerindendir ki, siz gece uyursunuz ve gündüz O’nun fazlından istersiniz. Muhakkak ki bunda, işiten bir kavim için mutlaka âyetler (deliller) vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. Ve O’nun âyetlerindendir ki, korku ve ümit olarak size şimşeği gösterir. Ve gökten su indirir, böylece onunla, ölümünden sonra arzı (toprağı) diriltir. Muhakkak ki bunda, akıl eden bir kavim için mutlaka âyetler (deliller) vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. Ve O’nun âyetlerindendir ki, gök ve yer O’nun emri ile (dengede) durur. Sonra sizi bir tek davetle çağırdığı zaman yerden (kabirden) çıkacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Ve göklerde ve yerde bulunan herkes, O’nundur. Hepsi O’na kanitindir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Ve O, O’dur ki ilk yaratışı başlatır ve sonra onu iade eder (eski haline döndürür). Bu, O’nun için çok kolaydır. Göklerde ve yerde yücelik sıfatı, O’nundur (O’na aittir). Ve O; Azîz’dir (çok yüce), Hakîm’dir (hikmet ve hüküm sahibi). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. (Allah), size kendi nefslerinizden örnek verdi. Sizi rızıklandırdığımız şeylerde, sizin sağ elinizin (altında bulunan) sahip olduğunuz (kölelerinizden) ortaklarınız var mı ki (o putlar da Allah’a ortak olsun), böylece onlarla eşit olasınız, onları birbirinizi saydığınız gıbı sayasınız. Akıl eden bir kavim için ayetleri işte böyle açıklıyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Hayır, zalimler ilim sahibi olmaksızın heveslerine tâbî oldular. Bundan sonra Allah’ın dalâlette bıraktığını kim hidayete erdirebilir? Ve onların yardımcıları da yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et, Allah’ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır. Allah’ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. (O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. Ve insanlara bir zarar dokunduğu zaman Rab’lerine dua ederek, O’na yönelirler. Sonra onlara kendisinden rahmet tattırdığı (Rahîm esması ile hidayete erdirdiği) zaman onlardan bir kısmı Rab’lerine şirk (ortak) koşarlar (hidayetteyken dalâlete düşerler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. Onlara verdiklerimizi inkâr etsinler. Böylece metalansınlar (faydalansınlar). Yakında bilecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Yoksa onlara bir sultan (delil, kitap) indirdik de böylece o (kitap onlara), O’na (Allah’a) şirk koşmalarını mı söylüyor? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Ve insanlara rahmet tattırdığımız zaman onunla ferahlarlar (şımarırlar). Ve eğer, elleri ile takdim ettiklerinden dolayı onlara bir kötülük isabet ederse o zaman onlar, ümitsizliğe düşerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Ve onlar, Allah’ın dilediğine rızkı genişlettiğini ve (dilediğine) takdir ettiğini (daralttığını) görmediler mi? Muhakkak ki bunda, mü’min bir kavim için âyetler (ibretler) vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Öyleyse akrabalara, miskinlere ve yolculara haklarını ver. Bu, Allah’ın vechi’ni (Allah’a ulaşmayı) dileyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar, onlar felâha erenlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. Ve insanların mallarında artış olsun diye faizden (faiz olarak) verdiğiniz şey (Allah’a ulaşmayı dilemeden yaptığınız zikir), o taktirde Allah’ın katında artmaz (nefsinizin kalbindeki nurları oluşturmaz ve arttırmaz). Allah’ın vechini (Allah’a ulaşmayı) dileyerek verdiğiniz zakat (yaptığınız (zikir)ler); işte böylece kat kat (nefsinizin kalbindeki burları) artıranlar onlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. O Allah ki sizi yarattı. Sonra sizi rızıklandırdı (dünyada rızık verdi ve nefsinizin kalbini nurlarla doldurdu). Sonra sizi öldürecek, sonra da sizi diriltecek. Sizin ortaklarınızdan (putlarınızdan), bunlardan birini yapacak var mı? Allah Sübhan’dır (herşeyden münezzeh). Ve şirk koştukları şeylerden yücedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. İnsanların elleriyle kazandıkları sebebiyle karada ve denizde fesat zuhur etti (ortaya çıktı), yaptıklarının bir kısmının onlara tattırılması için. Umulur ki böylece onlar, (Allah’a) dönerler (yönelirler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. De ki: "Yeryüzünde dolaşın. Böylece daha öncekilerin akıbetinin (sonlarının) nasıl olduğuna bakın. Onların çoğu müşrik idiler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Öyleyse Allah’ın onu geri döndürmeyeceği o gün (kıyâmet günü) gelmeden önce vechini, kayyum (ezelden ebede kadar devam edecek) olan dîn için ikame et (kıyamda tut). İzin günü onlar bölük bölük ayrılırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Kim inkâr ederse küfrü (inkârı), kendi aleyhinedir. Ve kim salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa onlar, böylece kendi nefsleri için hazırlık yaparlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. (İşte bu) âmenû olanları (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanları, Kendi fazlından mükâfatlandırmak içindir. Muhakkak ki O (Allah), kâfirleri sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Ve O’nun (Allah’ın) âyetlerindendir ki, rüzgârları müjdeleyici olarak gönderir. Ve rahmetinden size tattırır. Ve emri ile gemileri yüzdürür. Ve O’nun fazlından istersiniz ve böylece siz şükredersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Ve andolsun ki, senden önce onların kavmine resûller gönderdik. Böylece onlara beyyineler (kesin deliller) getirdiler. Bunun üzerine mücrimlerden intikam aldık. Mü’minlere yardım, Bizim üzerimize hak oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. O Allah’tır ki, rüzgârları gönderir, böylece bulutları hareket ettirir. Sonra semada onu dilediği gibi yayar. Ve onu kısımlara ayırır, bundan sonra onun arasından yağmurun çıktığını görürsün. Böylece kullarından dilediğine onu (yağmuru) isabet ettirdiği zaman onlar sevinirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Ve onlar, onun (yağmurun) onlara indirilmesinden önce gerçekten ümitlerini kesenlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Öyleyse Allah’ın rahmetinin eserlerine bak. Ölümünden sonra arzı (yeryüzünü) nasıl diriltiyor? Muhakkak ki (O), ölüleri işte böyle gerçekten diriltendir ve O, herşeye kaadirdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Ve eğer Biz, rüzgârı göndersek, böylece onu (ekinleri) sararmış görseler (bile) bundan sonra mutlaka inkâra devam ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Öyleyse muhakkak ki sen ölülere duyuramazsın, arkalarına dönüp gittikleri zaman sağırlara da daveti duyuramazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. Ve sen, körleri dalâletlerinden kurtarıp hidayete erdirecek değilsin. Sen ancak âyetlerimize îmân edenlere duyurursun. İşte onlar teslim olanlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. O Allah ki, sizi güçsüz (zayıf) bir şeyden (nutfeden) yarattı. Sonra zayıflığın ardından (sizi) kuvvetli kıldı. Sonra (sizi), kuvvetin ardından zayıf ve ihtiyar kıldı. O (Allah), dilediğini yaratır. Ve O; Âlim’dir (en iyi bilen), Kaadir’dir (herşeye gücü yeten). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Ve o saatin geldiği (kıyâmetin koptuğu) gün, mücrimler bir saatten fazla (mezarda) kalmadıklarına yemin ederler. İşte böyle döndürülüyorlardı (ölümden hayata döndürülüyorlardı). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Ve ilim ve îmân verilenler: "Andolsun ki Allah’ın Kitabı’ndaki beas (yeniden diriliş) gününe kadar (mezarda) kaldınız." dediler. İşte bu beas (yeniden diriliş) günüdür. Lâkin siz bilmiyordunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. O zaman izin günü (kıyâmet günü), zalimlere mazeretleri (özürleri) fayda vermeyecek. Ve onlardan (Allah’ı) razı etmeleri de istenmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Ve andolsun ki, bu Kur’ân’da insanlar için bütün meselelerden örnekler verdik. Ve eğer onlara bir âyet getirsen, kâfirler mutlaka: "Siz sadece bâtılla uğraşan kimselersiniz." derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. Allah, bilmeyenlerin kalplerini işte böyle tabeder (mühürler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. Öyleyse sabret, muhakkak ki Allah’ın vaadi haktır. Ve yakîn hasıl etmemiş olanlar (kesin bilgi sahibi olmayanlar), sakın seni hafifliğe sürüklemesinler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster