رَضُوا بِأَنْ يَكُونُوا مَعَ الْخَوَالِفِ وَطُبِعَ عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لَا يَفْقَهُونَ
Radu bi ey yekunu meal havalifi ve tubia ala kulubihim fehüm la yefkahun
Kelime
Anlamı
Kökü
رَضُوا
razı oldular
بِأَنْ
يَكُونُوا
olmaya
مَعَ
beraber
الْخَوَالِفِ
geride kalan kadınlarla
وَطُبِعَ
ve mühürlendi
عَلَىٰ
üzeri
قُلُوبِهِمْ
kalbleri
فَهُمْ
artık onlar
لَا
يَفْقَهُونَ
anlamazlar

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Onlar, oturup kalanlarla berâber olmaya râzı olmuşlardır ve kalplerine mühür vurulmuştur onların, muhakkak ki onlar anlamazlar.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Geride kalanlarla beraber olmaya istekli çıktılar da, bu yüzden onların kalpleri mühürlendi; öyle ki artık hakkı kavrayamazlar.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Geride kalan kadınlarla beraber olmaya razı oldular, onların kalplerine mühür vuruldu. Bu yüzden onlar anlamazlar.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Savaşa katılmayıp geride kalan kadınlar, çocuklar, âcizler ile beraber olmaya razı oldular... Kalplerine mühür vuruldu (anlayışları kilitlendi)! Artık onlar anlayamazlar!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Geride kalanlarla birlikte olmaya razı oldular ve kalplerine mühür vuruldu. Onlar artık anlamazlar.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    (Savaştan) Geri kalanlarla birlikte olmayı seçtiler. Onların kalpleri mühürlenmiştir. Bundan dolayı kavrayıp-anlamazlar.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Kadınlarla beraber olmaya razı oldular. Onların kalbleri üzerine nifak damgası vuruldu. Artık onlar, cihaddaki saadeti ve geri kalmaktaki şekaveti anlayamazlar.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Geride kalan kadınlarla beraber bulunmaya razı oldular. Artık kalpleri mühürlenmiştir ve bu yüzden anlamazlar.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Geri kalan kadinlarla beraber bulunmaya razi oldular. Kalbleri kapanmistir, bu yuzden anlamazlar.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Geriye kalan kadınlarla beraber olmaya istekli çıktılar; kalblerine mühür vuruldu, artık onlar (gerçeği) anlayamazlar.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Onlar (kalplerindeki nifaktan dolayı) evlerinde oturan güçsüzlerle birlikte (geri) kalmaya razı oldular. (Bunun için) kalplerine mühür vuruldu. Artık onlar anlayamazlar.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Onlar geride kalan (kadın ve çocuk)larla birlikte olmaya razı oldular ve kalpleri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Geride kalan kadınlarla beraber olmaya razı oldular, onların kalplerine mühür vuruldu. Bu yüzden onlar anlamazlar.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Geride kalanlarla birlikte olmaya razı oldular. Sonunda kalpleri mühürlendi. Bundan ötürü anlayamazlar.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Onlar, oturanlarla beraber oturmaktan hoşlandılar. Kalblerine mühür vuruldu. Bundan dolayı onlar anlayışsızdırlar.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Onlar evlerinde oturan güçsüzlerle birlikte kalmaya razı oldular, kalplerine mühür vuruldu; artık onlar anlayamazlar.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    (Savaştan) Geri kalanlarla birtikte olmayı seçtiler. Onların kalpleri mühürlenmiştir. Bundan dolayı kavrayamazlar (la yefkahum).

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Geri kalanlarla birlikte olmaya razı oldular. Kalplerine de mühür vuruldu. Bundan dolayı onlar kavrayıpanlamazlar.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Onlar oturanlarla beraber olmalarını hoş gördüler. Kalblerine mühür vurulmuş onların. Bundan dolayı onlar (cihâdda olan hikmeti, gaayeyi, Resule muvaafakatdaki seâdeti, ondan geri kalmanın şekâavetini) iyice anlamazlar.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Geride kalan (kadın)larla berâber olmaya râzı oldular ve (isyanlarındaki ısrarları yüzünden) kalbleri mühürlendi; artık onlar (hakkı) anlamazlar!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Geri kalanlarla birlikte oturmaya razı oldular. Kalblerine mühür vurulmuştur onların. Bu yüzden onlar iyice anlamazlar.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Onlar geride kalanlarla birlikte oturmaya razı oldular. Bundan dolayı Allah onların kalplerini kapattı. Artık doğruları anlamaya yanaşmazlar.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Geri kalanlarla beraber olmaya razı oldular. Ve onların kalplerinin üzeri tabedildi (mühürlendi). Artık onlar fıkıh edemezler.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    (Savaştan) Geri kalan (kadınlar) ile beraber olmaya razı oldular. Onların kalpleri mühürlenmiştir, bu yüzden anlamazlar.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Geride kalanlarla birlikte olmayı yeğlediler ve bu yüzden de onların kalpleri mühürlendi; öyle ki, artık hakkı kavrayamazlar.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Geri kalanlarla birlikte olmayı gönülden kabullendiler; sonunda kalplerine mühür basıldı: artık onlar gerçeği kavrayamazlar.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Onlar, geriye kalanlar ile beraber olmaya razı oldular ve onların kalpleri üzerine mühür vurulmuştur. Artık onlar güzelce anlayamazlar.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Geride kalan kadınlarla beraber olmaya râzı oldular. Çünkü onların kalplerine mühür vuruldu, artık onlar anlamazlar.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Onlar geride kalanlarla birlikte olmaya razı oldular ve böylece kalpleri huzursuz olanlardan oldular. Onlar ilerisini düşünmüyorlar!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Onlar evlerinde oturan güçsüzlerle birlikte kalmaya razı oldular, kalplerine mühür vuruldu; artık onlar anlayamazlar.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Savaştan geri kalan kadınlarla birlikte oturmaya razı oldular. Kalplerine mühür vuruldu, artık onlar (cihattaki hikmeti, Resullullaha itaat etmedeki mutluluğu) anlayamazlar.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Geride kalan kadınlarla beraber olmağa râzı oldular, kalbleri mühürlendi, artık onlar anlamazlar.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Geri kalan aciz kadınlarla beraber olmaya razı oldular. Kalpleri kapanmıştır. Bu yüzden anlamazlar.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    (Savaştan) Geri kalanlarla birlikte olmayı seçtiler. Onların kalbleri mühürlenmiştir. Bundan dolayı kavrayıp anlamazlar.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Geride kalan kadınlarla beraber olmayı yeğlediler. Kalpleri üzerine mühür basılmıştır. Artık anlayıp kavrayamazlar.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    They prefer to be with (the women), who remain behind (at home): their hearts are sealed and so they understand not.