يَحْلِفُونَ بِاللَّهِ مَا قَالُوا وَلَقَدْ قَالُوا كَلِمَةَ الْكُفْرِ وَكَفَرُوا بَعْدَ إِسْلَامِهِمْ وَهَمُّوا بِمَا لَمْ يَنَالُوا ۚ وَمَا نَقَمُوا إِلَّا أَنْ أَغْنَاهُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ مِنْ فَضْلِهِ ۚ فَإِنْ يَتُوبُوا يَكُ خَيْرًا لَهُمْ ۖ وَإِنْ يَتَوَلَّوْا يُعَذِّبْهُمُ اللَّهُ عَذَابًا أَلِيمًا فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۚ وَمَا لَهُمْ فِي الْأَرْضِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَصِيرٍ
Yahlifune billahi ma kalu ve le kad kalu kelimetel küfri ve keferu ba’de islamihim ve hemmu bi ma lem yenalu ve ma nekamu illa en ağnahümüllahü ve rasulühu min fadlih fe iy yetubu yekü hayral lehüm ve iy yetevellev yüazzibhümüllahü azaben elımen fid dünya vel ahırah ve ma lehüm fil erdı miv veliyyiv ve la nasıyr
Kelime
Anlamı
Kökü
يَحْلِفُونَ
yemin ediyorlar
بِاللَّهِ
Allah’a
مَا
قَالُوا
söylemediklerine
وَلَقَدْ
halbuki
قَالُوا
söylediler
كَلِمَةَ
(o) sözü
الْكُفْرِ
küfür
وَكَفَرُوا
ve inkar ettiler
بَعْدَ
sonra
إِسْلَامِهِمْ
İslam olduktan
وَهَمُّوا
ve yeltendiler
بِمَا
bir şeye
لَمْ
يَنَالُوا
başaramadıkları
وَمَا
نَقَمُوا
ve öc almağa kalktılar
إِلَّا
sırf
أَنْ
diye
أَغْنَاهُمُ
kendilerini zengin etti
اللَّهُ
Allah
وَرَسُولُهُ
ve Elçisi
مِنْ
فَضْلِهِ
lutfiyle
فَإِنْ
eğer
يَتُوبُوا
tevbe ederlerse
يَكُ
olur
خَيْرًا
daha iyi
لَهُمْ
kendileri için
وَإِنْ
yok eğer
يَتَوَلَّوْا
dönerlerse
يُعَذِّبْهُمُ
onlara azabedecektir
اللَّهُ
Allah
عَذَابًا
bir azapla
أَلِيمًا
acıklı
فِي
الدُّنْيَا
dünyada
وَالْاخِرَةِ
ve ahirette
وَمَا
yoktur
لَهُمْ
onların
فِي
الْأَرْضِ
yeryüzünde
مِنْ
hiçbir
وَلِيٍّ
velisi
وَلَا
ne de
نَصِيرٍ
yardımcısı

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Söylemediklerine dâir yemin ederler Allah adına, fakat andolsun ki, küfür sözünü söyledi onlar ve Müslüman olduklarını izhâr ettikten sonra kâfir oldular, elde edemedikleri şeyi de yapmaya çalıştılar, bu öç almaya kalkışmaları da ancak Allah’ın ve Peygamberinin, lütfedip onları zenginleştirmesine karşılıktı. Tövbe ederlerse hayırlı olur onlara, fakat yüz çevirirlerse Allah, onları dünyâda da, âhirette de elemli bir azapla azaplandırır ve yeryüzünde onlara ne bir dost bulunur, ne bir yardımcı.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Münafıklar, senin hakkında kötü birşey söylemedikleri konusunda, Allah’a yemin ediyorlar. Andolsun ki, o küfür sözünü söylediler. İslâm olduktan sonra, gerçekleri örtbas ederek kâfir olmuş oldular ve başaramadıkları bir şeye, yani peygamberi öldürmeye de yeltendiler. Halbuki peygambere ve mü’minlere karşı, kin besleyip intikam almaya yeltenmeleri için, Allah ile peygamberinin kendilerini zenginleştirmiş olmasından başka, meydanda bir sebep de yoktu. Bundan sonra eğer pişman olup tevbe ederlerse, bu onların kendi iyiliklerine olacaktır. Ama yüz çevirirlerse, Allah onları hem bu dünyada, hem de öte dünyada, pek çetin bir azaba uğratacak ve onlar bu dünyada kendilerine ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulacaklardır.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Ey Muhammed! O sözleri) söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Başaramadıkları bir şeye (Peygambere suikast yapmaya) de yeltendiler. Ve sırf Allah ve Resûlü kendi lütuflarından onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar. Eğer tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de elem verici bir azaba çarptıracaktır. Yeryüzünde onların ne dostu ne de yardımcısı vardır.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Söylemediklerine (dair), Esmâ’sıyla onların hakikati olan Allâh namına yemin ederler... Andolsun ki, o küfür kelimesini söylediler; İslâm’ı kabullerinden sonra hakikat bilgisini inkâr edenler başaramayacakları bir kötülüğe teşebbüs ettiler! Sırf Allâh ve Rasûlü fazlından onları zenginleştirdiği için intikam almağa kalktılar... Eğer tövbe ederler ise onlar için daha hayırlı olur... Eğer dönerler ise, Allâh onları dünyada da sonsuz gelecek sürecinde de acı bir azap ile azaplandırır... Yeryüzünde onların ne bir sahibi ve ne de bir yardımcısı vardır.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Söylemedik diye Allah’a yemin ediyorlar. Oysa küfür sözünü söylediler, İslam’a girdikten sonra inkar ettiler ve başaramadıkları bir şeye yeltendiler. Sırf Allah ve Peygamberi, lütfu ile kendilerini zengin etti diye öç almağa kalktılar. Tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da ahirette de acıklı bir azapla azaplandırır. Onlar için yeryüzünde bir dost ve yardımcı da yoktur.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Allah’a and içiyorlar ki (o inkar sözünü) söylemediler. Oysa andolsun, onlar inkar sözünü söylemişlerdir ve İslamlıklarından sonra inkara sapmışlardır ve erişemedikleri bir şeye yeltenmişlerdir. Oysa intikama kalkışmalarının, kendilerini Allah’ın ve elçisinin bol ihsanından zengin kılmasından başka (bir nedeni) yoktu. Eğer tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur, eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de acı bir azapla azaplandırır. Onlar için yeryüzünde bir koruyucu-dost ve bir yardımcı yoktur.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Münafıklar Allah’a yemin ediyorlar ki, (Peygamberle alay ve ona hakaret sözünü) söylemediler. And olsun ki, o küfür kelimesini söylediler; ve İslâmı kabul ettiklerini açıkladıktan sonra da kâfir oldular; ve muvaffak olamadıkları cinâyeti (Peygambere sûlikasdi) kurdular. Münafıkların Peygambere ve müminlere kin beslemeleri, ancak Allah ile Rasûlünün onları ihsanından zenginleştirmiş olmasıdır. Bununla beraber eğer nifaklarından tevbe ederlerse, haklarında hayırlı olur. Şayet yüz çevirirlerse; Allah, onları dünya ve âhirette acıklı bir azaba uğratır. Artık onların yeryüzünde ne bir dostu, ne de bir yardımcısı yoktur.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Münafıklar söylemediklerine dair Allah adına yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü söylediler. Müslüman olduktan sonra inkâr ettiler, başaramadıkları bir şeye yeltendiler. Sırf Allah ve Peygamberi, Allah`ın lütfuyla kendilerini zengin etti diye, şimdi öç almaya kalktılar; Allah ve Peygamberinin iyiliğine karşı böyle nankörlük ettiler. Eğer tövbe ederlerse kendileri için daha iyi olur. Yok eğer dönerlerse Allah onlara dünyada da âhirette de acı bir biçimde azap edecektir. Yeryüzünde onların ne velisi/koruyucusu, ne de yardımcısı vardır.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    And olsun ki, musluman olduktan sonra inkar edip kufur sozunu soylemisler iken, soylemedik diye Allah’a yemin ettiler, basaramiyacaklari bir seye giristiler; Allah ve peygamberi bol nimetinden onlari zenginlestirdi ve oc almaya kalktilar. Eger tevbe ederlerse iyiliklerine olur; sayet yuz cevirirlerse, Allah onlari dunya ve ahirette can yakici azaba ugratir. Yeryuzunde bir dost ve yardimcilari yoktur.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (Küfrü gerektiren sözü) söylemediklerine Allah ile yemîn ediyorlar. And olsun ki, o küfür sözünü söylediler ; İslâm’dan sonra küfre saptılar ; erişemedikleri (büyük bir cinayet) işine de kasdedip yöneldiler. Onların kin ve intikamı, sadece Allah ve Peygamberinin kendi fazl-u keremiyle mü’minleri doygun kılmalarından ileri geliyordu. Eğer tevbe ederlerse, kendileri için hayırlı olur; yüzçevirirlerse, Allah onları Dünya’da da, Âhiret’te de elem verici bir azâbla azâblandıracak ve yeryüzünde kendileri için bir dost ve yardımcı da yoktur.