Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır. Sûrede, Allah’ın peygamberler aracılığıyla insanlara gösterdiği doğru yolun temel gerçeklerine işaret edilmekte, Hz.Peygamber teselli edilerek peygamberlik görevini mutlaka en güzel şekilde başaracağı müjdelenip kendisine karşı çıkanların uğrayacağı sonuçlar izah edilmektedir.
2.
(2-3) Biz sana bu Kur`an`ı sıkıntıya düşesin diye indirmedik. Yalnızca, (Allah`tan) sakınanlara bir öğüt, bir uyarı olsun diye (indirdik).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
(2-3) Biz sana bu Kur`an`ı sıkıntıya düşesin diye indirmedik. Yalnızca, (Allah`tan) sakınanlara bir öğüt, bir uyarı olsun diye (indirdik).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
(9-10) (Resulüm!) Musa`nın haberi (kıssası) sana ulaştı mı? Hani o (Sina`da) bir ateş görmüştü de ailesine: “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm. Ya oradan size bir kor getiririm ya da ateşin yakınlarında bize yol gösterecek birini bulurum” demişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
(9-10) (Resulüm!) Musa`nın haberi (kıssası) sana ulaştı mı? Hani o (Sina`da) bir ateş görmüştü de ailesine: “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm. Ya oradan size bir kor getiririm ya da ateşin yakınlarında bize yol gösterecek birini bulurum” demişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
(11-12) Musa ateşin yanına varınca, ona (şöyle) seslenildi: “Ey Musa! Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuva`dasın.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
(11-12) Musa ateşin yanına varınca, ona (şöyle) seslenildi: “Ey Musa! Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuva`dasın.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
“Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye kıyamet mutlaka gelecektir. Neredeyse onu gizleyecek ve geleceğinden hiç söz etmeyecektim (ki herkes her an ahirete hazır olsun).”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
“Onun geleceğine inanmayıp sadece kendi arzularının, tutkularının peşine düşen kimse seni bu gerçeğe inanmaktan alıkoymasın! Yoksa kendine yazık etmiş olursun!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
(17-18) “Şu sağ elindeki nedir ey Musa?” (Musa) dedi ki: “O benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim. Onunla başka işlerimi de görürüm.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
(17-18) “Şu sağ elindeki nedir ey Musa?” (Musa) dedi ki: “O benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim. Onunla başka işlerimi de görürüm.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
(29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
(29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
(29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
(29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
(29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
(29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
(29-35) Bana ailemden kardeşim Harun`u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
(36-37) Allah, şöyle buyurdu: “İstediğin sana verildi ey Musa! Andolsun ki, biz sana bir kere daha (şöyle) iyilikte bulunmuştuk:”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
(38-39) “Hani bir vakit (sen doğduğunda) annene ilham edilmesi gereken şeyleri ilham etmiştik (ve demiştik ki:) Onu (henüz bebek olan Musa`yı) sandığın içine koy ve nehre (Nil`e) bırak ki, nehir onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana düşman, hem de ona düşman olan birisi (Firavun) alsın. Sana da, ey Musa, sevilesin ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
(38-39) “Hani bir vakit (sen doğduğunda) annene ilham edilmesi gereken şeyleri ilham etmiştik (ve demiştik ki:) Onu (henüz bebek olan Musa`yı) sandığın içine koy ve nehre (Nil`e) bırak ki, nehir onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana düşman, hem de ona düşman olan birisi (Firavun) alsın. Sana da, ey Musa, sevilesin ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
