1. Tâ, Hâ. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. (2-3) Biz sana bu Kur`an`ı sıkıntıya düşesin diye indirmedik. Yalnızca, (Allah`tan) sakınanlara bir öğüt, bir uyarı olsun diye (indirdik). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. (2-3) Biz sana bu Kur`an`ı sıkıntıya düşesin diye indirmedik. Yalnızca, (Allah`tan) sakınanlara bir öğüt, bir uyarı olsun diye (indirdik). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. (Bu Kur`an), yeri ve yüksek gökleri yaratan (Allah) tarafından peyderpey (23 senede) indirilmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. O sınırsız şefkat ve merhamet sahibi (olan Allah), mutlak kudret ve hükümranlık tahtına kurulmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Göklerde, yerde, ikisinin arasında ve toprağın altında olanların tümü O`nundur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Sen sözü açığa vursan da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Allah O`dur ki, O`ndan başka ilah yoktur. En güzel isimler/sıfatlar O`nundur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. (9-10) (Resulüm!) Musa`nın haberi (kıssası) sana ulaştı mı? Hani o (Sina`da) bir ateş görmüştü de ailesine: “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm. Ya oradan size bir kor getiririm ya da ateşin yakınlarında bize yol gösterecek birini bulurum” demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. (9-10) (Resulüm!) Musa`nın haberi (kıssası) sana ulaştı mı? Hani o (Sina`da) bir ateş görmüştü de ailesine: “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm. Ya oradan size bir kor getiririm ya da ateşin yakınlarında bize yol gösterecek birini bulurum” demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. (11-12) Musa ateşin yanına varınca, ona (şöyle) seslenildi: “Ey Musa! Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuva`dasın.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. (11-12) Musa ateşin yanına varınca, ona (şöyle) seslenildi: “Ey Musa! Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuva`dasın.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. “Ben seni (peygamber olarak) seçtim. Şimdi vahyolunacak şeyleri dinle!” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. “Şüphesiz ki ben Allah`ım. Ben`den başka ilah yoktur. O halde bana ibadet et ve beni anmak için dosdoğru namaz kıl!” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. “Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye kıyamet mutlaka gelecektir. Neredeyse onu gizleyecek ve geleceğinden hiç söz etmeyecektim (ki herkes her an ahirete hazır olsun).” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. “Onun geleceğine inanmayıp sadece kendi arzularının, tutkularının peşine düşen kimse seni bu gerçeğe inanmaktan alıkoymasın! Yoksa kendine yazık etmiş olursun!” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. (17-18) “Şu sağ elindeki nedir ey Musa?” (Musa) dedi ki: “O benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim. Onunla başka işlerimi de görürüm.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. (17-18) “Şu sağ elindeki nedir ey Musa?” (Musa) dedi ki: “O benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim. Onunla başka işlerimi de görürüm.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. (19-20) Allah, “Onu yere at ey Musa!” dedi. Musa da onu attı. O bir anda koşan bir yılan oluverdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. (19-20) Allah, “Onu yere at ey Musa!” dedi. Musa da onu attı. O bir anda koşan bir yılan oluverdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Allah, şöyle buyurdu: “Tut onu! Korkma! Biz, onu yine eski durumuna döndüreceğiz.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. “Elini koynuna sok, bir başka mucize olarak lekesiz, bembeyaz çıksın.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. “Böylece sana en büyük mucizelerimizden birini göstermek istiyoruz.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. “Firavun`a git, çünkü o azmıştır.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. (25-28) Musa, dedi ki: “Ey Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimin bağını (düğümünü) çöz. (Böylelikle) sözümü iyi anlasınlar.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. (25-28) Musa, dedi ki: “Ey Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimin bağını (düğümünü) çöz. (Böylelikle) sözümü iyi anlasınlar.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. (25-28) Musa, dedi ki: “Ey Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimin bağını (düğümünü) çöz. (Böylelikle) sözümü iyi anlasınlar.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. (25-28) Musa, dedi ki: “Ey Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimin bağını (düğümünü) çöz. (Böylelikle) sözümü iyi anlasınlar.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. (29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. (29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. (29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. (29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. (29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. (29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. (29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. (36-37) Allah, şöyle buyurdu: “İstediğin sana verildi ey Musa! Andolsun ki, biz sana bir kere daha (şöyle) iyilikte bulunmuştuk:” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. “Sana (daha önceden de) başka bir iyilik yapmıştık” dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. (38-39) “Hani bir vakit (sen doğduğunda) annene ilham edilmesi gereken şeyleri ilham etmiştik (ve demiştik ki:) Onu (henüz bebek olan Musa`yı) sandığın içine koy ve nehre (Nil`e) bırak ki, nehir onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana düşman, hem de ona düşman olan birisi (Firavun) alsın. Sana da, ey Musa, sevilesin ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. (38-39) “Hani bir vakit (sen doğduğunda) annene ilham edilmesi gereken şeyleri ilham etmiştik (ve demiştik ki:) Onu (henüz bebek olan Musa`yı) sandığın içine koy ve nehre (Nil`e) bırak ki, nehir onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana düşman, hem de ona düşman olan birisi (Firavun) alsın. Sana da, ey Musa, sevilesin ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. “Hani kız kardeşin (Firavun ailesine) gidip de onlara: “Ona bakabilecek birini size göstereyim mi?` demişti. Böylece seni yeniden annene kavuşturduk ki onun yüzü gülsün ve (artık) üzülmesin. Ve (büyüyüp belli bir yaşa vardığın zaman) birini (kazaen) öldürmüştün. Fakat biz seni (bu yüzden içine gömüldüğün) tasadan kurtarmış ve seni çeşitli sınamalardan geçirmiştik. (Bu olaydan) sonra yıllarca Medyen halkı arasında yaşadın ve sonunda, (peygamber olman için) takdir edilmiş bir zamanda (Tur`a) geldin ey Musa. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. (41-44) Ben seni kendim için seçip yetiştirdim. (Şimdi) sen ve kardeşin, artık benim mesajlarımla yola çıkın ve sakın beni anmakta gevşeklik göstermeyin! Firavun`a gidin. Çünkü o azmıştır. Onunla yumuşak bir dille konuşun ki, o zaman belki öğüt alır yahut ürperir.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. (41-44) Ben seni kendim için seçip yetiştirdim. (Şimdi) sen ve kardeşin, artık benim mesajlarımla yola çıkın ve sakın beni anmakta gevşeklik göstermeyin! Firavun`a gidin. Çünkü o azmıştır. Onunla yumuşak bir dille konuşun ki, o zaman belki öğüt alır yahut ürperir.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. (41-44) Ben seni kendim için seçip yetiştirdim. (Şimdi) sen ve kardeşin, artık benim mesajlarımla yola çıkın ve sakın beni anmakta gevşeklik göstermeyin! Firavun`a gidin. Çünkü o azmıştır. Onunla yumuşak bir dille konuşun ki, o zaman belki öğüt alır yahut ürperir.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. (41-44) Ben seni kendim için seçip yetiştirdim. (Şimdi) sen ve kardeşin, artık benim mesajlarımla yola çıkın ve sakın beni anmakta gevşeklik göstermeyin! Firavun`a gidin. Çünkü o azmıştır. Onunla yumuşak bir dille konuşun ki, o zaman belki öğüt alır yahut ürperir.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Musa ve Harun, şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize kötülük etmesinden yahut iyice azmasından korkuyoruz!” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. (Allah,) şöyle buyurdu: “Korkmayın! Çünkü (ben her şeyi) işiterek ve görerek, sizin yanınızda olacağım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. (47-48) Hemen ona gidiniz ve deyiniz ki: “Biz Rabbinin sana gönderdiği elçileriz. İsrailoğulları`nın bizimle birlikte Mısır`dan ayrılmalarına izin ver! Onlara işkence etme! Sana Rabbinden, doğru söylediğimizi kanıtlayacak mucizeler ile geldik. Nihai kurtuluş ve esenlik (yalnızca, O`nun gösterdiği) yolu izleyen kimselerin olacaktır. Bize gelen vahye göre, Allah`ın ayetlerini yalanlayarak gerçeğe sırt çevirenler azaba uğrayacaklardır.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. (47-48) Hemen ona gidiniz ve deyiniz ki: “Biz Rabbinin sana gönderdiği elçileriz. İsrailoğulları`nın bizimle birlikte Mısır`dan ayrılmalarına izin ver! Onlara işkence etme! Sana Rabbinden, doğru söylediğimizi kanıtlayacak mucizeler ile geldik. Nihai kurtuluş ve esenlik (yalnızca, O`nun gösterdiği) yolu izleyen kimselerin olacaktır. Bize gelen vahye göre, Allah`ın ayetlerini yalanlayarak gerçeğe sırt çevirenler azaba uğrayacaklardır.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. (Allah`tan aldıkları direktifi aktardıklarında, Firavun onlara) dedi ki: “Sizin Rabbiniz kim, ey Musa?” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. (Musa:) “Bizim Rabbimiz, her varlığı farklı niteliklerle donatarak yaratan, sonra da bu varlıkları nitelikleri doğrultusunda yönlendiren Allah`tır” dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. (Firavun:) “Öyle ise önceki toplumların hali ne olacak?” dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Musa, şöyle dedi: “Onlara ilişkin bilgi Rabbimin katındaki kitapta yazılıdır. Benim Rabbim ne yanılır ne de unutur.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. “Sizin için yeryüzünü bir beşik yapan, onun üzerinde yollar açan, gökten su (yağmur) indiren O`dur.” (Allah buyurdu ki:) “Biz o su ile (topraktan) türlü türlü bitkiler çıkarmaktayız.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. “(Bu bitkilerden) hem yiyiniz, hem de hayvanlarınızı otlatınız. Gerçekten akıl sahiplerinin bu olaylardan alacakları pek çok dersler vardır.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. “(Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (ölümünüzle) sizi oraya döndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Andolsun ki, biz ona (Firavun`a) bütün mucizelerimizi gösterdik de o bunları yalanladı ve reddetti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. (57-58) (Firavun Musa`ya şöyle) dedi: “Ey Musa! Sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin? O halde biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. (57-58) (Firavun Musa`ya şöyle) dedi: “Ey Musa! Sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin? O halde biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. Musa: “Buluşma zamanı (ülkenin ulusal) bayram günü ve insanların toplanacağı kuşluk vakti olsun” dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. Derken Firavun dönüp gitti, hileli düzenini (yürütecek büyücüleri) bir araya topladı, sonra geldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. Musa, onlara şöyle dedi: “Yazıklar olsun size! Allah`a karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder. Allah`a karşı yalan uyduran perişan olur.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. (62-64) Bunun üzerine büyücüler aralarında gizlice fısıldaşarak durumlarını tartıştılar. Ve dediler ki: “Bu iki adam (Musa ve Harun) büyücüdür, sizleri büyüleyerek yurdunuzdan çıkarmak, sizin örnek dininizi ortadan kaldırmak istiyorlar. Öyleyse hilelerinizi bir araya getirin, sonra gruplar halinde buluşma yerine gelin. Bugün üstün gelen kazanmıştır.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. (62-64) Bunun üzerine büyücüler aralarında gizlice fısıldaşarak durumlarını tartıştılar. Ve dediler ki: “Bu iki adam (Musa ve Harun) büyücüdür, sizleri büyüleyerek yurdunuzdan çıkarmak, sizin örnek dininizi ortadan kaldırmak istiyorlar. Öyleyse hilelerinizi bir araya getirin, sonra gruplar halinde buluşma yerine gelin. Bugün üstün gelen kazanmıştır.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. (62-64) Bunun üzerine büyücüler aralarında gizlice fısıldaşarak durumlarını tartıştılar. Ve dediler ki: “Bu iki adam (Musa ve Harun) büyücüdür, sizleri büyüleyerek yurdunuzdan çıkarmak, sizin örnek dininizi ortadan kaldırmak istiyorlar. Öyleyse hilelerinizi bir araya getirin, sonra gruplar halinde buluşma yerine gelin. Bugün üstün gelen kazanmıştır.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. (Büyücüler) Musa`ya: “Ey Musa! (önce) sen mi atacaksın (değneğini), yoksa ilk atan biz mi olalım?” dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. Musa: “Yok, (önce) siz atın!” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. Musa`nın içine bir korku düştü. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. (Bunun üzerine Musa`ya)“Korkma! Üstün gelecek olan kesinlikle sensin” dedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. “Sağ elindekini (değneğini) at ki, onların yaptıklarını yutsun. Şüphesiz yaptıkları bir sihirbaz hilesidir. Sihirbaz ise nereye varırsa varsın, hiçbir yerde iflah olmaz (başarıya ulaşamaz).” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. (Yere atılan Musa`nın değneği, sihirbazların ipleriyle değneklerini yutunca) sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve: “Harun`un ve Musa`nın Rabbine iman ettik” dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Firavun dedi ki: “Ben size izin vermeden ona inandınız ha! O size büyücülüğü öğreten elebaşınızdır. Andolsun ki, sağlı sollu birer el ve ayağınızı kesecek, arkasından sizi hurma dallarına asacağım, böylece hangimizin azabı daha ağır, daha sürekliymiş, öğreneceksiniz.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. (Sihirbazlar:) “Biz seni, bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. “Biz Rabbimize inandık. O`ndan günahlarımızı affetmesini ve bize zorla yaptırdığın büyücülüğümüzün suçunu bağışlamasını diliyoruz. Allah`ın ödülü, herkesinkinden daha üstün ve daha kalıcıdır” dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Şüphesiz, kim Rabbine günahkâr olarak varırsa, kesinlikle ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de yaşar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. (75-76) Kim O`na (Rabbine) iyi eylemler işlemiş bir mü`min olarak gelirse; işte onlar için yüksek dereceler vardır. İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri de (onlarındır.) İşte bu günahlardan arınmış olanların mükâfatıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. (75-76) Kim O`na (Rabbine) iyi eylemler işlemiş bir mü`min olarak gelirse; işte onlar için yüksek dereceler vardır. İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri de (onlarındır.) İşte bu günahlardan arınmış olanların mükâfatıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Andolsun ki; Musa`ya şöyle vahyettik: “Kullarımı geceleyin yürüt. Denizde onlara kuru bir yol aç. (düşmanların yetişmesinden) korkma, (ve boğulmaktan da) endişe etme!” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Bunun üzerine Firavun askerleriyle birlikte onların peşine düştü de, deniz onları görülmedik bir şekilde kucaklayıp yuttu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. Firavun, halkını saptırdı, onların doğru yolu bulmasına engel oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Ey İsrailoğulları! Sizi düşmanınızdan kurtardık. Size Tur Dağı`nın sağ yanını vadettik. Size gökten kudret helvası ile bıldırcın indirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Size verdiğimiz rızıkların en temizlerinden yiyiniz ve bu hususta taşkınlık (israf ve nankörlük) etmeyiniz! Yoksa gazabıma uğrarsınız. Her kim ki gazabıma uğrarsa, o kimse gerçekten kendini bütünüyle yıkıma sürüklemiştir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. Şüphe yok ki ben, tevbe edip inanan ve faydalı işler yapan, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. (Ve Allah Musa`ya:) “Seni alelacele (Tür dağında Tevrat`ı almak için yola çıktığında) kavminden öne geçiren nedir?” diye sordu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Musa, şöyle cevap verdi: “İşte onlar hemen arkamdalar. Rabbim! Sen hoşnut olasın diye, acele ederek sana geldim.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. Allah buyurdu ki: “Sen öyle biliyorsun ama onlar senin izinde değiller. Zira biz senin ayrılmandan sonra halkını sınadık ve Samiri onları yoldan çıkardı.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. Bunun üzerine Musa kavminin yanına öfkeli ve üzgün olarak döndü. Onlara dedi ki: “Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa Rabbinizden üzerinize kaçınılmaz bir gazabın inmesini mi istediniz ki bana verdiğiniz sözden caydınız?” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Dediler ki: “Sana verdiğimiz sözden kendi isteğimizle caymadık. Fakat biz o halkının (Mısırlıların) mücevheratından yüklü miktarlarda takınmıştık. İşte onları (eritmek için) ateşe attık. (aynı şekilde) Samiri de kendi mücevherlerini attı.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. Samiri, o erimiş altınlardan böğüren bir buzağı heykelini yontarak İsrailoğulları`nın önlerine dikti. Onlar da birbirlerine: “İşte sizin ve Musa`nın ilahı budur, fakat Musa onu unuttu” dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. Peki, onlar o buzağı heykellerinin kendilerine cevap vermediğini, ne zarar ve ne de fayda dokunduramadığını görmüyorlar mıydı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. Andolsun ki, Harun da onlara önceden: “Ey milletim! Siz bu buzağı ile sınanıyorsunuz. Sizin gerçek Rabbiniz çok merhametli olan Allah`tır. Bana uyun, emrime itaat edin” demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. Onlar da: “Musa bize dönünceye kadar buzağıya ibadet etmeye devam edeceğiz” demişlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. (92-93) (Ve Musa Tur Dağından döndüğünde kardeşine:) “Ey Harun! Bunların yoldan çıktığını gördüğün halde, seni tutan ne oldu? Niye bana uymadın, emrime baş mı kaldırdın?” dedi (ve saçından sakalından tutup çekmeye başladı). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. (92-93) (Ve Musa Tur Dağından döndüğünde kardeşine:) “Ey Harun! Bunların yoldan çıktığını gördüğün halde, seni tutan ne oldu? Niye bana uymadın, emrime baş mı kaldırdın?” dedi (ve saçından sakalından tutup çekmeye başladı). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. (Harun:) “Ey anamın oğlu! Saçımı sakalımı çekme! Doğrusu ben senin: ‘İsrailoğulları`nın arasını açtın, sözüme uymadın` demenden korktum” dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. (Musa bu defa Samiri`ye dönerek) “Ey Samiri! Senin bu yaptığın nedir?” dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. (Samiri) dedi ki: “Ben onların görmediklerini gördüm. Bana gelen ilahi elçinin (Cebrail`in) ayak izlerinden avucumu doldurarak onu erimiş altın külçesinin bulunduğu potaya attım. Böyle yapmamın iyi olacağı içime doğdu.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. Musa: “Çekil git! Artık sen hayatın boyunca (hastalanıp) bana dokunmayın, benden uzak durun!` diyeceksin, yalnız yaşamaya mahkûm olacaksın. Ayrıca senin asla kurtulamayacağın bir ceza günü var. Şimdi tapınıp durduğun tanrına bak! Biz onu yakacağız, sonra da ufalayıp denize savuracağız” dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. Sizin ilâhınız ancak kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah`tır. O, ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. (Ey Muhammed!) Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana katımızdan bir zikir (Kur`an) verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. Kim bundan yüz çevirirse, hiç şüphesiz kıyamet günü o, ağır bir günah yüklenerek gelecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. Onlar o yükün altında (azabı içinde) ebedi olarak kalacaklardır. Kıyamet günü bu yük, onlar için ne ağır bir yük olacak! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. Sur`a üflendiği gün, o gün günahkârları korkudan ağarmış gözlerle bir araya toplarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Kendi aralarında: “Siz (dünyada) on (gün) den fazla kalmadınız (değil mi)?” diye gizli gizli fısıldaşacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. Aralarındaki konuşmaları biz herkesten daha iyi biliriz. O vakit içlerinden en aklı başında olanları ise: “Siz sadece bir gün kaldınız” diyecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. (105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. (105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. (105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. O gün (herkes), kendisinden kaçıp kurtulmak mümkün olmayan bir davetçinin peşinden gider ve tüm sesler o sınırsız rahmet sahibinin huzurunda saygıyla kısılır. Öyle ki yalnızca cansız, baygın bir uğultu işitirsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. O gün, Rahman`ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. (Allah) onların önlerindeki (gelecekleri)ni ve arkalarındaki (geçmişleri)ni bilir. Onların bilgisi ise O`nu(n bilgisini) asla kavrayamaz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. (O gün) bütün yüzler, diri ve hayatın ve hâkimiyetin tam sahibi olan Allah`a boyun eğmiştir. Zulüm yüklenerek gelen gerçekten perişan olmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. Kim de inanmış olarak faydalı eylemlerde bulunursa, böyle birinin, haksızlığa uğramaktan ya da (hak ettiğini) alamamaktan korkmasına hiçbir sebep yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 113. İşte böylece biz onu (insanlar anlasın diye) Arapça bir Kur`an olarak indirdik ve Allah`a karşı gelmekten sakınsınlar ve kendilerine bir ibret ve uyanış olsun diye onda uyarı ve tehditlerimizi farklı üsluplarla anlattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 114. Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. (Ey Muhammed!) Kur`an`ın sana vahyedilişi sona ermeden onu okumakta acele etme! “Rabbim ilmimi artır” de! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 115. Biz vaktiyle Âdem`e (o yasak ağacın meyvesinden) yememesini tembih ettik. Fakat (o bu tembihimizi) unuttu. (Biz) onda güçlü irade bulamadık (bir isyan kastı ve emrimizde sebat da bulmadık). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 116. Hani biz meleklere: “Âdem`e secde edin (onun önünde hürmetle eğilin)” demiştik, İblis`in dışında (hepsi) yere kapanmışlardı, o, ayak diretmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 117. (117-119) Biz de Âdem`e şöyle demiştik: “Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra (dünya hayatına dönerek) mutsuz olursun. Çünkü burada (cennette) senin için aç kalmak, çıplak kalmak yoktur. Ve sen burada susamazsın, güneşin harareti de dokunmaz sana. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 118. (117-119) Biz de Âdem`e şöyle demiştik: “Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra (dünya hayatına dönerek) mutsuz olursun. Çünkü burada (cennette) senin için aç kalmak, çıplak kalmak yoktur. Ve sen burada susamazsın, güneşin harareti de dokunmaz sana. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 119. (117-119) Biz de Âdem`e şöyle demiştik: “Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra (dünya hayatına dönerek) mutsuz olursun. Çünkü burada (cennette) senin için aç kalmak, çıplak kalmak yoktur. Ve sen burada susamazsın, güneşin harareti de dokunmaz sana. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 120. Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: “Ey Âdem! Sana (yediğin takdirde ölmeyeceğin ve devamlı surette cennette kalacağın) ebedîlik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı göstereyim mi?” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 121. Böylece ikisi de o ağacın meyvesinden yediler. Meyveyi tadar tatmaz (üzerlerindeki cennet elbisesi bir ceza olarak gitti ve) ayıp yerleri açığa çıktı. Bunun üzerine cennetteki ağaçların yaprakları ile örtünmeye koyuldular. (Böylece) Âdem (yanılarak da olsa) Rabbine karşı geldi ve şaşırıp kaldı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 122. Sonra (hatasını anlayıp yalvarmaya başladı) Rabbi onu seçkin kıldı (arıtıp temizledi) de tevbesini kabul buyurdu ve ona doğru yolu gösterdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 123. (Bu arada Allah) şöyle buyurdu: “(Şeytan ve siz) birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber/kitap) geldiğinde kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne sapar ne de sıkıntı çeker.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 124. “Kim de benim zikrimden (Kur`an`dan) yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve biz onu kıyamet günü kör olarak diriltiriz.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 125. O da şöyle der: “Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum hâlde, niçin beni kör olarak yarattın?” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 126. (Allah da:) “Evet öyle. Ayetlerimiz sana gelmişti de sen onları unutmuştun ve bugün de aynen öyle unutulmaktasın!” buyurur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 127. İşte biz haddi aşan ve Rabbinin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız. Hiç kuşkusuz ahiret azabı daha ağır ve daha süreklidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 128. Kendilerinden önceki nesillerden nicelerini helak etmiş olmamız, onları doğruya yöneltmedi mi? (Oysa bugün kendileri) onların kaldıkları tarihi kalıntıları üzerinde gezinip duruyorlar. Şüphesiz bunda sağduyu sahipleri için ibretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 129. Eğer Rabbinin daha önce verilmiş bir hükmü ve belirlenmiş bir vadesi olmasaydı yok edilmeleri kaçınılmaz olurdu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 130. (Ey Resulüm!) O hâlde, onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini övgüyle tespih et. Gece vakitlerinde ve gündüzün uçlarında da tespih et ki ilahi hoşnutluğa, esenliğe eresin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 131. O inkârcılardan, kendilerini denemek için dünya hayatının (makam, para ve çoluk çocuk gibi) süsleriyle yararlandırdığımız kimselere gözlerini dikme! Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha süreklidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 132. Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah`a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayan kimselerin olacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 133. (İnkâr edenler:) “Rabbinden bize bir mucize getirse ya” dediler. (Oysa) onlara önceki semavî kitaplarda bulunan (Kur`an`a ait) deliller gelmedi mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 134. Eğer biz onları, Kur`an`dan önce bir azap ile helâk etseydik, (o zaman da:) “Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de (böyle) alçalıp rezil olmadan önce ayetlerine uysaydık” derlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 135. De ki: “Herkes beklemektedir; siz de bekleyin bakalım. Kimlerin düz yolu seçtiğini ve kimlerin doğru yolu bulduğunu yakında göreceksiniz!” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster