1. Düşün sıra sıra dizilmiş bu (mesajlar)ı, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. ve bir vazgeçme çağrısı ile (kötülüklerden) alıkoymasını, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. ve (bütün dünyaya) bir öğüt ve uyarıda bulunmasını: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Şüphe yok ki sizin İlahınız Tek’tir, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbi; bütün gündoğumu noktalarının Rabbi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Biz yeryüzüne en yakın gökleri yıldızların güzelliğiyle süsledik, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. ve onları her türlü bozguncu, şeytani güce karşı emin kıldık, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. (ki) onlar, (o bilinmeyeni bilmek isteyenler,) yüce sakinler topluluğuna kulak veremesinler ve her taraftan kovulup sürülsünler, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. (rahmetten) yoksun kalsınlar ve (öteki dünyada) kendilerini bekleyen ebedi azaba duçar olsunlar; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. ama eğer birisi (bu bilgiden) bir kırıntı koparmayı başarırsa, (bundan dolayı) yakıcı bir alevin pençesine düşsün. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Ve şimdi, o (hakikati inkar ede)nlerden sana cevap vermelerini iste: Onları yaratmak, Bizim yarattığımız bu (sayısız mucizelerden) daha mı zordur? Nitekim Biz onları (basit) bir balçıktan yarattık! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Hayır, sen hayranlık ve şaşkınlık duyarken onlar (yalnızca) alay ederler; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. ve (hakikat) kendilerine hatırlatıldığında onu kavramaya yanaşmazlar; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. ve bir (ilahi) mesajla muhatab olduklarında onu küçümserler Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. ve "Bu, bir (beşerin) büyülü sözlerinden başka bir şey değildir!" derler, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. "Ne? Ölüp toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra sahiden yeniden dirilecek miyiz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Yani eski atalarımız da mı?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. De ki: "Elbette, hem de en perişan ve zavallı şekilde!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Çünkü o (alay ettikleri yeniden dirilme,) bir itham çığlığı şeklinde (aniden onların tepesinde patlayacak.) İşte o zaman (hakikati) anlamaya başlayacaklar, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. ve "Eyvah!" diyecekler, "İşte Hesap Günü bugündür!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. (Ve onlara şöyle denilecek:) "Bu, yalanlamış olduğunuz (gündür, şaşmaz hakikat ile sahte ve yalan arasında) ayrım günüdür!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. (Ve Allah şöyle buyuracaktır:) "Toplayın bütün o zalimleri, kendileri gibi olanlarla ve bütün o Allah’tan başka taptıkları (ile) birlikte; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. ve hepsini yakıcı ateşin yoluna sürün, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. ve onları (orada) tutun!" (O zaman) böylelerine sorulacak: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. "Size ne oldu ki (şimdi) birbirinize yardım etmiyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Hayır, onlar o Gün isteyerek (Allah’a) teslim olacaklar; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. fakat (çok geç kaldıklarından) birbirlerine dönüp bakacaklar ve birbirlerinden (geçmiş günahlarının yükünü hafifletmelerini) isteyecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. (Onların) bir kısmı: "Bakın" diyecek, "Siz bize (ayartma niyetiyle) sağdan yaklaşırdınız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Ötekiler, "Hayır" diyecekler, "aslında siz kendiniz imandan zerre kadar nasip almamıştınız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. Üstelik sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu, bilakis, siz küstahça bir kibire kapılmıştınız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Fakat şimdi Rabbimizin sözü bizim (de) aleyhimize çıktı, biz (günahlarımızın acı meyvesini) mutlaka tadacağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. O halde, sizi derin bir sapıklığa ittiğ(imiz eğer doğruysa), o zaman biz de vahim bir sapıklığa düşmüşüzdür!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. O Gün onların hepsi ortak azaplarını paylaşacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. Günaha batmış olanlara işte böyle davranacağız: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. çünkü bakın, ne zaman onlara "Allah’tan başka ilah yoktur!" denilse küstahça böbürlenirlerdi Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. ve "Mecnun bir şairin sözüyle biz ilahlarımızı mı terk edeceğiz?" derlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Hayır, asla! (Sizin deli şair dediğiniz) o kişi hakikati getirmiştir; ve o, (Allah’ın önceki) elçilerinin (bildirdikleri) hakikati tasdik etmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Bakın siz, (öteki dünyada) acıklı azabı tadacaksınız, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. ama yapmış olduğunuzdan başka bir şeyle cezalandırılmayacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Ancak Allah’ın halis kullarına böyle davranılmayacak: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. (öteki dünyada) onlar için, yabancısı olmadıkları bir rızık hazırlanacaktır Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. (yeryüzündeki hayatlarının) ürünü olarak; ve onlar ağırlanacaklardır Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. nimet bahçelerinde, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. mutluluk tahtları üzerinde birbirlerine (sevgi ile) bakışarak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Aralarında dupduru pınarlardan (içecekle doldurulmuş) bir kase dolaştırılacak, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. berrak ve içenlere tat veren (bir içecek); Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. çarpmayan ve sarhoşluk vermeyen. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Ve yanlarında yumuşak bakışlı, güzel gözlü eşler olacak, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. gizlenmiş (deve kuşu) yumurtaları gibi (kusursuz) eşler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Hepsi dönüp (geçmiş hayatları hakkında) birbirlerine sorular soracaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. İçlerinden biri şöyle diyecek: "Bakın, benim (yeryüzünde) bir arkadaşım vardı, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. (bana) derdi ki, ’Ne? Sen onun doğru olduğuna gerçekten inananlardan mısın, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. ölüp toz ve kemik yığını haline geldikten sonra yargılanacağımıza!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. (Ve) ekleyecek: "Bakmak (ve onu görmek) ister misiniz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Bunun üzerine dönüp bakar ve o (arkadaşı)nı yanan ateşin ortasında görür; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. ve "Aman Allahım!" der, "(Ey eski arkadaşım), neredeyse (beni de) mahvedecektin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Eğer Rabbimin lütfu olmasaydı ben de (şimdi) (azaba) uğratılanlar arasında olurdum! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Ama sonra, (ey cennetteki arkadaşlarım,) biz gerçekten (bir daha) ölmeyeceğiz, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. önceki ölümümüz dışında ve (bir daha) azaba uğratılmayacağız, değil mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. İşte bu; bu, gerçekten müthiş bir mazhariyettir!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. (Allah yolunda) çalışanlar, demek ki böyle bir şey için çalışırlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. Böyle (bir cennet) mi daha iyi bir ağırlanmadır, yoksa (cehennemin) ölümcül meyve ağacı mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. Gerçek şu ki, biz o (ağac)ı zalimler için bir sınama aracı yaptık, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. zira o, (cehennemin) yakıcı ateşinin ortasında büyüyen bir ağaçtır, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. meyvesi şeytanların kellesi gibi (tiksindirici)dir; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. ve (zalim)ler ondan yemeye ve karınlarını onunla doldurmaya mahkumdurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. Bunun da üzerinde, onlar korkunç bir ümitsizlik (cezası)na çarpılacaklardır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. Ve bir kez daha (söyleyelim): yakıcı ateş onların nihai durağı olacaktır; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. çünkü onlar atalarını eğri bir yol üzerinde buldular, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. ve (şimdi) atalarının izinden gitmeye can atıyorlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Onlardan önce gelip geçmiş eski toplumların çoğu yollarını şaşırmıştı, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. halbuki kendilerine uyarıcılar göndermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Bak şu uyarılmış olanların haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Allah’ın halis kulları hariç, (insanların çoğu sapkınlığa mütemayildir.) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Nuh (işte bu sebeple) Bize yalvarmıştı ve Bizim cevabımız ne güzeldi, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. çünkü onu ve ailesini o korkunç felaketten kurtardık, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. soyunu (yeryüzünde) kalıcı yaptık; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. ve böylece onun sonraki kuşaklar arasında yaşayıp anılmasını sağladık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. "Bütün alemlerde Nuh’a selam olsun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. İşte Biz güzel işler yapanları böyle ödüllendiririz; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. çünkü o, Bizim gerçekten inanmış kullarımızdandı; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. (böylece o’nu ve kendisini izleyenleri kurtardık) ve sonra ötekileri suda boğduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Doğrusu İbrahim de onun yolundan gidenlerdendi, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Rabbine tertemiz bir kalp ile yönelmişti, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. babasına ve halkına şöyle seslenmişti: "Siz neye tapıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. Bir yalan(a) -Allah’tan başka güçler(e)- (boyun eğmek) mi istiyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Öyleyse alemlerin Rabbi hakkındaki görüşünüz nedir?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. Sonra yıldızlara gözünü dikti, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. ve "Ben kesinlikle (gönlümden) rahatsızım!" dedi, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. bunun üzerine onlar ona arkalarını döndüler ve uzaklaşıp gittiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. O da onların tanrılarına gizlice yaklaştı ve "Ne o! (Önünüze konulmuş nimetlerden) yemiyor musunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. Neyiniz var ki konuşmuyorsunuz?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. Sonra üzerlerine yürüyüp onlara sağ eliyle vurdu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. Bunun üzerine diğerleri koşarak o’na doğru geldiler (ve yaptığından dolayı o’nu suçladılar). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. O, "Siz" dedi, "kendi ellerinizle yonttuklarınıza mı tapıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. Oysa sizi de, sizin yonttuklarınızı da yaratan Allah’tır!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. Onlar, "Bir odun yığını hazırlayın ve o’nu yanan ateşin içine atın!" diye bağırdılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. Ona kötülük yapmak istediler, ama Biz (onların planlarını bozduk ve böylece) onları küçük düşürdük. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. (İbrahim,) "Ben" dedi, "(bu toprakları terk edeceğim ve) Rabbim beni ne tarafa sevk ederse oraya gideceğim!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. (Ve şöyle yalvardı:) "Ey Rabbim! Bana dürüst ve erdemli (olacak bir erkek çocuk) bağışla!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. Bunun üzerine ona (kendisi gibi) yumuşak huylu bir erkek çocuk müjdeledik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. Ve (bir gün, çocuk, babasının) tutum ve davranışlarını anlayıp paylaşacak olgunluğa eriştiğinde babası şöyle dedi: "Ey yavrucuğum! Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm, bir düşün, ne dersin?" (İsmail): "Ey babacığım" dedi, "sana emredilen neyse onu yap! İnşallah beni sıkıntıya göğüs gerenler arasında bulacaksın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Fakat ikisi Allah’ın emri (olarak gördükleri)ne kendilerini teslim edince ve (İbrahim) onu yüzüstü yatırınca, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. kendisine seslendik: "Ey İbrahim, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. sen şimdiden o rüya(nın amacı)nı yerine getirmiş oldun!" İşte iyilik yapanları Biz böyle ödüllendiririz: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. çünkü bu, gerçekten apaçık bir sınama idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. Ve fidye olarak o’na büyük bir kurban verdik, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. böylece o’nun sonraki kuşaklar tarafından şöyle hatırlanmasını sağladık: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. "İbrahim’e selam olsun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. Biz iyileri böyle ödüllendiririz, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. çünkü o Bizim gerçekten inanmış kullarımızdandı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. Ve (zamanı geldiğinde) ona, (kendisi de) bir peygamber (olan) dürüst ve erdemli birini, İshak’ı müjdeledik; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 113. onu ve İshak’ı kutsadık ama onların soyundan iyi işler yapan da çıkacak, kendisine açıkça zulmeden de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 114. Biz, Musaya ve Harun’a da lütufta bulunduk; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 115. onları ve kavimlerini büyük bir (kölelik) felaket(in)den kurtardık, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 116. ve kendilerine yardım ettik de (sonunda) zafer kazanan onlar oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 117. Onlara (doğru ile eğriyi) ayırd eden ilahi kelamı verdik, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 118. ve onları doğru yola ilettik, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 119. ve sonraki kuşaklar arasında yaşayıp anılmalarını sağladık: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 120. "Musa’ya ve Harun’a selam olsun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 121. İyileri işte böyle ödüllendiririz, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 122. çünkü onların ikisi de gerçekten inanmış kullarımızdandı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 123. Kuşkusuz, İlyas (da) elçilerimizden biriydi Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 124. ve kavmine şöyle seslenmişti: "Allah’a karşı sorumluluğunuzu idrak etmez misiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 125. Ba’l’e yalvarıp sanatkarların en güzelini, (Allah’ı) bırakır mısınız, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 126. Allah’ı, sizin ve evvelki atalarınızın Rabbini?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 127. Fakat onlar (İlyas’ı) yalanladılar: bu nedenle (Hesap Günü) kesinlikle yargılanacaklardır, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 128. yalnız Allah’ın halis kulları hariç; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 129. ve o’nun sonraki nesiller arasında yaşayıp anılmasını sağladık: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 130. "İlyas’a ve o’nun yolundan gidenlere selam olsun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 131. İyileri işte böyle ödüllendiririz, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 132. çünkü o, gerçekten inanmış kullarımızdan biriydi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 133. Şüphesiz, Lut da elçilerimizden biriydi; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 134. (dolayısıyla, o’nun günahkar ülkesini cezalandırırken) kendisini ve aile efradını kurtardık, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 135. geride kalanlar arasında bulunan yaşlı bir kadın dışında; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 136. ve sonra diğerlerini tamamen yok ettik: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 137. siz (bugüne kadar) onların yurtlarından gelip geçmektesiniz her sabah Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 138. ve her akşam. O halde (bakıp da) aklınızı kullanmıyor musunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 139. Şüphesiz, Yunus da elçilerimizden biriydi, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 