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Münafıklar, senin aleyhinde) kötü bir şey söylemediklerine dair Allah`a yemin ediyorlar. Hâlbuki o küfür sözünü (peygamberle  alay ve ona hakaret kelimesini) söylediler ve Müslüman olduktan sonra kafir oldular. Ayrıca başaramadıkları şeye (seni öldürmeye) de yeltendiler. Münafıkların Peygamber`e ve müminlere kin beslemelerinin tek sebebi, Allah`ın lütuf ve ihsanıyla inananların ihtiyacını gidermiş olmasıdır. Eğer tevbe ederlerse, kendileri için hayırlı olur. Şayet yüz çevirirlerse, Allah onları dünyada ve ahirette elem dolu bir azaba çarptıracaktır. Artık onlar için yeryüzünde bir dost ve yardımcı yoktur.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Bir şey söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Hâlbuki o küfür sözünü söylediler ve (sözde) müslüman olduktan sonra inkâr ettiler. Ayrıca başaramadıkları şeye (peygamberi öldürmeye) de yeltendiler. Sırf, Allah ve Resûlü kendi lütfu ile onları zengin kıldığı için intikam almaya kalktılar. Eğer tövbe ederlerse, kendileri için hayırlı olur. Şayet yüz çevirirlerse, Allah onları dünyada ve ahirette elem dolu bir azaba çarptıracaktır. Artık onlar için yeryüzünde ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Ey Muhammed! O sözleri) söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Başaramadıkları bir şeye (Peygambere suikast yapmaya) de yeltendiler. Ve sırf Allah ve Resûlü kendi lütuflarından onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar. Eğer tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de elem verici bir azaba çarptıracaktır. Yeryüzünde onların ne dostu ne de yardımcısı vardır.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    İnkâr sözlerini konuşmalarına ve teslim olduktan sonra inkâr etmelerine rağmen, onları söylemediklerine dair ALLAH’a yemin ediyorlar. Aslında, ulaşamayacakları şey için çaba gösterdiler. ALLAH ve O’nun lütfuyla elçisi kendilerini zenginleştirdikten sonra öç almaya kalktılar! Tövbe ederlerse kendileri için iyi olur. Yüz çevirirlerse, ALLAH onları dünya ve ahirette acı bir azapla cezalandırır; yeryüzünde ne bir dostları ne de bir yardımcıları olur.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Onlar, kötü bir şey söylemedik, diyerek Allah’a yemin ederler. Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler. İslâm’a girdikten sonra yine kâfirlik ettiler. Ve o başaramadıkları cinayeti tasarladılar. Halbuki intikam almaları için Allah’ın, Resulü ile onları lütfundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur. Yok yanaşmazlarsa Allah onları dünyada da, ahirette de acıklı bir azaba uğratır. Yeryüzünde onları koruyacak veya onlara yardım edecek bir kimse de bulunmaz.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Onlar söylemediler diye Allah adına yemin ederler, ama o küfür sözünü söylediler. Müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Yapamadıkları bir işe yeltendiler. Bu yolla öç almaya kalkışmalarının tek sebebi Allah’ın lütfu ile Allah’ın ve Peygamber’in kendilerini zengin etmiş olmalarıdır. Eğer tevbe ederlerse kendileri için iyi olur, Eğer sırt çevirirlerse, Allah onları hem dünyada, hem de ahirette acıklı bir azaba uğratır. Dünyada onlara ne bir dost ve ne de bir yardım edici bulunur.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Tanrı’ya and içiyorlar ki (o küfür sözünü) söylemediler. Oysa andolsun, onlar küfür sözünü söylemişlerdir ve islamlıklarından sonra küfretmişlerdir ve erişemedikleri bir şeye yeltenmişlerdir. Oysa intikama kalkışmalarının, kendilerini Tanrı’nın ve elçisinin bol ihsanından zengin kılmasından başka (bir nedeni) yoktu. Eğer tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur, eğer yüz çevirirlerse Tanrı onları dünyada da, ahirette de acı bir azabla azablandırır. Onlar için yeryüzünde bir koruyucu dost ve bir yardımcı yoktur.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Söylemediklerine dair Allah’a yemin ederler. Şüphe yok ki o küfür sözünü söylediler, onlar müslümanlıklarından sonra küfre girdiler ve başaramadıkları bir şeye yeltendiler. Halbuki intikam almaya kalkışmaları için Allah’ın ve Rasulünün lütfuyla onları zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep de yoktur. Eğer tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur, eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de acı azabla azablandırır. Onların yeryüzünde ne bir velileri vardır, ne de bir yardımcıları.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Münafıklar, o kötü sözü) söylemediklerine (dâir) Allaha yemîn ediyorlar. Andolsun, o küfür kelimesini söylemişlerdir. Onlar müslümanlıklarından sonra yine kâfir oldular. Başaramadıkları bir şey’e (cinayete) de yeltendiler onlar. Halbuki (peygambere ve mü’minlere karşı kîn besleyib) intikaam olmıya yeltenmeleri için Allah ile peygamberinin lütf-ü inayeti İle onları zenginleşdirmiş olduğundan başka (meydanda bir sebeb) de yokdu. Eğer (nifakdan) tevbe ederlerse onlar için hayırlı olur. Eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyâda da, âhiretde de pek acıklı bir azaba uğratır, yer yüzünde onlar için ne bir yâr, ne bir mededkâr da yokdur artık.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (O sözü) söylemediklerine dâir Allah`a yemîn ediyorlar. Hâlbuki, o küfür sözünü gerçekten söylediler de İslâm(ı kabûl etme)lerinden sonra kâfir oldular ve muvaffak olamadıkları şeye (peygambere sû-i kasd yapmaya da) yeltendiler. Sırf Allah ve Resûlü, fazlından kendilerini zengin etti diye (buna rağmen nankörlük ederek) intikam almaya kalktılar. Artık tevbe ederlerse, kendileri için hayırlı olur. Eğer yüz çevirirlerse, Allah onları dünya ve âhirette (pek) elemli bir azâb ile cezâlandıracaktır! Yeryüzünde onlar için ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    And olsun ki, müslüman olduktan sonra inkar edip küfür sözünü söylemişler iken, söylemedik diye Allah’a yemin ettiler, başaramayacakları bir şeye giriştiler; Allah ve peygamberi bol nimetinden onları zenginleştirdi ve öç almaya kalktılar. Eğer tevbe ederlerse iyiliklerine olur; şayet yüz çevirirlerse, Allah onları dünya ve ahirette can yakıcı azaba uğratır. Ve onlar için yeryüzünde bir dost ve yardımcı yoktur.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Konuştukları şeyler, kesinlikle Allah’ın emirlerini inkar etmek olduğu halde, söyledikleri şeyler için, söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Aynı zamanda onlar İslam’a girdikten sonrada, İslam’ın emrettiklerini kabul etmemişlerdi. Sonrada elde edemedikleri şeyleri elde etmek ve Allah’ın lütfundan ve elçisisin verdiklerine karşılık, yalnızca intikam almak için uğraştılar. Yinede onlar, bu tutumlarından vazgeçerlerse (tövbe ederlerse) onlar için hayırlı olur. Yok, eğer aynı şekilde ikiyüzlü davranmaya devam ederlerse, Allah onlara hem bu dünyada ve hemde ahirette acıklı bir azap ile azap eder. Sonra yeryüzünde onları Allah’a karşı koruyacak ne bir koruyucuları ve nede bir yardımcıları bulunur.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Andolsun ki; "küfür" kelimesini söyledikleri halde, Allah’a söylemediklerine yemin ederler. Ve İslâmlıklarından sonra inkâr ettiler. Nail olamayacakları (yapamayacakları) ve intikam almak istedikleri şey sadece Allah’ın ve Resûl’ünün onları, fazlından zenginleştirmiş olması. Artık tövbe ederlerse onlar için hayırlı olur. Ve şâyet dönerlerse (îmândan geri), Allah onları elîm azapla dünyada ve ahirette azaplandırır. Ve onların, yeryüzünde bir dostu ve yardımcısı yoktur.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    (Senin hakkında bir şey) Söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Hâlbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve Müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Başaramadıkları bir işe (suikasta) yeltendiler ve sırf Allah ve resulü kendi lütuflarından onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar. Eğer tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da ahirette de elem verici bir azaba çarptıracaktır. Yeryüzünde onların ne bir velisi, ne de yardımcısı vardır.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    (İkiyüzlüler, kötü) bir şey söylemedikleri konusunda Allaha yemin ediyorlar; oysa, onların hakkı inkara varan bir söz sarf etmiş oldukları ve (böylece,) önce Allaha teslimiyetlerini ifade edip sonra da hakkı inkar etmiş oldukları bilinen bir şey: böyle yaparken onlar, ulaşamayacakları bir amaç peşindeydiler. Allahın ve Onun lütuf ve cömertliği sayesinde Elçisinin kendilerini (ruhen ve manevi olarak) zengin ve yetkin kılmasından başka bir hata (ya da eksiklik) bulamazlardı (dinde). Bundan sonra, eğer pişman olup tevbe ederlerse, bu onların kendi iyiliklerine olacaktır; ama yüz çevirirlerse, Allah onları hem bu dünyada hem de öte dünyada pek çetin bir azaba uğratacak; ve onlar da bu dünyada kendilerine ne bir koruyucu ne de bir yardımcı bulabileceklerdir.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Onlar, (kötü) bir söz söylemediklerine ilişkin Allah adına yemin ediyorlar; oysa ki onlar kesinlikle küfre varan sözler söylemişler, böylece Allah`a teslim olmalarından sonra inkara sapmışlar ve başarmaları mümkün olmayan bir işe soyunmuşlardı. Onların kin duymaları için, Allah`ın ve O`nun lutfu sayesinde Elçisi`nin kendilerini zengin ve yetkin hale getirmesi dışında bir neden yok ki! Artık tevbe ederlerse, bu kendileri hakkında daha hayırlı olur; yok eğer yüz çevirirlerse, Allah onları bu dünyada da öte dünyada da pek acı bir azaba çarptıracak; ve onlar yeryüzünde kendileri için ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabileceklerdir.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Allah Teâlâ’ya yemin ederler ki, söylemiş değillerdir. Ve and olsun ki, o küfr lakırdısını söylediler ve İslâmiyet’i kabul etmiş olduklarından sonra kâfir oldular ve yetişemedikleri şeye yine yeltendiler ve onlar münkirane bir harekette bulunmadılar, ancak Allah Teâlânın ve ResûIünün fazl-ı ilâhi ile onları zengin kılmış olmalarından (dolayı bulundular). İmdi onlar tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur. Ve eğer yüz çevirirlerse Allah Teâlâ onları dünyada ve ahirette pek acıklı bir azap ile muazzeb kılar ve artık onlar için yeryüzünde ne bir koruyacak ve ne de bir yardımda bulunacak kimse yoktur.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Onlar, kötü bir şey söylemediklerine dâir Allah’a yemin ederler. Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler. İslâm’dan sonra küfre saptılar. Ve o başaramadıkları cinayeti tasarladılar. Halbuki intikam almaya yeltenmeleri için Allah’ın ve Resul’ünün onları lütfundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur. Şayet yanaşmazlarsa Allah onları dünyada da, ahirette de acıklı bir azaba uğratır. Yeryüzünde onları koruyacak veya onlara yardım edecek bir kimse de bulunmaz.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Bir şey söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Halbuki (Peygamberi ve müminleri Medine’den süreceklerine dair), o sözü söylediler ve müslüman olduktan sonra inkâr ettiler. Ayrıca başaramadıkları şeye (peygamberi öldürmeye) de yeltendiler. Sırf, Allah ve Rasûlü kendi lütfu ile onları zengin kıldığı için, intikam almaya kalktılar. Eğer tövbe ederlerse kendileri için hayırlı olur. Şayet yüz çevirirlerse Allah onları dünyada ve ahirette çok acıklı bir azaba uğratacaktır. Artık onlar için yeryüzünde ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Onlar söylemediler diye Allah adına yemin ederler, ama o küfür sözünü söylediler. Müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Yapamadıkları bir işe yeltendiler. Bu yolla öç almaya kalkışmalarının tek sebebi Allah’ın lütfu ile Allah’ın ve Peygamber’in kendilerini zengin etmiş olmalarıdır. Eğer tevbe ederlerse kendileri için iyi olur, Eğer sırt çevirirlerse, Allah onları hem dünyada, hem de ahirette acıklı bir azaba uğratır. Dünyada onlara ne bir dost ve ne de bir yardım edici bulunur.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Onlar Allah’a yemin ederek, olumsuz bir şey söylemediklerini ileri sürerler. Halbuki küfür sözünü söylediler, İslâm’a girdikten sonra inkâr ettiler, başaramadıkları, netice alamadıkları birtakım cinayetlere yeltendiler. Münafıkların Peygamber’e ve müminlere kin beslemelerinin tek sebebi, Allah ve Resulünün Kendi lütfu ile müminlerin ihtiyaçlarını gidermesiydi. Onlar tövbe ederlerse, haklarında hayırlı olur. Yok yüz çevirirlerse, Allah onları dünyada da âhirette de acı bir azaba uğratır. Onlara bütün bir dünyada, ne bir hâmi, ne de bir yardımcı bulunamaz.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    (Senin aleyhinde söyledikleri yakışıksız sözleri) söylemediklerine Allah’a yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü söylediler, İslâm olduktan sonra inkâr ettiler, başaramadıkları bir şeye yeltendiler. Sırf Allâh ve Elçisi, Allâh’ın lutfiyle kendilerini zengin etti diye (şimdi) öc almağa kalktılar. (Allâh ve Elçisinin iyiliğine karşı böyle nankörlük ettiler.) Eğer tevbe ederlerse kendileri için daha iyi olur. Yok eğer (inkâr yoluna) dönerlerse Allâh onlara dünyâda da, âhirette de acı bir biçimde azâbedecektir. Yeryüzünde onların ne velisi, ne de yardımcısı vardır.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Müslüman olduktan sonra küfre düşüp kesinlikle küfür sözünü söylemişlerken, söylemedik diye Allah’a yemin ettiler. Başaramayacakları bir şeye giriştiler. Allah ve Resulü onları Allah’ın bol nimetinden zenginleştirdiği için intikam almaya yeltendiler. Eğer tevbe ederlerse kendileri için iyi olur. Eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünya ve ahirette acı veren bir azapla cezalandırır. Onlar için yeryüzünde bir veli ve yardımcı da yoktur.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Allah’a and içiyorlar ki (o küfür sözünü) söylemediler. Oysa andolsun, onlar küfür sözünü söylemişlerdir ve İslamlıklarından sonra küfre sapmışlardır ve erişemedikleri bir şeye yeltenmişlerdir. Oysa intikama kalkışmalarının, kendilerini Allah’ın ve Resulünün bol ihsanından zengin kılmasından başka (bir nedeni) yoktu. Eğer tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur, eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de acıklı bir azabla azablandırır. Onlar için yeryüzünde bir koruyucu dost ve bir yardımcı yoktur.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Söylemediklerine ilişkin Allah’a yemin ediyorlar. Yemin olsun ki, o küfür sözünü söylediler. İslam’a girmeleri ardından küfre saptılar. Başaramadıkları bir şeyi tasarladılar. Oysaki intikam almaları için, Allah’ın ve resulünün, Allah’ın lütfuyla kendilerini zengin etmiş olmasından başka bir sebep de yoktu. Eğer tövbe ederlerse kendileri için hayırlı olur. Eğer yan çizerlerse Allah onlara dünyada da âhirette de acıklı bir azapla azap edecektir. Ve yeryüzünde onların ne bir dostu olacaktır ne de bir yardımcısı.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    They swear by Allah that they said nothing (evil), but indeed they uttered blasphemy, and they did it after accepting Islam; and they meditated a plot which they were unable to carry out: this revenge of theirs was (their) only return for the bounty with which Allah and His Messenger had enriched them! If they repent, it will be best for them; but if they turn back (to their evil ways), Allah will punish them with a grievous penalty in this life and in the Hereafter: They shall have none on earth to protect or help them.