Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Müşriklerden biri, senden aman dilerse aman ver ona da Allah sözünü dinlesin, sonra da emîn olduğu yere dek yolla onu. Bunun sebebi de, onların, bilmeyen bir topluluk olmalarıdır.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Ve eğer müşriklerden biri senden sığınma hakkı isterse ona sığınak ol; bakarsın Allah’ın kelamına kulak verir. Sonunda onu kendini güvende hissedebileceği bir yere bırak! Böyle davran, çünkü onlar hakikati bilmeyen bir topluluktur.
Adem UğurAdem Uğur:
Ve eğer müşriklerden biri senden aman dilerse, Allah’ın kelâmını işitip dinleyinceye kadar ona aman ver, sonra (müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu (müsamaha), onların, bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Eğer müşriklerden biri senden pes edip, koruman altına girmek isterse, onu koruman altına al ki (sana yakınlaşarak) Allâh kelâmını işitsin; sonra onu güvende olacağı yere ulaştır... Böyle (yapmalısın), çünkü onlar (Hakikati) bilmeyen bir toplumdur.
Ahmet VarolAhmet Varol:
Eğer müşriklerden biri senden eman dilerse ona eman ver ki Allah’ın sözünü dinlesin. Sonra onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Böyle yap, çünkü onlar bilmeyen bir topluluktur.
Ali BulaçAli Bulaç:
Eğer müşriklerden biri, senden ’eman isterse’, ona eman ver; öyle ki Allah’ın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu ’güvenlik içinde olacağı yere ulaştır.’ Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Eğer (taarruza uğrayan) müşriklerden biri aman dilerse, ona aman ver, tâ ki Allah’ın kelâmını dinlesin. Sonra onu, emin olduğu yere kadar, (İslâmı kabul etmemişse), selâmete ulaştır. Çünkü bunlar, gerçeği bilmez bir kavimdirler.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Müşriklerden biri senden güvence isterse, Allah`ın kelâmını anlaması için ona fırsat ver; sonra yine Müslüman olmazsa onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu müsamaha, onların bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.
Bekir SadakBekir Sadak:
Puta tapanlardan biri sana siginirsa, onu guvene al; taki Allah’in sozunu dinlesin. Sonra onu guven icinde olacagi yere ulastir. Cunku onlar bilgisiz bir topluluktur.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Müşriklerden biri aman dileyerek sana gelirse, ona aman ver ki Allah’ın sözünü dinleyebilsin. Sonra da onu güven duyacağı yere kadar ulaştır. Çünkü onlar bilgisiz bir topluluktur.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Eğer puta tapanlardan biri senden can güvenliği isterse kendisine can güvenliği sağla ki, Allah`ın kelamı (Kur`an`)ı işitebilsin, sonra da onu güven içinde olacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar gerçekleri bilmeyen bir topluluktur.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Eğer Allah’a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa, Allah’ın kelâmını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Ve eğer müşriklerden biri senden aman dilerse, Allah’ın kelâmını işitip dinleyinceye kadar ona aman ver, sonra (müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu (müsamaha), onların, bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.
Edip YükselEdip Yüksel:
Putperestlerden biri sizden geçiş emniyeti dilerse ona koruma sağla ki ALLAH’ın sözünü işitsin; sonra onu kendisinin güvenlik bölgesine ulaştır. Çünkü onlar bilgisiz bir topluluktur.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Eğer müşriklerden biri aman dilerse, ona aman ver. Ta ki, Allah’ın kelâmını dinlesin. Sonra onu güvenlik içinde olduğu yere kadar gönder. Çünkü bunlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Eğer puta tapanlardan biri senden can güvenliği isterse kendisine can güvenliği sağla ki, Allah’ın sözünü, Kur’ân’ı işitebilsin, sonra da onu güven içinde olacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar gerçekleri bilmeyen bir güruhtur.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Eğer müşriklerden biri senden ’eman isterse’, ona eman ver; öyle ki Tanrı’nın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu ’güvenlik içinde olacağı’ (me’meneh) yere ulaştır. Bu, onların elbette bilmeyen bir kavim olmaları nedeniyledir.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Eğer müşriklerden biri, senden eman isterse, ona eman ver; öyle ki Allah’ın sözünü dinlemiş olsun. Sonra onu güvenlik içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Eğer (kendilerine tearruz edilmesi emrolunan) müşriklerden biri senden aman dilerse ona aman ver. Tâki Allahın kelâmını dinlesin. Sonra onu emîn olduğu yere kadar (selâmetle) ulaşdır. Çünkü onlar (hakıykatı) bilmeyen bir kavmdir.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Eğer müşriklerden biri senden emân dilerse, artık ona emân ver; tâ ki Allah`ın kelâmını işitsin; sonra da onu emîn olacağı yere ulaştır! Bu (emân), elbette onların(hakikati) bilmeyen bir kavim olmalarındandır.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Eğer müşriklerden birisi senden aman dilerse; ona aman ver. Ta ki Allah’ın kelamını dinlesin. Sonra onu emin olacağı yere kadar ulaştır. Bu; onların bilmez bir kavim olmaları sebebiyledir.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Allah’a ortak koşanlardan herhangi birisi, senden yardım (sığınma) dilerse, ona yardım et ki, belki Allah’ın sözlerini işitir de (İslam’a ısınır) teslim olur. Onun emniyetini sağlayan bir yere ulaştır. (Onların Allah’a ortak koşmaları) Gerçekleri bilmeyen bir toplum olmalarından dolayı olabilir.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve eğer müşriklerden birisi senden yardım isterse, o taktirde, Allah’ın kelâmını işitinceye kadar onu himaye et. Sonra onu emin olduğu yere ulaştır. İşte bu, onların bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Eğer müşriklerden biri, senden aman dilerse, Allah’ın sözünü dinlemesi için ona aman ver. Sonra onu güvenlik içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ve Allahtan başkalarına tanrılık yakıştıranlardan biri senin korumana başvurursa, onu koruma altına al, olur ki (senden) Allahın sözünü işitip anla(yabili)r; ve sonra onu, kendini güvenlik içinde hissedebileceği bir yere ulaştır; bu (davranışın), onların (belki de yalnızca) (hakkı) bilmedikleri için (günah işleyen) kimselerden olmaları ihtimalinden dolayıdır.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Ve eğer müşriklerden biri senden sığınma hakkı isterse ona sığınak ol; bakarsın Allah`ın kelamına kulak verir. Sonunda onu kendini güvende hissedebileceği bir yere bırak! Böyle davran, çünkü onlar hakikati bilmeyen bir topluluktur.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Ve eğer müşriklerden bir kimse senden aman dilerse artık ona aman ver. Tâ ki, Allah Teâlâ’nın kelâmını dinlesin. Sonra onu emin bulunduğu mahalle ulaştır. Çünkü onlar şüphe yok ki, bilmez bir kavimdir.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Eğer müşriklerden biri senden eman dilerse ona eman ver. Tâ ki Allah’ın kelâmını dinlesin. Sonra onu güven içinde bulunacağı yere kadar ulaştır. Çünkü onlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Eğer Allah’a ortak koşanlardan biri, senden sığınma talebinde bulunursa, Allah’ın kelâmını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Eğer puta tapanlardan biri senden can güvenliği isterse kendisine can güvenliği sağla ki, Allah’ın sözünü, Kur’ân’ı işitebilsin, sonra da onu güven içinde olacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar gerçekleri bilmeyen bir güruhtur.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Eğer müşriklerden biri senden sığınma hakkı isteyip yanına gelmek isterse, sen ona güvence ver, ta ki Allah’ın kelamını dinlesin, düşünsün. Sonra şayet Müslümanlığı benimsemezse onu, kendisini güvenlikte hissedeceği yere (vatanına) ulaştır. Öyle! (Bu sığınma ve gönderme işlemini yapmalı), zira onlar İslâm’ın gerçek mahiyetini bilmeyen bir topluluktur.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Ve eğer ortak koşanlardan biri güvence dileyip yanına gelmek isterse, onu yanına al ki, Allâh’ın sözünü işitsin; sonra onu güven içinde bulunacağı yere ulaştır. Böyle (yap), çünkü onlar, bilmez bir topluluktur.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Eğer müşriklerden birisi sana sığınırsa, onu güvene al, ta ki Allah’ın sözünü işitsin. Sonra onu güven içinde olacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar bilmeyen bir toplumdur.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Eğer müşriklerden biri, senden ’aman isterse’, ona aman ver; öyle ki Allah’ın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu ’güvenlik içinde olacağı yere ulaştır’. Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, Allah’ın kelamını dinleyebilsin. Sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. Böyle yapmanın gerekçesi şudur: Bunlar bilmeyen bir topluluktur.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
If one amongst the Pagans ask thee for asylum, grant it to him, so that he may hear the word of Allah; and then escort him to where he can be secure. That is because they are men without knowledge.