“Hani kız kardeşin (Firavun ailesine) gidip de onlara: “Ona bakabilecek birini size göstereyim mi?` demişti. Böylece seni yeniden annene kavuşturduk ki onun yüzü gülsün ve (artık) üzülmesin. Ve (büyüyüp belli bir yaşa vardığın zaman) birini (kazaen) öldürmüştün. Fakat biz seni (bu yüzden içine gömüldüğün) tasadan kurtarmış ve seni çeşitli sınamalardan geçirmiştik. (Bu olaydan) sonra yıllarca Medyen halkı arasında yaşadın ve sonunda, (peygamber olman için) takdir edilmiş bir zamanda (Tur`a) geldin ey Musa.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
(41-44) Ben seni kendim için seçip yetiştirdim. (Şimdi) sen ve kardeşin, artık benim mesajlarımla yola çıkın ve sakın beni anmakta gevşeklik göstermeyin! Firavun`a gidin. Çünkü o azmıştır. Onunla yumuşak bir dille konuşun ki, o zaman belki öğüt alır yahut ürperir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
(41-44) Ben seni kendim için seçip yetiştirdim. (Şimdi) sen ve kardeşin, artık benim mesajlarımla yola çıkın ve sakın beni anmakta gevşeklik göstermeyin! Firavun`a gidin. Çünkü o azmıştır. Onunla yumuşak bir dille konuşun ki, o zaman belki öğüt alır yahut ürperir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
(41-44) Ben seni kendim için seçip yetiştirdim. (Şimdi) sen ve kardeşin, artık benim mesajlarımla yola çıkın ve sakın beni anmakta gevşeklik göstermeyin! Firavun`a gidin. Çünkü o azmıştır. Onunla yumuşak bir dille konuşun ki, o zaman belki öğüt alır yahut ürperir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
(41-44) Ben seni kendim için seçip yetiştirdim. (Şimdi) sen ve kardeşin, artık benim mesajlarımla yola çıkın ve sakın beni anmakta gevşeklik göstermeyin! Firavun`a gidin. Çünkü o azmıştır. Onunla yumuşak bir dille konuşun ki, o zaman belki öğüt alır yahut ürperir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Musa ve Harun, şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize kötülük etmesinden yahut iyice azmasından korkuyoruz!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
(47-48) Hemen ona gidiniz ve deyiniz ki: “Biz Rabbinin sana gönderdiği elçileriz. İsrailoğulları`nın bizimle birlikte Mısır`dan ayrılmalarına izin ver! Onlara işkence etme! Sana Rabbinden, doğru söylediğimizi kanıtlayacak mucizeler ile geldik. Nihai kurtuluş ve esenlik (yalnızca, O`nun gösterdiği) yolu izleyen kimselerin olacaktır. Bize gelen vahye göre, Allah`ın ayetlerini yalanlayarak gerçeğe sırt çevirenler azaba uğrayacaklardır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
(47-48) Hemen ona gidiniz ve deyiniz ki: “Biz Rabbinin sana gönderdiği elçileriz. İsrailoğulları`nın bizimle birlikte Mısır`dan ayrılmalarına izin ver! Onlara işkence etme! Sana Rabbinden, doğru söylediğimizi kanıtlayacak mucizeler ile geldik. Nihai kurtuluş ve esenlik (yalnızca, O`nun gösterdiği) yolu izleyen kimselerin olacaktır. Bize gelen vahye göre, Allah`ın ayetlerini yalanlayarak gerçeğe sırt çevirenler azaba uğrayacaklardır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
(Musa:) “Bizim Rabbimiz, her varlığı farklı niteliklerle donatarak yaratan, sonra da bu varlıkları nitelikleri doğrultusunda yönlendiren Allah`tır” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
“Sizin için yeryüzünü bir beşik yapan, onun üzerinde yollar açan, gökten su (yağmur) indiren O`dur.” (Allah buyurdu ki:) “Biz o su ile (topraktan) türlü türlü bitkiler çıkarmaktayız.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
“(Bu bitkilerden) hem yiyiniz, hem de hayvanlarınızı otlatınız. Gerçekten akıl sahiplerinin bu olaylardan alacakları pek çok dersler vardır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
“(Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (ölümünüzle) sizi oraya döndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
(57-58) (Firavun Musa`ya şöyle) dedi: “Ey Musa! Sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin? O halde biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
(57-58) (Firavun Musa`ya şöyle) dedi: “Ey Musa! Sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin? O halde biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Musa, onlara şöyle dedi: “Yazıklar olsun size! Allah`a karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder. Allah`a karşı yalan uyduran perişan olur.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
(62-64) Bunun üzerine büyücüler aralarında gizlice fısıldaşarak durumlarını tartıştılar. Ve dediler ki: “Bu iki adam (Musa ve Harun) büyücüdür, sizleri büyüleyerek yurdunuzdan çıkarmak, sizin örnek dininizi ortadan kaldırmak istiyorlar. Öyleyse hilelerinizi bir araya getirin, sonra gruplar halinde buluşma yerine gelin. Bugün üstün gelen kazanmıştır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
(62-64) Bunun üzerine büyücüler aralarında gizlice fısıldaşarak durumlarını tartıştılar. Ve dediler ki: “Bu iki adam (Musa ve Harun) büyücüdür, sizleri büyüleyerek yurdunuzdan çıkarmak, sizin örnek dininizi ortadan kaldırmak istiyorlar. Öyleyse hilelerinizi bir araya getirin, sonra gruplar halinde buluşma yerine gelin. Bugün üstün gelen kazanmıştır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
(62-64) Bunun üzerine büyücüler aralarında gizlice fısıldaşarak durumlarını tartıştılar. Ve dediler ki: “Bu iki adam (Musa ve Harun) büyücüdür, sizleri büyüleyerek yurdunuzdan çıkarmak, sizin örnek dininizi ortadan kaldırmak istiyorlar. Öyleyse hilelerinizi bir araya getirin, sonra gruplar halinde buluşma yerine gelin. Bugün üstün gelen kazanmıştır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Musa: “Yok, (önce) siz atın!” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
“Sağ elindekini (değneğini) at ki, onların yaptıklarını yutsun. Şüphesiz yaptıkları bir sihirbaz hilesidir. Sihirbaz ise nereye varırsa varsın, hiçbir yerde iflah olmaz (başarıya ulaşamaz).”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Firavun dedi ki: “Ben size izin vermeden ona inandınız ha! O size büyücülüğü öğreten elebaşınızdır. Andolsun ki, sağlı sollu birer el ve ayağınızı kesecek, arkasından sizi hurma dallarına asacağım, böylece hangimizin azabı daha ağır, daha sürekliymiş, öğreneceksiniz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
(Sihirbazlar:) “Biz seni, bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
“Biz Rabbimize inandık. O`ndan günahlarımızı affetmesini ve bize zorla yaptırdığın büyücülüğümüzün suçunu bağışlamasını diliyoruz. Allah`ın ödülü, herkesinkinden daha üstün ve daha kalıcıdır” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
(75-76) Kim O`na (Rabbine) iyi eylemler işlemiş bir mü`min olarak gelirse; işte onlar için yüksek dereceler vardır. İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri de (onlarındır.) İşte bu günahlardan arınmış olanların mükâfatıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
(75-76) Kim O`na (Rabbine) iyi eylemler işlemiş bir mü`min olarak gelirse; işte onlar için yüksek dereceler vardır. İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri de (onlarındır.) İşte bu günahlardan arınmış olanların mükâfatıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Andolsun ki; Musa`ya şöyle vahyettik: “Kullarımı geceleyin yürüt. Denizde onlara kuru bir yol aç. (düşmanların yetişmesinden) korkma, (ve boğulmaktan da) endişe etme!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Bunun üzerine Firavun askerleriyle birlikte onların peşine düştü de, deniz onları görülmedik bir şekilde kucaklayıp yuttu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Ey İsrailoğulları! Sizi düşmanınızdan kurtardık. Size Tur Dağı`nın sağ yanını vadettik. Size gökten kudret helvası ile bıldırcın indirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Size verdiğimiz rızıkların en temizlerinden yiyiniz ve bu hususta taşkınlık (israf ve nankörlük) etmeyiniz! Yoksa gazabıma uğrarsınız. Her kim ki gazabıma uğrarsa, o kimse gerçekten kendini bütünüyle yıkıma sürüklemiştir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Şüphe yok ki ben, tevbe edip inanan ve faydalı işler yapan, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
(Ve Allah Musa`ya:) “Seni alelacele (Tür dağında Tevrat`ı almak için yola çıktığında) kavminden öne geçiren nedir?” diye sordu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Allah buyurdu ki: “Sen öyle biliyorsun ama onlar senin izinde değiller. Zira biz senin ayrılmandan sonra halkını sınadık ve Samiri onları yoldan çıkardı.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