140. kaçak bir köle gibi, yüklü bir gemiye (binip) kaçmıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 141. Ve sonra kur’a çekilmiş, o, (kur’ada) kaybedenlerden olmuştu; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 142. (sonra o’nu denize atmışlar ve) denizde büyük balık tarafından yutulmuştu, çünkü kınananlardan biriydi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 143. Eğer o, (en derin bunalım anlarında bile) Allah’ın sınırsız şanını yüceltenlerden olmasaydı, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 144. herkesin yeniden dirileceği güne kadar o (balığı)n karnında kalmış olacaktı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 145. ama biz o’nu manevi çöküntü/iç huzursuzluğu içinde ıssız bir kıyıya çıkarttık, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 146. ve onun üzerinde (çorak toprakta) yetişen bir bodur fidan yeşerttik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 147. Ve onu (bir kez daha kendi halkına,) yüz bin veya daha fazla (kişi)ye gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 148. Onlar, (bu defa ona) inandılar; bunun üzerine Biz, verilen süre zarfında onlara mutlu bir hayat yaşattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 149. Şimdi onlardan sana cevap vermelerini iste: senin Rabbinin kızları var da onların (yalnız) erkek çocukları mı var? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 150. Yoksa melekleri dişi yarattık da o (meleklere ilahlık isnad ede)nler bunu gördüler mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 151. Bazı insanlar tamamen sahte ve yalan(a olan temayüllerin)den dolayı, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 152. "Allah (bir erkek çocuk) doğurdu" diyorlar; onlar elbette yalan söylüyorlar; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 153. "O, kızları oğlanlara tercih etmiştir!" (sözleri de yalandır.) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 154. Ne oluyor size, ne biçim karar veriyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 155. Hiç düşünmüyor musunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 156. Yoksa (iddialarınızı doğrulayacak) açık bir deliliniz mi var? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 157. Eğer doğru söylüyorsanız, kendi kitabınızı getirin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 158. Bazıları da Allah ile bütün görünmez varlık türleri arasında bir yakınlık uydurdular; oysa bu görünmez varlıklar (da) pekala bilir ki, onlar, (bu şekilde Allah’a isnadda bulunanlar,) mutlaka (Hesap Günü O’nun huzurunda) yargılanacaklardır: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 159. (çünkü) Allah, insanların geliştirdiği her türlü tasavvurun üstünde, sonsuz yüceliktedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 160. Allah’ın halis kulları ise böyle (davranmazlar). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 161. çünkü ne siz (Allah’a iftirada bulunan)lar, ne de sizin taptıklarınız, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 162. hiçbiriniz, kimseyi kendi heves ve ayartmalarınıza boyun eğdiremezsiniz, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 163. (kendi ayaklarıyla) yakıcı ateşe koşanlar hariç! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 164. (Bütün tabiat güçleri Allah’a hamdeder ve şöyle derler:) "İçimizden hiç kimse yoktur ki (Allah tarafından) kendisi için tayin edilmiş bir yere sahip olmasın; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 165. biz de (ibadetlerimizde O’nun önünde) saf tutarız; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 166. ve şüphesiz biz de O’nun sınırsız şanını yüceltiriz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 167. Gerçek şu ki, o (hakikati inkar ede)nler her zaman şöyle derler: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 168. "Eğer atalarımızdan (bu yönde) bir gelenek devralmış olsaydık, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 169. kesinlikle Allah’ın halis kulları olurduk!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 170. Ama (işte bu ilahi kelam önlerine konulduğu halde,) onu kabul etmeye yanaşmıyorlar! Ama zamanla (reddettikleri şeyin ne olduğunu) öğreneceklerdir: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 171. çünkü uzun zaman önce kullarımız olan elçilere söz verdik: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 172. kendilerine mutlaka yardım edilecektir Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 173. ve (sonunda) galip gelecek olan mutlaka Bizim ordumuz olacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 174. Bu sebeple, o (hakikati inkar ede)nlerden bir süre uzak dur Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 175. ve onları(n kim olduklarını) gör; onlar (da) zaman içinde (şimdi görmediklerini) göreceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 176. Onlar azabımızın çabuklaştırılmasını acaba (gerçekten) istiyorlar mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 177. Eğer öyleyse, o (azap) bir kez başlarına geldiğinde, uyarılmış olanların uyanması kötü olacaktır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 178. Bu sebeple onlardan bir süre uzak dur, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 179. ve (onların ne olduklarını) gör; zamanla onlar (da şimdi görmediklerini) göreceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 180. Kudret ve izzet sahibi Rabbin, insanların her türlü tasavvurunun üstünde (bir yüceliğe sahip)tir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 181. O’nun bütün elçilerine selam olsun! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 182. Ve hamd, bütün alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster