1. Sâd; şerefli Kur`ân`a yemîn olsun (ki o haktır)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Hayır! İnkâr edenler bir gurur ve (Allah`a ve Resûlüne karşı) muhâlefet içindedirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Onlardan önce nice nesilleri (böyle zulümleri sebebiyle) helâk ettik; o zaman feryâd ettiler; (ama) artık kurtuluş zamânı değildir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Buna rağmen (onlar şimdi) kendilerine içlerinden bir korkutucu gelmesine şaştılar. Ve o kâfirler dediler ki: `Bu pek yalancı bir sihirbazdır.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. `İlâhları tek bir ilâh mı yapmış? Doğrusu bu gerçekten şaşılacak bir şeydir!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. (6-8) Onların ileri gelenleri ise: `Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anlatılan tevhid inancını) son dinde (Îsâ`nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur`ân) aramızdan (ine ine) ona mı indirildi?` diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur`ân`ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. (6-8) Onların ileri gelenleri ise: `Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anlatılan tevhid inancını) son dinde (Îsâ`nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur`ân) aramızdan (ine ine) ona mı indirildi?` diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur`ân`ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. (6-8) Onların ileri gelenleri ise: `Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anlatılan tevhid inancını) son dinde (Îsâ`nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur`ân) aramızdan (ine ine) ona mı indirildi?` diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur`ân`ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Yoksa Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen) Vehhâb (çok ihsân edici) olan Rabbinin rahmet hazîneleri onların yanında mıdır? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Yoksa göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunanların mülkiyeti onlara mı âiddir? Öyle ise sebebler(e başvurmak)la (arşa) çıksınlar (da kâinâtı idâre etsinler bakalım)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. (Onlar, peygamberlerine karşı gelen) topluluklardan (oluşmuş), işte şurada(Mekke`de) bozguna uğratılmış (olacak) derme çatma bir ordudur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. (12-13) Onlardan önce Nûh kavmi, Âd (kavmi), kazıklar sâhibi Fir`avun, Semûd(kavmi), Lût kavmi ve Eyke halkı da (peygamberleri) yalanlamışlardı. İşte onlar(peygamberlerine karşı gelen çeşitli) topluluklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. (12-13) Onlardan önce Nûh kavmi, Âd (kavmi), kazıklar sâhibi Fir`avun, Semûd(kavmi), Lût kavmi ve Eyke halkı da (peygamberleri) yalanlamışlardı. İşte onlar(peygamberlerine karşı gelen çeşitli) topluluklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Doğrusu hepsi peygamberleri yalanladı da azâbım (onların üzerine) hak oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Bunlar da ancak tek bir sayhayı (sûra birinci üfürülüşü) bekliyor. (Ama) onun (bir hayvanın ikinci sağımı kadar bile) gecikmesi yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Bir de (alay ederek) dediler ki: `Rabbimiz! Bize (azabdan) payımızı, hesab gününden önce hemen ver!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. (Habîbim, yâ Muhammed!) Onların söylemekte olduklarına sabret ve kuvvet sâhibi kulumuz Dâvûd`u hatırla! Doğrusu o, dâimâ (Allah`a) yönelen bir kimse idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Gerçekten biz, dağları (ona) boyun eğdirdik, akşam sabah onunla berâber tesbîh ederlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Kuşları da toplanmış olarak (ona itâat ettirdik)! Hepsi onun (zikrine katılmak) için dönüp gelici idiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Ve onun saltanatını kuvvetlendirdik ve ona hikmet ve (hak ile bâtılı) ayırd edici konuşma (kabiliyeti) verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Hem sana o da`vâcıların haberi geldi mi? Hani ma`bed(in duvarın)a tırmanmışlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. O vakit Dâvûd`un yanına girmişlerdi de (Dâvûd) onlardan ürkmüştü. Dediler ki: `Korkma! (Biz) birbirimizin hakkına tecâvüz eden iki da`vâcıyız; şimdi (sen) aramızda hak ile hükmet; haksızlık etme ve bizi (doğru) yolun ortasına çıkar!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. (Onlardan biri şöyle dedi:) `Doğrusu bu benim kardeşimdir; onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise tek bir koyunum var. Böyle iken: `Onu bana ver!` dedi ve tartışmada beni yendi.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. (Dâvûd:) `Doğrusu (o,) senin koyununu kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana haksızlık etmiştir! Zâten şübhesiz ortakların birçoğu, birbirlerine gerçekten haksızlık eder; ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler müstesnâ! Onlar ise ne kadar azdır!` dedi. Dâvûd (böylelikle) kendisini imtihân ettiğimizi sezdi (anladı); hemen Rabbinden mağfiret diledi, rükû` ederek (secdeye) kapandı ve (Allah`a) yöneldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. Bunun üzerine (biz de) ondan bunu (bu zellesini) affettik. Ve şübhesiz ki katımızda onun için elbette bir yakınlık ve güzel bir âkıbet vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Ey Dâvûd! Muhakkak ki biz, seni yeryüzünde bir halîfe kıldık; öyle ise insanlar arasında hak ile hükmet; ve nefsinin arzusuna uyma! Yoksa (bu) seni Allah`ın yolundan saptırır. Şübhesiz Allah`ın yolundan sapanlar yok mu, hesab gününü unuttuklarından dolayı onlar için (pek) şiddetli bir azab vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Hem göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları boş yere yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır. Artık, ateşten dolayı vay hâline o küfre düşenlerin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. Yoksa îmân edip sâlih ameller işleyenleri, yeryüzünde o fesad çıkaranlar gibi mi tutacağız? Yoksa takvâ sâhiblerini (yoldan çıkan) o günahkârlar gibi mi kılacağız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. (İşte bu,) âyetlerini düşünsünler ve akıl sâhibleri ibret alsın diye onu sana indirdiğimiz mübârek bir Kitab`dır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. Bir de Dâvûd`a (oğlu) Süleymân`ı ihsân ettik. (O Süleymân) ne iyi kuldu! Hakikaten o, dâimâ (Allah`a) yönelen bir kimseydi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Hani ona bir ikindi sonrası, (bir ayağını tırnağı üzerine kaldırıp diğer) üç ayağı üzerinde duran ve sür`atli koşan atlar arz edilmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Bu yüzden demişti ki: `Doğrusu ben Rabbimin zikrinden (cihâda yarayışlı hayvanlar olmasından) dolayı hayra muhabbeti (o atları) sevdim.` Nihâyet (eğitilen o atlar sür`atle koştular da sanki ufukta) perdenin arkasına gizlendiler (gözden kayboldular). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. (Süleymân seyislerine:) `Onları bana geri getirin!` (dedi.) Sonra (onlara sevgisinden) bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. And olsun ki Süleymân`ı (bir rahatsızlıkla) imtihân ettik ve tahtının üstüne(kendisini) bir cesed olarak (o hâlsizlikte) bıraktık; sonra (o, sıhhate) yöneldi (şifâ buldu). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Dedi ki: `Rabbim! Bana mağfiret buyur ve bana, benden sonra hiç kimseye nasîb olmayacak bir saltanat ihsân et! Şübhesiz ki Vehhâb (çok ihsân edici) olan ancak sensin!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Bunun üzerine rüzgârı ona boyun eğdirdik; onun emriyle istediği yere yumuşak olarak akıp giderdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. (37-38) Her binâ yapan ve dalgıçlık eden şeytanları (cinleri) de ve (zarar vermemeleri için) zincirlerle birbirlerine bağlı olan diğerlerini de (ona boyun eğdirdik). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. (37-38) Her binâ yapan ve dalgıçlık eden şeytanları (cinleri) de ve (zarar vermemeleri için) zincirlerle birbirlerine bağlı olan diğerlerini de (ona boyun eğdirdik). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. Bu bizim ihsânımızdır; artık ister (dilediğine) hesabsız olarak ver, ister tut! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Ve muhakkak ki katımızda onun için gerçekten bir yakınlık ve güzel bir dönüş yeri(olan Cennet) vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. (Ey Resûlüm!) Kulumuz Eyyûb`u da an! Hani, Rabbisine: `Doğrusu şeytan(hastalığımdan dolayı yakınlarıma verdiği vesveseleriyle) bana bir yorgunluk ve bir elem dokundurdu!` diye seslenmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. (Ona:) `Ayağın ile (yere) vur! İşte yıkanılacak ve içilecek (ve böylelikle şifâ bulacağın) bir serin (su)!` (dedik.) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Tarafımızdan bir rahmet ve (selîm) akıl sâhibleri için bir ibret olmak üzere ona(Eyyûb`a) hem âilesini hem de onlarla berâber bir mislini daha bağışladık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. (Ona:) `Eline bir demet sap al da onunla (zevcene) vur ve yemînini bozma!`(dedik). Gerçekten biz onu sabırlı bir kimse olarak bulduk. (O) ne iyi kuldu! Hakikaten o, dâimâ (Allah`a) yönelen bir kimse idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. (Ey Habîbim!) Kuvvet ve basîret sâhibi kullarımız İbrâhîm`i, İshâk`ı ve Ya`kub`u da an! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Çünki biz onları, hâlis (bir haslet) olan âhiret düşüncesiyle ihlâslı (kimseler) kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Gerçekten de onlar, bizim katımızda elbette seçilmişlerden, en hayırlı kimselerdendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. İsmâîl`i, Elyesa`ı ve Zülkifl`i de an! Hepsi de en hayırlı kimselerdendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Bunlar bir öğüttür. Şüphesiz muttakîler için güzel bir gelecek vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. (49-50) Bu, (onları güzel) bir yâd etmedir! Şübhesiz ki takvâ sâhibleri için, gerçekten güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olan Adn Cennetleri vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Orada (o gün artık tahtlar üzerinde) yaslanmış kimselerdir; orada (dilediklerinden)birçok meyveler ve içecekler isterler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Yanlarında da (kocalarından) başkasına bakmayan aynı yaşta olan (zevce)ler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. (İşte) bu, hesab günü için va`d edilmekte olduğunuz şeylerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Şübhesiz ki bu, gerçekten bizim (verdiğimiz) rızkımızdır; onun tükenmesi yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. (55-56) Bu (böyledir)! Şübhesiz ki azgınlar için de elbette kötü dönüş yeri, Cehennem vardır; oraya girerler. Artık o ne kötü yataktır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. (55-56) Bu (böyledir)! Şübhesiz ki azgınlar için de elbette kötü dönüş yeri, Cehennem vardır; oraya girerler. Artık o ne kötü yataktır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Bu (böyledir!) İşte tatsınlar onu; bir kaynar su ve bir irin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Ve bunun şeklinden başka çeşit çeşit (azablar) vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. (Azgınların elebaşlarına:) `İşte bunlar, sizinle berâber körü körüne (ateşe) girecek bir topluluktur` (denilir). (Fakat reisler:) `Onlar rahat yüzü görmesin! Çünki onlar (kendileri hak ettiği için) ateşe gireceklerdir` (derler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. (O elebaşlarına uyanlar ise:) `Hayır! (Asıl) siz rahat yüzü görmeyin! Bunu bizim başımıza siz takdîm ettiniz (siz getirdiniz). Artık o ne kötü karargâhtır!` derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. (Yine onlar:) `Rabbimiz! Bunu bizim başımıza kim takdîm etti (getirdi) ise, artık ona ateşteki azâbı bir kat daha artır!` derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. (Azgınların reisleri) yine derler ki: `Bize ne oldu ki, (dünyada iken) kendilerini kötülerden saymakta olduğumuz adamları (fakir Müslümanları burada aramızda)göremiyoruz?` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. `Onları alaya alıyorduk; yoksa (buradalar da) gözler(imiz) mi onlardan kaydı?` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. Şübhesiz ki bu, ateş ehlinin (böyle) birbirleriyle çekişmesi elbette haktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. De ki: `Ben ancak (Allah`ın azâbını size haber veren) bir korkutucuyum! Vâhid(bir olan), Kahhâr (herşeyden en üstün) olan Allah`dan başka hiçbir ilâh yoktur.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. (O,) göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir, Azîz (kudreti dâimâ üstün olan)dır, Gaffâr (çok bağışlayan)dır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. De ki: `Bu (Kur`ân), büyük bir haberdir!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. `Siz ondan yüz çeviren kimselersiniz.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. `(Onlar Âdem hakkında) tartışırlarken benim o mele-i a`lâ (melekler topluluğu)hakkında hiçbir bilgim yoktu.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. `Doğrusu ben ancak apaçık bir korkutucu (peygamber) olduğum için bana vahyediliyor.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Bir zaman Rabbin meleklere buyurdu ki: `Şübhesiz ben, çamurdan bir insan yaratıcıyım.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. `Bu yüzden onu (insan sûretinde yaratıp) düzelttiğimde ve ona (yarattığım)rûhumdan üflediğimde, hemen ona secde ediciler olarak yere kapanın!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Bunun üzerine meleklerin hepsi topluca secde ettiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Ancak (cinlerden olan) İblis hâriç. (O,) büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. (Allah:) `Ey İblis! İki elimle (kudretimle) yarattığıma secde etmekten seni men` eden nedir? Büyüklük mü tasladın, yoksa yücelerden mi oldun?` buyurdu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. (İblis:) `Ben ondan daha hayırlıyım. Beni bir ateşten yarattın; onu ise bir çamurdan yarattın` dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. (Allah) buyurdu ki: `Haydi oradan (o Cennetten) çık; artık elbette sen kovulmuş birisin!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. `Muhakkak ki cezâ gününe kadar lâ`netim senin üzerinedir!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. (İblis:) `Rabbim! Öyle ise bana (insanların) diriltilecekleri güne kadar mühlet ver!` dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. (80-81) (Allah:) `Haydi, doğrusu sen ma`lûm vaktin gününe kadar mühlet verilenlerdensin!` buyurdu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. (80-81) (Allah:) `Haydi, doğrusu sen ma`lûm vaktin gününe kadar mühlet verilenlerdensin!` buyurdu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. (İblis) dedi ki: `O hâlde senin izzetine yemîn ederim ki, mutlaka onların hepsini azdıracağım!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. `Ancak onlardan ihlâsa erdirilmiş kulların müstesnâ.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. (84-85) (Allah) buyurdu ki: `İşte hak! (Ben azîmüşşân) hakkı söylerim! Celâlim hakkı için Cehennemi, seninle (cinlerle) ve onlardan (o insanlardan) sana uyanlarla hep birlikte dolduracağım!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. (84-85) (Allah) buyurdu ki: `İşte hak! (Ben azîmüşşân) hakkı söylerim! Celâlim hakkı için Cehennemi, seninle (cinlerle) ve onlardan (o insanlardan) sana uyanlarla hep birlikte dolduracağım!` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. (Ey Resûlüm!) De ki: `(Ben) buna (bu tebliğ vazîfeme) karşılık, sizden hiçbir ücret istemiyorum ve ben (size kendiliğimden Kur`ân`ı uydurup) külfet çıkaranlardan değilim.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. `Doğrusu o (Kur`ân), ancak âlemler için bir nasîhattir.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. `Ve onun haberini bir zaman sonra mutlaka bileceksiniz.` Mealleri Kıyasla Sayfada Göster