Bunun üzerine Musa kavminin yanına öfkeli ve üzgün olarak döndü. Onlara dedi ki: “Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa Rabbinizden üzerinize kaçınılmaz bir gazabın inmesini mi istediniz ki bana verdiğiniz sözden caydınız?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Dediler ki: “Sana verdiğimiz sözden kendi isteğimizle caymadık. Fakat biz o halkının (Mısırlıların) mücevheratından yüklü miktarlarda takınmıştık. İşte onları (eritmek için) ateşe attık. (aynı şekilde) Samiri de kendi mücevherlerini attı.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
Samiri, o erimiş altınlardan böğüren bir buzağı heykelini yontarak İsrailoğulları`nın önlerine dikti. Onlar da birbirlerine: “İşte sizin ve Musa`nın ilahı budur, fakat Musa onu unuttu” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
Peki, onlar o buzağı heykellerinin kendilerine cevap vermediğini, ne zarar ve ne de fayda dokunduramadığını görmüyorlar mıydı?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Andolsun ki, Harun da onlara önceden: “Ey milletim! Siz bu buzağı ile sınanıyorsunuz. Sizin gerçek Rabbiniz çok merhametli olan Allah`tır. Bana uyun, emrime itaat edin” demişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
(92-93) (Ve Musa Tur Dağından döndüğünde kardeşine:) “Ey Harun! Bunların yoldan çıktığını gördüğün halde, seni tutan ne oldu? Niye bana uymadın, emrime baş mı kaldırdın?” dedi (ve saçından sakalından tutup çekmeye başladı).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
(92-93) (Ve Musa Tur Dağından döndüğünde kardeşine:) “Ey Harun! Bunların yoldan çıktığını gördüğün halde, seni tutan ne oldu? Niye bana uymadın, emrime baş mı kaldırdın?” dedi (ve saçından sakalından tutup çekmeye başladı).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
(Samiri) dedi ki: “Ben onların görmediklerini gördüm. Bana gelen ilahi elçinin (Cebrail`in) ayak izlerinden avucumu doldurarak onu erimiş altın külçesinin bulunduğu potaya attım. Böyle yapmamın iyi olacağı içime doğdu.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Musa: “Çekil git! Artık sen hayatın boyunca (hastalanıp) bana dokunmayın, benden uzak durun!` diyeceksin, yalnız yaşamaya mahkûm olacaksın. Ayrıca senin asla kurtulamayacağın bir ceza günü var. Şimdi tapınıp durduğun tanrına bak! Biz onu yakacağız, sonra da ufalayıp denize savuracağız” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
(Ey Muhammed!) Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana katımızdan bir zikir (Kur`an) verdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Onlar o yükün altında (azabı içinde) ebedi olarak kalacaklardır. Kıyamet günü bu yük, onlar için ne ağır bir yük olacak!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
Aralarındaki konuşmaları biz herkesten daha iyi biliriz. O vakit içlerinden en aklı başında olanları ise: “Siz sadece bir gün kaldınız” diyecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
(105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
(105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
(105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
O gün (herkes), kendisinden kaçıp kurtulmak mümkün olmayan bir davetçinin peşinden gider ve tüm sesler o sınırsız rahmet sahibinin huzurunda saygıyla kısılır. Öyle ki yalnızca cansız, baygın bir uğultu işitirsin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
(Allah) onların önlerindeki (gelecekleri)ni ve arkalarındaki (geçmişleri)ni bilir. Onların bilgisi ise O`nu(n bilgisini) asla kavrayamaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
(O gün) bütün yüzler, diri ve hayatın ve hâkimiyetin tam sahibi olan Allah`a boyun eğmiştir. Zulüm yüklenerek gelen gerçekten perişan olmuştur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
Kim de inanmış olarak faydalı eylemlerde bulunursa, böyle birinin, haksızlığa uğramaktan ya da (hak ettiğini) alamamaktan korkmasına hiçbir sebep yoktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
113.
İşte böylece biz onu (insanlar anlasın diye) Arapça bir Kur`an olarak indirdik ve Allah`a karşı gelmekten sakınsınlar ve kendilerine bir ibret ve uyanış olsun diye onda uyarı ve tehditlerimizi farklı üsluplarla anlattık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
114.
Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. (Ey Muhammed!) Kur`an`ın sana vahyedilişi sona ermeden onu okumakta acele etme! “Rabbim ilmimi artır” de!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
115.
Biz vaktiyle Âdem`e (o yasak ağacın meyvesinden) yememesini tembih ettik. Fakat (o bu tembihimizi) unuttu. (Biz) onda güçlü irade bulamadık (bir isyan kastı ve emrimizde sebat da bulmadık).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
Hani biz meleklere: “Âdem`e secde edin (onun önünde hürmetle eğilin)” demiştik, İblis`in dışında (hepsi) yere kapanmışlardı, o, ayak diretmişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
117.
(117-119) Biz de Âdem`e şöyle demiştik: “Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra (dünya hayatına dönerek) mutsuz olursun. Çünkü burada (cennette) senin için aç kalmak, çıplak kalmak yoktur. Ve sen burada susamazsın, güneşin harareti de dokunmaz sana.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
118.
(117-119) Biz de Âdem`e şöyle demiştik: “Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra (dünya hayatına dönerek) mutsuz olursun. Çünkü burada (cennette) senin için aç kalmak, çıplak kalmak yoktur. Ve sen burada susamazsın, güneşin harareti de dokunmaz sana.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
119.
(117-119) Biz de Âdem`e şöyle demiştik: “Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra (dünya hayatına dönerek) mutsuz olursun. Çünkü burada (cennette) senin için aç kalmak, çıplak kalmak yoktur. Ve sen burada susamazsın, güneşin harareti de dokunmaz sana.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
120.
Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: “Ey Âdem! Sana (yediğin takdirde ölmeyeceğin ve devamlı surette cennette kalacağın) ebedîlik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı göstereyim mi?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
121.
Böylece ikisi de o ağacın meyvesinden yediler. Meyveyi tadar tatmaz (üzerlerindeki cennet elbisesi bir ceza olarak gitti ve) ayıp yerleri açığa çıktı. Bunun üzerine cennetteki ağaçların yaprakları ile örtünmeye koyuldular. (Böylece) Âdem (yanılarak da olsa) Rabbine karşı geldi ve şaşırıp kaldı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
122.
Sonra (hatasını anlayıp yalvarmaya başladı) Rabbi onu seçkin kıldı (arıtıp temizledi) de tevbesini kabul buyurdu ve ona doğru yolu gösterdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
123.
(Bu arada Allah) şöyle buyurdu: “(Şeytan ve siz) birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber/kitap) geldiğinde kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne sapar ne de sıkıntı çeker.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
124.
“Kim de benim zikrimden (Kur`an`dan) yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve biz onu kıyamet günü kör olarak diriltiriz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
126.
(Allah da:) “Evet öyle. Ayetlerimiz sana gelmişti de sen onları unutmuştun ve bugün de aynen öyle unutulmaktasın!” buyurur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
127.
İşte biz haddi aşan ve Rabbinin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız. Hiç kuşkusuz ahiret azabı daha ağır ve daha süreklidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
128.
Kendilerinden önceki nesillerden nicelerini helak etmiş olmamız, onları doğruya yöneltmedi mi? (Oysa bugün kendileri) onların kaldıkları tarihi kalıntıları üzerinde gezinip duruyorlar. Şüphesiz bunda sağduyu sahipleri için ibretler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
130.
(Ey Resulüm!) O hâlde, onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini övgüyle tespih et. Gece vakitlerinde ve gündüzün uçlarında da tespih et ki ilahi hoşnutluğa, esenliğe eresin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
131.
O inkârcılardan, kendilerini denemek için dünya hayatının (makam, para ve çoluk çocuk gibi) süsleriyle yararlandırdığımız kimselere gözlerini dikme! Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha süreklidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
132.
Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah`a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayan kimselerin olacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
133.
(İnkâr edenler:) “Rabbinden bize bir mucize getirse ya” dediler. (Oysa) onlara önceki semavî kitaplarda bulunan (Kur`an`a ait) deliller gelmedi mi?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
134.
Eğer biz onları, Kur`an`dan önce bir azap ile helâk etseydik, (o zaman da:) “Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de (böyle) alçalıp rezil olmadan önce ayetlerine uysaydık” derlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
135.
De ki: “Herkes beklemektedir; siz de bekleyin bakalım. Kimlerin düz yolu seçtiğini ve kimlerin doğru yolu bulduğunu yakında göreceksiniz!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster