Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Ve suçların büyüklerinden ve çirkin şeylerden kaçınanlara ve kızdıkları zaman, suçları örtenlere.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Onlar büyük günahlardan ve her türlü kötülükten kaçınırlar, öfkelendiklerinde kolayca affederler.
Adem UğurAdem Uğur:
Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Onlar ki suçun büyüklerinden (şirk, iftira) ve açık çirkinliklerden kaçınırlar; öfkelendiklerinde bağışlarlar...
Ahmet VarolAhmet Varol:
Onlar ki, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar. Kızdıkları zaman bağışlarlar.
Ali BulaçAli Bulaç:
(Bunlar,) Büyük günahlardan ve çirkin -utanmazlıklardan kaçınanlar ve gazablandıkları zaman bağışlayanlar,
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
O kimselerdir ki, büyük günahlardan ve açık rezaletlerden kaçınırlar, öfkelendikleri zaman da, onlar kusur bağışlarlar;
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Onlar, büyük günahlardan ve hayâsızlıktan kaçınırlar; kızdıklarında da hataları bağışlarlar.
Bekir SadakBekir Sadak:
(36-38) Size verilen herhangi bir sey, sadece dunya hayatinin bir gecimligidir. Allah katinda olan; inanip Rablerine guvenen, buyuk gunahlardan ve hayasizliklardan cekinen, ofkelendiklerinde bile bagislayanlar, Rablerinin cagrisina cevap verenler ve namaz kilanlar icin daha iyi ve daha sureklidir. Onlarin isleri aralarinda danisma iledir. Kendilerine verdigimiz riziktan da sarfederler.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Günahın büyüklerinden ve hayâsızlıklardan kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar;
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(O inananlar,) büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar; kızdıkları zaman da affederler.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(36-39) (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah’ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükâfat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.
Edip YükselEdip Yüksel:
Onlar ki büyük günahlardan çirkin işlerden kaçınırlar ve kızdıkları zaman bağışlarlar.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
O iman edenler, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar. Onlar öfkelendikleri zaman da kusurları bağışlarlar.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Onlar büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar; kızdıkları zaman da affederler.
Gültekin OnanGültekin Onan:
(Bunlar,) Büyük günahlardan ve çirkin, utanmazlıklardan kaçınanlar ve gazablandıkları zaman bağışlayanlar,
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Onlar ki, büyük günahlardan ve hayasızca davranışlardan uzak dururlar, öfkelendiklerinde de bağışlarlar.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(36-37-38-39) Size verilen şey dünyâ hayaatının (geçici birer) fâidesidir. Allah indinde olan (sevab) ise daha hayırlı, daha süreklidir. (Bu sevablar) îman edib de ancak Rablerine güvenib dayanmakda, büyük günâhlardan ve faahiş kötülüklerden kaçınmakda, öfkelendikleri zaman bizzat (kusurları) örtmekde (bağışlamakda) olanlara, Rablerinin (tevhîd ve ibâdete âid da’vetine) icabet edenlere, namaz (ların) ı dosdoğru kılanlara — ki bunların işleri aralarında müşavere (ile) dir—, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (Allaha tâat uğrunda) harcamakda bulunanlara, kendilerine tağallüb ve zulüm vaaki olduğu zaman elbirlik (mazluma) yardım eyleyenlere mahsusdur.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Hem onlar ki, günahın büyüklerinden ve fuhşiyâttan kaçınırlar; onlar öfkelendikleri zaman da (kusurları) bağışlarlar.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Ve büyük günahlardan, hayasızlıktan çekinenler, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar içindir.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Büyük günahlardan ve çirkin davranışlardan kaçanlar, öfkelendikleri şeyleri hemen (yutarlar) bağışlarlar.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve onlar, günahların büyüğünden ve fuhuştan içtinap ederler (sakınırlar). Ve öfkelendikleri zaman affederler.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Onlar büyük günahlardan ve çirkinliklerden kaçınırlar ve gazaplandıkları zaman bağışlarlar.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
bağışlanmaz günahlardan ve hayasızlıktan kaçınanlar ve öfke bastığında da kolayca affedenler (için);
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
İşte onlar, büyük günahlardan ve hayasızca davranışlardan kaçınırlar, dahası öfkeli zamanlarında bile affetme (erdemini) gösterirler.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Ve o kimseler için ki, günahın büyüklerinden ve fâhiş kötülüklerden kaçınırlar. Ve gazaba geldikleri zaman onlar bağışlarlar.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Onlar büyük günahlardan ve hayâsızlıktan kaçınırlar. Kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar, affederler.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Onlar günahın büyüklerinden ve hayâsızlıklardan kaçınarak uzak duranlardır. Öfkelenip kızdıkları zaman da affedenlerdir!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Onlar büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar; kızdıkları zaman da affederler.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Onlar öyle kimselerdir ki büyük günahlardan ve hayasız çirkin işlerden kaçınırlar, kızdıkları zaman öfkelerini yutar, karşıdakinin kusurlarını affederler.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Onlar büyük günâhlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar; kızdıkları zaman da onlar, affederler.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Günahın büyüğünden ve ahlaksızlıklardan kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlarlar.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
(Bunlar,) Büyük günahlardan ve çirkin, utanmazlıklardan kaçınanlar ve gazablandıkları zaman bağışlayanlar,
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Onlar, günahın büyüklerinden ve tüm iğrençliklerinden uzak dururlar. Öfkelendikleri zamansa, affedenler onlar olur.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Those who avoid the greater crimes and shameful deeds, and, when they are angry even then forgive;