إِنَّمَا تُنْذِرُ مَنِ اتَّبَعَ الذِّكْرَ وَخَشِيَ الرَّحْمَٰنَ بِالْغَيْبِ ۖ فَبَشِّرْهُ بِمَغْفِرَةٍ وَأَجْرٍ كَرِيمٍ
İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerım
Kelime
Anlamı
Kökü
إِنَّمَا
ancak
تُنْذِرُ
sen uyarabilirsin
مَنِ
kimseyi
اتَّبَعَ
uyan
الذِّكْرَ
Zikre
وَخَشِيَ
ve korkan
الرَّحْمَٰنَ
Rahman’dan
بِالْغَيْبِ
görmeden
فَبَشِّرْهُ
işte öylesini müjdele
بِمَغْفِرَةٍ
bir mağfiretle
وَأَجْرٍ
ve bir mükafatla
كَرِيمٍ
güzel

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Sen, ancak Kur’ân’a uyan ve rahmandan, halk görmese de korkan kişiyi korkutabilirsin; müjdele onu yarlıganmayla ve güzelim bir mükâfatla!

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Sen ancak, Kur’ân’ı, ciddi düşünerek okuyup, kulluk kitabı olarak kabul eden ve henüz huzuruna çıkmadan, Allah’a karşı gelmekten korkanları uyarabilirsin. Böylelerini Allah’tan bir bağışlanma ve güzel bir ödül ile müjdele.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Sen ancak zikre (Kur’an’a) uyan ve görmeden Rahmân’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Sen ancak Zikre (hatırlatılan hakikate) tâbi olan ve gaybı olarak Rahmân’dan haşyet duyanı uyarırsın. Onu bir mağfiret ve kerîm bir bedel ile müjdele!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Sen ancak zikre uyan ve görmediği halde Rahman’dan korkan kimseyi ve namaz kılanları uyarırsın. İşte onu bir bağışlama ve kıymetli bir ecirle müjdele.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Sen ancak, zikre (Kur’an’a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah’)a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Sen ancak Kur’an’a tâbi olan, onunla amel eden ve görmediği Rahmân’a içten saygı besliyen kimseyi sakındırırsın. İşte onu hem bir mağfiretle (dünyadaki günahlarının bağışlanmasıyla), hem de iyi mükâfatla (cennetle) müjdele.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Sen ancak, Kur`ân`a uyan ve görmeden Rahmân`a saygı duyan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini bir af ve güzel bir ödülle müjdele.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Sen ancak, Kuran’a uyan ve gormedigi halde Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artik o kimseyi, bagislanma ve comertce verilecek bir ecirle mujdele.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Sen ancak Zikr’e (Kur’ân’a) uyup Rahmân’dan, gıyabında saygı ile korkanları uyarabiiirsin. Öylesini mağfiret ve göz-gönül dolduran güzel bir mükâfatla müjdele.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Sen ancak zikre (Kur`an`a) uyan ve insan kavrayışının ötesinde bulunmasına rağmen Rahman (olan Allah`)a yürekten saygı besleyen kişiyi uyarabilirsin. İşte o kimseyi bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele!

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Sen ancak Zikr’e (Kur’an’a) uyanı ve görmediği hâlde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Sen ancak zikre (Kur’an’a) uyan ve görmeden Rahmân’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Sen ancak, mesaja uyan ve yalnız başına iken Rahman’a karşı saygılı olan bir kimseyi uyarabilirsin. Onu bağışlanma ve bol bir ödülle müjdele.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Sen ancak Kur’ân’a tabi olan ve görünmediği halde Rahman olan Allah’tan korkan kimseyi sakındırırsın. İşte onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir mükafatla müjdele.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Sen ancak zikre (Kur’an’a) uyan ve görmeden Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte öylesini bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Sen ancak, zikre (Kuran’a) uyan ve gayb ile Rahmana (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Sen ancak zikre uyan ve görmeden Rahmân’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Sen ancak o zikre uyan ve çok esirgeyici (Allah) a gaaibâne büyük saygı gösteren kimseleri inzâr edeceksin. İşte sen on (lar) ı hemen mağfiretle, hem çok şerefli mükâfatla müjdele.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (Sen,) ancak Zikr`e (Kur`ân`a) tâbi` olan ve gıyâben (görmediği hâlde)Rahmân`dan korkan kimseyi korkutabilirsin! İşte onu bir mağfiret ve güzel bir mükâfâtla(Cennetle) müjdele!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Sen, ancak zikre ittiba eden ve görmeden Rahman’dan korkanı uyarırsın. Artık ona mağfiret ve yüce mükafatı müjdele.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Sen, yalnızca bu öğüt (Kur’an)’e tabi olanları ve görmediği halde Rahman’dan korkanları uyarırsın. Onları bağışlanma ve büyük mükâfatlarla müjdele.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Sen sadece zikre tâbî olanı ve gaybte Rahmân’a huşû duyanı uyarırsın. Öyleyse onu mağfiret ile (günahların sevaba çevrilmesiyle) ve "kerim ecir" ile müjdele.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Sen ancak zikre (Kur’an’a) uyan ve görmeden Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Sen ancak (ilahi) uyarıyı can kulağıyla dinleyen ve insan kavrayışının ötesinde bulunmasına rağmen Rahman’dan korkan kişiyi uyarabilirsin, işte böylelerine (Allah’ın) mağfiretini ve en güzel ödülü müjdele!

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ne ki sen, sadece ilahi uyarıya tabi olan ve idraki aşan bir hakikat olmasına rağmen O rahmet kaynağına derin bir ürpertiyle saygı duyan kimseyi uyarabilirsin: o halde bu gibileri sınırsız bir mağfiret ve tarifsiz güzellikte bir ödülle müjdele!

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Sen ancak zikre tâbi ve Rahmân’dan daha görmeksizin korkan kimseyi korkutursun. Artık onu bir yarlığanma ile ve pek şerefli bir mükâfaat ile müjdele.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Sen ancak Zikr’e uyan ve görmediği halde Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini bir mağfiret ve güzel bir mükâfat ile müjdele!

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Sen ancak zikre (Kur’an’a) hatırlatıcıya uyan kimseyi ve görmeden Rahmân’dan korkanı uyarabilirsin. Onu bir bağışlanmayla ve güzel bir mükâfatla müjdele!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Sen ancak zikre (Kur’an’a) uyan ve görmeden Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte öylesini bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Sen ey Resulüm, şu kimseyi uyar: İrşâda can kulağıyla tâbi olur, görmediği Rahman’a saygı duyup O’ndan çekinir. Müjdele onu: Mağfiret onun, şerefli mükâfat onun...

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Sen ancak zikre uyan ve görmeden Rahmân’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte öylesini bir mağfiret ve güzel bir mükâfâtla müjdele.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Sen ancak, Kur’an’a uyan, görmediği halde Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Onlara bağışlanmayı ve büyük bir mükafatı müjdele!

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Sen ancak, zikre (Kur’an’a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah’)a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarıp korkutursun. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele!

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Sen ancak o zikire/Kur’an’a uyan ve görmediği halde Rahman’dan korkan kimseyi uyarırsın. Böylesini, bir bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele!

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Thou canst but admonish such a one as follows the Message and fears the (Lord) Most Gracious, unseen: give such a one, therefore, good tidings, of Forgiveness and a Reward most generous.